Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Eskişehir'den canlı olarak yayınlanan Ekoanaliz programı vesilesiyle vatandaşlarla buluştu. Birkaç ay ara verdikten sonra yeni yayın dönemine Eskişehir'den merhaba diyen Ekoanaliz programında Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş hem gündemi yorumladı, hem de vatandaşlardan gelen soruları yanıtladı. BTP Genel Başkanının gündeminde ağırlıklı olarak ekonomi vardı. Bundan böyle her hafta farklı bir şehirde gerçekleştirilecek olan programın ilkinin neden Eskişehir'de yapıldığı sorusuna Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş referandum sonuçlarından yola çıkarak şöyle yanıt verdi: "Benim Eskişehir'im 'hayır' dediği için ilk olarak buradan başladık. Şimdi birinciliği Eskişehir'e veriyorum. Bu ne demektir? Ben parçalanmanın karşısındayım, ben kalkınmanın yanındayım, ben tarımın, hayvancılığın, ormancılığın, madenciliğin, ticaretin sanayinin ayağa kalkmasından yanayım. Düşman işgaline karşıyım, diyen Eskişehirliler oldu. Onun için birinci."
Devlet senyoraj hakkını kullanmalı
Programda ekonomi ağırlıklı bir konuşma yapan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş son günlerde siyasilerin polemik malzemesi olan para basma üzerine önemli bir değerlendirme yaptı. BTP Genel Başkanı şöyle konuştu: "Devlete düşen görev milletin ürettiği malın karşılığında parayı basmaktır. Yani devletin senyoraj hakkını kullanmasıdır. Arkadaşlar, devlet eğer senyoraj hakkını kullanmazsa piyasada para darlığı olur. Manava, pazara, ayakkabıcıya gidersiniz istediğiniz kadar mal var ama cepte para yok. Niye yok? Çünkü o mal karşılığında devlet kendine ait olan parayı basmadı."
TL'nin şekli bizim aslı yabancıların
"Türkiye emeğinin ve üretiminin karşılığında para basmıyor" diyen Prof. Dr. Baş küresel güçlerin bu konudaki oyununa şöyle dikkat çekti: "Arkadaşlar bakın bunlar kimin parasını basıyor? Milletin bir yılda ürettiği serveti karşılığında basılması gereken para basılmıyor, Avrupa Birliği, ABD, IMF ve global güçler dedi ki; "Sen para basmak için bizden döviz alıp kasana koyacaksın. Bunun karşılığında paranı basacaksın." Şu an cebimizdeki para ne? Türkiye cumhuriyeti'nin Merkez Bankası'nın kasasındaki mevcut olan dövizin karşılığı olan paradır. Bu kime ait? Şekli bizim aslı onların. Bu parayı hakiki Türk parası milletimizle birlikte biz yapacağız. Ondan sonra borç alıyoruz yetmiyor, bir de faiz veriyoruz. Bu şekilde bu milletin kazancının tamamı elinden uçup gidiyor."
Maliye, dibi delik kazan gibi?
Eskişehir'deki konuşmasında Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin maliyesini dibi delik bir kazana benzetti. BTP Genel Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü: "Böyle bir ülkenin kalkınması mümkün olur mu? Senin yaptığın neye benziyor biliyor musun? Büyük bir kazana su döküyorsun. Ama dibi delik. Allah Allah dere gibi su akıyor ama bizim kazan dibi delik olduğu için dolmuyor. Türkiye'nin maliyesi dibi delik bir kazana dönmüş durumda. Bunu kurtarmaya var mıyız?"
Hodri meydan
"Milli Ekonomi Modeli adlı eserim hakkında ilim adamlarının yazdığı değerlendirmelerin yer aldığı 6 tane kitap yazıldı" diyen Prof. Dr. Haydar Baş ekonomi alanında hem maliyeden sorumlu isimlere hem de ekonomistlere "hodri meydan" dedi. BTP Lideri şunları söyledi: "Siz benim adıma bunlara deyin ki; "kendinize güveniyorsanız, bu iktisadı, ekonomiyi, maliyeyi biliyorsanız hodri meydan Haydar Hoca'yla sizi istediğiniz yerde, istediğiniz kanalda çatıştıralım, hesaba çekelim var mısınız?" Ben size bu ruhsatı veriyorum. Hangisini isterseniz. Yetmedi hepsini bir araya toplayın. Hepsi bir tarafta olsun bu fakir diğer tarafta. Ben bu işi biliyorum arkadaşlar. Bunu söylerken boş konuşmuyorum. Ben bir ilim adamıyım, ne söylediğimi iyi bilirim. Milli Ekonomi Modeli adlı eserim hakkında ilim adamlarının yazdığı değerlendirmelerin yer aldığı 6 tane kitap yazıldı. Bana Türkiye'de bir ilim adamı gösterin ki, Batılı bir tane bilim adamı onun yazdığı eseri methetti. Bir tane gösterin. Gösteremezsiniz. Endişeniz olmasın ben bu işi biliyorum ve yaparım."