Yüksek faizin hem tüketiciyi hem de üreticiyi bitirdiğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Böyle bir piyasada bolluğun olması, tüketicini vazifesini yapması, üreticinin istediği gibi üretim yapması asla mümkün değildir" dedi

Türkiye İstatistik Kurumu, ekonominin yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 5,5 büyüdüğünü açıkladı. 9 aylık dönemde ise büyüme yüzde 8,9 olarak hesaplandı. Bu rakamlar Bağımsız Türkiye Partisi Genel (BTP) Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın gündemindeydi. Büyüme rakamlarının gerçeği yansıtmadığını dile getiren BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, "Bunlar tiyatro. Tarıma bakıyorsun tarım bitmiş. Hayvancılık bitmiş. Memur ve işçiye bakıyorsun hepsi halinden şikayetçi. Esnafa bakıyorsun, tam takır hala kepenkler kapanıyor. Buna rağmen büyüme var diyorlar. O büyüme bizim iktidar olduğumuz dönemi anlatıyor. Allah bazı insanlara hayırlı rüyalar gösterir" dedi. Prof. Dr. Haydar Baş ekonomi yüzde 5.5 büyüdü iddiasına ise Nasrettin Hoca'nın şu fıkrasıyla cevap verdi: "Hocaya demişler ki baksana baklava tepsisi. Bana ne, demiş. Ama hocam senin evine gidiyor, demişler. Hoca, o zaman sana ne, diye cevap vermiş. Zenginin malı züğürdün çenesini ağrıtırmış. O kazanmış, ben ne kazındım, millet ne kazandı? O zaman ne konuşuyorlar?"

Maliyetli kredi ekonomiyi bitiriyor

Banka kredileri üzerine dikkat çekici açıklamalar yapan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, yüksek faizin hem tüketiciyi hem de üreticiyi bitirdiğini söyledi. BTP Lideri şöyle konuştu: "Üreten yüzde 20 faiz verecek. Yüzde 30'a bunu satması şarttır. Çünkü enerji gideri var. Maliyeye vergi ve sigorta giderleri var. Bunlar üst üste geliyor. Bir de aldığı krediye vereceği faiz derken yüzde 20, yüzde 30-40'a çıktı. O üretici bunu yüzde 40 karla satmadıktan sonra kendi ticaretini devam ettirmesi mümkün olamayacaktır. Pazarlamacı da aynı dünyanın içinde olduğuna göre krediyle yaptığı işte en azından bir yüzde 30 da bundan gelecektir. O takdirde yapılacak olan bu işlemin sonucunda yüzde 60- 70 alınan paranın üzerine fazla bir ilave gelecektir. Böyle bir piyasada rahatın olması, bolluğun olması, tüketicini vazifesini yapması, üreticinin istediği gibi üretim yapması asla mümkün değildir."

Ekonomi nefes alamıyor

Milli Ekonomi Modeli uygulandığı takdirde vatandaş kredi aldığında bir kuruş bile faiz ödemeyeceğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Bizim sistemimizde vatandaş kredi almak için devlet babasının kapısına geldiği zaman ondan sadece proje istenecek. Bu projeyi hayata geçirebilir mi geçiremez mi buna bakılacak. Vatandaş bir tek kuruş faiz vermeden kredisini alacak, üretimini yapacak. Pazarlamacı o projeden sonra malını alacak, pazarlamasını yapacak. Böyle bir piyasada elde edilecek olan sermayenin hiçbir artı maliyeti olmadığında vücuda gelecek olan ticaretin herkesin menfaatine olması kaçınılmaz bir sonuç olur. Dolayısıyla piyasanın beklediği budur. Ama bunlar olan parayı banka yoluyla piyasaya aktarıyorlar. Aktarılan bu para da vatandaşın istediği neticeyi elde etmesine olanak vermiyor. Ne üreten ne tüketen hayırlı bir nefes alamıyor. Onun için dünya şu anda uygulanan sistemle batış noktasına gelmiştir. İstedikleri kadar bunu pansuman tedbirleriyle kurtarmak istesinler bunda başarılı olamayacaklar. Bu işin başı biliyorsunuz ABD'dir. Amerika mortgage kriziyle darbe aldı Titanik gibi batıyor. Şimdi batılı bir ilim adamı bizim dediğimizi bundan 6 yıl evvel demiş olsaydı. Onun altından heykelini dikerler, bu adamı iyi tanıyın derlerdi. Biz Müslüman Türk evladı olduğumuz için korkak ve ödlekler bizim ismimizi bile ağızlarına alamıyorlar.

Milleti senelerce AB'yle aldattılar

Konuşmasında Avrupa Birliği ülkelerinin yaşadığı krize de dikkat çeken Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, 2005 yılında söylediği 'AB 5 yıl içinde dağılacak' sözünü hatırlattı ve şöyle konuştu: "Hatırlıyorsanız ben Avrupa Birliği için, "15 yıl ömrü gitmez" dedim. Şimdi onlar mı haklı ben mi haklıyım? Bütün milleti bir hayal bir vehim uğruna senelerce aldattılar, oyaladılar."