Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, Saint Lazare tren istasyonunun zemininde sergilediği, "Basın özgürlüğünün ayaklar altına alındığı ülkeler" haritasında, bazı diktatör ülkelerin liderleriyle birlikte, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun fotoğrafına da yer verdi.
Genelkurmay Başkanlığı, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün "sergilediği tutum" dolayısıyla Fransız Genelkurmayı'nın "reaksiyon" göstermesi için makul süre tanıdı. Fransa'nın Ankara'daki askeri ataşesine "Fransız silahlı Kuvvetleri, makul süre içinde reaksiyon göstermezse, askeri açıdan ilişkilerin gözden geçirilebileceği" bildirildi.
Fransa'da dava açılacak
Genelkurmay Başkanlığı, olayın ardından bir Fransız avukatla görüşerek, Fransız mevzuatına göre neler yapılabileceğinin hukuki boyutunu incelemeye başladı. Genelkurmay, incelemelerin ardından konunun adli boyutuyla ilgili girişimlerde bulunacak. Fransa'daki Türk askeri ataşe de Fransız Genelkurmay Karargahı'na giderek, "Türkiye'nin duyduğu rahatsızlığı ve üzüntüyü" dile getirdi. Ataşe, Fransız Genelkurmayı'na, "Türk meslektaşına karşı duyarlı davranacaklarına" olan inancı iletti.
Tepki gösterin, yoksa...
Fransa'nın Ankara'daki askeri ataşesine de Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'nda, "Fransız silahlı kuvvetleri, makul süre içinde reaksiyon göstermezse, askeri açıdan ilişkilerin gözden geçirilebileceği" söylendi.
Genelkurmay Başkanlığı'nın, Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle de ilişkiye geçerek, bu konuda ne yapılabileceği konusunda görüş alış-verişinde bulunduğu belirtildi.
Türkiye düşmanlıkları sınır tanımıyor
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, Fransa'nın başkenti Paris'te Saint Lazarre tren istasyonunun zeminine, dünyada basın özgürlüğünün ihlal edildiği ülkelere ilişkin dev bir poster serdi. Posterin üzerindeki haritada, basın özgürlüğü ihlallerinin müsebbibi olduğu iddia edilen 38 kişinin portresi yer alıyor. Saddam'dan Kaddafi'ye kadar pek çok baskıcı liderin ve diktatörün portresinin yanında, Genelkurmay Başkanı Org. Kıvrıkoğlu'nun fotoğrafı da yer alıyor. Fotoğrafın yanındaki yazıda ise, Güneydoğu'daki Olağanüstü Hal uygulaması nedeniyle basın özgürlüğünün ihlal edildiği, serbest bir tartışma ortamının olmadığı; buna karşılık, ordunun kendi görüşleri doğrultusunda olayları aktardığı öne sürülüyor.