logo
26 NİSAN 2024

Kurtuluş Ehl-i Beyt'in gemisine binmekte

Mersin'in Tarsus ilçesinde organize edilen panelde, araştırmacı yazar Sani Ak "Ehl-i Beyt, bugün yaşadığımız birçok kargaşanın ortadan kalkması için peşinden gitmemiz gereken yüce insanlardır, zatlardır. Kurtuluş Ehl-i Beyt'in gemisine binmekten geçer" de
29.11.2014 00:00:00
     YENİ MESAJ / TARSUSTürkiye'nin birçok ilinde ve ilçesinde gazetemiz tarafından organize edilen "İslam Dünyasını Kuşatan Fitneler ve Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt" panelinin bir durağı da Mersin'in güzide ve tarihi ilçesi Tarsus oldu.Yeni Mesaj gazetesi Tarsus temsilcisi Metin Karataş tarafından organize edilen ve yoğun bir katılımla Emekliler Derneği Konferans Salonu'nda gerçekleşen panel, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları için saygı duruşu, ardından da İstiklal Marşı ile başladı.Başkanlığını Mersin Yeni Mesaj temsilcisi Ramis Akın'ın yaptığı panelin konuşmacıları; araştırmacı yazar Dr. Nuri Kaplan, yeminli mali müşavir, araştırmacı yazar Sani Ak, hukukçu yazar Av. Hakan Güler ve gazeteci yazar Murat Çabas'tı.Kardeşi kardeşekırdırma oyunuİlk sözü alan Sani Ak "Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt" konusunu anlattı ve Ehl-i Beyt'in hayatından verdiği misallerle oldukça duygulu anlar yaşandı.Ehl-i Beyt'in fazileti hakkında inen ayetlerden ve de hadislerden örnekler veren Ak, Peygamber'in yarenleri olan Selman-ı Farisi, Ebu Eyyubel Ensari, Ebu Zer Gifari, Mikdat bin Esved gibi büyük sahabelerin Hz. Ali'nin ilk şialarından olduğunu belirtti.Ak şunları söyledi:"İslam'ın gücünü kırmak kardeşi kardeşe düşürmek isteyenlerin tarih boyunca oynadıkları bir oyun var. Alevi'dir, Sünni'dir, Şii'dir, Caferi'dir diyerek aslında öze ait olmayan çok küçük teferruatları ortaya koymak suretiyle kardeşi kardeşe kırdırmak oyunu? Bu oyun günümüzde tarihin en şiddetli dönemlerinde oynandığı kadar şiddetle oynanmaktadır. Hepimiz her gün takip ediyoruz, etrafımızdaki coğrafyada, İslam aleminde bu oyunlar oynanıyor, devam ediyor.Bu görüşleri ortaya atanlar Ehl-i Beyt taraftarlarına, Şia dediğimiz kesime neredeyse İslam dairesinin dışında sapık bir akımmış gibi davranmaya, böyle bir etiket yapıştırmaya çalışıyorlar. Abdullah İbni Sebe diye bir isim uydurdular. Dediler ki; 'İşte Şia akımının ortaya çıkarıcısı bu Abdullah ibni Sebe denen kişidir. O böyle batıl bir akım ortaya koydu. Başta Hz. Ali olmak üzere Ehl-i Beyte çok abartılı yakıştırmalar yaptı."Bu iftiralarla Ehl-i Beyt yolunu karalamaya, Ehl-i Beyt sevenleri dışlamaya çalıştılar. Tek kurtuluş yolu olan Ehl-i Beyt'i devre dışı bırakmak istediler.Halbuki, Ehl-i Beyt, bizzat Cenab-ı Hakk'ın seçtiği, ayeti kerimeyle ifade ettiği, Hz. Peygamberin de hadislerle beyan buyurduğu ve kurtulmak için birlik için bugün yaşadığımız birçok kargaşanın ortadan kalkması için peşinden gitmemiz gereken yüce insanlardır, zatlardır. Ve kurtuluş Ehli Beytin gemisine binmekten geçer."Dinimiz bir, Kitabımız bir, Peygamberimiz birPanelin ikinci konuşmacısı Dr. Nuri Kaplan tarihten günümüze kadar gelen bidat akımları, sahte mezhep ve sahte meşrepler ve Müslüman görünümlü İngiliz ajanlarının faaliyetleri konusunda bilgiler verdi.Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk hakkındaki iftiralara da değinen Kaplan, Atatürk'ün soyunun hem anne tarafından hem de baba tarafından Hz. Peygamber'e (sav) dayandığını belgeleriyle ortaya koydu."ABD, 'Ben demokrasi getiriyorum, ben insan hakları getiriyorum' diye Ortadoğu coğrafyasında bütün Müslümanların canını, malını, namusunu, vatanını, bütün kaynaklarını elinden almak için Haçlı seferi başlattı" ifadeleriyle günümüzde İslam coğrafyası merkezli gelişmelere de değinen Kaplan konuşmasında şu önemli tespitlere yer verdi:"ABD'nin ortağı kim? Yahudiler? Bu proje yeni bir proje değil. Burada hep kanı akan insanın, ister Türk, ister Mısırlı, ister Suriyeli, ister Libyalı olsun hep Müslüman olduğunu vurgulamak istiyorum. Ve bu kanı akıtanların da tamamı Müslüman olmayan insanlar, yani Haçlılar ve Yahudiler? Ne zamana kadar devam edecek bu? Bu Büyük İsrail projesinin hamurkarı İngilizlerdir, Amerikalılardır, Yahudilerdir. Ama bunu görmez, Haçlı ve Yahudi safında yer alan Müslüman kılıklıların peşinden gidersek burnumuz içinde bulunduğu pislikten çıkmaz."Kaplan konuşmasında çözüm yolunu da gösterdi:"O yüzden hep birlikte olacağız. Bu oyunları göreceğiz. Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın, Türkiye'deki binlerce, onbinlerce, yüzbinlerce insana aktardığı doğruları, kaynaklarıyla, delilleriyle, kadrosuyla ortaya koymuş olduğu bu gerçekleri halkımızla paylaşacağız. Kandırılmaya son vereceğiz. Aksi takdirde karşımıza çıkan herkesi Müslüman zannedersek, Müslüman'la münafığı ayırt edemezsek, Allah muhafaza Mısır'daki, Libya'daki, Suriye'deki, Irak'taki hadiseler bizim coğrafyamıza gelir, Aleviyle Sünni birbiriyle kavga ettirilir, Şii ile Sünni birbiriyle kavga ettirilir. Halbuki Allah'ımız bir, dinimiz bir, Peygamberimiz bir, kitabımız bir? Bu birlik ve berberliğin adresi ancak ve ancak Ehl-i Beyt'tir."Tek çıkış yolu Ehl-i BeytHukukçu yazar Av. Hakan Güler ise yaptığı sunumda Hacı Bektaş-ı Veli'nin ve Horasan erenlerinin Anadolu'ya gelmeleri ve Ehl-i Beyt'in nefesiyle Anadolu coğrafyasında yaşayanların gönüllerini fethettiklerini ve bu sebeple çok farklı inançlara ve ırklara sahip olmasına rağmen Müslüman olarak Türk milletini oluşturduklarını ifade etti.Atatürk'ün de Cumhuriyeti kurduktan sonra, Türk milletini bir ve beraber kıldığını ve Lozan'da bunu tapulaştırdığını belirtti.Bugün çıkartılan Vatikan merkezli, BOP hedefli dinlerarası diyalog faaliyetleri ve medeniyetlerarası ittifak projelerinin temelimizi oluşturan bu kimliği yok etme amacı taşıdığını vurguladı.Siyasilerimizin de BOP eşbaşkanı olarak bu faaliyetlere kapı araladığını ifade eden Güler, tek çıkış yolunun Ehl-i Beyt'in gemisinde buluşmak olduğunu belirtti.Güler ayrıca şu tespitlerde bulundu:"Gerçekten Ehl-i Beyt'in anıldığı, Türk milletinin değerlerinin, kültürünün, inancının konuşulduğu bir mekan da kutsal bir mekandır. Bu konular kutsal konulardır. Allah bizlere bunu nasip ettiği için ne kadar hamd etsek azdır. Biz burada bir ibadet yapıyoruz. Gerçekten de üstün bir ibadet yapıyoruz.Bunlar ayeti kerimelerle sabit. Ehl-i Beyt'ten, Hz. Peygamber'den, Hz. Fatıma annemizden, Hz. Ali efendimizden, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin efendilerimizden bahsetmek? Hem onları sevmek farz, hem de onlardan bahsetmek ibadettir.Bu konular Prof. Dr. Haydar Baş Bey tarafından araştırılmış, incelenmiş, eserlere geçirilmiş yani bütün dünyaya bu sunulmuş. Haydar Baş Bey'in kadrosu çok seçkin bir kadrodur. Haydar Baş Bey'i, ben kendisini 1982 yılından beri tanıyorum. Liseli yıllarda kendisini tanıdım. O zamandan bu zamana Haydar Baş Bey'in bahsettiği dava, iman ve insan davası, birlik ve beraberlik davasıdır?"MEM, Ehl-i Beyt'in anlayışıdırSon konuşmacı ise gazeteci yazar Murat Çabas oldu.Çabas, konuşmasında Prof. Dr. Haydar Baş'ın dünyaca ünlü, hakkında 8 uluslar arası kongre yapılmış Milli Ekonomi Modeli'nden bahsetti.Milli Ekonomi Modeli'nin Ehl-i Beyt anlayışının bir ürünü olduğunu vurgulayan Çabas, "Milli Ekonomi Modeli halka hizmet anlayışını vurgulamaktadır, bu Ehl-i Beyt'in temel anlayışıdır; MEM güçlü devlet demektedir, bu Ehl-i Beyt'in anlayışıdır; MEM vatandaşlık maaşı demektedir, böyle bir maaşı Hz. Peygamber (sav) ve Hz. Ali Efendimiz halka vermiştir; MEM gelir adaleti demektedir, Hz. Ali valilerine gönderdikleri resmi yazılarda gelirin adil paylaşımından bahsetmektedir" dedi.Milli Ekonomi Modeli'nin "sınırsız kaynaklarla sınırlı ihtiyaçların giderilmesinin" modeli olduğunu belirten Çabas, senyoraj geliri, maden gelirleri gibi güçlü gelir kaynaklarıyla devletin elinin güçlendiğini, elde ettiği bu geliri sosyal devlet projeleriyle halkına sunan devletin ise baba devlet haline geldiğini vurguladı.Çabas, Milli Ekonomi Modeli'nin en önemli konularından birisinin "para" olduğunu belirtti ve modelin yeni bir tez olarak ortaya koyduğu "tahrik unsuru olması ve emeğin ve üretimin karşılığı olması" konularını altını çizerek anlattı.MEM'in dünyada tüketim endeksli tek denge analizi olduğunu belirten Çabas, tüketim canlanmadan üretimin canlanamayacağını, dolayısıyla sağlıklı büyümenin ve tam istihdamın gerçekleşemeyeceğini belirterek, "MEM, ekonominin hedefi olan gelir adaleti, sağlıklı büyümeyi ve tam istihdamı sağlayan dünya tarihinde tek modeldir" dedi. Çabas, MEM'in, vatandaşlık maaşı, ev hanımı meslek maaşı, çocuk parası doğum parası, asgari ücretin 4 bin lira olması gibi projelerle devletin gelirlerinin adil bir şekilde tabana yayılmasını sağladığını belirtti. MEM'in tarım projelerine de detaylı bir şekilde değinen Çabas, "MEM köylünün gerçek manada efendi olmasını sağlayacak tek modeldir" dedi.Çabas, Milli Ekonomi Modeli'nin 150'yi aşkın ülke tarafından kısmen hayata geçirildiğini, 2006 yılından sonra modelin birçok maddesini uygulayarak dünyanın zirvesine oturan Rusya'nın ise 27 Şubat 2013 yılında modelin sahibi Prof. Dr. Baş'ı Duma'ya davet ettiğini, 5 saate yakın kendisine ve modeline zaman ayırdığını ve bu tarihten sonra da MEM'i tümüyle uygulamaya başladığını ve kanunlaştırdığını belirtti. Tarsus'ta yapılan bu paneli Tarsuslular, programın sonuna kadar büyük bir ilgiyle takip etti ve programın bitiminde paneli organize edenleri ve panelistleri tebrik ettiler
Erdoğan'dan Rutte'ye AB mesajı
'Hollanda'nın desteğini bekliyoruz'
'Birilerinin bitmiş olan kredilerini...'
Kılıçdaroğlu'na imalı yanıt
Haftalar sonra yeniden başlamıştı
Aramalarda yeni bulgu
İstiklal Caddesi bombacısının cezası belli oldu
7 kez ağırlaştırılmış müebbet
ABD Dışişleri Bakanlığı'nda kritik istifa
Ülkesinin Gazze politikasına tepki olarak
KKTC Başbakanı İsias Otel davası için Adıyaman'da
'Bu artık KKTC'nin davasıdır"
Kurulan şirket sayısı azaldı
Mart ayında 1678 şirket kapandı
Son operasyon Hakkı Saral çetesine
10 ayda 454 suç örgütü çökertildi
Özgür Özel disiplin için harekete geçiyor
Partiden kesin ihraç edilecekler
323 gayrimenkul için ihale yapılacak
Kızılay taşınmazlarını satıyor
'Katliamınıza dikkat çekmek antisemitizm değildir'
Sanders'tan Netanyahu'ya sert yanıt
'Hamas liderlerini öldürün, Refah'ı işgal edin'
İsrailli bakandan Mossad'a çağrı
İsrail'e de füze saldırısı düzenlendi
Husiler İsrail gemisini vurdu
Düşme anı araç içi kamerasında kaydedildi
Kapısı açık otobüsten düştü
Hande Fırat sergisi bakanlık desteği ile açıldı
Kabine toplantısı gibi sergi açılışı
Erdoğan'dan Rutte'ye AB mesajı
'Hollanda'nın desteğini bekliyoruz'
'Birilerinin bitmiş olan kredilerini...'
Kılıçdaroğlu'na imalı yanıt
Haftalar sonra yeniden başlamıştı
Aramalarda yeni bulgu
İstiklal Caddesi bombacısının cezası belli oldu
7 kez ağırlaştırılmış müebbet
ABD Dışişleri Bakanlığı'nda kritik istifa
Ülkesinin Gazze politikasına tepki olarak
KKTC Başbakanı İsias Otel davası için Adıyaman'da
'Bu artık KKTC'nin davasıdır"
Kurulan şirket sayısı azaldı
Mart ayında 1678 şirket kapandı
Son operasyon Hakkı Saral çetesine
10 ayda 454 suç örgütü çökertildi
Özgür Özel disiplin için harekete geçiyor
Partiden kesin ihraç edilecekler
323 gayrimenkul için ihale yapılacak
Kızılay taşınmazlarını satıyor
'Katliamınıza dikkat çekmek antisemitizm değildir'
Sanders'tan Netanyahu'ya sert yanıt
'Hamas liderlerini öldürün, Refah'ı işgal edin'
İsrailli bakandan Mossad'a çağrı
İsrail'e de füze saldırısı düzenlendi
Husiler İsrail gemisini vurdu
Düşme anı araç içi kamerasında kaydedildi
Kapısı açık otobüsten düştü
Hande Fırat sergisi bakanlık desteği ile açıldı
Kabine toplantısı gibi sergi açılışı

İzmir'deki DEAŞ operasyonunda 8 kişi tutuklandı

İzmir'de düzenlenen DEAŞ operasyonunda 11 kişiden 8'i tutuklanarak cezaevine gönderildi.
26.04.2024 19:21:00
İhlas Haber Ajansı
İzmir'deki DEAŞ operasyonunda 8 kişi tutuklandı
İzmir'deki DEAŞ operasyonunda 8 kişi tutuklandı
İzmir İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, DEAŞ terör örgütü içerisinde olduğu tespit edilen 13 şüpheliye yönelik operasyon düzenledi.

Düzenlenen operasyonda 11 kişi yakalanarak gözaltına alındı.

İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden 8'i tutuklanarak cezaevine gönderilirken, 2 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Öte yandan diğer 1 şüphelinin mükerrer soruşturma nedeniyle serbest bırakıldığı, firar olan 2 şüpheli hakkında ise yakalama kararı çıkartılması talebinde bulunulduğu öğrenildi.

Korhan Berzeg'i arama çalışmalarında yeni bir bulgu

Kayıp Ekonomist Korhan Berzeg'i arama çalışmaları kapsamında bir kemik parçası daha bulundu.
26.04.2024 17:24:00 / Güncelleme: 26.04.2024 19:29:34
İhlas Haber Ajansı
Korhan Berzeg'i arama çalışmalarında yeni bir bulgu
Korhan Berzeg'i arama çalışmalarında yeni bir bulgu
Balıkesir'in Gönen ilçesine bağlı Armutlu Kırsal Mahallesi'ndeki dere yatağında bulunan kemik parçalarının Ekonomist Korhan Berzeg'e (83) ait olma ihtimali üzerine yoğunlaşan arama çalışmalarında 3'üncü gün geride kalırken bölgede bir kemik parçası daha bulundu.

JASAT, asayiş jandarma ekipleri, komando timleri ile beraber 3 kadavra arama köpeği eşliğinde devam eden Fındıklı Deresi mevkiindeki arama çalışmalarında, henüz insan veya bir hayvana ait olduğu belirlenemeyen yaklaşık 10 santimetre büyüklüğünde bir kemik daha bulundu.



Jandarma ekiplerinin tırmıklarla yaptıkları aramalar sonucu bulunan kemik parçası, diğer kemik parçaları gibi incelenmek üzere İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü'ne gönderildi.

KKTC Başbakanı Üstel, İsias Oteli davası öncesi konuştu: Bu artık KKTC'nin davasıdır

Beraberindeki heyetle İsias Oteli davasının ikinci duruşması için kente gelen KKTC Başbakanı Ünal Üstel Adıyaman Adliyesi önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bu artık KKTC'nin davasıdır. Onların acıları hepimizin acısıdır. Çocuklarımızı unutmadık, unutturmayacağız." dedi.
26.04.2024 11:15:00
Anadolu Ajansı
KKTC Başbakanı Üstel, İsias Oteli davası öncesi konuştu: Bu artık KKTC'nin davasıdır
KKTC Başbakanı Üstel, İsias Oteli davası öncesi konuştu: Bu artık KKTC'nin davasıdır

KKTC Başbakanı Ünal Üstel, 6 Şubat 2023'teki Kahramanmaraş merkezli depremlerde Adıyaman'da yıkılan İsias Oteli'nde hayatını kaybedenlere ilişkin mahkeme sürecini takip ettiklerini belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti'nin adaletine güveniyoruz." dedi.

Beraberindeki heyetle İsias Oteli davasının ikinci duruşması için kente gelen Üstel, Adıyaman Adliyesi önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, 6 Şubat 2023'teki depremlerde yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet diledi.

Üstel, KKTC olarak hayatını kaybedenlerin ailelerinin yanında olduklarını belirterek, şöyle konuştu:

"Bu depremde biz de çocuklarımızı, yavrularımızı kaybettik ve o günden bugüne kadar adalet arayışımız devam ediyor. Biz Türkiye Cumhuriyeti'nin adaletine güveniyoruz. Birinci duruşma bundan bir müddet önce başladı ve sonuçlandı. Bugün ikinci duruşma için KKTC olarak bütün kesimlerimizle buradayız. Hükümet olarak buradayız, bakan arkadaşlarımızla buradayız. Muhalefet başkanıyla, milletvekilleriyle, yavrularımızın anneleriyle, yakınlarıyla, halkımızla Adıyaman'a geldik ve ikinci duruşma olacak ve salona gireceğiz. Bu artık KKTC'nin davasıdır. Onların acıları hepimizin acısıdır. Çocuklarımızı unutmadık, unutturmayacağız."

Kesin karar çıkana kadar mahkeme sürecini takip edeceklerini, aileleri yalnız bırakmayacaklarını dile getiren Üstel, şunları kaydetti:

"Biliyorsunuz geçen duruşmada uzman kişilerin bir görüşüne başvurduk. Gazi Üniversitesinin raporu çıktı, mahkememize intikal etti. Bunun dışında, 3 üniversitemizden ve onların oluşturduğu Türkiye Cumhuriyeti çapındaki bu işlerin sorumlusu olan uzman kişilerin görüşlerine müracaat ettik. Onların hazırladığı 3 rapor da mahkememize verildi. Gazi Üniversitesinin raporunu bizim hukukçu arkadaşlarımız incelediği zaman gördük ki, orada tam neticelendirilmemiş bir rapor ortada durdu. Bizim bugün Barolar Birliğimiz de hukukçularımız da burada. Milletvekili hukukçularımızın, Cumhuriyet Meclisinin oluşturduğu hukukçular, Ankara'da devletin tuttuğu hukukçular ve Türkiye Cumhuriyeti'nin Barolar Birliği ve yardımcıları ile özel avukatlarımızla bunlar incelendikten sonra bugünkü mahkemeden bizim hukukçularımızın talep edeceği yeni bir üçüncü rapor ve bu rapor ışığında adaletin tecelli etmesini bekleyeceğiz."

Suçluların gerekli cezayı alacağına inandığını vurgulayan Üstel, adaletin tecelli edeceğini söyledi.

Aileler de basın açıklaması yaptı

Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Karakaya da davada yeni bir sürece girildiğini ve ikinci duruşma için Adıyaman'a geldiklerini ifade etti.

Davanın sonuçlanmasına kadar süreci takip edeceklerini dile getiren Karakaya, "Bu davada bilimin yol göstericiliğine güveniyoruz. Hukukun üstünlüğü kadar toplum vicdanının gücüne de inanıyoruz." dedi.

Depremlerde oğlunu kaybeden anne Hilal Düzgünce ise davanın takipçisi olacaklarını belirtti.

Kahramanmaraş merkezli depremlerde, KKTC'den sporcuların da aralarında yer aldığı 72 kişinin yaşamını yitirdiği İsias Oteli'ne ilişkin 5'i tutuklu 11 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması 3 Ocak'ta yapılmıştı. Tutuklu sanıklardan 2'si, 3. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan tutukluluk incelemesi sonucunda adli kontrol şartıyla tahliye edilmişti. 

Bakan Yerlikaya: 10 ayda 454 organize suç örgütü çökertildi

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Bursa merkezli 7 ilde düzenlenen 'Mahzen-32' operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral'ın kardeşi Hakkı Saral'ın yaptığı suç örgütünün çökertildiğini açıkladı. Yerlikaya, '10 aylık süre içinde; 454 organize suç örgütünü çökerttik.' dedi.
26.04.2024 08:46:00
İhlas Haber Ajansı
Bakan Yerlikaya: 10 ayda 454 organize suç örgütü çökertildi
Bakan Yerlikaya: 10 ayda 454 organize suç örgütü çökertildi
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın paylaştığı bilgilere göre, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır'da 'Mahzen-32' operasyonları düzenlendi. Düzenlenen operasyonlarda organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Bursa merkez ve İnegöl'de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlarımızdan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları, Bursa'ya il dışından getirdikleri tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin işyerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri, Bursa'ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin işyerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi.


Operasyonlarda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 24 şüpheli yakalandı. Operasyonlar sonucu, 15 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda çek ve senet ile çok miktarda nakit paraya el konuldu.

10 ayda 454 organize suç örgütü çökertildi

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, organize suç örgütlerine yönelik düzenlenen operasyonlar hakkında bilgi verdiği paylaşımında, '10 aylık süre içinde; 454 organize suç örgütünü çökerttik. Bu suç örgütlerini isim isim kamuoyu ile paylaştık. Organize suç örgütlerine yönelik toplam bin 201 operasyon düzenledik. 8 bin 260 şüpheli yakalandık. Bunlardan; 3 bin 58'i tutuklandı. Bin 740'ı hakkında adli kontrol kararı verildi" ifadelerine yer verdi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.