logo
20 NİSAN 2024

MEDYA KAZANI

12.12.2003 00:00:00
Diyalogcular diyalogcuları sever

Fethullah Gülen, 1996 yılından bu yana 1963'te İkinci Vatikan Konsili'nde fikri altyapısı oluşturulan dinlerarası diyalog akımının Türkiye'deki başlıca temsilcisi konumunda. Gülen'in önderliğinde yayın hayatına başlayan Zaman gazetesi de, yine 1996'dan beri bu akımın sözcülüğünü yapıyor. Burada dinlerarası diyalogun ne olduğu konusuna değinmeyeceğim. Zaten Türkiye'de bu alanda epey yayın oluştu... Bugünkü konumuz Zaman gazetesinde dün yayınlanan bir haber. Haberde, Georgetown Üniversitesi'nin Rumi Forum adlı dinlerarası diyalog vakfının da desteğiyle 2001'de Washington'da düzenlediği "İslami Moderniteler: Fethullah Gülen ve Çağdaş İslam" konulu uluslararası konferansta sunulan tebliğlerin kitaplaşması konu ediliyor. İslam ile ilgili kitaplara özel bir alakası olan Syracuse Üniversitesi Yayınevi tarafından basılan kitabın İngilizce orijinal adı "Islam and the Secular State: The Gülen Movement". Türkçesi ise "Türk İslamı ve Laik Devlet: Gülen Hareketi"... Kitabın edötörlüğünü M. Hakan Yavuz and John L. Esposito yapmış. Esposito, ABD'deki George Town Üniversitesi'nde Müslüman-Hıristiyan Anlayış Merkezi'nin kurucu müdürü aynı zamanda. İslam ve Siyaset, İslam ve Demokrasi, İslam Aile Hukukunda Kadın gibi çok sayıda kitabı bulunuyor. Kendisini en son TESEV'in İslam ve Demokrasi adlı sempozyumunda dinlemiştim

M. Hakan Yavuz ise Utah Üniversitesi siyaset bilimi doçenti. Kendisi Orta Asya (Türkistan) Cumhuriyetleri ile ilgileniyor. Syracuse Üniversitesi Yayınevi'nin sözkonusu kitapla ilgili tanıtımı dikkat çekici... Aynen tercüme edelim: "Bu kitap Türkiye'de İslam ve kültürün son dönüşümlerini (Reformasyon) ve başarılı İslami modernist Fethullah Gülen akımını incelemektedir." Gülen, modernist olarak takdim ediliyor... Burası dikkat çekici. Kitaptaki bazı makalelerin başlıklarını da verelim.

Hakan Yavuz'un "Kamusal Alanda İslam: Nur Hareketi"

Yine Hakan Yavuz'un "Gülen Hareketi: Türk Püritenler."

Bekim Agai'nin "Gülen Hareketi'nin İslami Eğitim Etiği."

Thomas Michel'in "Eğitimci Olarak Gülen."

John O. Voll'un "Fethullah Gülen: Yeni İslami Söylemde Etkisi".

Kitapta makalesi bulunan Prof. Thomas Michel, tanıdık birisi. Vatikan Dinlerarası Diyalog Sekreteri olan Michel, dinlerarası diyalog akımının Türkiye'de zemin bulmasını ve Türkiye'ye Gülen'in 1998'de Papa ile buluşmasını sağlayan isimlerin başında geliyor. Merkezi İstanbul'da bulunan İsveç Araştırma Enstitüsü Müdiresi Prof. Dr. Elisabeth Özdalga, özellikle Alevilik ve Nakşibendilik gibi konularda çalışıyor ve Türkiye'de siyasal Süryanilik ile Kürtçülüğün gelişmesine akademik ortam hazırlıyor.

Prof. Dr. John O. Voll Georgetown Üniversitesi'nde öğretim üyesi...

Ne diyaloğu?

Bugüne kadar Zaman gazetesinde çalışan çok sayıda arkadaşa hep şu soruyu sordum: "Sizin gazeteniz Türkiye'de en çok satan gazetelerden biri ve sizler sürekli olarak dinlerarası diyalogla ilgili haberleri manşete çıkarıyorsunuz. Diyalog denilen etkileşim iki yönlüdür. Batı dünyasında da sizin gibi "dinlerarası diyalog akımı"na gönül vermiş bir gazete var mıdır? Batı basınında dinlerarası diyalogla ilgili bugüne kadar yayınlanmış bir habere rastladınız mı?" Bu sorulara olumlu bir cevap alamadım. Kendim de Batı basınını sıkı takip ettiğim için "dinlerarası diyalog bağlamında" bir habere tesadüf etmedim. Önceki gün Yeni Şafak'tan Hüsnü Mahalli'nin yansıttığı gibi, ABD'de Yahudi ve fundamentalis Hıristiyan sermayesinin desteklediği irili ufaklı çok sayıda gazete, her gün İslam'a, onun Peygamberi Hz. Muhammed'e ağız dolusu galiz ifadeler savurmaktadır. Nitekim bu yayınların etkisiyle, ABD'de "İslam eşittir terör" denklemine inananların oranı yüzde 38'e yükselmiş...

Zulüm perdeleniyor

ABD'nin Irak'a ve Afganistan, daha genel itibariyle İslam dünyasına "Haçlı seferi" ilan ettiği, AB'nin Türkleri "farklı dinden" olduğu için "ötekileştirdiği" bir dünyada, "diyalogtan, sevgiden, hoşgörüden" bahsedebilmek mümkün müdür? Bahsetseniz de, ne işe yarar. Nitekim 1996'dan beri Zaman gazetesi bahsediyor. Filistin'de, Afganistan'da, velhasıl İslam dünyasının dört bir köşesinde akan Müslüman kanı mı dindi? İslam dünyası üzerinde oynanan oyunlar mı azaldı? Yok... Olan şu. Diyalog akımını savunanların önü açıldı, imkanları arttı. Daha rahat ortamlarda çalışmaya, maddi açıdan sıkıntı çekmemeye başladılar! Çünkü "sevgi, hoşgörü, diyalog" dendikçe, Müslümanlara yönelik baskı artıyor. Ve bu akımı savunanlar, Müslümanlara yönelik küresel zulmü perdelemekten öte de birşeyler yapamıyorlar. ABD'nin terör örgütüyle işbirliğinin delilidirHaber dün bir de Hürriyet'te yer aldı. Kandil Dağı'ndaki PKK militanlarına dokunmayan ABD, İran'daki rejiminin bir numaralı düşmanı olan Halkın Mücahitleri'ni Irak'tan sürme kararı aldırdı. ABD güdümündeki Irak Geçici Yönetim Konseyi kararı, ay sonu itibariyle yürürlüğe konulacak...

Çoktandır söylüyoruz: ABD, Kuzey Irak'taki Kandil Dağı'nda üslenen 5 bin PKK teröristine karşı harekete geçmekte ayak sürüyör. Ancak aynı ABD yönetimi, İran ile karşı saflarda da yer alsa, Talabani'nin isteği ve talebi üzerine Halkın Mücahitleri Örgütü'nü Irak'tan sürmekte aceleci davrandı.

ABD'nin Halkın Mücahitleri'ne karşı aceleci davranmasının ardında bir ihtimal olarak da Tahran'la yapılan El Kaide pazarlığı yatıyormuş. The Washington Post gazetesi geçen pazar günkü sayısında, Ürdün Kralı Abdullah arabuluculuğunda ABD ile İran arasında bir pazarlık yürütüldüğünü yazmıştı. Buna göre ABD, Irak'ta üslenen Halkın Mücahitleri Örgütü'ne karşı harekete geçecek, Tahran Yönetimi ise üst düzey 70 El Kaide üyesini Washington'a teslim edecekti.

Bu arada İran ile Talabani arasında da iyi ilişkiler bulunuyor. Celal talabani, geçen ay Türkiye'ye yaptığı ziyarette, Ankara'ya İran'ın sağladığı uçak ile gelip gitmişti. İmamlar Birliği Örgütü Bursa Emniyeti'nde kurulmuşİmamlar Birliği ismi, İstanbul'daki terör eylemlerini gerçekleştirdiği iddia edilen bir düzine örgüt arasında geçiyordu.

İmamlar Birliği'nin Türkiye emiri olduğu şüphesiyle, bombalı saldırılarla ilgili gözaltına alınan Ali Üzüm, CNN Türk'te yayınlanan hakkındaki iddiaları cevaplamış. Ali Üzüm, İmamlar Birliği'nin Türkiye emiri olmadığını vurgulayarak, "Bu örgüt, Bursa Emniyeti'nde kuruldu. Başına da ben tayin edildim. Örgütle ne bağım olacak ki? Son dönemde Pakistan'da kaldım. Orada ortaklık teklifi almıştım" dedi. Afganistan savaşına gittiği yönündeki iddianın hatırlatılması üzerine de, "Vallahi bir şey demiyorum. Yapmadığım o kadar çok şeyi söylediler ki" diyen Üzüm, bombalı saldırılarla ilgili olarak şu yorumu yaptı: "Müslüman olarak bu ayda yapmam, bu ayda yapsam ayın sonunda yapmam dedim. Yani bayramın arefesinde bunun bir mantığı yok. Hangi stratejiyi incelemiş ya da yapmış arkadaşlar, bilmiyorum. Hafsalam almıyor böyle bir şeyi."Çevik Kuvvet SOS veriyorEmniyet Genel Müdürlüğü'nün Çevik Kuvvet birimlerinde görev yapan personelin bir bölümüyle yüz yüze görüşerek hazırladığı rapor, çalışanların ilginç saptamalarını gözler önüne seriyor. Amirlere ve çalışma sistemine ağır eleştiriler getiren polisler, bir ilde valinin yazlığını koruduklarını, hatırlı kişilere yalakalık için görev yaptıklarını belirterek toplu bekâr, "zampara erkekler grubu" olarak görüldüklerini kaydediyorlar. Her rütbedeki personelin yanıtlarından oluşan raporda şu tespitler yer alıyor:

? PM (Polis memuru): Amele ve joker birliktir. Angarya işlerini yapan sürgün personelden oluşan bir birimdir.

? (PM): Her yere gerekli gereksiz sevk edilen amele sınıf olarak görülüyoruz. Alay ediliyoruz, küçük görülüyoruz, kan bankası olarak görülüyoruz.

? (PM): İyi bakmıyorlar, araçlarına almıyorlar, tuvalete almıyorlar. Selam dahi vermiyorlar.

? (PM): Polis diye bakılmıyor. Toplu bekâr ve zampara erkekler grubu olarak görülüyor. Kadınların şiddetle kaçınması gereken kimseler olarak görülüyoruz.

* (PM): Kıyafetimiz nedeniyle "pis çevikçi" diyorlar. Üç yıllığına hapse atılmış zavallı insanlar olarak görüyorlar.

* (PM): Sürekli bariyer taşımaktan bıktık. Saatler öncesinden göreve gitmek istemiyoruz.

* (AMİR): Valilik nöbeti tutuyoruz. Valinin yazlığını koruyoruz. Yan saha maçlarına gidiyorum. Çocuk maçlarında ne işimiz var? İhalelere, cuma günleri cami önlerine, cezaevi görüşlerine, ağır suçlarla ilgili adliyelere, konserlere gidiyoruz.

? (PM): Hatırlı kişilere "yalakalık olsun" diye. Savcının veya bir futbolcunun düğününde ne işimiz var?
Karar Resmi Gazete'de yayımlandı
Mirasçılara İstiklal Madalyası
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Karar Resmi Gazete'de yayımlandı
Mirasçılara İstiklal Madalyası
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek

Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı

Tokat'ta incelemelerde bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, "Şu ana kadar alınan 500 ihbardan 50 yapı incelendi, 5 yıkık, 15 de ağır hasarlı yapı tespit edildi" dedi.
19.04.2024 16:34:00
İhlas Haber Ajansı
Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı
Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, Tokat'ta 5.6 büyüklüğündeki depremin merkez üssü olan Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu.

Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, Bakan Yardımcısı Tuzcuoğlu'na deprem hasarı hakkında bilgi verdi. İlçe hükümet konağı önünde gazetecilere açıklama yapan Tuzcuoğlu, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız olarak da Sayın Bakanımız Mehmet Özhaseki beyin hemen talimatlarıyla biz de kendi bakanlığımızın çalışmaları açısından her türlü önlemi, tedbiri ve gayreti ortaya koyduk. Arkadaşlarımızı çok hızlı bir şekilde bölgeye sevk ettik. Gerek çevre illerden buraya transfer ettiğimiz teknik arkadaşlarla, gerekse bakanlık merkezinden buraya yönlendirdiğimiz teknik ekiplerimize, hasar tespit ekiplerimizle birlikte gerek Yozgat ve Tokat'ta çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu anda 20 ekip 50 teknik personelle birlikte bu çalışmalarımız yürüyor, ihtiyaç halinde yine Sayın Valimizin, yine AFAD'ımızın koordinasyonunda teknik ekip sayılarımızı arttırabiliriz. Birkaç gün içerisinde de inşallah bu bölgedeki tüm hasar tespitlerini de tamamlamayı düşünüyoruz" dedi.

"Ağır hasar 99 öncesi yapılan binalarda"

Tuzcuoğlu yaptıkları incelemede depremde ağır hasar alan binaların 1999 yılı öncesi yapılan binalar olduğuna dikkat çekerek, "Gerek Tokat'ta gerek Yozgat'ta baktığımız zaman ağırlıklı olarak hasar gören yapıların yine 1999 öncesi binalar olduğunu tespit ediyoruz. Bunların çoğunluklu olarak 40-50 yıl öncesine ait kerpiç yapılar, yığma yapılar, mühendislik ve fen hizmetlerinden yoksun olan yapılmış olan binalar olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla ülkemiz bir deprem bölgesidir. Gerek kuzeyden geçen fay hatları, gerek Doğu Anadolu ve güneyden geçen fay hatları, gerekse Ege ile Ege'deki fay hatlarını göz önüne aldığınız zaman ülkemizin tamamı çok önemli bir deprem bölgesi oluyor. Himalayalar'dan Alp'lere kadar uzanan bu hat içerisinde bizim ülkemiz depremsellik açısından, risk açısından beşinci ülke konumunda. Öyle olunca muhakkak suretle biz yapılarımızı sağlam, sıkı ve mühendislik hizmetleri çerçevesinde inşa etmek zorundayız. Depremden çok fazla bir şey olmayabilir. Ama yapılarımız eğer ona dayanaklı değilse o zaman maalesef istenmeyen tablolarla karşı karşıya kalıyoruz" diye konuştu.

"500 ihbar geldi, 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı"

Tuzcuoğlu, depremin ardından 500'e yakın ihbar alındığını ifade ederek şunları söyledi:

"Değerli arkadaşlar Tokat ilimizde bakanlığımızın yapmış olduğu çalışmalarda 500 ihbar aldık şu ana kadar. Bu ihbarların sayısı artabilir. Özellikle şu anda hemşehrilerimizin bir kısmı evlerine giremiyorlar. Bunlar giriş yapmaya başladıkları zaman muhtemeldir ki orada birtakım ihbarlar da alınacak. Bu ihbarların sayısı artabilecek ve biz de yapılan her türlü ihbara teknik ekiplerimizle beraber hemen gidip yerinde inceleme, araştırma ve neticelerimizi ortaya koyacağız. Şu ana kadar incelenen 50 yapıdan 5 tanesi yıkık görünüyor. Yine 15 tane ağır hasarlı yapı görünüyor. Az önce de bahsetmiş olduğum gibi bunların büyük çoğunluğu yine kerpiç işte yığma yapılar. Mühendislik hizmetinden yoksula yapılmış olan yapılar. Diğerlerini de yine en kısa sürede tamamlamış olacağız. Kamu binalarımızla alakalı bir hasar görünmüyor. Bu sevindirici bir şey. Aslında depremle alakalı bizi en çok teselli bulduran konu bir can kaybı olmaması."

Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması

Beypazarı Maden Suyu firması, ürün değerlerinin Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygun olduğunu belirterek, durumun Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de mevzuatın farklılığından kaynaklandığını açıkladı.
19.04.2024 14:17:00 / Güncelleme: 19.04.2024 14:39:00
İhlas Haber Ajansı
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik Bürosu, Beypazarı Maden Suyu firmasının bazı ürünlerinden alınan numune sonrası "ürünlerde bor miktarının yüksek olduğu" gerekçesiyle teslim edilen ürünler hakkında satış durdurma kararının alınmasını istemişti.

Geçtiğimiz günlerde firma tarafından yapılan açıklamada ise sosyal medyada ürün hakkında atılan iddialar yalanlanmıştı.

Firma, tartışmalara konu olan iddialar hakkında talep edilen İsviçre kaynaklı analiz sonucunun taraflarına ulaştığını açıkladı.



Firma tarafından analiz kaynaklarına ilişkin yapılan yazılı açıklamada, "Maden suyumuzun değerleri Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygundur. Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de yaşanan bu durum Avrupa Birliği ve İsviçre mevzuatının farklılığından kaynaklanmaktadır. Doğal maden suyumuz, Sağlık Bakanlığı ve Ankara İl Sağlık Müdürlüğü denetiminde olup üretim sıklığı ile orantılı olarak düzenli bir şekilde denetlenip, analiz edilmektedir. Yer altında doğal olarak oluşan maden suyumuz tam 68 yıldır aynı kaynaktan, el değmeden şişelenmekte ve bütün ülkelere aynı içerikte ürün gönderilmektedir" ifadelerine yer verildi.

Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye

İstanbul merkezli 6 ilde düzenlenen ve Dilan Polat ile eşi Engin Polat'ın da tutuklandığı soruşturma kapsamında, 16 şüphelinin "vergi usul kanuna muhalefet" suçundan tahliyesine karar verildi

19.04.2024 12:08:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:14:38
AA
Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, Engin Polat ve Dilan Polat'ın aralarında olduğu 16 şüpheli hakkında "Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi, Vergi Usul Kanunu ile Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi kanunlarına muhalefet" ile "suç örgütü kurma ve üye olma" suçlarından yürütülen soruşturma sürüyor.

Soruşturma kapsamında, aylık tutukluluk incelemesi yapan sulh ceza hakimliği, 16 şüphelinin "vergi usul kanununa muhalefet" suçundan tahliyesine karar verdi.

Hakimlik, şüphelilerin "suç örgütü kurma ve üye olma", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet" suçlarından ise tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.

Ne olmuştu?

İstanbul merkezli 6 ilde 1 Kasım'da ve devamında düzenlenen operasyonlarda, Dilan Polat ve eşi Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Soruşturma kapsamında daha önce şirketlerinde yapılan aramalarda dijital materyal ve defterlere el konulan Polat çiftinin de yer aldığı şüphelilerle ilgili MASAK ön inceleme raporu hazırlanmış, raporda tasfiye halindeki 3 firmadan aile bireylerine ait şirketlere sözde ticaret karşılığında sahte fatura kesilmesi yöntemiyle 200 milyon lira para girişi olduğu belirlenmişti.

Paranın yine aile bireylerine ait şirketler arasında transfer edildiği, son aşamada ise Engin Polat'ın sahibi olduğu Milda Gayrimenkul isimli firmada toplanarak gayrimenkul ve çok sayıda araç alındığının tespitinin ardından İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, şüphelilerin kimliklerini belirlemiş, İstanbul merkezli Ankara, Yalova, Ordu, Kırklareli ve Manisa'da 43 adrese eş zamanlı operasyon düzenlemişti.

Soruşturma kapsamında çalışmalarını sürdüren ekipler, Dilan ve Engin Polat'a ait bir medikal şirketin Ankara'da başka bir firmaya isim hakkını verdiğini, bu firmanın hesabındaki 1 milyon 800 bin liranın da ortakların kişisel hesaplarına aktarılmaya çalışıldığını tespit etmişti.

Dilan Polat, Engin Polat ve Sıla Doğu'nun da aralarında bulunduğu şüphelilerden 16'sı tutuklanmıştı.

Hakimlik, 27 şirkete kayyum atanmasına hükmetmişti.

Soruşturma kapsamında, Dilan Polat'ın 2019'da "şampiyonlar ligi" adıyla sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğrafta yer alan bazı kişiler kimlikleri tespit edilip soruşturmaya dahil edilmiş, savcılık, sosyal medya fenomeni olan bu kişiler hakkında yurt dışına çıkış yasağı getirilmesini talep etmişti.

Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliği, sosyal medya fenomenleri Eylül Öztürk Özkan, Feyzanur Başar, İleyda Topal, İlke Ela Göz, Kadir Yiğit, Mervenur Korkut, Muhammet Oğuz Başar, Murat Yiğit, Nurgül Yiğit, Tolunay Topal, Tuğba Demirhan, Yavuz Selim Korkut, Habip Özsefil, Huri Özsefil ve Özge Duman'a yurt dışına çıkış yasağı getirmişti. 

Mersin'de şafak operasyonu: 78 gözaltı

Mersin'de haklarında çeşitli suçlardan yakalama kararı bulunan şahıslara yönelik sabah saatlerinde gerçekleştirilen şafak operasyonunda 78 kişi gözaltına alındı
19.04.2024 11:20:00
İhlas Haber Ajansı
Mersin'de şafak operasyonu: 78 gözaltı
Mersin'de şafak operasyonu: 78 gözaltı
Mersin'de haklarında çeşitli suçlardan yakalama kararı bulunan şahıslara yönelik sabah saatlerinde gerçekleştirilen şafak operasyonunda 78 kişi gözaltına alındı.

İl Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, dolandırıcılık, yaralama, hakaret, hırsızlık ve tehdit gibi suçlardan haklarında yakalama kararı bulunan şahısların yakalanmasına yönelik Asayiş Şube Müdürlüğü Aranan Şahıslar Büro Amirliği koordinesinde operasyon düzenlendi. İl genelinde 30 adrese düzenlenen şafak operasyonunda 78 kişi yakalanarak gözaltına alındı.

Gözaltına alınan şahıslarla ilgili işlemlerin sürdüğü bildirildi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.