KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Kıbrıs'ın iki devleti kaldıracak kadar büyük olduğunu, ancak Kıbrıs'ın Yunanistan olacak ve bir Rum cumhuriyetine dönüşecek kadar büyük olmadığını söyledi. Denktaş, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı töreninde yaptığı konuşmada, Kıbrıs'ta nefis mücadelesi yaptıklarını, Rumların ise gece gündüz silahlanarak Kıbrıs'ı ele geçirme planları yaptığını belirtti. Denktaş, barış istediklerini ve iki devlet arasında işbirliği önerdiklerini kaydetti. Kıbrıs'ın üniter bir devlet olamayacağını, ancak iki devlet olacağına işaret eden Denktaş, saygı istediklerini, Kıbrıs'ta Rumların ne hakkı varsa Türklerin de o hakkının olduğunun kabul edilmesini istediklerini belirtti. Denktaş, geçmişte nüfus mübadelesi yapıldığını, üç özgürlüğün kısıtlanmasını kabul ettiklerini ifade ederek, halkı yeniden yerinden etmek istemediklerini, Rumların bunlara uymasını istedi.
20 Temmuz Barış Harekatı'nı getiren oluşumlar hakkında bilgi verenDenktaş, Makarios'un, Türkler için toplu mezarlar hazırlattığını, adanın yüzde 3'üne hapsedildiklerini, "Anavatan gelecek, bu acılar sona erecek" diye tüm acılara direndiklerini anlattı. Zulme boyun eğmediklerini, ortak kurdukları cumhuriyetten atıldıklarını ve devletlerini kurduklarını belirten Denktaş, barış olsun diye 11 yıl çeşitli toplantılarda dirsek çürüttüklerini, ancak Rumların hala Kıbrıs'a sahip çıkma peşinde olduğunu kaydetti. Rumların, Kıbrıs'a sahip çıkma oyununu şimdi Avrupa Birliği üyeliğiyle ileri götürmeye çalıştığına işaret eden Denktaş, "Onlara cevabımız: Yanılıyorsunuz. Aramıza sokacağımız nifak tohumları ile bunu elde edemezsiniz. Bayraklar gönderdedir, inmez" dedi. Denktaş, 20 Temmuz Barış Harekatı'nın gerçek bir barış harekatı olduğunu, Rum yönetimi lideri Glafkos Klerides dahil çok sayıda Rumun hayatını kurtardığını ve Yunanistan'a demokrasiyi getirdiğini söyledi. Rumların, Girne'ye geri dönmek istediğine işaret eden Denktaş, "Gezmeye gelebilirsiniz. Ama, biz nasıl Baf'a dönmeyeceğimiz gibi, gelip aramıza yayılamazsınız" diye konuştu. Denktaş, Rumlara, barış çağrısını yinelerek, adada 27 yıldır sürenbarışın temel alınarak, iki devlet arasında bir anlaşma olabileceğini kaydetti.