Kuş gribi ve siyaset
20.01.2006 00:00:00
Kuş gribinden şimdiye kadar 4 kişi öldü. Olaylar, olması gerekenden çok fazla büyütülmüş vaziyette. Muhalefet de acımasızca olayın üstüne gidiyor.
Alınan tedbirler yabancılar tarafından da izleniyor ve yardım için ülkemize heyetler gönderiliyor. Oysa, ülkemizde her yıl çeşitli nedenlerle binlerce çocuk ölüyor. Bir yaşına gelmeden ölen çocuk sayısında en kötü durumda olan ülkelerden biriyiz. Bu konularla kimse ilgilenmezken, kuş gribi konusu büyütülerek gündemde tutuluyor.Hastalıklı olup olmadığına bakılmaksızın, bir ihtimal hastalık bulaşmıştır denilerek yüz binlerce hayvan itlaf ediliyor. Oysa, zaten iyice fakirleşmiş olan köylünün milli gelir hesaplarına yansımayan tek zenginliği tavuk ve yumurta. Köylü bunun için hayvanını itlaf ekiplerine teslim etmek istemiyor. Tedbirler bu biçimde sürdürülürse, AKP'nin çiftçiden oy alabilmesi iyice güçleşecek. Muhalefet, bu yüzden hükümete yüklendikçe yükleniyor.Kuş gribi konusunda bilinmesi gereken yedi önemli bilgi var:a) Kuş gribi normal şartlarda hasta insandan sağlam insana geçmiyor. Bu nedenle, fazla tedirgin olmamak ve başka ülkelerin art niyetli olarak yapabilecekleri sınırlamaları engellemek lazım. b) Erken teşhis ve tedavi halinde, bu grip de iyileşebiliyor. Yeterli ilaç stokumuz var.c) Ölü veya hasta hayvan yenilmemesi konusunda halk bilinçlendirilebilirse, hastalıkların ve ölümlerin hepsi veya büyük çoğunluğu engellenebilir. Entegre tesislerden alınmış tavuk ve yumurtaların tüketilmesi teşvik edilmeli.d) Muhtemelen, ülkemizde daha önce de bu hastalık vardı ama adı bilinmiyordu. Çünkü, sari tavuk ölümleri hep görülürdü. e) Muhtemelen, göç yollarında olan diğer ülkelerde de kuş gribi hastalığı var ama konu bizdeki gibi büyütülmedi, saklandı veya hâlâ saklanıyor. f) Ülkemiz göçmen kuşların yolunda olduğu sürece, bütün tavuklar itlaf edilse bile kuş gribi görülebilir. Yani, hayvan öldürerek bu konuda önlem alındığı zannedilmemeli.g) Sadece entegre tesislerde üretilen tavukların piyasada bulunması ve "köy tavuğu"nun tamamen ortadan kaldırılması bir seçenek. Ancak, bu tedbir bir anda tüm tavukların itlaf edilmesiyle uygulanamaz. İtlaf edilen tavuğun parasının ödenmesi de bir çare değil. Köylünün gönüllü olarak tavuk ve yumurta üretiminden tamamen vazgeçirilmesi, köylüye bu ekonomik kaybın yerini alacak bir olanak sağlanması lazım. Şüpheler dile getirildiKuş gribi olayının büyütülmesinin ardında AKP hükümetinin yıpratılmasının bulunduğu konusundaki şüpheler İngiliz Economist dergisi tarafından da gündeme getirildi. Belki yabancılar yapabilir ama bizim muhalefetin AKP'ye zarar vermek amacıyla, kendi ülkelerine zarar vermemesi lazım. Çünkü, kuş gribi olayının büyütülmesinin sonunda tavukçuluğun can çekişmesi, turizm gelirlerinin ve yabancı yatırımların düşmesi gibi ekonomik zararlar var.Muhalefetin, elinden tavukları ve yumurtaları alınan köylüye balık tutmanın nasıl öğretileceği konusunda kafa yorması gerekiyor.Yaman Törüner / Milliyet
Alınan tedbirler yabancılar tarafından da izleniyor ve yardım için ülkemize heyetler gönderiliyor. Oysa, ülkemizde her yıl çeşitli nedenlerle binlerce çocuk ölüyor. Bir yaşına gelmeden ölen çocuk sayısında en kötü durumda olan ülkelerden biriyiz. Bu konularla kimse ilgilenmezken, kuş gribi konusu büyütülerek gündemde tutuluyor.Hastalıklı olup olmadığına bakılmaksızın, bir ihtimal hastalık bulaşmıştır denilerek yüz binlerce hayvan itlaf ediliyor. Oysa, zaten iyice fakirleşmiş olan köylünün milli gelir hesaplarına yansımayan tek zenginliği tavuk ve yumurta. Köylü bunun için hayvanını itlaf ekiplerine teslim etmek istemiyor. Tedbirler bu biçimde sürdürülürse, AKP'nin çiftçiden oy alabilmesi iyice güçleşecek. Muhalefet, bu yüzden hükümete yüklendikçe yükleniyor.Kuş gribi konusunda bilinmesi gereken yedi önemli bilgi var:a) Kuş gribi normal şartlarda hasta insandan sağlam insana geçmiyor. Bu nedenle, fazla tedirgin olmamak ve başka ülkelerin art niyetli olarak yapabilecekleri sınırlamaları engellemek lazım. b) Erken teşhis ve tedavi halinde, bu grip de iyileşebiliyor. Yeterli ilaç stokumuz var.c) Ölü veya hasta hayvan yenilmemesi konusunda halk bilinçlendirilebilirse, hastalıkların ve ölümlerin hepsi veya büyük çoğunluğu engellenebilir. Entegre tesislerden alınmış tavuk ve yumurtaların tüketilmesi teşvik edilmeli.d) Muhtemelen, ülkemizde daha önce de bu hastalık vardı ama adı bilinmiyordu. Çünkü, sari tavuk ölümleri hep görülürdü. e) Muhtemelen, göç yollarında olan diğer ülkelerde de kuş gribi hastalığı var ama konu bizdeki gibi büyütülmedi, saklandı veya hâlâ saklanıyor. f) Ülkemiz göçmen kuşların yolunda olduğu sürece, bütün tavuklar itlaf edilse bile kuş gribi görülebilir. Yani, hayvan öldürerek bu konuda önlem alındığı zannedilmemeli.g) Sadece entegre tesislerde üretilen tavukların piyasada bulunması ve "köy tavuğu"nun tamamen ortadan kaldırılması bir seçenek. Ancak, bu tedbir bir anda tüm tavukların itlaf edilmesiyle uygulanamaz. İtlaf edilen tavuğun parasının ödenmesi de bir çare değil. Köylünün gönüllü olarak tavuk ve yumurta üretiminden tamamen vazgeçirilmesi, köylüye bu ekonomik kaybın yerini alacak bir olanak sağlanması lazım. Şüpheler dile getirildiKuş gribi olayının büyütülmesinin ardında AKP hükümetinin yıpratılmasının bulunduğu konusundaki şüpheler İngiliz Economist dergisi tarafından da gündeme getirildi. Belki yabancılar yapabilir ama bizim muhalefetin AKP'ye zarar vermek amacıyla, kendi ülkelerine zarar vermemesi lazım. Çünkü, kuş gribi olayının büyütülmesinin sonunda tavukçuluğun can çekişmesi, turizm gelirlerinin ve yabancı yatırımların düşmesi gibi ekonomik zararlar var.Muhalefetin, elinden tavukları ve yumurtaları alınan köylüye balık tutmanın nasıl öğretileceği konusunda kafa yorması gerekiyor.Yaman Törüner / Milliyet
