logo
19 NİSAN 2024

KKTC'nin tek çıkış yolu TAM BAĞIMSIZLIK

"KKTC bağımsız bir devlet olarak dünya devletleri tarafından tanındığı zaman hiçbir meselesi kalmaz" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Bu olmadığı için hangi anlaşmayla olursa olsun KKTC'nin sonu hüsrandır" dedi
18.02.2014 00:00:00
ORHAN DEDE / KONYABağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Konya'da partisinin aday tanıtım toplantısında önemli açıklamalar yaptı. Konya'da vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği programda 2 Kasım 2013'te Kıbrıs'ta gerçekleştirilen Milli Ekonomi Modeli ve KKTC Tarımı Sempozyumu'ndan bahseden BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "Yaklaşık 4 ay kadar önce Kıbrıs Türk Tarım Birliği'nin daveti üzerine Kıbrıs'a gittik. Orada bir Milli Ekonomi Modeli Kongresi yaptık. Kıbrıs şartlarında tarım ürünlerini için iç pazar yeterli değil, bundan dolayı dış pazara açılması şart. Bu şart için de Kıbrıs koşulları elverişli değil. Yetiştirilen ne kadar narenciye varsa Kıbrıslı kardeşlerimizin elinde çürüyor. Bize gelin yol gösterin, bu ürünlerimizi nasıl pazarlayacağız. Bir de bir Milli Ekonomi Modeli Kongresi burada yapın dediler. Bendenizin Kıbrıs'ta yaptığı tespitler şuydu; Esasen 1974 yılında adanın bağımsızlığı fiilen ilan edilirken rahmetli Bülent Ecevit ve rahmetli Erbakan müştereken aldıkları bir kararla Kıbrıs'a çıkarma yaptılar ve gerçekten Kıbrıs'ın bağımsızlığını ilan ettiler. Gelin görün ki o günden bu yana bu bağımsızlık, Türkiye tarafından kabul edilmiş görünse de dünya kamuoyuna kabul ettirilmediği için sanki burada bir Türk devleti yokmuş gibi bugüne kadar gelindi."KKTC tam bağımsız olmalıKKTC'de yapılan son kongrede Kıbrıs'ın mutlaka bir bağımsızlık kararıyla dünyaya tanıtılmasının şart olduğunu bizzat ifade ettiğini söyleyen Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş sözlerini şöyle sürdürdü: "KKTC'nin narenciye ürünlerini nasıl olurda dünyaya pazarlayabiliriz üzerine bazı arkadaşlara görev verdim. Rusya ile yakın temasta olmamız hasebiyle Prof. Dr. Vladimir Lisiçkin bize bir müjde getirdi. 'Biz Rusya'da konuştuk. Kıbrıs'ın 80 bin ton narenciyesini alacağız' dedi. O kongrede ben dedim ki; Kıbrıs'ın mallarını pazarlayamıyorsunuz. Bunun bir tek sebebi var. O sebep de bağımsız diye kabul ettiğimiz KKTC, gerçekte bağımsız değil. Onun için de Kıbrıs'ın acilen bağımsızlığının ilan edilmesi ve bütün dünya devletleri tarafından da tanınması lazımdır. Bizim bu kongremizden sonra bugüne kadar Kıbrıs diye bir konusu olmayan batı bir anda ayağa kalktı. 'Biz Kıbrıs meselesini çözeceğiz' dediler. Nasıl çözeceksiniz? Bağımsız olmayın da ne olursanız olun. Gelin Rumlara köle olun. Sevgili arkadaşlar Kıbrıs'ın tek yolu var. O da nedir? Fiilen bağımsızlığına kavuşan KKTC'nin hukuken de bağımsızlığına kavuşması ve dünya devletleri tarafından tanınması lazım. Kim yapacak bunu? Siyaset yapacak. Siyaset zaten Türkiye KKTC'yi bağımsız kabul etmesine rağmen sanki KKTC bağımsız değilmiş gibi bir politika takınıyor. Etrafındaki devletlere de söylediği bir şey yok. Ben dedim bu işi yaparım. Vallahi de yaparım, billahi de yaparım. KKTC'nin cumhurbaşkanı gelsin görüşelim. Evvela KKTC'yi Rusya'nın tanımasını sağlarım, sonra da Türk dünyasına tanıtırım. Sonra da Uzakdoğu'ya tanıtırım."KKTC elimizden çıkıyorKıbrıs'ta başlayan müzakere sürecinde Türkiye'nin kandırılmaya çalışıldığını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Şimdi önümüze bir av attılar. Bu avla bizi kandırmaya çalışıyorlar. Bu maddeleri okuyorum. Kurulması amaçlanan Federal Kıbrıs'ın hangi koşullarda oluşturulacağı, dört aydır süren pazarlıklar neticesinde ortak bir metinde toplandı. 1- Yeni devlet, siyasi eşitlik temelinde iki toplumlu iki bölgeli federasyona dayalı olacak. Bu çok güzel gayet mükemmel. Futbolu bilenler bilir bunlar ara pası. Ondan sonra gole giderler.2- BM ve AB'nin üyesi olarak tek vatandaşlık, tek temsiliyet ve BM'ye üye ülkelerin sahip olduğu özellikte tek egemenliği bulunacak. Bu da güzel...3- Egemenlik Kıbrıslı Türk ve Rumlara eşit yayılacak. Bu da güzel...4- Kurucu devletler yetkilerini federal hükümetten bağımsız kullanacak. 5- Birleşik Kıbrıs vatandaşları ayrıca Türk ve Rum kurucu devletinden herhangi birinin vatandaşı olacak. Bu da güzel. Yani istediğin tarafın vatandaşı olacaksın. 6- Hiçbir taraf diğer taraf üzerinde otorite ve idari yetkiye sahip olmayacak.7- Birleşik Kıbrıs, her iki tarafta eş zamanlı ve ayrı ayrı düzenlenecek referandumdan sonra ortaya çıkacak. Şimdi gelelim asıl zehirlerine...8- Başka bir ülke ile herhangi bir şekilde kısmi veya bütün olarak bölünme, birleşme ya da ayrılma hakkı yasaklanacaktır. İşte şimdi geldi golü attılar. Önce seni ortada gezdirecekler, başını okşayacaklar. Sonra da diyor ki sakın ha filan devletle birleşeyim diye düşünme. Yani ey Kıbrıs Türk halkı sakın hatırınıza Türkiye'yi getirmeyin, Türkiye'yi boşayacaksınız. Türk Silahlı Kuvvetlerine adayı biz yasak edeceğiz diyor. Bu metnin açık anlamı budur. Kıbrıs'ın tanınması lazım. KKTC bağımsız bir devlet olarak dünya devletleri tarafından tanındığı zaman hiçbir meselesi kalmaz. İstediği şekilde ticaretini yapar, alışverişini yapar. İç ve dış siyasetini belirler ve de dünya kamuoyunda olması gerektiği yere yerleşir. Şimdi bu olmadığı için hangi anlaşmayla olursa olsun KKTC'nin sonu hüsrandır. Nasıl 74 öncesi çocuklar ölü olarak bulunuyorsa, bir kör kurşunla KKTC'deki insanlar kurban gidiyorsa KKTC'nin geleceği korkarım ki bu noktaya doğru gitmek üzeredir. Eğer biz Türkiye olarak KKTC'ye sahip çıkmazsak çok samimi konuşuyorum böyle bir yavru vatan elimizde kalmayacak." Haydar Hoca nereye giderse baştır Kendisine karşı 'Rus yanlısı' diyerek bir karalama kampanyası yapanlardan bahseden Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Haydar Hoca nereye giderse gitsin baştır" dedi. BTP Lideri şöyle konuştu: "Haydar Hoca Rus yanlısı oldu gibi güya kendi kafalarınca bir küçültme propagandasına giriyorlar. Haydar Hoca nereye giderse baştır. Bunu nefsim adına konuşmuyorum milletim adına konuşuyorum. Evet, biz Rusya'yla çok sıkı bir diyalog halindeyiz, doğru. Ama arkadaşlar ben Rusya'dan bir şey almaya gitmedim. Rusya bana hiçbir şey vermedi. Rusya dedi ki; 'senin ekonomi sistemin öyle bir sistem ki biz komünizmi yaşadık fayda görmedik. Kapitalizmi yaşadık daha kötü olduk. Senin sistemini yıllardan beri takip ediyoruz bunu uygulamak istiyoruz bize ne dersin?' Ben de evvela bu tezin ülkemde uygulanmasını istediğimi belirttim. Bugüne kadar Türk kamuoyu bu görevi üstlenmedi. Alın uygulayın eğer tıkandığınız yerler varsa ben de size destek olurum dedim. 2006 yılından bu yana Milli Ekonomi Modeli'ni uygulamaya koydular. Onlar bizim sistemi uyguladıkça bir adım yaklaştılar, bir daha uyguladılar bir adım daha yaklaştılar. Öyle oldu ki Rusya nerdeyse benim sağ ayağım ve sol ayağım haline geldi. Ve arkadaşlar bana yaklaştıkça Müslümanlığın esintilerini de yaşama fırsatı buldular. Birçok arkadaşım orada Müslüman oldu. Yani ben Amerika'ya gitmedim, Amerika'nın esintisiyle kilise açmadım, Amerika'nın esintisiyle dinler bahçesi açmadım, Amerika'nın esintisiyle milyon dolarlar harcayıp kilise tamir etmedim. Ne yaptım? Ben Rusya'ya gittim bir Müslüman Türk olarak tavrımı koydum. İnsanlığımı ortaya koydum, çalışkanlığımı ortaya koydum ve onlar da bize bunlar Türk, Müslüman dediler. Kim söyledi bunu? Bir numaralı Türk düşmanı olarak bilinen insan Jirinovski söyledi. Çok muhterem Ünal Hocam şahittir." Hayatı minnetsiz yaşadımTürkiye'de kendisi kadar rahatsız edilen bir başka kişinin olmadığını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hayatı ben minnetsiz yaşadım arkadaşlar. Doğru yaşadım, dürüst yaşadım ama kurallarımdan zerre taviz vermedim. İnsanlar değil, beni denetleyenin ilahi irade olduğunu bilen bir kardeşinizim. Beni her zaman O denetliyor, kulların denetlemesi bir şey değil. Buna inandığın zaman yanlışın hiç çıkmaz. Nereden mi biliyorum? Arkadaşlar bana açılan dava dosyaları 40 bin sayfa. Türkiye'de bu kadar rahatsız edilen bir başka adam yoktur. Ama 40 bin sayfadan yargılanan Haydar Hoca bir ceza almadı. Neden böyle? Çünkü ben vatanıma, devletime, dinime ve askerime sımsıkı bağlıyım. Onlar benim bir parçam. Devlet düşmanlığı yapmak, asker düşmanlığı yapmak bu ülkede bir dönem revaçtaydı. Bu düşmanlıklar yapılırken ben, 'ey millet sen ne yapıyorsun? Senin asker dediğin, devlet dediğin senin zırhındır. Bu olmadığı zaman yok olursun' dedim. Haydar hoca derin devletin adamı dediler. Niye? Devleti yıkmayalım, devleti örselemeyelim, o devlet olmazsa biz yok oluruz dediğim için. Haydar Hoca askerin adamı dediler. 'Askere dokunmayalım onlar bizim evlatlarımız. Yanlışları varsa telafi edelim, terbiye edelim' dediğim için. Vallahi ne o devletin adamı ne de askerin adamıyım. Ben Allah adamıyım. Ama değil mi ki bu devlet ve bu asker bu milleti koruyor, bu kutsaldır. Buna dokunamazsın. Buna dokunduğun zaman Allah senin belanı verir. Ama Hocam bunların yanlışları yok mu? Benim böyle bir iddiam yok. Elbette yanlışları var. İnsan beşerdir, hataları olacak, yanlışları olacak. Bana Haydar Baba diyorlar, babaysam bu çocukları terbiye etmem lazım. Benim anlayışım bu." 
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı

Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye

İstanbul merkezli 6 ilde düzenlenen ve Dilan Polat ile eşi Engin Polat'ın da tutuklandığı soruşturma kapsamında, 16 şüphelinin "vergi usul kanuna muhalefet" suçundan tahliyesine karar verildi

19.04.2024 12:08:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:14:38
AA
Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, Engin Polat ve Dilan Polat'ın aralarında olduğu 16 şüpheli hakkında "Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi, Vergi Usul Kanunu ile Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi kanunlarına muhalefet" ile "suç örgütü kurma ve üye olma" suçlarından yürütülen soruşturma sürüyor.

Soruşturma kapsamında, aylık tutukluluk incelemesi yapan sulh ceza hakimliği, 16 şüphelinin "vergi usul kanununa muhalefet" suçundan tahliyesine karar verdi.

Hakimlik, şüphelilerin "suç örgütü kurma ve üye olma", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet" suçlarından ise tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.

Ne olmuştu?

İstanbul merkezli 6 ilde 1 Kasım'da ve devamında düzenlenen operasyonlarda, Dilan Polat ve eşi Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Soruşturma kapsamında daha önce şirketlerinde yapılan aramalarda dijital materyal ve defterlere el konulan Polat çiftinin de yer aldığı şüphelilerle ilgili MASAK ön inceleme raporu hazırlanmış, raporda tasfiye halindeki 3 firmadan aile bireylerine ait şirketlere sözde ticaret karşılığında sahte fatura kesilmesi yöntemiyle 200 milyon lira para girişi olduğu belirlenmişti.

Paranın yine aile bireylerine ait şirketler arasında transfer edildiği, son aşamada ise Engin Polat'ın sahibi olduğu Milda Gayrimenkul isimli firmada toplanarak gayrimenkul ve çok sayıda araç alındığının tespitinin ardından İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, şüphelilerin kimliklerini belirlemiş, İstanbul merkezli Ankara, Yalova, Ordu, Kırklareli ve Manisa'da 43 adrese eş zamanlı operasyon düzenlemişti.

Soruşturma kapsamında çalışmalarını sürdüren ekipler, Dilan ve Engin Polat'a ait bir medikal şirketin Ankara'da başka bir firmaya isim hakkını verdiğini, bu firmanın hesabındaki 1 milyon 800 bin liranın da ortakların kişisel hesaplarına aktarılmaya çalışıldığını tespit etmişti.

Dilan Polat, Engin Polat ve Sıla Doğu'nun da aralarında bulunduğu şüphelilerden 16'sı tutuklanmıştı.

Hakimlik, 27 şirkete kayyum atanmasına hükmetmişti.

Soruşturma kapsamında, Dilan Polat'ın 2019'da "şampiyonlar ligi" adıyla sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğrafta yer alan bazı kişiler kimlikleri tespit edilip soruşturmaya dahil edilmiş, savcılık, sosyal medya fenomeni olan bu kişiler hakkında yurt dışına çıkış yasağı getirilmesini talep etmişti.

Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliği, sosyal medya fenomenleri Eylül Öztürk Özkan, Feyzanur Başar, İleyda Topal, İlke Ela Göz, Kadir Yiğit, Mervenur Korkut, Muhammet Oğuz Başar, Murat Yiğit, Nurgül Yiğit, Tolunay Topal, Tuğba Demirhan, Yavuz Selim Korkut, Habip Özsefil, Huri Özsefil ve Özge Duman'a yurt dışına çıkış yasağı getirmişti. 

5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde geçtiğimiz gün etkili olan depremlerde 338 konut hasar gördü.
19.04.2024 10:50:00
İhlas Haber Ajansı
5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü
5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü
Tokat'ın Sulusaray ilçesinde en şiddetlisi 5.6 büyüklükteki depremler Tokat'ta 3, Yozgat'ta da 3 ilçede hasara neden oldu.

Hasar tespit çalışmaları sürerken şuana kadar yapılan tespitlere göre 338 konut, 99 ahır ve 12 cami ve 1 fırında hasar oluştu.

Panikle kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı.

Yozgat ve Tokat'ta hasar tespit çalışmalarının akşam saatlerinde tamamlanması bekleniyor.

İstanbul-Tahran seferini yapan uçak Elazığ'a zorunlu iniş yaptı

İran'ın hava sahasını tüm uçuşlara geçici olarak kapatmasından dolayı İstanbul-İran seferini yapan uçak, Elazığ Havalimanı'na zorunlu iniş yaptı
19.04.2024 10:29:00
İhlas Haber Ajansı
İstanbul-Tahran seferini yapan uçak Elazığ'a zorunlu iniş yaptı
İstanbul-Tahran seferini yapan uçak Elazığ'a zorunlu iniş yaptı
İran'ın hava sahasını tüm uçuşlara geçici olarak kapatmasından dolayı İstanbul-İran seferini yapan uçak, Elazığ Havalimanı'na zorunlu iniş yaptı. Uçak yaklaşık 2 saat sonra tekrar havalandı.

İran'ın hava sahasını tüm uçuşlara geçici olarak kapatmasından dolayı İstanbul-Tahran seferini yapan Meraj Airlines uçağı, Elazığ Havalimanı'na zorunlu iniş yaptı. Bir süre havalimanında bekleyen yolcular, yaklaşık 2 saat sonra hava sahasının açılmasıyla birlikte yeniden Tahran'a havalandı.

Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu

Tunceli'nin Nazımiye ilçesinde 29 yıl önce terör örgütü PKK tarafından şehit edilen dönemin Belediye Başkanı Kemal Tekin'in oğlu Ali Emrah Tekin, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde belediye başkanı seçildi. Tekin, babasının ilkeleri doğrultusunda Nazımiye halkına hizmet etmenin birinci amaçları olduğunu söyledi.
19.04.2024 10:02:00 / Güncelleme: 19.04.2024 10:17:27
İhlas Haber Ajansı
Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu
Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu
Tunceli'nin Nazımiye ilçesinde 3 dönem belediye başkanlığı yapan Kemal Tekin, 7 Nisan 1995'te ilçedeki evinde terör örgütü PKK mensuplarının saldırısı sonucu şehit edilmişti.



Aradan geçen 29 yılın ardından oğlu Ali Emrah Tekin, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde tüm rakiplerini geçerek CHP'den Nazımiye Belediye Başkanı seçildi.

Mazbatasını alarak göreve başlayan 41 yaşındaki Ali Emrah Tekin, son seçimlerde Nazımiyelilerin büyük çoğunluğunun kendisini tercih etmesinden mutluluk duyduğunu belirterek, 'Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Tabi bu seçimlerin bizim açımızdan şöyle özel bir durumu var. Bir seçim olmasının ötesinde benim ve ailem için farklı bir anlam ifade ediyordu. Şöyle ki 29 yıl önce maalesef terör saldırısı sonucu yine Nazımiye Belediye Başkanlığı görevini yürüten babam şehit edilmişti. Dolaysıyla Nazımiyeli hemşehrilerimiz aradan geçen 29 yıla rağmen tekrar bu anlamda bizi destekleyerek yaşanan bu olaya verdikleri tepkiyi göstermiş oldular. Duygusal anlamda da bizim için önemli bir durumdu' dedi.



''29 yıl sonra bayrağı teslim aldık''

Babasından devraldığı görevi layıkıyla yürütmenin gayreti içinde olacağını belirten Tekin, 'Babam iyi bir insandı. Her zaman hemşehrilerinin iyiliği, güzelliği anlamında çalışmalar yürüttü. Dolasıyla biz 29 yıl sonra bu bayrağı teslim alarak aynı şekilde, babamın tavsiye verdiği şekilde bu yetkiyi hemşehrilerimizin yararına olacak şekilde kullanmaya devam edeceğiz' diye konuştu.



İlçenin küçük ve kısıtlı imkanlara sahip olduğuna vurgu yapan Başkan Tekin, 'Bugüne kadar bu kısıtlı kaynakların sebep olduğu borçlanma da söz konusu. Bunların bir şekilde çözülmesi için aday olduk. Bunların hepsinin aşılarak Nazımiyeli hemşehrilerimize daha kaliteli hizmet sunmak adına adaydık adaylığımız başkanlığa dönüştü. Dolayısıyla bütün enerjimizi bundan sonra bu anlamda harcamış olacağız. Hem kaymakamlığımız hem valiliğimizden destek alacağız inşallah. Onun dışında Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden halkçı belediyecilik anlayışı doğrultusunda destek almayı bekliyoruz, umuyoruz. İlçemiz için iki kıymetli değerimiz var. Biri rahmetli Kamer Genç biri de bir önceki genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu. Bu iki değeri var etmiş bir ilçeyiz. Genel başkanımız Özgür Özel'in de desteğiyle ilçemizi yeniden yaşanabilir, tersine göçü sağlayabilecek bir duruma getirmek istiyoruz. Bu anlamda partimizin büyük katkı sunacağını biliyoruz. Onun özgüveni içerisindeyiz' şeklinde konuştu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.