logo
25 NİSAN 2024

KORKUNÇ SENARYO

04.08.2004 00:00:00
BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, Batılı güçlerin "Türkiye ile İran'ı kapıştırarak, bölgedeki emellerine ulaşmak istediklerini" vurguladı. BTP Lideri, "ABD bu coğrafyada iki devletle savaşamaz. Bunun birisi Türkiye, diğeri de İran'dır" dedi

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İran ziyaretini ve ekonominin içinde bulunduğu 'çıkmaz' değerlendirdi. Meltem ve Mesaj TV'deki Haftanın Sohbeti programında çarpıcı açıklamalar yapan BTP Lideri Prof. Dr. Baş, "İran ziyareti adı altındaki 'mesaj taşıma' benim gördüğüm kadarıyla bir fiyaskoyla sonuçlanmıştır. İran Genelkurmayı'nın hem ABD'ye, hem de İsrail'e verdiği mesaj bir birliktelik ortaya koymuştur" dedi.

BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş'ın çarpıcı açıklamalarından önemli kesitleri aktarıyoruz...

BOP'un hedefi İran

BOP tehdit olarak karşısına İran'ı alıyor. Böyle bir niyet var. Türkiye, bu mevzuda ABD'nin yanında NATO şemsiyesi altında yer alacak. Peki ne olacak? Ben diyorum ki, İran hırpalanacak. Öyle zannedildiği gibi, İran aleyhine öyle vahim bir netice çıkmayacak. Ben Ortadoğu'da Müslümanların lehine fevkalade olumlu tecellilerin olacağı kanaatindeyim. Türk siyasetinin aklını başına alması lazım. Buna göre hesabını yapmalı, ayağını ona göre denk almalı. Aksi takdirde adamın belasını Allah verir...

Türkiye ve İran: İki Aslan

ABD bu coğrafyada iki devletle savaşamaz. Bunun birisi Türkiye, diğeri de İran'dır. Biz kendi kıymetimizi bilmiyoruz. Kendimizle olan takışıklığımızdan, aramızdaki nifaktan beraberlik ruhunu kaybettiğimizden, gerçek kuvvetimizin idrakine varamıyoruz. Bu coğrafyada bütün güçler biraraya gelse, Allah'ın izniyle bu millete bir şey yapamaz. İlaveten İran'a da bir şey yapamaz.

Şimdi Batılı güçler ne yapacak? Ortadoğu'daki emellerine vasıl olmak için, bölgenin iki güçlü devletini yani iki aslanı sinsi planlarlarla karşı karşıya getirecek ve birbirleriyle mücadele ettirecek. Bu mücadeleden kim kazançlı çıkacak? Bundan ne İran, ne de Türkiye kazançlı çıkabilir. Bu iki devleti kendisine alet eden devlet kazanacak...

Burada siyasetçi akıllı olmalı. Türk siyasetçisi, Türk milletini bu noktaya getirecek adımlardan mutlaka kaçınmalıdır.

Şimdi AKP milletvekilleri iyi düşünsün! Bizim İran'la bir alıp veremediğimiz mi var? Ne istedik de alamadık? Dolayısıyla aramızdaki huzursuzluğun kaynağı ne? Türk milleti, problem yaratmaya, başkalarının oyuncağı haline gelmeye müsaade etmeyecektir.

ABD'nin liman

taleplerinin sebebi

ABD Türkiye'den Trabzon ve Samsun limanlarını istiyor. Niçin? Bu iki limanı kime karşı kullanacak? Rusya'ya karşı mı bu limanları istiyor? Yok... Bu limanları talep ederek, bir bölge ülkesine karşı kullanmak istiyor. Böylece sen Haçlı'nın safında yer alıyorsun. Buna ne Allah müsaade eder, ne de kul...

Ekonomi SOS veriyor

BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Türk ekonomisinin içine düştüğü duruma ilişkin de önemli değerlendirmelerde bulundu.

Prof. Dr. Baş'ın değerlendirmeleri şöyle...

"Biz siyasi hayata adım attığımızdan beri anlatmaya çalıştığımız bir husus var. Her devletin bir milli geliri var. Bu milli gelirin bir bölümü devletin elinde mal olarak mevcuttur. Zaten para demek de, malın karşılığı olan birim, değer demektir. Mal mübadelesi dönemi geçtiği için, 'mal mukabili para basarsınız' onun karşılığında da iş yaparsınız. Daha evvel devletler paranın karşılığında altın biriktirirken, buna mukabil para basardı. Ancak ABD bunu 1972 yılında kaldırdı. Ondan sonra para birimi olarak ortaya konulan ölçü, 'devletin milli gelirine mukabil emtia ve para' ölçüsü olmuştur.

Türkiye para basamıyor

Her yıl devletlerin mal olarak kazançları vardır. Bu kazanç olmazsa, milletler ayakta duramaz. Şimdi paranızın mukabili elde ettiğiniz kar olarak mal eğer paraya dönüşmezse, piyasa paraya sıkışır. Siz paranızı çalıştırdınız, mal elde ettiniz; bu malı stokladınız... Mal büyüdü ama onun karşılığında para yok... Devlet de bir işletme gibi mal kazanıyor, karşılığında para basmıyor. . Ne oluyor o zaman? Mal piyasada istediğiniz kadar var ama karşılığında para yok. İşte emisyon dediğimiz olay, malın karşılığında senyoraj hakkını kullanarak parayı basmaktır. Bunu bütün dünya yapar. Türkiye yaklaşık 16 yıldan beri imal ettiği mamulüne karşılık tek kuruş basmamıştır. Peki ne yapıyor Türkiye? İşte IMF, ABD ve AB talimat vererek diyor ki, sizin yapacağınız iş, malınızın karşılığında para basmak değil... Bu ekonomi kuralını bizim Maliyemiz de bilmiyor. Global güçler ne diyor? Benden ve senin ülkende yerleşmiş bulunan benim adamlarımdan borç alacaksın. Piyasada olmayan parayı piyasaya süreceksin. Piyasada benim ve adamlarımın parası olacak. Biz bu yıl içinde 320 milyar dolar iç ve dış borç alacağız ve bunun karşılığında 150 katrilyon lira faiz ödeyeceğiz. Şimdi hükümet IMF ile yola devem etmeye karar verdiğine göre, bu faiz yükü önümüzdeki yıl 225 katrilyon, bir sonraki yıl 300, daha sonra da 350, 400... katrilyon olacaktır. Niye? IMF kurmuş pazarını...'Türkiye gibi 3 tane pazar olsa, benim adamlarım da , ben de köşeyi dönerim' fikrinde...

Bu kadar faiz yükü olur mu? Şimdi Başbakan Erdoğan bir süre önce 2004 yılı sonunda "biz bu işe son vereceğiz" demişti. Biz ise ne demiştik? "Bunlar bu kafayla bu işe son veremez" demiştik. İki sebepten dolayı veremezler...

Ekonomiyi bilmeyen bir hükümet

Birincisi, bu hükümet ekonomiyi bilmiyor. Türkiye'nin ekonomisi kötüye gidiyor. Ülke batmanın eşiğine geldi. Bu derece borçlu ikinci bir ülke gösteremezsiniz. Türkiye bitmiştir. Biz bunu söyledik. Bu konuda halkın da çok büyük eksiği var. Esnafa gidiyorum, 'siftah bile edemedim' diyor. Niye konuşmuyorsun o zaman? Halkımız 'bir sene bekleyip de görelim" demişti. İki sene geçti... Ne yaptı bu hükümet? Hiçbir şey... Yapamazlar... İnsan bir şeyi bilirse, onu yapabilir. Bunlar ekonomiyi bilmiyor. Bunlar IMF formülü dışında bir ekonomi sistemi bilmiyor.

Aşağı doğru gidiliyor

Bu gidişatla Türkiye'nin hayırlı bir nefes alması mümkün görünmüyor. Türkiye Titanic gibi hızla batma noktasına doğru sürükleniyor. Senin yer altı ve yerüstü kaynakların da peşkeş çekiliyor. Mustafa Kemal'den bu yana işletilmeyen yer altı kaynaklarımız bedava fiyatına peşkeş çekiliyor. Trilyon dolarlık kaynaklar bunlar. Bunlar Ermeni Hıncak ve Taşnak örgütlerine destek veren kuruluşlara peşkeş çekiliyor. Milli kuruluşlara değil...Borç batağı devam ederse, önümüzdeki yıllarda yabancı güçler, "niye paramızı vermiyorsunuz diye bu aziz vatanı işgal etmeye bile yeltenebilir". İş işten geçmeden, iktidar yeni atılımlar yapmalı, yeni formüller ortaya koymalı. İktidar bu meselelerde kafa yoran, modeller ortaya koyan kişilerle istişare etmeli. Türkiye, içinde bulunduğu badireyi atlatmak için çözüm yolları bulmak zorunda.

IMF kendini düşünüyor

IMF neden dış ticaret açığının bu denli büyümesine karşı Türkiye'ye "tedbir alın" ikazında bulunmuyor? Bununu sebebi belli: İthalat yaptığımızda,. Kendi mamulünü bize pazarlıyor. Senin dış ticaret açığını takmış günahına... sen batmışsın, yok olmuşsun, bunu umursamıyor. Kendi mamulüne Pazar bulduğunda, 'sen çok iyisin'; bulamadığında, 'sen çok kötüsün'...

Global sermayenin serbest Pazar ekonomisi adı altında yaptığı iş, kendi mamulüne pazar bulmaktır. IMF'nin yaptığı da, elindeki parayı faizle satmaktır. Türkiye bir adım ileri gitmiyor. Sebebi bu...

'Türkiye ileri gitti' deniyorsa, bilin ki, 'IMF bizden çok daha fazla para kazanıyor'...Bu gidişatın sonu helak olmaktır.

Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!

57. Alay Vefa Yürüyüşü Conkbayırı'nda sona erdi

 Tarihi Gelibolu Yarımadası'nda, Gençlik ve Spor Bakanlığının öncülüğünde gerçekleştirilen "57. Alay Vefa Yürüyüşü" düzenlendi.
25.04.2024 08:42:00 / Güncelleme: 25.04.2024 08:50:42
İhlas Haber Ajansı
 57. Alay Vefa Yürüyüşü Conkbayırı'nda sona erdi
 57. Alay Vefa Yürüyüşü Conkbayırı'nda sona erdi
Çanakkale Kara Savaşları'nın 109'uncu yıl dönümü anma törenleri kapsamında binlerce izci, 57'nci Alay Vefa Yürüyüşü gerçekleştirdi. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak yaptığı açıklamada, "Herkese, tüm dünyaya 'Çanakkale geçilmez' efsanesini anlattılar, gösterdiler." dedi.



Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından '57'nci Alay Vefa Yürüyüşü'ne katılanlar, ilk olarak Eceabat ilçesine bağlı Kocadere köyünde kamp kurdu. Yürüyüş öncesinde katılımcılara, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak tarafından tümü şehit düşen 57'nci Alay askerlerinin son yemeği, kırık buğday çorbası dağıtıldı.



Sabah namazı kılındı

Ardından, 109 yıl önce şehit düşen askerler gibi sabah namazı kılındı. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ve çok sayıda rütbeli askerin de yer aldığı katılımcılar, saat 06.00'yı gösterdiğinde harekete geçti.



Atalarına yürüdüler

Yarbay Mustafa Kemal'in 25 Nisan 1915 sabahı düşman çıkarmasını haber alınca, savaşların kahraman birliği 57'nci Alayı Conkbayırı'na gönderdiği ve "Size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum" sözleriyle tarihe geçen o günkü tarihi yürüyüş, bir kez daha hayat buldu. Yaklaşık 6 kilometrelik yürüyüş, 1,5 saat sonra Conkbayırı'nda sona erdi. Yürüyüşe binlerce izci katıldı.

"Tüm dünyaya 'Çanakkale geçilmez' efsanesini gösterdiler"

Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak yaptığı açıklamada, "Amacımız bu ülke gençlerine Çanakkale destanını, Malazgirt zaferini, Dumlupınar, 30 Ağustos'taki, Sakarya'daki, 15 Temmuz'daki destanları unutturmamak, hatırlatmak. Bu toprakların ne kadar kıymetli olduğunu, bu vatan için binlerce şehidin verildiğini anlatmak ve bunları yaşamalarını sağlamak. Gençlerimiz o atmosferi görüyor, o zamanki o mücadelenin zorluklarını yaşananları hissediyor. Amaç bu toprakların gücünü, nasıl bir mücadele verildiğini anlatmak. Bakanlık olarak bunu sürekli gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda ülkenin dört bir yanından gençlerimizi Çanakkale gezileriyle buraya taşıyoruz. Geziyorlar, programlar yapıyoruz. Rehberler, tarihçiler buradaki destansı mücadeleyi anlatıyorlar. Bu topraklar kanla yoğrulmuş, destansı mücadele var, Gazi Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları o zaman mücadelede yer aldılar. Tüm dünya ve batı medeniyetine, emperyalizme karşı büyük mücadele ortaya konduğu, dünyanın en güçlü donanmaları, ordularını burada yendiler. Herkese, tüm dünyaya 'Çanakkale geçilmez' efsanesini anlattılar, gösterdiler. Geçmişimizle tarihimizle gurur duyuyoruz" dedi.

Saçlarına kına yakılıp asker çorbası içen izciler, 57. Alay'ın 109 yıl önceki yolunda

Türkiye İzcilik Federasyonu tarafından düzenlenen 57. Alay Şehitlerini Anma Milli Bilinç Kampı kapsamında saçlarına kına yakılan ve asker çorbası içen 2 bin 500 izci, 57. Alay'ın 109 yıl önce yürüdüğü yolda atalarını andı.
25.04.2024 08:06:00 / Güncelleme: 25.04.2024 08:12:21
Anadolu Ajansı
Saçlarına kına yakılıp asker çorbası içen izciler, 57. Alay'ın 109 yıl önceki yolunda
Saçlarına kına yakılıp asker çorbası içen izciler, 57. Alay'ın 109 yıl önceki yolunda

Tarihi Gelibolu Yarımadası'nda bulunan Eceabat ilçesi sınırlarındaki Kocadere Kamp Alanı'na 22 Nisan'da gelen izciler burada, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kızılay ve Kuveyt Türk destekleriyle kurdukları çadırlarda kaldı.

Gençlere kampta Çanakkale Savaşları ve 57. Alay'ın kahramanlıklarıyla ilgili tarihi bilgiler verildi.

Türkiye'nin 60 ilinden gelen 2 bin 500 izci ve izci lideri, 57. Alay'ın karargah olarak kullandığı alanda sabah ezanıyla birlikte uyanıp yürüyüş hazırlıklarına başladı.

Asker çorbası ve hamur kızartmalarını alıp kahvaltı yapan gençlerin saçlarına burada kına yakıldı.

Mehter eşliğinde Türk bayraklarıyla yola çıkan izciler ardından Conkbayırı'na ulaşıp yürüyüşü tamamlayacak.

Rota kapsamında 57. Alayın 109 yıl önce ilerlediği yollarda savaşın yaşandığı cephelerde ziyaret edilecek.

 "Dedeciğim ben geldim" diyerek yola çıkıyoruz"

Türkiye İzcilik Federasyonu Başkanı Hasan Dinçer Subaşı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kampın bu yıl 21. kez düzenlendiğin söyledi.

Yürüyüşe 2 bin 500 izcinin katıldığını anlatan Subaşı, "57. Alay'ın ihtiyat birliği olarak karargah kurduğu noktada ve aynı bu şekilde 109 yıl önce yürüyüşe başladığı noktadayız. Sabah namazı saati silah sesleri ve ezan sesleri içinde izcilerimiz çadırlarından kalkıyorlar. Asker çorbası içip hamur kızartması yiyerek dedelerinin yürüdüğü yolda aynı şekilde Conkbayırı'na yürüyorlar. Büyük bir gururla 57. Alay topraklarında 57. Alay'ın izinde 'dedeciğim ben geldim' diyerek yola çıkıyoruz." ifadesini kullandı.

Subaşı, 57. Alay Milli Bilinç Kampı'na 60 ilden katılım sağlandığını aktararak "Yola çıkmadan önce sadece asker çorbası ve hamur kızartması yeme faaliyeti yapmıyoruz. Tüm izcilerimizin saçları aynı Kınalı Hasan gibi yola çıkmadan önce kınalanıyor, ellerinde Türk bayraklarıyla mehter eşliğinde yürüyüşümüzü gerçekleştiriyoruz." diye konuştu.

Yürüyüşe İstanbul'dan katılan Ahsen Bera Ünal da kampta yer aldığı için çok mutlu olduğunu söyledi.

Manisa'dan gelen Sinem Tüm ise önemli bir atmosferi teneffüs ettiklerini dile getirdi.

Yağmur Kayatepe de kahraman 57. Alay'da görevli askerlerin yürüdüğü yoldan yürüyebilme fırsatı bulduğu için gururlu olduğunu kaydetti. 

Anzakların 'Şafak Ayini'nde Atatürk'ün mektubu okundu

Çanakkale Kara Savaşları'nın 109. yıl dönümü anma törenleri çerçevesinde Tarihi Gelibolu Yarımadası'ndaki Anzak Koyu'nda geleneksel 'Şafak Ayini' yapıldı.
25.04.2024 07:10:00 / Güncelleme: 25.04.2024 07:15:19
İhlas Haber Ajansı
Anzakların 'Şafak Ayini'nde Atatürk'ün mektubu okundu
Anzakların 'Şafak Ayini'nde Atatürk'ün mektubu okundu
Her yıl 24- 25 Nisan tarihleri aralığında atalarını anmak için gelen Avustralyalı ve Yeni Zelandalı binlerce kişinin uyku tulumlarıyla katıldığı 'Şafak Ayini'nde tören düzenlendi.



Sabaha karşı 05.30'da başlayan Şafak Ayini, Yeni Zelanda Savunma Kuvvetleri ile Avustralya Savunma Kuvvetlerinin konuşmasıyla devam etti.

Daha sonra Shell Green Mezarlığı'nı anlatan bir video ile Şeref videosu izletildi.



Ardından Karanga (toplanma çağrısı) yapıldı.

Yeni Zelanda, Avustralya adına konuşmalar gerçekleştirildi. Türk Silahlı Kuvvetleri adına Yarbay Fatih Kurtgöz , Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektubu hem Türkçe hem de İngilizce okudu.



Tören, Türkiye ve diğer devletlerin çelenk sunumuyla devam etti. Borozan çalınması ve saygı duruşunda bulunulurken, Türkiye, Avustralya ve Yeni Zelanda Ulusal Marşları okundu. 

Atatürk'ün Anzak annelere mektubu

"Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yanyana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlâtlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlâtlarımız olmuşlardır."

Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor

Teknolojinin getirdiği kolaylıkların yanı sıra, dolandırıcılık gibi tehditler de arttı. Uzmanlar, bu yeni dolandırıcılık yöntemlerine karşı uyanık olmanın ve bilgi sahibi olmanın önemini vurguluyor
24.04.2024 15:30:00
Fahri Fatih Özcan
Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor
Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor
Teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte, dolandırıcılık yöntemleri de evrim geçiriyor. Uzmanlar, 2024 yılında özellikle dikkat edilmesi gereken yeni dolandırıcılık senaryolarına ve bu tehditlere karşı alınması gereken önlemlere dair uyarılarda bulunuyor.


Yeni dolandırıcılık yöntemleri


1. Büyükanne ve Büyükbaba Dolandırıcılığı: Dolandırıcılar, kişisel ilişkileri hedef alarak ve değer verdikleri biri gibi davranarak insanların duygularıyla oynamakta. Teknolojinin yardımıyla ses kayıtlarını taklit ederek yaşlı bireyleri acil durumda olan bir aile üyesiymiş gibi kandırabilir.

2. Yapay Zeka ile Deepfake Dolandırıcılığı: Yapay zeka araçları, dolandırıcıların gerçeğe çok yakın sahte görüntüler ve videolar oluşturmasına olanak tanıyor. Bu yöntemle, kullanıcılar sahte kişilikler veya olaylarla kandırılabiliyor.

3. Spear Phishing ve Tapjacking: E-posta veya sosyal medya hesaplarını hedef alan bu saldırılar, kullanıcıları istenmeyen tıklamalar yapmaya veya zararlı web sitelerine yönlendirmeye çalışıyor.

4. Quishing: Sahte QR kodlar kullanarak kullanıcıları zararlı web sitelerine yönlendirme yöntemi. Bu kodlar, gerçek gibi görünen ancak kötü amaçlı yazılımlar içeren sitelere bağlantı sağlayabilir.


Uzmanların önerileri


FINRA Yatırımcı Eğitim Vakfı'na göre, insanlar belirli bir dolandırıcılık yöntemi hakkında bilgi sahibi olduklarında, onunla etkileşime girme olasılıkları yüzde 80 daha düşük.

Uzmanlar, özellikle internet üzerinden yapılan işlemlerde dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor. Kullanıcıların, tanımadıkları kişilerden gelen taleplere karşı tetikte olmaları ve kişisel bilgilerini paylaşmamaları önem taşıyor.

Uzmanlar ayrıca dolandırıcılık meydana geldiğinde bunu resmi makamlara bildirmenin önemini vurguluyor.

Teknolojinin getirdiği kolaylıkların yanı sıra, dolandırıcılık gibi tehditler de arttı. Uzmanlar, bu yeni dolandırıcılık yöntemlerine karşı uyanık olmanın ve bilgi sahibi olmanın önemini vurguluyor. Tüketicilerin, kendilerini korumak için sürekli olarak güncel bilgilerle donanmış olmaları ve şüpheli durumlarda resmi makamlara başvurmaları gerekiyor.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.