logo
25 NİSAN 2024

Kılıç, mızrak ve mahmuz

21.06.2006 00:00:00
Küçüklüğümün, elli yıl önceki İstanbul'unda bazı tramvay duraklarında "İhtiyarî Tevakkuf Mahalli" yazardı. Elli yıl sonrasının Türkiye'sinde o duraklardaki "ihtiyari" beklemelerini ısrarlı bir nemelâzımcılıkla ucu açık bir "daimiye" çevirmekte kararlı görünen "muvakkat vatandaşlar" kararlarını değiştirip de topyekün cephe taarruzu ile "muvazzaf vatandaşlığa" terfi imkanlarıı zorlamadıkça meydan bütünüyle kılıcı kırık "etnik bakiyelere" kalacaktır.Cümle ve dil çok ağır mı oldu?Hafifinden de anlamıyorlar ki kardeşim?Türkiye Mayıs 2007 'de Cumhurbaşkanlığı, en geç Kasım 2007'de de genel seçim yaşayacaktır.Ama yazın buraya.. Akepe eğer kontrollu bir kriz yönetim planının parçası olarak ; a) Kıbrıs yüzünden AB sürecini limanlar konusunda "gererse"; b) "F" tipi cemaatın menfadan sılaya dönüşü alkış ve gösterilerle tezgâhlanırsa ve c) Genelkurmay Başkanının atama sürecinde bir olağandışılık yaşanırsa?Erken seçim sandığına giden yolun parke taşları büyük bir özenle döşeniyor demektir."F" tipi cemaat şirketlerinin desteği ile düzenlenen "4.ncü Uluslar arası Türkçe Olimpiyatı" ödül töreninde konuşan Arınç; "Televizyon başında, belki saatler ötesinde bizleri izleyen o güzel insana ve arkadaşlarına milletim adına teşekkür borcum var. Hüzünlü gurbet bir an önce bitsin, vuslat gerçekleşsin" demiş.Ne şairane konuşmuş..Niye "Türk milleti adına" diyememiş?Hangi milleti kastetmiş?Akepe'lilerin ağzından neden Türk lâfını duyamıyoruz? Türk Ordusu, Türk askeri, Türk polisi, Türk devleti, Türk milleti neden diyemiyorlar da hep ordumuz, askerimiz, polisimiz, milletimiz diyorlar?Hangi milleti, askeri, bayrağı kastediyorlar?Demek ki ey millet Cumhurbaşkanlığı seçimine ve Genelkurmay Başkanlığı atamasına "saatler ötesinden yapılan -F- tipi etkiler" gündemdedir.Onun için mi Cumhurbaşkanlığı seçimi mutlaka Özkök zamanında yapılmalıdır fısltıları dolaşmaktadır?İyi de Özkök'ün , Cumhurbaşkanlığı seçimi ile, Akepe ile yahut "F" tipi ile ne ilgisi vardır?Yahu galiba, ötekilerle bilmem ama Akepe ile biraz ilgisi var?Radikal'den Murat Yetkin 15 Haziran 2006 günü Gül'ün şöyle söyledğini yazdı:"Türk Silahlı Kuvvetleri'nin AB üyelik hedefi konusunda, reformlar konusunda çok önemli desteği oldu ve oluyor. Bazı kişilerin düşüncesinin aksine, reformların yapılması TSK desteği olmaksızın daha zor olurdu. ? Size bir örnek vereyim. Türkiye'nin Kıbrıs politikasındaki değişiklik, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin katkısı ile mümkün olmuştur. O zaman biz gerek diplomat arkadaşlara, gerek diğer arkadaşlarımıza kesin talimat vermiştik, 'Her bir adımı atmadan önce mutlaka Genelkurmay ile irtibat içinde olalım, hangi adımın atılacağı birlikte belirlensin' diye?. Bakın, Kıbrıs konusundaki en önemli toplantılardan biri, 2003 başında Burgenstock'ta yapılan toplantıdır. Sonraki gelişmeler açısından belirleyici olmuştur. Bunu çok az kişi bilir, ama o toplantıdaki heyetimizde Genelkurmay tarafından görevlendirilen bir amiralimiz de vardı. Her bir aşama, her bir öneri o amiralimizin sayesinde Genelkurmay ile irtibat içinde yapıldı. ?..TSK'dan gördüğümüz desteği, yalnızca Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'e bağlamak isteyenler de çıkıyor. Bu da doğru değil. Aldığımız desteği kurum olarak aldığımızı biliyoruz. Doğrusunu söylemek gerekirse, AB sürecinde Silahlı Kuvvetler'den aldığınız desteği, bazı sivillerden, sivil kuruluşlardan da almak isterdik. Bazı sivil makamların, kuruluşların AB sürecine daha fazla destek vermesini beklerdik"..Bu çok ağır ve yoruma açık bir saptamadır. Bu saptama, "Özkök ile Akepe" arasındaki "şiir gibi" ilişkilerin bir de Akepe açısından itirafıdır.AB süreci, son beş senedir baş döndürücü bir hız kazanmıştır. Birbiri arkasına gelen 9 Uyum Paketinin hepsi utanç verici teslim belgeleridir ama; 1. 6 Ekim 2004 Katılım Ortaklığı Belgesi ("İlerleme Raporu", "Tavsiye Belgesi" ve "Etki Raporu", adları altında üç ayrı belge. )2. 3 Ekim 2005 Müzakere Çerçeve Belgesi.3. 11 Haziran 2006 Ortak Tutum belgesi.. son derece önemli üç intihar belgesidir.Bu üç belge Türkiye'nin esaret belgeleridir. Sömürge belgeleridir. Karşılıksız imzalanan, Türkiye'nin geleceğini ipotek altına alan senetlerdir.Lozan'ı, Montrö'yü rafa kaldıran; Sevr'i Mondros'u onların yerine ikame eden; daha da önemlisi Kurtuluş savaşını yok sayan belgelerdir.Sakarya-Dumlupınar hiç yapılmamıştır.İzmir'e hiç çıkılmamıştır. Yâni Gül'ün dediğine göre bütün bunlara asker ortak olmuştur, bir kısım sivillerden göstermediği desteği vermiştir Akepe'ye..En azından işin Kıbrıs bölümüne birinci elden tanığım. Referandum süresince adada idim. "Asker"in oradaki temsilcisi KTBKK'nı Korgeneral Işık Koşaner yerin yerinden oynadığı o referandum süresinde telörgülerin arkasından çıkmamıştır. Referandum gecesi Cumhurbaşkanını telefonla olsun arayıp "geçmiş olsun" veya "hayırlı olsun" dememiştir.O zaman anlam verememiştim. Şimdi Gül'ün söylediklerinden anlıyoruz ki aldığı emre uygun hareket etmiştir. Referandum süresindeki uyumlu uygulamaların sonrasında da süratle terfi ederek birer sene arayla Ordu komutanı ve ikinci başkan olmuş, Genelkurmay Başkanlığının önü açılmıştır.Acaba Gül'ün; "TSK'dan gördüğümüz desteği, yalnızca Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'e bağlamak isteyenler de çıkıyor. Bu da doğru değil. Aldığımız desteği kurum olarak aldığımızı biliyoruz" derken kastettiği acaba Koşaner paşa mıdır?Neresinden bakarsanız bakın Gül'ün ifadesine göre Özkök AB'nin ve Akepe'nin büyük şansıdır.Peki "bu kritik süreçte" görev süresi uzatılıyor mu?Bir süre önce kendisine sorulduğunda "böyle bir beklentim yok" demişti.Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliği'nin konuya ilişkin 25 Kasım 2005 gün ve 4 maddelik açıklamasında; "Sayın Genelkurmay Başkanı, kendisine Cumhurbaşkanlığı vaat edildiği konusundaki iddiaları 13 Nisan 2004 tarihinde düzenlediği Basını Bilgilendirme Toplantısı'nda tereddüde yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturmuştur. Bu toplantıda kendileri tarafından konuyla ilgili yapılan açıklamalar bugün de aynen geçerlidir. Genelkurmay Başkanlığı görev süresi, yaş haddini aşmamak kaydıyla 4 yıldır ve bu süre Sayın Genelkurmay Başkanı için 30 Ağustos 2006'da sona erecektir. Sayın Genelkurmay Başkanı'nın bu tarihten sonra görev süresinin uzatılmasına ilişkin ne bir düşüncesi, ne de bir beklentisi vardır. Siyaset kurumuna saygılı olmakla beraber, emekli olduktan sonra herhangi bir siyasi oluşumun içinde olmayı veya siyasi bir görev almayı düşünmemektedir" denilmektedir.Özkök bu konudaki düşüncesini sonra da teyit eti. 1 Haziran gecesi Finlandiya'nın Ankara Büyükelçiliği'nde düzenlenen askeri gün resepsiyonunda Finlandiya Büyükelçisi Maria Serenius'u bir ay sonra devralacakları AB Dönem Başkanlığı için tebrik eden ve Serenius, İngiltere Büyükelçisi Peter Westmacott ve Hollanda Büyükelçisi Marcel Kurpershoek ile sohbet eden Özkök, 30 Ağustos'ta görevinden ayrılacağını anımsatıp emeklilik planlarından söz ederek görevinde geçirdiği yoğun tempoyu anlattı ve "Çok yoruldum. Emeklilik günlerimde ilk yapacağım şey dinlenmek olacak" dedi. (Milliyet. 3 Haziran 2006)Paşamızın çok yorulduğunu biliyoruz?Çuval'da; ?bir hafta sonra Kosova'da yüzbaşının silahı alınırken, Yunanistan Harbokulu'nda bayrağımız lekelenirken..Kuzey Irak'ta kırmızı çizgilerimiz yok edilirken..Kıbrıs Annan'a ve Rum'a teslim edilirken..Gerçekten çok yoruldu..Tatil ve dinlenme konusunda en kalbî iyi dileklerimizi sunuyoruz. Bu arada paşamız emekliliği iyice benimsedi ki "dünya gözüyle" bir takım "resmi" geziler ve temaslar yapıyor.Canberra'da Avustralya ile Savunma İşbirliği Anlaşması imzalamış.Bir iki ay önce de aynı anlaşma adını zor duyduğum ve hatırlayamadığım bir Körfez ülkesi ile imzalanmıştı. (Genelkurmay Başkanlığının resmi internet sitesinde başkanın yabancı konukları kabulleri yer alıyor da, yurt dışı gezileri neden görünmüyor?)Avustralya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Angus Houston demiş ki; "Anlaşma iki ülkeye de askeri ve savunma alanlarında karşılıklı çıkarlar çerçevesinde işbirliğini arttırmak için esneklik sağlayacak"..Hoppalaa..Yâni şimdi Türk ordusu, Avustralya ordusunun aborjinlerle başı derde girdiği zaman yardım edecek; onlar da mesela bundan sonra başımıza çuval geçirilince gelip kurtaracaklar..Öyle mi?Türkiye'nin, Avustralya yahut kıytırık bir Körfez ülkesiyle imzaladığı askeri anlaşmadan ne gibi bir çıkarı olabilir?Türkiye burnunun dibindeki bütün komşuları ile kavgalıdır, ama okyanus ötesi ile askeri dostluk ve işbirliği anlaşması imzalamaktadır..Bunun için Özkök geziye gitmektedir..Anlaşıldı, paşamız hakikaten yorulmuştur ve 30 Ağustos itibarıyle emekli olup özlediği dinlenceye bir an önce kavuşmalıdır.Peki öyle olacak mı ve bu işler bu kadar kolay mıdır?Bir önceki yazımızı şöyle bitirmiştik.."Cumhurbaşkanlığına giden yolda Genelkurmay Başkanı'nın atanması ise son -en kritik- virajdır. Bu -iki görevlendirme- hayati önemi haizdir. Genelkurmay Başkanı'nın atanması -teamüle uyarak-; Cumhurbaşkanı'nın seçimi ise -toplumsal uzlaşma- ile gerçekleştirilmelidir." Son duyumlar sürecin öyle kolay işlemeyeceği yolundadır.Daha önce, Akepe'nin hiçbir şey yapmasa, kararnameyi 2 Eylül'e kadar bekletse sıradaki orgenerallerin yaş haddinden otomatikman emekli olacağını yazmıştık.Şimdi de Büyükanıt'ın iki gün önce doğmuş olsaydı onun da emekli olacağından, iki günle kurtulduğundan, bazı Akepeli bakanların kararnameyi imzalamayarak onun da emekli olmasının sağlanacağından dem vuruluyor.Burada yanlış anlaşılmasın, konu Büyükanıt değildir.. Mesele şahıs ismi değildir, prensiplerdir.Tek tek ağaçlara değil, ormana bakılması gerek.Fotoğrafın bütününün görülmesi gerek. Askeri teamüllerin, siyasi tercihlerle bozulmaması gerek..Siyasetin parmağının kışlaya girmemesi, kubbelerin miğfer olmaması gerek.Yasaya göre Genelkurmay Başkanlığına 45 gün içinde atama yapılmalıdır.Kendi ifadesine göre "Bir beklentisi olmayan, yorulan, dinlenmek isteyen" Özkök'ün yapacağı bir şey var..Onu da 3 ay önceki, 9 Mart 2006 tarihli yazımızda ("Büyükanıt Sadece Büyükanıt Değildir") şöyle ifade etmiştik...."Acaba diyorum..Orgeneral Hilmi Özkök 5 ay sonra değil de şimdiden istifa ederek emekliliğini istese?.Büyükanıt şimdiden Genelkurmay Başkanlığı'na "atansa"?."Büyük Oyun" bozulur mu?Özkök de ileride sadece çuval olayıyla anılmasını önleyecek bir büyük jest yaparak tarihe geçmiş olur mu?Orgeneral Muğlalı'yı rahmet ve şerefle anıyor; zamanında ve "tam zamanında" istifa ederek bir başka büyük oyunu bozan Genelkurmay eski Başkanlarından Orgeneral Torumtay'a da saygılarımı arz ediyorum." Haziran'ın 20'si deyin..45 gün daha, Ağustos'un beşi eder.Yâni YAŞ'ın toplanacağı tarih..Özkök bugün, yarın istifa etse YAŞ toplantısına kadar atama kararnamesinin hazırlanması , bitirilmesi, atamanın yapılması gerek.. Akepe bile başka türlüsünü yapamaz..Oyun, kaos, dedikodular, kötü niyetler, pis kokular..Ne derseniz deyin, her şey bıçak gibi kesilir..Yoksa siz?.Şeref, onur, kılıç, mahmuz ve mızrak'ın unutulan, sadece eski çağlarda, Mete Han ordularında geçerli bir takım kavram ve "enstrümanlar" olduğunu mu zannediyorsunuz?Fena halde yanılıyorsunuz? Hüseyin Mümtaz / Giresun Işık Gazetesi
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı

Çorlu tren kazası duruşması başladı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı
25.04.2024 10:48:00
İhlas Haber Ajansı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı.



Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 2018'de 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davanın duruşması başladı. Kazada hayatını kaybeden vatandaşların yakınları şehirde yürüyüş yaparak duruşmanın görüleceği Çorlu Halk Eğitim Merkezindeki mahkeme salonuna giriş yaptı.


Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı

Yargıtay’ın bozma kararı sonrası tekrar görülen terör örgütü DEAŞ’ın Ankara Garı önünde 10 Ekim 2015’te düzenlediği ve 101 kişinin öldüğü saldırıyla ilgili 10’u tutuklu 26 sanığın yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaa açıklandı.
25.04.2024 09:41:00
İhlas Haber Ajansı
Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı
Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, taraf avukatları salonda hazır bulundu.

Avukatlar, kovuşturmanın genişletilmesini ve terör saldırısından önce ihmali bulunan kamu görevlileri hakkındaki belgelerin mahkemece değerlendirilmesini talep etti.

Beyanların ardından esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, sanık Erman Ekici'nin "anayasal düzeni ihlal" suçundan 1, "101 kişiyi kasten öldürme" suçundan da 101 kez olmak üzere toplam 102 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti.

Ekici'nin 379 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs suçundan da 6 bin 822 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep eden savcı, diğer sanıklar Abdülmubtalip Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, Yakub Şahin, Hakan Şahin, Halil İbrahim Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz ve Hüseyin Tunç için de "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebinde bulundu.

Söz alan sanık Ekici, savunmasını hazırlamak için süre talep etti.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına hükmederek, duruşmayı 26 Haziran'a erteledi.

7 ilde 23 DEAŞ şüphelisi yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 7 ilde DEAŞ terör örgütüne yönelik 'Bozdoğan-29' operasyonlarında 23 şüphelinin yakalandığını açıkladı.
25.04.2024 08:15:00
İhlas Haber Ajansı
7 ilde 23 DEAŞ şüphelisi yakalandı
7 ilde 23 DEAŞ şüphelisi yakalandı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın paylaştığı bilgilere göre 7 ilde DEAŞ terör örgütüne yönelik 'Bozdoğan-29' operasyonları düzenlendi.

Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı ve Terörle Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Emniyet Müdürlüklerince Çanakkale, Hatay, Konya, Sakarya, Tekirdağ, Yalova ve Yozgat olmak üzere 7 ilde düzenlenen operasyonlar sonucu DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten, Hatay'da 10, Yalova'da 5, Konya'da 1, Yozgat'ta 3, Çanakkale'de 1, Sakarya'da ise 2 şüpheli yakalandı.


Bakan Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 'Teröristlerin hiçbirine göz açtırmayacağız. Güvenlik güçlerimizin üstün gayretleriyle milletimizin huzuru, birlik ve beraberliği için son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz' ifadelerini kullanırken 1 Haziran 2023 - 22 Nisan 2024 tarihleri arasında 10 aylık süre içinde DEAŞ terör örgütüne yönelik toplam bin 422 operasyon düzenlendiğini açıkladı.

Operasyonlarda 2 bin 991 şüpheli yakalanırken bunlardan 718'i tutuklandı. 566'sı hakkında ise adli kontrol kararı verildi.

Saçlarına kına yakılıp asker çorbası içen izciler, 57. Alay'ın 109 yıl önceki yolunda

Türkiye İzcilik Federasyonu tarafından düzenlenen 57. Alay Şehitlerini Anma Milli Bilinç Kampı kapsamında saçlarına kına yakılan ve asker çorbası içen 2 bin 500 izci, 57. Alay'ın 109 yıl önce yürüdüğü yolda atalarını andı.
25.04.2024 08:06:00 / Güncelleme: 25.04.2024 08:12:21
Anadolu Ajansı
Saçlarına kına yakılıp asker çorbası içen izciler, 57. Alay'ın 109 yıl önceki yolunda
Saçlarına kına yakılıp asker çorbası içen izciler, 57. Alay'ın 109 yıl önceki yolunda

Tarihi Gelibolu Yarımadası'nda bulunan Eceabat ilçesi sınırlarındaki Kocadere Kamp Alanı'na 22 Nisan'da gelen izciler burada, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kızılay ve Kuveyt Türk destekleriyle kurdukları çadırlarda kaldı.

Gençlere kampta Çanakkale Savaşları ve 57. Alay'ın kahramanlıklarıyla ilgili tarihi bilgiler verildi.

Türkiye'nin 60 ilinden gelen 2 bin 500 izci ve izci lideri, 57. Alay'ın karargah olarak kullandığı alanda sabah ezanıyla birlikte uyanıp yürüyüş hazırlıklarına başladı.

Asker çorbası ve hamur kızartmalarını alıp kahvaltı yapan gençlerin saçlarına burada kına yakıldı.

Mehter eşliğinde Türk bayraklarıyla yola çıkan izciler ardından Conkbayırı'na ulaşıp yürüyüşü tamamlayacak.

Rota kapsamında 57. Alayın 109 yıl önce ilerlediği yollarda savaşın yaşandığı cephelerde ziyaret edilecek.

 "Dedeciğim ben geldim" diyerek yola çıkıyoruz"

Türkiye İzcilik Federasyonu Başkanı Hasan Dinçer Subaşı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kampın bu yıl 21. kez düzenlendiğin söyledi.

Yürüyüşe 2 bin 500 izcinin katıldığını anlatan Subaşı, "57. Alay'ın ihtiyat birliği olarak karargah kurduğu noktada ve aynı bu şekilde 109 yıl önce yürüyüşe başladığı noktadayız. Sabah namazı saati silah sesleri ve ezan sesleri içinde izcilerimiz çadırlarından kalkıyorlar. Asker çorbası içip hamur kızartması yiyerek dedelerinin yürüdüğü yolda aynı şekilde Conkbayırı'na yürüyorlar. Büyük bir gururla 57. Alay topraklarında 57. Alay'ın izinde 'dedeciğim ben geldim' diyerek yola çıkıyoruz." ifadesini kullandı.

Subaşı, 57. Alay Milli Bilinç Kampı'na 60 ilden katılım sağlandığını aktararak "Yola çıkmadan önce sadece asker çorbası ve hamur kızartması yeme faaliyeti yapmıyoruz. Tüm izcilerimizin saçları aynı Kınalı Hasan gibi yola çıkmadan önce kınalanıyor, ellerinde Türk bayraklarıyla mehter eşliğinde yürüyüşümüzü gerçekleştiriyoruz." diye konuştu.

Yürüyüşe İstanbul'dan katılan Ahsen Bera Ünal da kampta yer aldığı için çok mutlu olduğunu söyledi.

Manisa'dan gelen Sinem Tüm ise önemli bir atmosferi teneffüs ettiklerini dile getirdi.

Yağmur Kayatepe de kahraman 57. Alay'da görevli askerlerin yürüdüğü yoldan yürüyebilme fırsatı bulduğu için gururlu olduğunu kaydetti. 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.