logo
18 NİSAN 2024

Kurtuluş milli duruşta

05.08.2001 00:00:00
Aksaray'dan sonra Konya'da da büyük coşku ile karşılanan Kuvay-ı Milliye kadrosunun Türkiye'nin tek umudu olduğu ortaya çıktı. Konyalılar, bütün Türkiye'nin bu umudun etrafında kenetlenmesi gerektiğini söylediler

"Türkiye'nin problemlerini 24 saatte çözerim" diyen bir mimarın önderliğinde, "İş bize düştü" diyerek memleketi içinde bulunduğu siyasi, ekonomik, kültürel, stratejik kuşatılmışlıktan çıkarıp dünyanın lider ülkesi yapmak için hareket geçen Kuvay-ı Milliye kadrosu, şehit kanlarıyla yoğrulmuş Anadolu'daki yürüyüşüne devam ediyor. Kuvay-ı Milliye kadrosunun Orta Anadolu'daki ikinci durağı Aşıklar Sultanı Hz. Mevlana'nın diyarı Konya oldu. Konyalılar, bu kadro ve mimarını Hz. Mevlana'nın torunlarına yakışacak tarzda aşkla, muhabbetle karşıladılar. Bağırlarına bastılar. Ankara-Aksaray kavşağındaki Dündar Restaurant'ta gerçekleştirdikleri karşılama ve ağırlamayı bir aşk yumağına dönüştürdüler. Türkiye'nin içinde bulunduğu kuşatmanın hangi tehlikeli boyutlara ulaştığını hakkında Kuvay-ı Milliye kadrosundan detaylı bilgiler edindiler. Çözümün kendi maddi ve manevi dinamiklerimizde olduğunu bir kez daha görme, anlama, idrak etme fırsatı buldular. Hazine üstünde oturan dilenci örneğini sergilemekten kurtuluş için ülkenin başına değerli bir insanın gelmekte olduğunu, bu insan ve kadrosunun estirdiği yerli rüzgarı hissettiklerini, ayak seslerini duyduklarını ifade ettiler. Bu kadronun Konya'ya da uğramasının kendilerin için bir lütuf olduğunu belirtiler. Konya'nın da, Türkiye'nin de aradığı, hasretini çektiği kadro "işte bu kadro" tespitinde bulunarak, bu kadro ve liderin kısa zamanda ülkenin yönetiminde görmek istediklerini söylediler.

Netice almanın yolu

İçinde bulunduğu vahim şartlardan ülkeyi çıkarmak için milleti bizzat kendisinden icazet almak için yollara düşen Kuvay-ı Milliye kadrosunun mimarı Prof. Dr. Haydar Baş, kendisi ve kadrosunu bağrına basan 1500 sanayici, işadamı, esnaf, akademisyen Konyalıya hitaben yaptığı konuşmada, Türkiye'nin alabildiğine ağır siyasi, iktisadi, sinai vs. şartlardan geçtiğini ve fakat bunlara kaynaklık eden asli unsurun insan unsuru olduğun belirterek, "insanı kendi yararına, hak hesabına kazanmadıktan sonra ne iktisadi, ne siyasi, ne de sosyal hayatımıza düzene girmeyecektir" dedi. Kendinden, yaratanından koptuğu için insanımızın gayri ihtiyari kendisi ile kavgalı duruma geldiğini, içinde fırtınalar koptuğunu, bu korkunç fırtınalar ile dengesini kaybettiğini söyleyen Prof. Dr. Baş, bu dengesiz insanı hangi işin başına getirirseniz getirin istenilen neticenin tahsil edilemeyeceğin ifade etti. Bugünkü halimizin sebebini bu hakikate bağlayan Prof. Dr. Baş, herkesin mutlaka nefs muhasebesi yapmak zorunda olduğunun altını çizdi.

Model insan zarureti

"İngiliz'in, Alman'ın, İtalyan'ın kısaca her milletin kendisine has bir insan modeli vardır. Bizim ise gençliğimize örnek göstereceğimiz bir insan modelimiz yok. Siyasi iradenin yapacağı ilk işi bu modeli tarif etmesidir" şeklinde sözlerine devam eden Prof. Dr. Haydar Baş, Türk-İslam medeniyetinin gençlerimize örnek gösterecek model insanlarla dolu olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi:

"Bizim medeniyetlerimizde medeni olmak için insan olma şartı vardır. İffet, haya, namus, merhamet, fetanet, sabır, muhtaç düşeni elinden tutma bizim medeniyetimizin insan tipinin özellikleridir. Bizim medeniyetimizin insan örneği evvela Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) sonra da bu milletin ulu önderleridir. Hangisine giderseniz, onların hayatı namus, iffet, fetanet, şefkat, merhamet ile doludur."

Batı bizi can evimizden vurdu

Bizim medeniyetimizin ana unsurunu mükemmel insan olduğu gerçeğini Batının da gördüğünü ve bu insanlık medeniyetini yıkmak için insanımız ile çok oynadığını ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş, insanımızın üzerindeki oyunların bugün de sürdüğünü belirterek, şöyle konuştu:

"Hicaz bölgesi tarihi, coğrafi, stratejik konumu itibarı ile çok mühim bir bölge idi. Batı on binlerce misyoner yetiştirdi. Bu bölgenin insanın yoldan çıkardı. Akaidlerini bozdu. Yeni bir mezhep kurdu. Neticede Müslüman Arap kardeşlerimize bizi arkadan vurdurarak Hicaz'ı Osmanlıdan kopardı. Zannetmeyin ki o günkü faaliyetler bugün devam etmiyor. Bugün de devam ediyor. Çok ciddi bir safhada ilerliyor. O safha siyaset safhası ve sahnesidir. O bakımdan önümüze gelen her insanı didik didik etmemiz, dün söylediğine bugün niçin ters düştüğünü çok iyi bilmemiz ve ona göre karar verememiz lazımdır. Bugün de bu milletin imanı ile oynanıyor. Anadolu'da Türkler yoktu. Rumlar, Ermeniler vardı. Alparsalan Anadolu'ya girdikten sonra bunlar din yoluyla asimile edildiler. Türkleştirildiler. Bunları tekrar Hıristiyan yaparsak tekrar Rum, Ermeni vs. olduklarını anlayacaklar. Vahdet bozulacak. Bozulunca da herkes topraklarına kavuşacak. Bugün bu oyun oynanıyor. Ayık olmamız lazım. Bu işin gafleti olmaz."

Türkiye Batından bin yıl önde

Türkiye'de bazı sıkıntılar yüzünde geleceği başka ülkelerde, özellikle Avrupa ülkelerinde arama yanlışlığına düşüldüğüne, oralarda daha çok hürriyet bulunduğunun pompalandığına, gerçeğin ise tam aksi olduğuna işaret eden Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi:

"İnsan haklarının sakız gibi çiğnendiği Batı dünyasında, Paris'te, Londra'da, Berlin'de meydanda erkeksen ezan oku, okuyamazsın. Ama Türkiye'de kilise çanından geçilmiyor. Bin sene geçse de Türkiye'deki hürriyeti Avrupa yakalayamaz. Belki ruhumuzun, kalbimizin doyacağı manada bir hürriyetten mahrumsun. Ama insanlar konuşa konuşa anlaşır. Peki niye araya duvarlar örüyorlar, oturup konuşmuyor, tezimizi takdim etmiyoruz?"

Türklere vatandaşlık tuzağı

Prof. Dr. Haydar Baş konuşmasında, Almanya'da Türklere pompalanan "Siz hala Alman vatandaşı olmadınız mı?" kampanyalarına, bu kampanyanın tehlikeli sonuçlarına da dikkat çekerek, bayraktan hareketle şu tarihi tahlilde bulundu:

"Alman vatandaşı olan Alman bayrağına selam duracaktır. Alman bayrağı ise Hıristiyanlığın, teslis inancının sembolüdür. Sarı renk Hz. Meryem'i, kırmızı renk Hz. İsa'yı, siyah renk ise Ruhül Kudüs'ü temsil etmektedir. Dolayısıyla Alman bayrağına selam duran Hıristiyanlığa selam duracak demektir. Bizim bayrağımızdaki kırmızı renk ise şühedanın kanının rengidir. Ay, Tevhid'i, Rabbimizi, yıldız da Hz. Muhammed'i (sav) temsil etmektedir. Bizim bayrağımız bu milletin inancını, İslam'ı temsil etmektedir. Onun için bu bayrağın gölgesinden kimse ayrılamaz. Onun için merhum Akif, "yol varsa bu, bilmiyorum başka çıkar yol" diyor."

Çarkı tersine çevirecek tez sahibi

Konyalılar hitaben yaptığı tarihi konuşmada diğer illerde olduğu gibi enflasyonu konusuna da değinen Prof. Dr. Haydar Baş, mevcut programlar enflasyonun düşünülmesini mümkün olmadığını Türkiye'deki enflasyonun maliyet enflasyonu olmasına rağmen talep enflasyonu reçetesi uygulanması hatasında ısrar edildiğini belirterek, enflasyonun, maliyetlerin düşürülmesi, emisyon hacminin genişletilerek proje karşılığı üretimin tahrik edilmesi suretiyle ancak düşürülebileceğini söyledi. Yardım dilenme gibi bir zilletle bir ülkenin hiçbir adım atamayacağını vurgulayan Prof. Dr. Baş , tek yolun 7'den 70'e çalışmaktan geçtiğinin altını çizdi. Milleti çalıştıracak formüle sahip olduğunu açıklamasında bulunan Prof. Dr. Haydar Baş, konuşmasını şöyle bitirdi:

"Trabzon mitinginde de söyledim. Yeminle konuşuyorum; biz bu işi 24 saatte hallederiz. Bu çarkı tersine çevirecek bir tezin sahibiyim ben. Bu tezimi Avrupa'ya da ABD'ye de kabul ettirdim. İsteseler de istemeseler de bana altın madalya verdiler. Bana muhtaç oldukları için bunu yaptılar. Ben iktisat sahasında iddialıyım. Görüşlerimiz dünya çapında kabul görmüş görüşlerdir. Allah'ın lütfuyla millet bizi nam ederse ,hizmete hazırız, mecburuz ve de memuruz. Bu millete hizmet etmek de Hakk'a hizmet etmektir."

Kurtuluş milli duruşta

Konya'da Dündar Restaurant hınca hınç dolduran 1500 Konyalıya Prof. Dr. Haydar Baş'ın haricinde Kuvay-ı Miliye kadrosundan Baki Bektaş, Ali Değirmenci, Bilal Karamus, Dr. Abdullah Terzi, Fuat Şengul, Cemal Baba, Abdullah Ağar, Mahmut Erdem, Harun Kayacı, Selim Kotil, İbrahim Berk, Ali Akbal, Mehmet Öztürk, Ahmet Erimhan ve Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi de kısa ve öz birer konuşma yaptılar.

Türkiye'nin içinde bulunduğu vahim kuşatmanın farkında olan kadronun bu çilekeş, vatanperver isimleri, ülkenin tarihinde görülmedik bir tehlike ile karşı karşıya bulunduğunu söylediler. Bu tehlikeyi savuşturmak yerine bizzat kendilerinin problem haline geldiğini, aydınların mandacı-teslimiyetçi bir tutum sergilediklerin haber verdiler. Bu tablonun hormonlu politikacıların eseri olduğun belirttiler. Çözümün milli bir duruşta olmasına rağmen liberal yeni aşıların önümüze konulmakta olduğuna, ölümü gösterip sıtmaya razı etme operasyonuna dikkat çektiler. Böyle bir ortamda ülkenin yalan ve yaban rüzgarlarına kapılmış fırdöndü siyasetçilere değil omurgası sağlam gerçek devlet adamlarına ihtiyaç olduğunu vurguladılar. Bu gerçek devlet adamının "Türkiye'nin meselelerini çekinmeyen Prof. Dr. Haydar Baş olduğunu söylediler. Konyalılar dahil tüm Türkiye'nin bu insanın sesine kulak vermesinin, bu sesle bütünleşmesinin zaruretine işaret ettiler. Ülkenin içinde bulunduğu makus talihinin ancak güleceğine dikkat çektiler. Türkiye'yi borç batağına sürükleyerek zillet içine düşürenlere Atatürk'ün şu sözünü hatırlattılar: "Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan rahat yaşamanın yollarını aramayı alışkanlık haline getirmiş milletler, evveli haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra da istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar".
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
Hayır çeşmesi yaparken toprak kaydı
2 kişi hayatını kaybetti
Çinlilerden 5G çıkarması
Teknoloji avcıları İstanbul'da buluşacak
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
Hayır çeşmesi yaparken toprak kaydı
2 kişi hayatını kaybetti
Çinlilerden 5G çıkarması
Teknoloji avcıları İstanbul'da buluşacak

Doç. Dr. Mehtap Aras: Tokat'ta 6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz

Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Afet ve Acil Durum Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü ve Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mehtap Aras, Tokat'ta beklenen depreme yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Aras, '6 ila 7,2 arasında bir deprem muhakkak başımıza gelecek, bundan kaçış yok' dedi.
18.04.2024 17:11:00
İhlas Haber Ajansı
Doç. Dr. Mehtap Aras: Tokat'ta 6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz
Doç. Dr. Mehtap Aras: Tokat'ta 6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz
Sulusaray ilçesinde yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin bir öncü sinyal olmadığını belirten Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Afet ve Acil Durum Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü ve Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mehtap Aras, ancak bu tür sarsıntıların ciddiye alınması gerektiğini ifade etti.

Aras, geçmişte yaşanan depremlerde olduğu gibi, beklenmedik şekilde art arda sarsıntılar yaşanabileceğini ve depremin şiddetinin önceden tahmin edilemediğini dile getirdi. Bu nedenle, her zaman hazırlıklı olunması ve gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini vurguladı.

'Depremin şiddetini bilmek ve buna göre tavır almak doğru değil'

Depremin şiddetine göre hareket etmenin yanlış olduğunu belirten Aras, 'Şimdi depremin şiddetine göre tavır sergilemememiz gerekiyor. Yani '4,7 çok düşük bir şiddette aslında dışarı çıkmamız gerekmiyor, 6'nın üzerinde olursa anca dışarı çıkarız' gibi bir tavır, bir tutum çok yanlış. Sonuçta bu bir deprem ve binalarımıza elbette güveniyoruz ve araştırmasını yaptık ama tedbir amaçlı bizim bulunduğumuz yeri terk etmemiz gerekiyor. Ta ki yetkili kurum ve kuruluşların, valilik bağlı olarak il AFAD veya AFAD Başkanlığının bir problem yok. Evlerinize geçebilirsiniz. Güvendesiniz uyarısı ya da bilgilendirmesiyle tekrar evlerimize dönebiliriz ama depremin şiddetini küçümsemek ve buna göre tavır almak doğru değil. Depremin şiddetini biliyoruz ama derinliğini bilmiyoruz. Yüzeye yakın şiddette olan depremler, örneğin beş şiddetindeki bir deprem ve çok yüzeye yakın. Onun etkisiyle çok derinde olan 5 şiddetindeki bir depremin etkisi aynı olmayacaktır. Dolayısıyla biz bunu o anda o bilgiye sahip değiliz. Yani hemen hepimiz telefonlarımıza sarılıp AFAD verisine bakamıyoruz. Dolayısıyla sarsıntı geçince tedbir amaçlı mutlaka bulunduğumuz binaları terk etmemiz gerekiyor' dedi.

'6 ila 7,2 arasında bir deprem muhakkak başımıza gelecek'

Doç. Dr. Aras, Tokat'ta yaşayanların deprem gerçeğiyle yüzleşmeleri gerektiğini ve bu felakete karşı her zaman tetikte olmaları gerektiğinin altını çizen Aras, 'Tokat'ta beklenen bir deprem var. 6 yada 7,2 arasında Tokat'ın üzerinde bulunan fayın bir deprem bekleniyor. Böyle bir elbette senaryo var. Fakat bunun tarihini ve zamanını ön görmemiz, söylememizin ihtimali yok. Şu an hemen burada da olabilir. Beş sene sonra da olabilir, üç gün sonra da olabilir. Ayrıca bunun saatini de bilmiyoruz. Yani genelde gece olduğu için geceye alışkınız fakat gündüz de olabilir, okulda olabiliriz, yolda olabiliriz, herhangi bir kamu kurum kuruluşunda bir işlem yaptırıyorken olabiliriz. Dolayısıyla her türlü senaryoya hazır olmamız gerekiyor. AFAD-RED diye bir simülasyon programı var. Burada Tokat'ın üreteceği örneğin 7 şiddetinde bir deprem veya 6 şiddetinde bir depremde alacağı hasar öngörülebiliyor. Elbette Tokat için de böyle bir senaryo var. 6 şiddetindeki depremdeki senaryoyla 7,2 şiddetindeki senaryo farklı. Dolayısıyla bizim burada vatandaşlar olarak Tokat'ta yaşayan insanlar olarak yapacağımız en önemli şey tedbir almak. Yani olası riskleri azaltmak ve buna hazırlıklı her an olacakmış gibi tetikte olmamız gerekiyor. Yani bugün de olabilir. Beş dakika sonra da olabilir. Bir sene sonra da olabilir. Ama bu bizim başımıza gelecek. Bunu bekliyoruz. Yani bundan kaçış yok. Bu deprem üretilecek. Dolayısıyla bizim buna hazırlıklı olmamız gerekiyor ve önlemleri almamız gerekiyor' diye konuştu.

Tokat'ta peş peşe depremler korkuttu

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde yaklaşık bir buçuk saat arayla 4,7 ve 4,1 büyüklüğünde iki deprem oldu. Depremden etkilenen 3 ilçede eğitim öğretime 1 gün süreyle ara verildi.
18.04.2024 07:15:00 / Güncelleme: 18.04.2024 07:29:36
İhlas Haber Ajansı
Tokat'ta peş peşe depremler korkuttu
Tokat'ta peş peşe depremler korkuttu
Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığının internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 01.06'da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi.

Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntının çevre illerden de hissedildiği öğrenildi.

Yaklaşık bir buçuk saat sonra aynı yerde 4,1 büyüklüğünde bir deprem daha kaydedildi.

Yerlikaya: Saha taramaları devam etmektedir

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, depremin ardından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadeleri kullandı:

"Tokat ili Sulusaray ilçesinde 4,7 büyüklüğünde meydana gelen depremde AFAD ve ilgili kurumlarımızın tüm ekipleri saha taramalarına devam etmektedir. An itibarıyla olumsuz bir durum yoktur. Gelişmeleri takip ediyoruz. Depremden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Allah ülkemizi ve milletimizi afetlerden korusun."

AFAD: Olumsuz bir durum yok

AFAD'ın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Tokat ilimizin Sulusaray ilçesinde saat 01.06'da meydana gelen 4.7 büyüklüğündeki deprem sonrası, an itibarıyla, olumsuz bir durum bulunmamaktadır. Saha tarama çalışmaları devam etmektedir. Etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunarız."

Deprem anındaki panik kamerada

Tokat'ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. 

Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi.

'Yıkılan, hasarlı bir bina yok'

Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, 'Saat 01.06'da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun' dedi.

Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.

3 ilçede okullar tatil edildi

Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, Sulusaray, Artova ve Yeşilyurt ilçelerinde okulların bugün tatil edildiğini bildirdi.

Hatipoğlu, Sulusaray ilçesinde gece saatlerinde 4,7 ve 4,1 şiddetinde depremlerin olduğunu söyledi.

Bölgede ara ara artçı depremlerin yaşandığını ifade eden Hatipoğlu, "Çok şükür depremde her herhangi bir olumsuzluk yok. Kaymakamlığımız, AFAD, emniyetimiz ve jandarmamız bölgede tarama çalışmaları yaptılar. Herhangi bir olumsuzluk olmadı. Sulusaray, Artova ve Yeşilyurt ilçelerinde okulların bugün tatil ettik" dedi.

Üç ilçede eğitim ve öğretime 1 gün ara verildi

Tokat merkezli 2 depremin merkez üssü olan Sulusaray ile depremden etkilenen Artova ve Yeşilyurt ilçelerinde eğitime ara verildi.
18.04.2024 07:12:00
Haber Merkezi
Üç ilçede eğitim ve öğretime 1 gün ara verildi
Üç ilçede eğitim ve öğretime 1 gün ara verildi
Tokat Valiliği gece yaşanan 2 depremin merkez üssü olan Sulusaray ile depremden etkilenen Artova ve Yeşilyurt ilçelerinde eğitime ara verildiğini açıkladı.

Yapılan açıklamada "Tokat ilimiz Sulusaray ilçemizde 4,7 ve 4,1 büyüklüğünde meydana gelen 2 deprem nedeniyle Sulusaray, Yeşilyurt ve Artova ilçelerimizde eğitim ve öğretime 1 (bir) gün ara verilmiştir" denildi.


AKOM'dan İstanbul için sağanak uyarısı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM), kentte yerel ve gök gürültülü sağanak geçişlerinin etkili olmasının beklendiğini duyurdu.
17.04.2024 16:30:00
Haber Merkezi
AKOM'dan İstanbul için sağanak uyarısı
AKOM'dan İstanbul için sağanak uyarısı
AKOM'dan yapılan açıklamada, İstanbul başta olmak üzere yurdun batı bölgelerinin Orta Akdeniz üzerinden gelmesi beklenen alçak basınç sisteminin etkisi altına gireceği belirtildi.

İl genelinde yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağış geçişlerinin yaşanacağının tahmin edildiği kaydedilen açıklamada, 25-28 derece aralığında seyreden sıcaklıkların, perşembe gününden itibaren 16-18 derece aralığına, bahar değerlerine gerileyeceğinin öngörüldüğü bildirildi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.