logo
25 NİSAN 2024

MEDYA KAZANI

12.12.2003 00:00:00
Diyalogcular diyalogcuları sever

Fethullah Gülen, 1996 yılından bu yana 1963'te İkinci Vatikan Konsili'nde fikri altyapısı oluşturulan dinlerarası diyalog akımının Türkiye'deki başlıca temsilcisi konumunda. Gülen'in önderliğinde yayın hayatına başlayan Zaman gazetesi de, yine 1996'dan beri bu akımın sözcülüğünü yapıyor. Burada dinlerarası diyalogun ne olduğu konusuna değinmeyeceğim. Zaten Türkiye'de bu alanda epey yayın oluştu... Bugünkü konumuz Zaman gazetesinde dün yayınlanan bir haber. Haberde, Georgetown Üniversitesi'nin Rumi Forum adlı dinlerarası diyalog vakfının da desteğiyle 2001'de Washington'da düzenlediği "İslami Moderniteler: Fethullah Gülen ve Çağdaş İslam" konulu uluslararası konferansta sunulan tebliğlerin kitaplaşması konu ediliyor. İslam ile ilgili kitaplara özel bir alakası olan Syracuse Üniversitesi Yayınevi tarafından basılan kitabın İngilizce orijinal adı "Islam and the Secular State: The Gülen Movement". Türkçesi ise "Türk İslamı ve Laik Devlet: Gülen Hareketi"... Kitabın edötörlüğünü M. Hakan Yavuz and John L. Esposito yapmış. Esposito, ABD'deki George Town Üniversitesi'nde Müslüman-Hıristiyan Anlayış Merkezi'nin kurucu müdürü aynı zamanda. İslam ve Siyaset, İslam ve Demokrasi, İslam Aile Hukukunda Kadın gibi çok sayıda kitabı bulunuyor. Kendisini en son TESEV'in İslam ve Demokrasi adlı sempozyumunda dinlemiştim

M. Hakan Yavuz ise Utah Üniversitesi siyaset bilimi doçenti. Kendisi Orta Asya (Türkistan) Cumhuriyetleri ile ilgileniyor. Syracuse Üniversitesi Yayınevi'nin sözkonusu kitapla ilgili tanıtımı dikkat çekici... Aynen tercüme edelim: "Bu kitap Türkiye'de İslam ve kültürün son dönüşümlerini (Reformasyon) ve başarılı İslami modernist Fethullah Gülen akımını incelemektedir." Gülen, modernist olarak takdim ediliyor... Burası dikkat çekici. Kitaptaki bazı makalelerin başlıklarını da verelim.

Hakan Yavuz'un "Kamusal Alanda İslam: Nur Hareketi"

Yine Hakan Yavuz'un "Gülen Hareketi: Türk Püritenler."

Bekim Agai'nin "Gülen Hareketi'nin İslami Eğitim Etiği."

Thomas Michel'in "Eğitimci Olarak Gülen."

John O. Voll'un "Fethullah Gülen: Yeni İslami Söylemde Etkisi".

Kitapta makalesi bulunan Prof. Thomas Michel, tanıdık birisi. Vatikan Dinlerarası Diyalog Sekreteri olan Michel, dinlerarası diyalog akımının Türkiye'de zemin bulmasını ve Türkiye'ye Gülen'in 1998'de Papa ile buluşmasını sağlayan isimlerin başında geliyor. Merkezi İstanbul'da bulunan İsveç Araştırma Enstitüsü Müdiresi Prof. Dr. Elisabeth Özdalga, özellikle Alevilik ve Nakşibendilik gibi konularda çalışıyor ve Türkiye'de siyasal Süryanilik ile Kürtçülüğün gelişmesine akademik ortam hazırlıyor.

Prof. Dr. John O. Voll Georgetown Üniversitesi'nde öğretim üyesi...

Ne diyaloğu?

Bugüne kadar Zaman gazetesinde çalışan çok sayıda arkadaşa hep şu soruyu sordum: "Sizin gazeteniz Türkiye'de en çok satan gazetelerden biri ve sizler sürekli olarak dinlerarası diyalogla ilgili haberleri manşete çıkarıyorsunuz. Diyalog denilen etkileşim iki yönlüdür. Batı dünyasında da sizin gibi "dinlerarası diyalog akımı"na gönül vermiş bir gazete var mıdır? Batı basınında dinlerarası diyalogla ilgili bugüne kadar yayınlanmış bir habere rastladınız mı?" Bu sorulara olumlu bir cevap alamadım. Kendim de Batı basınını sıkı takip ettiğim için "dinlerarası diyalog bağlamında" bir habere tesadüf etmedim. Önceki gün Yeni Şafak'tan Hüsnü Mahalli'nin yansıttığı gibi, ABD'de Yahudi ve fundamentalis Hıristiyan sermayesinin desteklediği irili ufaklı çok sayıda gazete, her gün İslam'a, onun Peygamberi Hz. Muhammed'e ağız dolusu galiz ifadeler savurmaktadır. Nitekim bu yayınların etkisiyle, ABD'de "İslam eşittir terör" denklemine inananların oranı yüzde 38'e yükselmiş...

Zulüm perdeleniyor

ABD'nin Irak'a ve Afganistan, daha genel itibariyle İslam dünyasına "Haçlı seferi" ilan ettiği, AB'nin Türkleri "farklı dinden" olduğu için "ötekileştirdiği" bir dünyada, "diyalogtan, sevgiden, hoşgörüden" bahsedebilmek mümkün müdür? Bahsetseniz de, ne işe yarar. Nitekim 1996'dan beri Zaman gazetesi bahsediyor. Filistin'de, Afganistan'da, velhasıl İslam dünyasının dört bir köşesinde akan Müslüman kanı mı dindi? İslam dünyası üzerinde oynanan oyunlar mı azaldı? Yok... Olan şu. Diyalog akımını savunanların önü açıldı, imkanları arttı. Daha rahat ortamlarda çalışmaya, maddi açıdan sıkıntı çekmemeye başladılar! Çünkü "sevgi, hoşgörü, diyalog" dendikçe, Müslümanlara yönelik baskı artıyor. Ve bu akımı savunanlar, Müslümanlara yönelik küresel zulmü perdelemekten öte de birşeyler yapamıyorlar. ABD'nin terör örgütüyle işbirliğinin delilidirHaber dün bir de Hürriyet'te yer aldı. Kandil Dağı'ndaki PKK militanlarına dokunmayan ABD, İran'daki rejiminin bir numaralı düşmanı olan Halkın Mücahitleri'ni Irak'tan sürme kararı aldırdı. ABD güdümündeki Irak Geçici Yönetim Konseyi kararı, ay sonu itibariyle yürürlüğe konulacak...

Çoktandır söylüyoruz: ABD, Kuzey Irak'taki Kandil Dağı'nda üslenen 5 bin PKK teröristine karşı harekete geçmekte ayak sürüyör. Ancak aynı ABD yönetimi, İran ile karşı saflarda da yer alsa, Talabani'nin isteği ve talebi üzerine Halkın Mücahitleri Örgütü'nü Irak'tan sürmekte aceleci davrandı.

ABD'nin Halkın Mücahitleri'ne karşı aceleci davranmasının ardında bir ihtimal olarak da Tahran'la yapılan El Kaide pazarlığı yatıyormuş. The Washington Post gazetesi geçen pazar günkü sayısında, Ürdün Kralı Abdullah arabuluculuğunda ABD ile İran arasında bir pazarlık yürütüldüğünü yazmıştı. Buna göre ABD, Irak'ta üslenen Halkın Mücahitleri Örgütü'ne karşı harekete geçecek, Tahran Yönetimi ise üst düzey 70 El Kaide üyesini Washington'a teslim edecekti.

Bu arada İran ile Talabani arasında da iyi ilişkiler bulunuyor. Celal talabani, geçen ay Türkiye'ye yaptığı ziyarette, Ankara'ya İran'ın sağladığı uçak ile gelip gitmişti. İmamlar Birliği Örgütü Bursa Emniyeti'nde kurulmuşİmamlar Birliği ismi, İstanbul'daki terör eylemlerini gerçekleştirdiği iddia edilen bir düzine örgüt arasında geçiyordu.

İmamlar Birliği'nin Türkiye emiri olduğu şüphesiyle, bombalı saldırılarla ilgili gözaltına alınan Ali Üzüm, CNN Türk'te yayınlanan hakkındaki iddiaları cevaplamış. Ali Üzüm, İmamlar Birliği'nin Türkiye emiri olmadığını vurgulayarak, "Bu örgüt, Bursa Emniyeti'nde kuruldu. Başına da ben tayin edildim. Örgütle ne bağım olacak ki? Son dönemde Pakistan'da kaldım. Orada ortaklık teklifi almıştım" dedi. Afganistan savaşına gittiği yönündeki iddianın hatırlatılması üzerine de, "Vallahi bir şey demiyorum. Yapmadığım o kadar çok şeyi söylediler ki" diyen Üzüm, bombalı saldırılarla ilgili olarak şu yorumu yaptı: "Müslüman olarak bu ayda yapmam, bu ayda yapsam ayın sonunda yapmam dedim. Yani bayramın arefesinde bunun bir mantığı yok. Hangi stratejiyi incelemiş ya da yapmış arkadaşlar, bilmiyorum. Hafsalam almıyor böyle bir şeyi."Çevik Kuvvet SOS veriyorEmniyet Genel Müdürlüğü'nün Çevik Kuvvet birimlerinde görev yapan personelin bir bölümüyle yüz yüze görüşerek hazırladığı rapor, çalışanların ilginç saptamalarını gözler önüne seriyor. Amirlere ve çalışma sistemine ağır eleştiriler getiren polisler, bir ilde valinin yazlığını koruduklarını, hatırlı kişilere yalakalık için görev yaptıklarını belirterek toplu bekâr, "zampara erkekler grubu" olarak görüldüklerini kaydediyorlar. Her rütbedeki personelin yanıtlarından oluşan raporda şu tespitler yer alıyor:

? PM (Polis memuru): Amele ve joker birliktir. Angarya işlerini yapan sürgün personelden oluşan bir birimdir.

? (PM): Her yere gerekli gereksiz sevk edilen amele sınıf olarak görülüyoruz. Alay ediliyoruz, küçük görülüyoruz, kan bankası olarak görülüyoruz.

? (PM): İyi bakmıyorlar, araçlarına almıyorlar, tuvalete almıyorlar. Selam dahi vermiyorlar.

? (PM): Polis diye bakılmıyor. Toplu bekâr ve zampara erkekler grubu olarak görülüyor. Kadınların şiddetle kaçınması gereken kimseler olarak görülüyoruz.

* (PM): Kıyafetimiz nedeniyle "pis çevikçi" diyorlar. Üç yıllığına hapse atılmış zavallı insanlar olarak görüyorlar.

* (PM): Sürekli bariyer taşımaktan bıktık. Saatler öncesinden göreve gitmek istemiyoruz.

* (AMİR): Valilik nöbeti tutuyoruz. Valinin yazlığını koruyoruz. Yan saha maçlarına gidiyorum. Çocuk maçlarında ne işimiz var? İhalelere, cuma günleri cami önlerine, cezaevi görüşlerine, ağır suçlarla ilgili adliyelere, konserlere gidiyoruz.

? (PM): Hatırlı kişilere "yalakalık olsun" diye. Savcının veya bir futbolcunun düğününde ne işimiz var?
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü

Çorlu tren kazası davasında karar çıktı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davada 9 sanığa 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında hapis cezası verildi
25.04.2024 12:03:00 / Güncelleme: 25.04.2024 12:38:25
AA
Çorlu tren kazası davasında karar çıktı
Çorlu tren kazası davasında karar çıktı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin yargılanan 13 sanıktan 9'una, 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezaları verildi.

Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesince Halk Eğitim Merkezi Salonu'nda görülen davanın 20. duruşması yapıldı.

Duruşmaya tutuksuz sanıklar dönemin Çerkezköy Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Köprüler Şefi Çetin Yıldırım, dönemin Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, hat bakım onarım memuru Celaleddin Çabuk, TCDD Üst Yapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Levent Kaytan, dönemin Altyapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Nizamettin Aras, yol kontrolörü Burhan Ortancıl, dönemin Bakım Servis Müdürü Mümin Karasu, dönemin Bakım Servis Alanlarından Sorumlu Müdür Yardımcısı Levent Meriçli, dönemin TCDD 1. Bölge Müdürü Nihat Aslan, mühendisler Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya, kazada ölenlerin yakınları ve yaralananlar ile tarafların avukatları katıldı.

Duruşma, mahkemeye sunulan belgelerin okunmasıyla başladı.

Daha sonra karar öncesi sanıklara son sözleri soruldu.

Sanıklardan Karasu ek iddianame ve mütalaa da görevini yapanın cezalandırılmak istendiğini ileri sürerek "Halkalı'dan Kapıkule'ye kadar olan hatla ilgili uyarıları ve denetimi yazışmalar ile bildirmiştim. Görevimi yerine getirdim. Beraatımı talep ediyorum." dedi.

Diğer sanıklar da suçsuz olduklarını ileri sürerek beraatlarını talep etti.

Mahkeme heyeti verdiği kısa aranın ardından açıkladığı kararda "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan Karasu'ya 17 yıl 6 ay, Kurt'a 16 yıl 3 ay, Aslan'a 15 yıl, Polat'a 13 yıl 9 ay, Önder'e 10 yıl,  Meriçli, Parlak ve Başkaya'ya 9 yıl 2'şer ay, Aras'a ise 8 yıl 4 ay hapis verdi.

Heyet, sanıklardan Kaytan, Ortancıl, Yıldırım ve Çubuk'un ise beraat etmesine hükmetti.

Mahkeme ayrıca sanıklardan Aslan, Karasu, Kurt ve Polat'ın hükümle birlikte tutuklanmasına karar verdi.

Tekirdağ'daki tren kazası

Uzunköprü-İstanbul seferini yapan yolcu treninin 8 Temmuz 2018'de Çorlu yakınlarında vagonlarından bazılarının devrilmesi sonucu 25 kişi yaşamını yitirmiş, 340 kişi yaralanmıştı.
Davanın iddianamesinde "kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu" bulundukları gerekçesiyle sanıklar Turgut Kurt, Özkan Polat, Çetin Yıldırım ve Celaleddin Çabuk'un "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
 
Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan bilirkişi raporları ve değerlendirme neticesinde 9 Eylül 2022'de soruşturmanın genişletilmesine karar verilmiş, bu kapsamda aynı suçtan Nihat Aslan, Levent Meriçli, Mümin Karasu, Levent Kaytan, Nizamettin Aras, Burhan Ortancıl, Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya hakkında Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı.
 
Dava kapsamında söz konusu dönem TCDD 1. Bölge Müdürlüğü'nde Bakım Servis Müdürü olan Mümin Karasu 10 Ekim 2022'de tutuklanmış, tutukluluğuna yapılan itiraz üzerine Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesince 25 Kasım 2022'de hakkında yurt dışına çıkış yasağı konularak tahliye edilmişti.
 
Davanın 17'nci duruşmasında Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki son görüşünde, tutuksuz 13 sanığın tamamının "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan cezalandırılmasını, Karasu, Kurt ve Polat'ın üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, üzerlerine atılı suç için öngörülen ceza miktarı dikkate alındığında adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacak olmasından tutuklanmalarını istemişti.

Çorlu tren kazası duruşması başladı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı.
25.04.2024 10:49:00
İhlas Haber Ajansı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 2018'de 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davanın duruşması başladı.

Kazada hayatını kaybeden vatandaşların yakınları şehirde yürüyüş yaparak duruşmanın görüleceği Çorlu Halk Eğitim Merkezindeki mahkeme salonuna giriş yaptı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'de duruşmayı takip ediyor.

Çorlu tren kazası duruşması başladı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı
25.04.2024 10:48:00
İhlas Haber Ajansı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı.



Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 2018'de 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davanın duruşması başladı. Kazada hayatını kaybeden vatandaşların yakınları şehirde yürüyüş yaparak duruşmanın görüleceği Çorlu Halk Eğitim Merkezindeki mahkeme salonuna giriş yaptı.


Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı

Yargıtay’ın bozma kararı sonrası tekrar görülen terör örgütü DEAŞ’ın Ankara Garı önünde 10 Ekim 2015’te düzenlediği ve 101 kişinin öldüğü saldırıyla ilgili 10’u tutuklu 26 sanığın yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaa açıklandı.
25.04.2024 09:41:00
İhlas Haber Ajansı
Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı
Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, taraf avukatları salonda hazır bulundu.

Avukatlar, kovuşturmanın genişletilmesini ve terör saldırısından önce ihmali bulunan kamu görevlileri hakkındaki belgelerin mahkemece değerlendirilmesini talep etti.

Beyanların ardından esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, sanık Erman Ekici'nin "anayasal düzeni ihlal" suçundan 1, "101 kişiyi kasten öldürme" suçundan da 101 kez olmak üzere toplam 102 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti.

Ekici'nin 379 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs suçundan da 6 bin 822 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep eden savcı, diğer sanıklar Abdülmubtalip Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, Yakub Şahin, Hakan Şahin, Halil İbrahim Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz ve Hüseyin Tunç için de "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebinde bulundu.

Söz alan sanık Ekici, savunmasını hazırlamak için süre talep etti.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına hükmederek, duruşmayı 26 Haziran'a erteledi.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.