logo
20 NİSAN 2024

Kerkük ısrarı Kürtlere pahalıya patlar

09.07.2007 00:00:00
Kürtlerin Kerkük konusunda uzlaşmaya açık olmaması ise Türkiye'yi kızdırma ve iç savaşa gömülme riski taşıyor. James martin, İngiliz The Guardian'da yazıyor Geçen salı Kuzey Irak'taki yarı özerk Kürt bölgesinin Başkanı Mesud Barzani, Iraklıları, petrol zengini Kerkük'ün geleceğiyle ilgili kararın bu yıl sonunda verilememesinin 'gerçek bir iç savaşa' yol açacağı konusunda uyardı. Bağdat da isteksiz Genel kanı, Kürt çoğunluğa sahip Kerkük'ün böyle bir referandumda Irak Kürdistanı'na katılmak üzere oy kullanacağı yönünde. Bağdat yönetimi bu nedenle Kürtlerin organize olmasına ve referandum için hazırlanmasına yardım konusunda isteksiz davranıyor. Zira, Bağdat Kerkük'ü Kürtlere feda ederse, Irak'ın bu kent ve çevresindeki petrol rezervlerinin yaklaşık yüzde 40'ına denk gelen 10 milyar varillik petrolü de kaybedecek. Ancak Bağdat'ın yardımı olmaksızın, Bölgesel Kürt Yönetimi aralıkta yapılması öngörülen adil ve meşru bir Kerkük referandumu için gerekli ön hazırlıkları tamamlayamayacak. Bu hazırlıklar için ne kadar kısa bir zaman kaldığı düşünülürse, Kerkük'ün geleceğine bu yılın sonundan önce karar verilmesi zor görünüyor. Kürtler açısından bu, Türklerin işgal tehditleriyle yarışacak vahamette bir kâbus: Anayasada öngörülen bir referandum zamanında yapılamazsa, Kürtler Kerkük'ü Kürt topraklarına katmak için en iyi şanslarını kaybetmekten korkuyor. Kentin bereketli doğal kaynakları olmadan gelecekte ekonomik anlamda bağımsız bir Kürt devleti olasılığı da zor görünüyor. Şaşırtıcı olmayan bir biçimde, Kürt liderler konuyla ilgili adım atmayı reddediyor: Erbil valisi Nevzad Hadi Mevlüd'ün geçenlerde bana anlattığı gibi Bölgesel Kürt Yönetimi, referandumun ertelenmesi konusunu müzakere etmeyecektir. Barzani bu hafta Irak Anayasası'nın 140. maddesinde öngörülen referandum takvimine uyulmazsa Bağdat'ın cehenneme döneceği sözünü vererek tek başına Kürt liderlerin genel tavrını ortaya koydu bile. Bununla birlikte belki, Bağdat'ın ayak diremesi o kadar da kötü bir şey değildir. Kerkük içinde patlama noktasındaki etnik gerilimler ve bölge genelinde kentin petrol rezervlerinin Irak Kürdistanı'nın bir parçası olması konusundaki endişe düşünüldüğünde, referandumun ertelenmesi kenti, Irak'ta giderek yayılan katliamların bir sonraki merkezine dönüşmekten kurtarmanın tek yolu olabilir. Bu, şehri Irak Kürdistanı dışında tutmak için dişiyle tırnağıyla mücadele etmeye hazır haldeki Kürt olmayan pek çok Kerküklünün varlığını kabul etmeyi reddeden Kürt yetkililerin alışılmış bir biçimde onaylamamayı sürdürdüğü bir nokta. Çoğunluğu Şii olan Kerküklü Araplar, özellikle Nuri El Maliki'nin Şii koalisyonunun iktidarda bulunduğu Arap yönetimindeki bir Irak'ın çıkarlarına daha fazla hizmet ettiğini düşünüyor. Diğer yandan, kentte geleneksel olarak Türkmen çoğunluğun yaşadığını savunan Türkmenler Kerkük'ün Bağdat'ın ya da Bölgesel Kürt Yönetimi'nin doğrudan kontrolü altında kalmadan özel bir statüye sahip olmasını tercih ediyor. Kürtler Saddam Hüseyin döneminde Arap ailelerin Arap olmayan kent nüfusunu bastırmak üzere kente yerleştirildiği Enfal harekâtıyla kendilerinden çalınan Kerkük'ü geri alarak tarihsel bir yanlışı düzelttiklerini savunurken, bu iddia Kerkük azınlıklarına göre uydurma bir bahane. Onlara göre, Kürtlerin Kerkük'ü topraklarına katma çabası saldırganca toprak gaspından başka bir şey değil. Kerkük'ün farklı etnik grupları arasındaki gerilim son birkaç yılda intihar saldırıları, suikastlar ve adam kaçırma eylemleriyle giderek tırmandı. Uluslararası Kriz Grubu'nun geçen nisanda yayımladığı rapora göre Kerkük 'Bağdat'ın minyatürü' olageldi. Buna göre, Kaide, Kerkük'te patlamaya hazır etnik gerilimi kent genelinde karmaşa ve yıkımı yaymak üzere kullandı. Aralık referandumunun zorla kabul ettirilmesi, Kürt çoğunluk ve kentin Bölgesel Kürt Yönetimi'ne katılmasına karşı çıkan gruplar arasındaki gerilimi taşırarak yaygın bir şiddete dönüştürebilir. Bununla birlikte Kerkük'te işlerin kötüye gitmesi bunun kentin sınırlarını aşmayacağı anlamına gelmiyor. Kendi huzursuz Kürt nüfusuna sahip olan Türkiye, Bölgesel Kürt Yönetimi'nin Kerkük'ü almasından ve yanı başında bir Kürt devletinin oluşmasından büyük endişe duyuyor. Türkiye, referanduma karşı olduğunu duyurdu ve hatta 2003'te Kürtlerin kenti almaya kalkışması halinde işgal tehdidinde bile bulundu. Ekonomi Türkiye'ye bağlı Geçenlerde Türk ordusunun Irak'a büyük çaplı bir harekâtının yakın zamanda muhtemel olmadığını ve Ankara'nın Kürt Yönetimi'ni Kerkük'le ilgili görüşmeye zorlamak için silaha başvurmaya ihtiyaç duymadığını savunmuştum. Türkiye, Irak sınırını kapatırsa, Kürdistan dünyanın geri kalanına tek gerçek çıkış yolunu kaybeder ve siner. Bu, ekonomileri umut verici bir büyüme gösteren Kürtler için büyük bir felaket anlamına gelir. Kürt liderler bu nedenle önemli bir seçimle karşı karşıya: Kerkük için çok fazla dayatırlarsa, Türkiye'yi kızdırmak ve kenti derin bir mezhep çatışmasına sürükleme riskine girerler. Müzakereyle referandumun ertelenmesinde anlaşırlarsa, Irak'tan bağımsızlıklarını kazanma güvencesini kaybedebilirler. Uzlaşma yolları bulunmalı. Bağdat'la varılacak bir anlaşma, Kerkük'ü kaybetmenin onları sonsuza kadar kaynak bağımlılığına mahkûm etmeyeceğine inandıracak şekilde, Kürtlerin zaten Irak Kürdistanı içindeki petrol alanlarını geliştirmelerine izin verebilir. Kürtler Kerkük'ün geleceğiyle ilgili olarak kentin etnik gruplarıyla ciddi diyalog zemini yaratma isteklerini ortaya koyarsa, bir mezhepler savaşından kaçınılabilir. Ancak bunların her ikisi de referandum tarihi olarak belirlenen aralık ayına kadar olan zamandan çok daha fazla vakit alır. Referandumun belirlenen tarihte yapılmaması halinde belirsiz 'iç savaş' tehditleri savurmaktansa Kürt liderler, şehrin geleceğiyle ilgili uzlaşmaya varabilmek için ertelemeyle sağlanacak zamanı avantaja dönüştürebilir. Bağımsız devlet hayali Iraklı Kürtlerin çoğu için büyük önem taşısa da, Kerkük konusunda adım atmayı reddetmeleri, zar zor yarattıkları hassas vahaya karmaşa getirmekten başka işe yaramaz.
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
'Şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım'
Mültecilerin kaçak işyerlerini mühürledi
Karar Resmi Gazete'de yayımlandı
Mirasçılara İstiklal Madalyası
Istakoza değil balinaya bakın
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
'Şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım'
Mültecilerin kaçak işyerlerini mühürledi
Karar Resmi Gazete'de yayımlandı
Mirasçılara İstiklal Madalyası
Istakoza değil balinaya bakın
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor

Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı

Tokat'ta incelemelerde bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, "Şu ana kadar alınan 500 ihbardan 50 yapı incelendi, 5 yıkık, 15 de ağır hasarlı yapı tespit edildi" dedi.
19.04.2024 16:34:00
İhlas Haber Ajansı
Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı
Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, Tokat'ta 5.6 büyüklüğündeki depremin merkez üssü olan Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu.

Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, Bakan Yardımcısı Tuzcuoğlu'na deprem hasarı hakkında bilgi verdi. İlçe hükümet konağı önünde gazetecilere açıklama yapan Tuzcuoğlu, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız olarak da Sayın Bakanımız Mehmet Özhaseki beyin hemen talimatlarıyla biz de kendi bakanlığımızın çalışmaları açısından her türlü önlemi, tedbiri ve gayreti ortaya koyduk. Arkadaşlarımızı çok hızlı bir şekilde bölgeye sevk ettik. Gerek çevre illerden buraya transfer ettiğimiz teknik arkadaşlarla, gerekse bakanlık merkezinden buraya yönlendirdiğimiz teknik ekiplerimize, hasar tespit ekiplerimizle birlikte gerek Yozgat ve Tokat'ta çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu anda 20 ekip 50 teknik personelle birlikte bu çalışmalarımız yürüyor, ihtiyaç halinde yine Sayın Valimizin, yine AFAD'ımızın koordinasyonunda teknik ekip sayılarımızı arttırabiliriz. Birkaç gün içerisinde de inşallah bu bölgedeki tüm hasar tespitlerini de tamamlamayı düşünüyoruz" dedi.

"Ağır hasar 99 öncesi yapılan binalarda"

Tuzcuoğlu yaptıkları incelemede depremde ağır hasar alan binaların 1999 yılı öncesi yapılan binalar olduğuna dikkat çekerek, "Gerek Tokat'ta gerek Yozgat'ta baktığımız zaman ağırlıklı olarak hasar gören yapıların yine 1999 öncesi binalar olduğunu tespit ediyoruz. Bunların çoğunluklu olarak 40-50 yıl öncesine ait kerpiç yapılar, yığma yapılar, mühendislik ve fen hizmetlerinden yoksun olan yapılmış olan binalar olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla ülkemiz bir deprem bölgesidir. Gerek kuzeyden geçen fay hatları, gerek Doğu Anadolu ve güneyden geçen fay hatları, gerekse Ege ile Ege'deki fay hatlarını göz önüne aldığınız zaman ülkemizin tamamı çok önemli bir deprem bölgesi oluyor. Himalayalar'dan Alp'lere kadar uzanan bu hat içerisinde bizim ülkemiz depremsellik açısından, risk açısından beşinci ülke konumunda. Öyle olunca muhakkak suretle biz yapılarımızı sağlam, sıkı ve mühendislik hizmetleri çerçevesinde inşa etmek zorundayız. Depremden çok fazla bir şey olmayabilir. Ama yapılarımız eğer ona dayanaklı değilse o zaman maalesef istenmeyen tablolarla karşı karşıya kalıyoruz" diye konuştu.

"500 ihbar geldi, 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı"

Tuzcuoğlu, depremin ardından 500'e yakın ihbar alındığını ifade ederek şunları söyledi:

"Değerli arkadaşlar Tokat ilimizde bakanlığımızın yapmış olduğu çalışmalarda 500 ihbar aldık şu ana kadar. Bu ihbarların sayısı artabilir. Özellikle şu anda hemşehrilerimizin bir kısmı evlerine giremiyorlar. Bunlar giriş yapmaya başladıkları zaman muhtemeldir ki orada birtakım ihbarlar da alınacak. Bu ihbarların sayısı artabilecek ve biz de yapılan her türlü ihbara teknik ekiplerimizle beraber hemen gidip yerinde inceleme, araştırma ve neticelerimizi ortaya koyacağız. Şu ana kadar incelenen 50 yapıdan 5 tanesi yıkık görünüyor. Yine 15 tane ağır hasarlı yapı görünüyor. Az önce de bahsetmiş olduğum gibi bunların büyük çoğunluğu yine kerpiç işte yığma yapılar. Mühendislik hizmetinden yoksula yapılmış olan yapılar. Diğerlerini de yine en kısa sürede tamamlamış olacağız. Kamu binalarımızla alakalı bir hasar görünmüyor. Bu sevindirici bir şey. Aslında depremle alakalı bizi en çok teselli bulduran konu bir can kaybı olmaması."

Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz

"Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." 
19.04.2024 16:30:00
Haber Merkezi
Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz
Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bakan Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Bakanlığın ilgili birimleri ve hastanelerin yöneticileriyle yaptıkları toplantılarda Merkezi Hekim Randevu Sistemi'ndeki sorunları temel faktörleriyle ele aldıklarını belirtti.


Randevu bulmakta yaşanan sıkıntıları çözmek için yaptıkları çalışmalardan önemli sonuçlara ulaştıklarını aktaran Koca, "Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." değerlendirmesini yaptı.

Randevu sorununa karşı hem vatandaşları hem de hekimleri memnun edecek bir çözüm oluşturduklarını belirten Koca, şunları kaydetti:

"Öncelikle iptal edilmeyen randevulardan kaynaklanan, kullanılamayan kapasitemizi diğer vatandaşlarımızın kullanımına açacağız. Bu kapsamda, gelemeyeceği randevuyu iptal etmeyen vatandaşlarımız söz konusu durumun ilkinde 15 gün içerisinde aynı branşa randevu alamayacak. Aynı şekilde randevusuna ikinci kez gelmediğinde 15 gün içerisinde tüm branşlardan randevu alamayacak. Son dakika iptalleri nedeniyle atıl kapasite oluşmaması için randevu iptal süresini, en geç bir önceki gün saat 23.59'la sınırlandırıyoruz. İptal edilen randevular yerine, muayene saatinden 1 saat öncesine kadar yeni randevu verebileceğiz. Böylelikle daha fazla hastamızın randevu almasını ve kapasitenin verimli kullanılmasını sağlamış olacağız."

Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye

İstanbul merkezli 6 ilde düzenlenen ve Dilan Polat ile eşi Engin Polat'ın da tutuklandığı soruşturma kapsamında, 16 şüphelinin "vergi usul kanuna muhalefet" suçundan tahliyesine karar verildi

19.04.2024 12:08:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:14:38
AA
Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, Engin Polat ve Dilan Polat'ın aralarında olduğu 16 şüpheli hakkında "Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi, Vergi Usul Kanunu ile Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi kanunlarına muhalefet" ile "suç örgütü kurma ve üye olma" suçlarından yürütülen soruşturma sürüyor.

Soruşturma kapsamında, aylık tutukluluk incelemesi yapan sulh ceza hakimliği, 16 şüphelinin "vergi usul kanununa muhalefet" suçundan tahliyesine karar verdi.

Hakimlik, şüphelilerin "suç örgütü kurma ve üye olma", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet" suçlarından ise tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.

Ne olmuştu?

İstanbul merkezli 6 ilde 1 Kasım'da ve devamında düzenlenen operasyonlarda, Dilan Polat ve eşi Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Soruşturma kapsamında daha önce şirketlerinde yapılan aramalarda dijital materyal ve defterlere el konulan Polat çiftinin de yer aldığı şüphelilerle ilgili MASAK ön inceleme raporu hazırlanmış, raporda tasfiye halindeki 3 firmadan aile bireylerine ait şirketlere sözde ticaret karşılığında sahte fatura kesilmesi yöntemiyle 200 milyon lira para girişi olduğu belirlenmişti.

Paranın yine aile bireylerine ait şirketler arasında transfer edildiği, son aşamada ise Engin Polat'ın sahibi olduğu Milda Gayrimenkul isimli firmada toplanarak gayrimenkul ve çok sayıda araç alındığının tespitinin ardından İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, şüphelilerin kimliklerini belirlemiş, İstanbul merkezli Ankara, Yalova, Ordu, Kırklareli ve Manisa'da 43 adrese eş zamanlı operasyon düzenlemişti.

Soruşturma kapsamında çalışmalarını sürdüren ekipler, Dilan ve Engin Polat'a ait bir medikal şirketin Ankara'da başka bir firmaya isim hakkını verdiğini, bu firmanın hesabındaki 1 milyon 800 bin liranın da ortakların kişisel hesaplarına aktarılmaya çalışıldığını tespit etmişti.

Dilan Polat, Engin Polat ve Sıla Doğu'nun da aralarında bulunduğu şüphelilerden 16'sı tutuklanmıştı.

Hakimlik, 27 şirkete kayyum atanmasına hükmetmişti.

Soruşturma kapsamında, Dilan Polat'ın 2019'da "şampiyonlar ligi" adıyla sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğrafta yer alan bazı kişiler kimlikleri tespit edilip soruşturmaya dahil edilmiş, savcılık, sosyal medya fenomeni olan bu kişiler hakkında yurt dışına çıkış yasağı getirilmesini talep etmişti.

Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliği, sosyal medya fenomenleri Eylül Öztürk Özkan, Feyzanur Başar, İleyda Topal, İlke Ela Göz, Kadir Yiğit, Mervenur Korkut, Muhammet Oğuz Başar, Murat Yiğit, Nurgül Yiğit, Tolunay Topal, Tuğba Demirhan, Yavuz Selim Korkut, Habip Özsefil, Huri Özsefil ve Özge Duman'a yurt dışına çıkış yasağı getirmişti. 

Mersin'de şafak operasyonu: 78 gözaltı

Mersin'de haklarında çeşitli suçlardan yakalama kararı bulunan şahıslara yönelik sabah saatlerinde gerçekleştirilen şafak operasyonunda 78 kişi gözaltına alındı
19.04.2024 11:20:00
İhlas Haber Ajansı
Mersin'de şafak operasyonu: 78 gözaltı
Mersin'de şafak operasyonu: 78 gözaltı
Mersin'de haklarında çeşitli suçlardan yakalama kararı bulunan şahıslara yönelik sabah saatlerinde gerçekleştirilen şafak operasyonunda 78 kişi gözaltına alındı.

İl Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, dolandırıcılık, yaralama, hakaret, hırsızlık ve tehdit gibi suçlardan haklarında yakalama kararı bulunan şahısların yakalanmasına yönelik Asayiş Şube Müdürlüğü Aranan Şahıslar Büro Amirliği koordinesinde operasyon düzenlendi. İl genelinde 30 adrese düzenlenen şafak operasyonunda 78 kişi yakalanarak gözaltına alındı.

Gözaltına alınan şahıslarla ilgili işlemlerin sürdüğü bildirildi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.