logo
28 MART 2024

MEDYA KAZANI

12.12.2003 00:00:00
Diyalogcular diyalogcuları sever

Fethullah Gülen, 1996 yılından bu yana 1963'te İkinci Vatikan Konsili'nde fikri altyapısı oluşturulan dinlerarası diyalog akımının Türkiye'deki başlıca temsilcisi konumunda. Gülen'in önderliğinde yayın hayatına başlayan Zaman gazetesi de, yine 1996'dan beri bu akımın sözcülüğünü yapıyor. Burada dinlerarası diyalogun ne olduğu konusuna değinmeyeceğim. Zaten Türkiye'de bu alanda epey yayın oluştu... Bugünkü konumuz Zaman gazetesinde dün yayınlanan bir haber. Haberde, Georgetown Üniversitesi'nin Rumi Forum adlı dinlerarası diyalog vakfının da desteğiyle 2001'de Washington'da düzenlediği "İslami Moderniteler: Fethullah Gülen ve Çağdaş İslam" konulu uluslararası konferansta sunulan tebliğlerin kitaplaşması konu ediliyor. İslam ile ilgili kitaplara özel bir alakası olan Syracuse Üniversitesi Yayınevi tarafından basılan kitabın İngilizce orijinal adı "Islam and the Secular State: The Gülen Movement". Türkçesi ise "Türk İslamı ve Laik Devlet: Gülen Hareketi"... Kitabın edötörlüğünü M. Hakan Yavuz and John L. Esposito yapmış. Esposito, ABD'deki George Town Üniversitesi'nde Müslüman-Hıristiyan Anlayış Merkezi'nin kurucu müdürü aynı zamanda. İslam ve Siyaset, İslam ve Demokrasi, İslam Aile Hukukunda Kadın gibi çok sayıda kitabı bulunuyor. Kendisini en son TESEV'in İslam ve Demokrasi adlı sempozyumunda dinlemiştim

M. Hakan Yavuz ise Utah Üniversitesi siyaset bilimi doçenti. Kendisi Orta Asya (Türkistan) Cumhuriyetleri ile ilgileniyor. Syracuse Üniversitesi Yayınevi'nin sözkonusu kitapla ilgili tanıtımı dikkat çekici... Aynen tercüme edelim: "Bu kitap Türkiye'de İslam ve kültürün son dönüşümlerini (Reformasyon) ve başarılı İslami modernist Fethullah Gülen akımını incelemektedir." Gülen, modernist olarak takdim ediliyor... Burası dikkat çekici. Kitaptaki bazı makalelerin başlıklarını da verelim.

Hakan Yavuz'un "Kamusal Alanda İslam: Nur Hareketi"

Yine Hakan Yavuz'un "Gülen Hareketi: Türk Püritenler."

Bekim Agai'nin "Gülen Hareketi'nin İslami Eğitim Etiği."

Thomas Michel'in "Eğitimci Olarak Gülen."

John O. Voll'un "Fethullah Gülen: Yeni İslami Söylemde Etkisi".

Kitapta makalesi bulunan Prof. Thomas Michel, tanıdık birisi. Vatikan Dinlerarası Diyalog Sekreteri olan Michel, dinlerarası diyalog akımının Türkiye'de zemin bulmasını ve Türkiye'ye Gülen'in 1998'de Papa ile buluşmasını sağlayan isimlerin başında geliyor. Merkezi İstanbul'da bulunan İsveç Araştırma Enstitüsü Müdiresi Prof. Dr. Elisabeth Özdalga, özellikle Alevilik ve Nakşibendilik gibi konularda çalışıyor ve Türkiye'de siyasal Süryanilik ile Kürtçülüğün gelişmesine akademik ortam hazırlıyor.

Prof. Dr. John O. Voll Georgetown Üniversitesi'nde öğretim üyesi...

Ne diyaloğu?

Bugüne kadar Zaman gazetesinde çalışan çok sayıda arkadaşa hep şu soruyu sordum: "Sizin gazeteniz Türkiye'de en çok satan gazetelerden biri ve sizler sürekli olarak dinlerarası diyalogla ilgili haberleri manşete çıkarıyorsunuz. Diyalog denilen etkileşim iki yönlüdür. Batı dünyasında da sizin gibi "dinlerarası diyalog akımı"na gönül vermiş bir gazete var mıdır? Batı basınında dinlerarası diyalogla ilgili bugüne kadar yayınlanmış bir habere rastladınız mı?" Bu sorulara olumlu bir cevap alamadım. Kendim de Batı basınını sıkı takip ettiğim için "dinlerarası diyalog bağlamında" bir habere tesadüf etmedim. Önceki gün Yeni Şafak'tan Hüsnü Mahalli'nin yansıttığı gibi, ABD'de Yahudi ve fundamentalis Hıristiyan sermayesinin desteklediği irili ufaklı çok sayıda gazete, her gün İslam'a, onun Peygamberi Hz. Muhammed'e ağız dolusu galiz ifadeler savurmaktadır. Nitekim bu yayınların etkisiyle, ABD'de "İslam eşittir terör" denklemine inananların oranı yüzde 38'e yükselmiş...

Zulüm perdeleniyor

ABD'nin Irak'a ve Afganistan, daha genel itibariyle İslam dünyasına "Haçlı seferi" ilan ettiği, AB'nin Türkleri "farklı dinden" olduğu için "ötekileştirdiği" bir dünyada, "diyalogtan, sevgiden, hoşgörüden" bahsedebilmek mümkün müdür? Bahsetseniz de, ne işe yarar. Nitekim 1996'dan beri Zaman gazetesi bahsediyor. Filistin'de, Afganistan'da, velhasıl İslam dünyasının dört bir köşesinde akan Müslüman kanı mı dindi? İslam dünyası üzerinde oynanan oyunlar mı azaldı? Yok... Olan şu. Diyalog akımını savunanların önü açıldı, imkanları arttı. Daha rahat ortamlarda çalışmaya, maddi açıdan sıkıntı çekmemeye başladılar! Çünkü "sevgi, hoşgörü, diyalog" dendikçe, Müslümanlara yönelik baskı artıyor. Ve bu akımı savunanlar, Müslümanlara yönelik küresel zulmü perdelemekten öte de birşeyler yapamıyorlar. ABD'nin terör örgütüyle işbirliğinin delilidirHaber dün bir de Hürriyet'te yer aldı. Kandil Dağı'ndaki PKK militanlarına dokunmayan ABD, İran'daki rejiminin bir numaralı düşmanı olan Halkın Mücahitleri'ni Irak'tan sürme kararı aldırdı. ABD güdümündeki Irak Geçici Yönetim Konseyi kararı, ay sonu itibariyle yürürlüğe konulacak...

Çoktandır söylüyoruz: ABD, Kuzey Irak'taki Kandil Dağı'nda üslenen 5 bin PKK teröristine karşı harekete geçmekte ayak sürüyör. Ancak aynı ABD yönetimi, İran ile karşı saflarda da yer alsa, Talabani'nin isteği ve talebi üzerine Halkın Mücahitleri Örgütü'nü Irak'tan sürmekte aceleci davrandı.

ABD'nin Halkın Mücahitleri'ne karşı aceleci davranmasının ardında bir ihtimal olarak da Tahran'la yapılan El Kaide pazarlığı yatıyormuş. The Washington Post gazetesi geçen pazar günkü sayısında, Ürdün Kralı Abdullah arabuluculuğunda ABD ile İran arasında bir pazarlık yürütüldüğünü yazmıştı. Buna göre ABD, Irak'ta üslenen Halkın Mücahitleri Örgütü'ne karşı harekete geçecek, Tahran Yönetimi ise üst düzey 70 El Kaide üyesini Washington'a teslim edecekti.

Bu arada İran ile Talabani arasında da iyi ilişkiler bulunuyor. Celal talabani, geçen ay Türkiye'ye yaptığı ziyarette, Ankara'ya İran'ın sağladığı uçak ile gelip gitmişti. İmamlar Birliği Örgütü Bursa Emniyeti'nde kurulmuşİmamlar Birliği ismi, İstanbul'daki terör eylemlerini gerçekleştirdiği iddia edilen bir düzine örgüt arasında geçiyordu.

İmamlar Birliği'nin Türkiye emiri olduğu şüphesiyle, bombalı saldırılarla ilgili gözaltına alınan Ali Üzüm, CNN Türk'te yayınlanan hakkındaki iddiaları cevaplamış. Ali Üzüm, İmamlar Birliği'nin Türkiye emiri olmadığını vurgulayarak, "Bu örgüt, Bursa Emniyeti'nde kuruldu. Başına da ben tayin edildim. Örgütle ne bağım olacak ki? Son dönemde Pakistan'da kaldım. Orada ortaklık teklifi almıştım" dedi. Afganistan savaşına gittiği yönündeki iddianın hatırlatılması üzerine de, "Vallahi bir şey demiyorum. Yapmadığım o kadar çok şeyi söylediler ki" diyen Üzüm, bombalı saldırılarla ilgili olarak şu yorumu yaptı: "Müslüman olarak bu ayda yapmam, bu ayda yapsam ayın sonunda yapmam dedim. Yani bayramın arefesinde bunun bir mantığı yok. Hangi stratejiyi incelemiş ya da yapmış arkadaşlar, bilmiyorum. Hafsalam almıyor böyle bir şeyi."Çevik Kuvvet SOS veriyorEmniyet Genel Müdürlüğü'nün Çevik Kuvvet birimlerinde görev yapan personelin bir bölümüyle yüz yüze görüşerek hazırladığı rapor, çalışanların ilginç saptamalarını gözler önüne seriyor. Amirlere ve çalışma sistemine ağır eleştiriler getiren polisler, bir ilde valinin yazlığını koruduklarını, hatırlı kişilere yalakalık için görev yaptıklarını belirterek toplu bekâr, "zampara erkekler grubu" olarak görüldüklerini kaydediyorlar. Her rütbedeki personelin yanıtlarından oluşan raporda şu tespitler yer alıyor:

? PM (Polis memuru): Amele ve joker birliktir. Angarya işlerini yapan sürgün personelden oluşan bir birimdir.

? (PM): Her yere gerekli gereksiz sevk edilen amele sınıf olarak görülüyoruz. Alay ediliyoruz, küçük görülüyoruz, kan bankası olarak görülüyoruz.

? (PM): İyi bakmıyorlar, araçlarına almıyorlar, tuvalete almıyorlar. Selam dahi vermiyorlar.

? (PM): Polis diye bakılmıyor. Toplu bekâr ve zampara erkekler grubu olarak görülüyor. Kadınların şiddetle kaçınması gereken kimseler olarak görülüyoruz.

* (PM): Kıyafetimiz nedeniyle "pis çevikçi" diyorlar. Üç yıllığına hapse atılmış zavallı insanlar olarak görüyorlar.

* (PM): Sürekli bariyer taşımaktan bıktık. Saatler öncesinden göreve gitmek istemiyoruz.

* (AMİR): Valilik nöbeti tutuyoruz. Valinin yazlığını koruyoruz. Yan saha maçlarına gidiyorum. Çocuk maçlarında ne işimiz var? İhalelere, cuma günleri cami önlerine, cezaevi görüşlerine, ağır suçlarla ilgili adliyelere, konserlere gidiyoruz.

? (PM): Hatırlı kişilere "yalakalık olsun" diye. Savcının veya bir futbolcunun düğününde ne işimiz var?
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalkan yandaşa kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalkan yandaşa kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi

Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu

Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında "Kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler' sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulundu.
28.03.2024 16:32:00
İhlas Haber Ajansı
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in bir mitingde 'Tayyip Bey çağırınca oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi" ifadelerini kullanması üzerine hakkında suç duyurusunda bulundu.

Konuya ilişkin açıklamada bulunan Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği Başkanı Cafer Akın, 'CHP Genel Başkanı Özgür Özel haddini aşan açıklamalarda bulunmuştur. Bunun üzerine Kahramankazan 15 Temmuz Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği olarak suç duyurusunda bulunacağız. CHP Genel Başkanı hadsiz Özgür Özel, 15 Temmuz darbe girişimine karşı koyan vatandaşlarımıza utanmadan, sıkılmadan 'zibidi' dedi. 'Tayyip Bey'in çağrısına oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi' ifadesini kullandı. CHP, Mustafa Kemal Atatürk'ün kemiklerini sızlatmaya devam ediyor. Özgür Özel'i kınıyoruz. 15 Temmuz şehit ve gazilerine zibidi diyemezsin, haddini bil' diye konuştu.

'Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz'

Özel'den özür beklediklerini söyleyen Akın, 'Aziz Türk milleti evlatları, söz konusu vatan olduğunda canlarından geçerek darbecileri ve darbeciliğe alkış tutanları durdurmuşlardır. 15 Temmuz'da devletinin çağrısıyla milletle kol kola şehadete yürüyerek tanklara siper olan aziz şehitlerimizin aileleriyle birlikte şehitlere 'zibidi' deme hadsizliğini gösteren Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz. Her halükarda ülkeyi sizin kurtarmayacağınız kesin. Tankların arasından sıvışıp giderken, televizyon karşısında kahvenizi yudumlayarak izlediğiniz 15 Temmuz'da meydanlarda can veren, kan veren o 'zibidi' dediğiniz korkusuz kahramanlardan öğrenecek çok şeyiniz var. Asıl zibidi kim biliyor musunuz' O gece darbe oluyor diye alkış tutanlar, o gece kadeh kaldıranlar, o gece tankların arasından sıvışanlar, o geceden sonra darbecileri savunanlar, kahpe teröristlerle iş birliği içerisinde olanlar; millet siz siyasi malzeme yapın diye kurtarmadı bu vatanı. Ne Çanakkale'de kefensiz yatan atalarımız ne de 15 Temmuz'da karşı koyarken şehit olan yiğitlerimiz. Kahraman gazilerimiz, bu ülke için zerre faydası olmayanlar, ülke yönetimine talip olmaktan utanmıyorlar. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den şehit ailelerimiz ve gazilerimizden acilen özür dilemesini bekliyor ve şiddetle kınıyoruz' dedi.

'Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir'

Özel'in sözlerinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Avukat Burakhan Çınar ise, 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz milleti için bir an olsun gözünü kırpmadan şehit olan ve yine bu uğurda gazi olanlara CHP Genel Başkanı'nın TV kanallarında da görüleceği üzere açık bir şekilde 'zibidi' şeklindeki hakaretini derin bir üzüntü ile hep beraber izledik, takip ettik. DEM Parti ile kent uzantısı neticesinde PKK'lı kişileri ilçe yönetimlerine sokan bir partinin genel başkanının her mitingde, hatta kendi partisinin genel başkanlık seçimlerinde dahi Selahattin Demirtaş'a, Osman Kavala'ya selam gönderirken, gazi veya şehit gibi kelimelerin nasıl bir maneviyat oluşturduğunu anlaması bizler tarafından beklenemez. Türk Ceza Kanunu'nun belirli maddelerini ihlal etmesi ve gazilerimiz ile şehit ailelerimiz üzerinde nasıl bir etki uyandırdığı kamuoyunun takdirindedir. Bu nedenle Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığımıza şikayetçi olmak için burada bulunuyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir. Bu nedenle de Özgür Özel'i kınıyoruz ve kendisinden şikayetçiyiz. Yüce Türk adaleti gereğini yapacaktır' ifadelerini kullandı.

Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?

31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri dolayısıyla okullar 1 Nisan 2024 Pazartesi günü tatil edildi
28.03.2024 15:32:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:37:04
AA
Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?
Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri dolayısıyla okullar 1 Nisan 2024 Pazartesi günü tatil edildi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin imzasıyla illere gönderilen genelgede, eğitim kurumlarının, 31 Mart Pazar günü yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde, seçmenin oy kullanmasına imkan verecek şekilde hazırlanacağı belirtildi.

Genelgede, seçimlerin ardından Bakanlığa bağlı eğitim kurumlarının, eğitim-öğretime hazır hale getirilmesi amacıyla 1 Nisan 2024 Pazartesi gününün tatil edildiği bildirildi.

Öte yandan 1 Nisan günü yönetici ve öğretmenler, aylık karşılığı ders, varsa ek ders, ders niteliğinde yönetim, hazırlık ve planlama görevlerini yapmış sayılacak. 

İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'ni takip etmek isteyen ulusal ve uluslararası basın mensuplarına yönelik Ankara ve İstanbul'da "basın merkezi" kurulacak.
28.03.2024 12:38:00
Anadolu Ajansı
İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak
İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak

Başkanlıktan yapılan açıklamaya göre, 31 Mart'ta yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nin Türkiye'nin yanı sıra uluslararası kamuoyunda da ilgiyle takip edilmesi bekleniyor.

Başkanlık tarafından kurulacak basın merkezleri ile ulusal ve uluslararası basın mensuplarının seçime ilişkin gelişmeleri sağlıklı ve hızlı şekilde takip etmelerine katkı sunulması amaçlanıyor.

Basın merkezleri gün boyunca, ulusal ve yerleşik uluslararası basın mensupları ile seçimleri izlemek üzere yurt dışından gelen uluslararası basın mensuplarının kullanımına açık olarak hizmet verecek.

Ankara ve İstanbul'da kurulacak basın merkezlerinde seçim sonuçlarına dair veriler, Anadolu Ajansı (AA) tarafından sağlanacak. Basın mensuplarına seçim sonuçlarını anlık takip etme imkanının yanı sıra teknik altyapı, simultane tercüme ve canlı yayın imkanı sunulacak.

Gün boyunca akademisyenler, kanaat önderleri, kamu kurum temsilcileri tarafından da ziyaret edilecek basın merkezlerinde, ulusal ve uluslararası basın mensupları konuklarla röportajlar yapabilecek.

Öte yandan, basın merkezlerinde, Türkiye'nin geçmişten bugüne çok partili siyasi hayatı, demokrasi ve seçim tecrübeleri, seçim kampanyalarına ilişkin fotoğraf ve görüntüleri içeren "Türkiye'nin Seçim Tarihi ve Demokrasi Tecrübesi" temalı sergi yer alacak.

Ankara'da Point Hotel'de, İstanbul'da The Marmara Taksim'de kurulacak basın merkezleri 31 Mart Pazar günü saat 14.00'ten itibaren basın mensuplarının hizmetine açık olacak. 

İsmailağa Cemaati'nden aforoz edilen Cübbeli Ahmet'ten 'FETÖ' savunması

Kamuoyunda Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, İsmailağa Cemaatinin resmi sayfasından kendisi hakkında yapılan paylaşımlara dair açıklama yaptı.
28.03.2024 09:32:00 / Güncelleme: 28.03.2024 09:37:53
Haber Merkezi
İsmailağa Cemaati'nden aforoz edilen Cübbeli Ahmet'ten 'FETÖ' savunması
İsmailağa Cemaati'nden aforoz edilen Cübbeli Ahmet'ten 'FETÖ' savunması
İsmailağa Cemaatinin kendileriyle hiçbir bağı kalmadığını söylediği ve cemaatlerini dağıtmakla suçladığı Ahmet Mahmut Ünlü'den (Cübbeli Ahmet Hoca) açıklama geldi.

Ünlü, cemaatin istişare heyeti imzasıyla yayınlanan açıklamanın baştan aşağıya yalanlarla dolu olduğunu bunun kaynaklarını da haftaya paylaşacağını duyurdu.


'SEYFETTİN İNANÇ'I ÇÖZMEDEN İSMAİLAĞA ANLAŞILMAZ'

Kendisine yakın olan Lalegül TV'de konuşan Ahmet Hoca, istişare heyeti olarak kendileri adlandırılan heyetin kimse tarafından bilinmediğini ifade etti. İstişare heyetinde bulunan çoğu ismin cemaatin başı olan Mahmud Efendi tarafından hiçbir zaman vekil olarak tayin edilmediği iddia etti.

Ünlü özellikle Seyfettin İnanç'a dikkat çekti:

İsmailağa'nın bütün maddi işlerini, para işlerini toplayan kotaran Seyfettin İnanç'tır. Bu Seyfettin İnanç bizim işte talebelerimizdendir. Tefsirde senelerce bizimle bulunmuştur. Dolayısıyla tarikat vekilliği yoktur. Yani şimdi öyle bir durum ki vekilliği olmayan adamlar bunlar. Ama projeleri getiren bunlar, bütün olayları heyete arz eden, şu anda beni güya ihraç etmişler, aforoz etmişler. Bunun da işte alt şeyini birlikte hazırladıkları adam Seyfettin İnanç'tır. Şimdi Seyfettin İnanç meselesi önemlidir. Çünkü yakın zamanda medyada İsmail Ağa'dan FETÖ çıktı diye haberler birçok kanalda yer almıştır. Ekranda görüyorsunuz. Burada ortada oturan Seyfettin İnanç'tır. Buradaki resmin ortası işte bu heyetinde ortasını İsmail'e de ortasını her şeyin ortasını anlamak istiyorsanız o ortadaki arkadaş bu arkadaşın kardeşi Mehmet Bahadır İnanç. Bu kişi FETÖ firarisidir. Şu anda FETÖ'den aranmaktadır. Dolayısıyla bizim FETÖ ile ne irtibatımız var diyenin bütün camianın para işleri, finans işleri, bütün getir götür işleri, heyetin karar işleri, azir işleri, nasip işleri, ikram işleri hepsi Seyfettin'in inancı üzerinden geçer. İsmailağa'yı anlamak isteyen Seyfettin'i çözmeden anlayamaz.

FETÖ 2000'LERDEN BERİ SIZMAYA ÇALIŞIYOR

Ünlü, FETÖ'nün 2000'lerin başından itibaren İsmailağa Cemaatine sızmaya çalıştığını ve 2006 sonrasında bu çalışmalara hız verdiğini iddia etti. Kendisine yapılanın da bu çerçevede yapıldığını öne sürdü.

Cübbeli Ahmet Hoca kendisini direkt cemaatin bir önceki lideri olan Mahmud Ustaosmanoğlu'na bağlı olduğunu şu an cemaatin başında olan Hasan Efendi'nin de aynı durumda olduğunu ve bu sebeple kendisini cemaatten atmaya bir yetkisinin olmadığını vurguladı. Buna ek olarak Ünlü, cemaatten bazı kişilerin FETÖ'cü Emre Uslu ile aynı dili kullandığı ve kendisi için "gebermesini" istediklerini ifade etti.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.