logo
19 MART 2024

Kıbrıs teslim edilemez

01.04.2004 00:00:00
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, "vatan yapılmış toprakların masa başında imza atılarak verilemeyeceğini" beyan etti

BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, yaptığı basın açıklamasında, Kıbrıs müzakerelerinde gelinen noktayı değerlendirdi. Hükümetin başından beri Kofi Annan adlı tiyatro ile Kıbrıslı Rum'a devretmek için adım attığına işaret eden Prof. Dr. Baş, "Şayet son anda bir vicdan muhasebesi yaşanmazsa bu gece(dün) saat 24,00'de Kıbrıs'ımızın anahtarının, Birleşmiş Milletlerle dolayısıyla İngiliz-Rum ikilisine davet olacağız.

Böylece bu aziz vatan bayrağı bir tek kurşun dahi atılmadan, masa başında satılmış olacak" dedi.

Türk tarihinde bir ilk

5 bin yıllık tarihimizde bu şekilde kaybettiğimiz ikinci bir yerin olmadığını dile getiren BTP Lideri Prof. Dr. Baş, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "Kerkük'ü tek örnek olarak gösterenler unutmasınlar ki, bu şehir ve bölge hala Misak-i Milli sınırlarımız dahilindedir.

Sadece şu cümle bile, Kıbrıs'ı berhava edecek imzayı atacak adres açısından oturup bin kere düşünmeye değer. Bizim medeniyetimizde, geleneklerimizde ve inancımızda oluk oluk kan akıtılarak ve şehit verilerek kazanılmış, "vatan" yapılmış topraklar ancak bu yolla terkedilir. Masa başında imza atılarak verilmez. Hükümetin ve medyanın aynı kulvarda yarışan kalemşörlerin dediği gibi bu millet 28 Mart'ta Başbakana Kıbrıs'ı Rum'a terkedin yetkisini vermemiştir. 28 Mart bir mahalli seçimdir ve bu yarışın hakkaniyet ölçüsü içinde yapıldığını hiç kimse iddia edemez. Kaldı ki, tüm bunlara rağmen, eşyanın tabiatına aykırı bir mantık üretilecekse yapılacak şey şudur: Kıbrıs konusunda bu milletin, 500 yıldır şehit vermiş bu milletin ne düşündüğü behemehal ve somut bir şekilde kendisine sorulmalıdır. Bakalım aziz Türk Milleti Kıbrıs Türklerini asimile edecek ve azınlık haline düşürecek bu plan hakkında ne düşünmektedir? Verilecek tavizle evet diyecek midir?

Eğer 28 Mart'tan bir Kıbrıs satışı çıkarılıp, buna imza atılırsa milletin önüne bir Kıbrıs sandığı koymaktan korkmayacak ve çekinmeyecektir.

En az bir Antep, bir Maraş, bir Trabzon ve bir Edirne kadar "vatan" olan Kıbrıs için hükümeti, imzacıları milletim adına bir kez daha ikaz ediyoruz:

"Pazarlık yapılıyor, Kıbrıs'ta iyi sonuçlar alınıyor tiyatrosu ile medya üzerinden yürütülen oyuna bir son verin. Gelin millete dönün ve gücünüzü gerçekten ondan alın. Bunu yaparsanız Kıbrıs'ta bir büyük günahtan ve asla sırtınızdan inmeyecek vebalden kurtulmuş olursunuz.

Aksi takdirde tarih içinde alacağınız yer de, sıfat da bellidir."
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!

Erdoğan'dan yeni görevden alma ve atamalar

Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atamalar hakkındaki kararlar Resmi Gazete'de yayımlandı.
19.03.2024 07:28:00 / Güncelleme: 19.03.2024 07:39:52
İhlas Haber Ajansı
Erdoğan'dan yeni görevden alma ve atamalar
Erdoğan'dan yeni görevden alma ve atamalar
Resmi Gazete'de yayımlanan karar ile birlikte, Devlet Arşivleri Başkanlığında açık bulunan Başkan Yardımcılığına Murat Yıldız, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığında açık bulunan Başkan Yardımcılığında ise Abdülhamit Tüfekçioğlu atandı.

Milli Eğitim Bakanlığı Rize İl Milli Eğitim Müdürü Engin Emen görevden alınırken yerine ise Yusuf Tüfekçi getirildi.

Atamalar, 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 ve 3'üncü maddeleri gereğince gerçekleştirildi.

Sağlık Bakanlığında ise Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğüne Şali Yıldırım, Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğüne ise Rıza Uçan 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2, 3 ve 4'üncü maddeleri gereğince atandı.

Dışişleri Bakanı terörle mücadelede kararlılık vurgusu yaptı

Dışişleri Bakanı Fidan, Türkiye'nin bölgesinde istikrarı hakim kılmak için elindeki tüm dış politika araçlarını koordineli şekilde kullanma konusunda kararlı olduğunu vurguladı
19.03.2024 01:58:00
AA
Dışişleri Bakanı terörle mücadelede kararlılık vurgusu yaptı
Dışişleri Bakanı terörle mücadelede kararlılık vurgusu yaptı
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, katıldığı bir televizyon programında dış politika gündemini değerlendirdi, soruları yanıtladı.

Irak'taki terörle mücadeleye değinen Fidan, "Bizim arzumuz Süleymaniye'deki arkadaşlarımızın yol yakınken hatalarından geri dönmesi, Türkiye'yle dostluklarını, tarihte olduğu gibi bugün de perçinlemeleri ve ortak geleceğe bizim beraber hareket etmemiz" ifadelerini kullandı.

Fidan, Erbil, Süleymaniye, Bağdat, Kerkük ve Musul'da "geleceği hep beraber" kuracaklarını, burada terör örgütlerine yer olmadığını belirterek, "Bunları artık bizim sistem dışına atmamız lazım. Bunlar kullanım ömrü tamamlanmış örgütler. Sözünü ettiğim şehirler, kültürler kadim kültürler ve daha önce bu türden tehditlerin üstesinden geldiler, inşallah bundan sonra da gelecekler" diye konuştu.

İleri tedbirlerin gündemde olup olmadığının sorulması üzerine Fidan, şöyle yanıt verdi:

"Siz benim düşmanıma destek verdiğiniz sürece ne yapmamı bekliyorsunuz? Bu konuda açığız. Bu düşmanın senden istifade etmesinin yolunu engellemek benim görevim. Ben bunu yapacağım. Bunu yaparken de sana hile tuzak kurmuyorum, yüzüne söylüyorum. Bundan vazgeç, çünkü bu senin lehine değil, kimsenin lehine değil. Süleymaniye'deki halk Türkiye'nin dostu olan bir halk. Terör örgütüyle işi olabilecek bir halk değil."

Bakan Fidan, "Süleymaniye'deki Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) liderliği ve onu oluşturan ekibin PKK ile olan ilişkileri, samimiyeti bizim için bir problem olmanın ötesinde artık ulusal bir güvenlik tehdidi olmuştur" dedi.

Fidan, "Türkiye bölgesinde istikrarı hakim kılmak için elindeki tüm dış politika araçlarını koordineli bir şekilde kullanma konusunda kararlı" şeklinde konuştu.

Adalet Bakanından 9. Yargı Paketi açıklaması

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 9. Yargı Paketi'ne ilişkin çalışmaların sürdüğünü belirterek, "Seçim sonrası Meclis'imizin takdirine taslak çalışmamızı sunacağız." dedi.
18.03.2024 21:11:00 / Güncelleme: 18.03.2024 21:16:44
Anadolu Ajansı
Adalet Bakanından 9. Yargı Paketi açıklaması
Adalet Bakanından 9. Yargı Paketi açıklaması

Ankara Hakimevi'nde basın kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Bakan Tunç, hukuk devletlerinde basının dördüncü kuvvet olduğunu, kamunun denetimi ve doğru bilgilendirmesi için basının önemli bir görevi ifa ettiğini vurguladı.

Basın kuruluşlarının başta 15 Temmuz darbe girişimi olmak üzere demokrasinin yanında durduğunu belirten Tunç, "Basının demokrasinin yaşatılması, hukuk devletinin güçlendirilmesi anlamında görevi yadsınamaz." dedi.

Tunç, adaletin tecellisinin hukuk devletinde mümkün olduğunu, bunun için de yargının tarafsız ve bağımsız olması gerektiğini ifade ederek, buna ilişkin mevzuat iyileştirilmesi anlamında çok önemli reformlara imza atıldığını anlattı.

Türkiye'nin 2009'dan itibaren planlı bir reform stratejisine girdiğini belirten Tunç, son Yargı Reformu Stratejisi Belgesi kapsamında da 8 yargı paketinin yasalaştığını anımsattı.

8. Yargı Paketi'nde önemli düzenlemelerin gerçekleştirildiğini belirten Tunç, şunları kaydetti:

"9. Yargı Paketi'mizin hazırlıkları devam ediyor. Meclis'in takvimi nedeniyle o pakette yer alamayan birçok husus var. Özellikle Ceza Muhakemesi Kanunu'yla ilgili, cezasızlık algısıyla ilgili bazı yasal düzenleme ihtiyaçları var. Bununla ilgili taslak çalışmalarımızı milletvekillerimizin takdirine sunacağız. Meclis açıldığında, seçim sonrası Meclis'imizin takdirine taslak çalışmamızı sunacağız."

"İnşallah Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında yeni anayasayı da bu ülkeye yapmak nasip olur"

Adalet Bakanı Tunç, Anayasa'da da reform niteliğinde değişiklikler yapıldığını, hak arama hürriyetine ilişkin önemli düzenlemeler getirildiğini belirtti.

Anayasa'da yapılan değişikliklerin darbeci, vesayetçi ruhu tam anlamıyla kaldırmadığını dile getiren Tunç, "Bu değişiklikler, yeknesaklığı bozdu. Bu bozukluk devletin kurumları, yargı kurumları arasında görüş farklılıklarına, bazı olaylarda farklı sonuçlara varmalarına neden olabiliyor. O nedenle yeknesaklığın ortadan kaldırılması hem darbeci ve vesayetçi ruhun tamamen terk edilmiş olması ve Anayasa'mızın darbeciler tarafından yazılmış olması bile yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunun açık göstergesidir." ifadelerini kullandı.

Herkesin "yeni bir anayasaya mutlaka ihtiyaç vardır" görüşünü paylaştığını aktaran Tunç, "O zaman milletimize olan bu borcumuz, parlamentoda bu uzlaşma ile inşallah gerçekleşir ve Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında yeni anayasayı da bu ülkeye yapmak nasip olur." dedi.

Yuva köyü davasında sanıklar ikinci kez hakim karşısında

Bolu'nun Yuva köyünde 1 kişinin öldüğü, 147 kişinin de tedavi görerek taburcu olduğu su kaynaklı zehirlenmelere ilişkin 5 sanıklı davanın ikinci duruşması yapıldı. Sanıkların tutuksuz yargılanmasına ve davanın genişletilmesine karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
18.03.2024 19:48:00
İhlas Haber Ajansı
Yuva köyü davasında sanıklar ikinci kez hakim karşısında
Yuva köyü davasında sanıklar ikinci kez hakim karşısında
Bolu'da 2022 yılında 1 kişinin hayatını kaybettiği, 147 kişinin de tedavi görerek sağlığına kavuştuğu zehirlenme olayıyla ilgili davanın ikinci duruşması görüldü.

Olayın ardından 5 sanık hakkında hazırlanan 14 sayfalık iddianame, Bolu 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti. 85 kişinin suç duyurusunda bulunduğu iddianame çerçevesinde İl Özel İdaresi Su ve Kanal Hizmetleri Müdürü M.A.A., İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Ü.B. ve köy muhtarı M.E. hakkında 'taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçundan 15 yıl hapis cezası talep edilirken, hemşireler B.K. (41) ve F.İ. (42) hakkında da 'görevi kötüye kullanma' suçundan dava açılmıştı. Davanın ikinci duruşması Bolu 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada, tutuksuz yargılanan sanıklar Yuva köyü muhtarı M.E., İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Müdürü Ü.B. ve İl Sağlık Müdürlüğü'nde görevli hemşire B.K. ile avukatlar ve müştekilerin bir kısmı hazır bulundu.

Zehirlenme vakalarının yaşandığı dönemde yaşamını yitiren Eyüp Ertem'in (49) E. Coli enfeksiyonuna maruz kaldığı ve ölümünün de E. Coli enfeksiyonuna bağlı olarak gelişen 'invaziv enterokolit, sepsis, septik şok, tipik hemolitik üremik sendrom' ile gelişen komplikasyonlar sonucu gerçekleştiği kaydedildi. Hastanelere sevk edilen bazı hastalarda kanlı ishalle ortaya çıkan, anemi ve akut böbrek yetmezliğiyle seyreden 'Hemolitik Üremik Sendrom' tanısı konulduğu da belirtildi.

'Bilirkişi heyetinde herhangi bir araştırma yapılmamıştır'

Zehirlenen ailelerin avukatı Tunahan Sarıalan, 'Dosya çerçevesinde hazırlanan bilirkişi raporu yeterli değildir. Bilirkişi heyetinde İl Sağlık Müdürlüğü'nden personel bulunmaktadır. Tarafsızlık ilkesine aykırıdır. Akabinde zehirlenmenin sebebi tavuk dışkısı olarak geçmektedir. Ancak buna ilişkin bilirkişi heyetinde herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Yayla suyu denilerek üzerinden geçilmiştir. Teknik kurallara uygun bir mantık çerçevesine oturtulmamıştır. Yayla suyu 4 farklı mahalleye gitmektedir, sadece bir mahallede zehirlenme yaşanmıştır. Tavuk dışkısına göre araştırma yapılması gerekmektedir. Tavuk dışkısına dair bir araştırma yapılmasının akabinde, tarafsız farklı şehirlerden bilirkişi heyeti oluşturularak, dosyanın bilirkişiye tebliğ edilmesini talep ederiz' dedi.

Avukatın yeniden bilirkişi raporu oluşturulması talebi, davanın ilerleyen aşamada genişletileceği belirtilerek reddedildi. Sanıkların tutuksuzluk hallerinin devamına karar veren mahmeke, duruşmayı eksikliklerin giderilmesi için ileri bir tarihe erteledi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.