Hükümet, Annan Planı'nı yeniden fırına vermeye çabalarken, AB farklı telden çalmaya devam ediyor. AB, Türkiye'den Şubat sonuna kadar Kıbrıs Rum Kesimi'ni tanımasını istedi.
-Türkiye nebbaşlığa soyundu
AKP Hükümeti, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ı ve ABD'yi devreye sokarak, KKTC'yi fiilen sona erdirip tarihe gömecek Annan Planı'nın kemiklerini mezardan çıkarmaya çabalarken, AB'den Rum Kesimi'ni tanımamız noktasında talimatlar yağmaya devam ediyor. AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Genel Direktörü Leopold Maurer, Komisyonun Türk hükümetine, Şubat ayı sonuna kadar Ankara protokolünü parafe etmesi (ön imza) talebiyle bir mektup gönderdi.
-Başka talepler de var
Yeşil Hat Tüzüğü ile ilgili temaslarda bulunmak üzere Kıbrıs'a gelen Maurer, KKTC'de yayımlanan Kıbrıs gazetesine verdiği demeçte, 17 Aralık zirvesinde, Türkiye'nin 3 Ekim'den önce, protokolü imzalaması gerektiği yönünde karara varıldığını, mektubun bu doğrultuda gönderildiğini ifade etti. Maurer, protokolün parafe edilmesinin bir ilk adım olacağını, protokolün imzalanmasına kadar bunu başka adımların izleyeceğini kaydetti.
-Çok ince anlamı var
Avrupa Birliği'nden gelen talimat yüklü son mektup çok ince bir anlam taşıyor. Eğer Türkiye, AB'den talebin gereğini yerine getirirse yani Ankara protokolünü parafe ederse, Rum Kesimi'ni kısmen tanımış olacak. AB'nin yeni stratejisi şu: Türkiye'nin Rum Kersimi'ni aşama aşama tanımasını sağlamak, böylece KKTC'yi çaktırmadan yavaş yavaş tarihe gömmek. Denktaş, seminer için KKTC'de bulunan Türkiye Mahalli İdareler Derneği heyetini kabul etti. 15 belediye başkanı ve diğer yetkililerden oluşan heyetin sözcüsü Merzifon Belediye Başkanı Hayati İncekul, Cumhurbaşkanı Denktaş'a Kıbrıs davasında destek vererek, "Haklı davanızda her zaman arkanızdayız. Mücadelenizi taktirle, şükranla izliyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş da, "Kıbrıs davasında Anadolu halkınındesteğiyle canlarını, namuslarını ve Kıbrıs'ı Yunan adası olmaktan kurtarabildiklerini" belirterek, "Sizin devam eden desteğiniz ve ilginiz bizim için büyük anlam taşımaktadır" dedi
Denktaş, şöyle konuştu:
"Kıbrıs meselesi sırat köprüsüne oturtulmuş vaziyettedir. Bütün dünya Türkiye üzerinde baskı yapıyor. Türkiye'nin AB'ye girmek istemesinden yararlanarak pusuya yattılar, bugüne kadar Rumları desteklediler ve şimdi Türkiye'nin AB'ye girip girmemesini, sanki Kıbrıs meselesi halledecekmiş gibi bir hava yarattılar. Halbuki hiçbirilgisi yoktur. Kıbrıs meselesini yaratan bugün üye yaptıkları Rum tarafıdır, Yunanistan'dır. Onlara 'Kıbrıs meselesini hallet de, gel' demediler, Türkiye'ye sanki suçlu oymuş gibi 'Kıbrıs meselesini halletde, gel' dediler."
"Kıbrıs"ı üye aldığını söyleyen AB'nin, kendilerinden Rum'a yamalanmalarını beklediğini kaydeden Denktaş, Annan Planı'nı kabul etmenin "büyük bir hata" olduğunu söyledi.
-Türkiye nebbaşlığa soyundu
AKP Hükümeti, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ı ve ABD'yi devreye sokarak, KKTC'yi fiilen sona erdirip tarihe gömecek Annan Planı'nın kemiklerini mezardan çıkarmaya çabalarken, AB'den Rum Kesimi'ni tanımamız noktasında talimatlar yağmaya devam ediyor. AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Genel Direktörü Leopold Maurer, Komisyonun Türk hükümetine, Şubat ayı sonuna kadar Ankara protokolünü parafe etmesi (ön imza) talebiyle bir mektup gönderdi.
-Başka talepler de var
Yeşil Hat Tüzüğü ile ilgili temaslarda bulunmak üzere Kıbrıs'a gelen Maurer, KKTC'de yayımlanan Kıbrıs gazetesine verdiği demeçte, 17 Aralık zirvesinde, Türkiye'nin 3 Ekim'den önce, protokolü imzalaması gerektiği yönünde karara varıldığını, mektubun bu doğrultuda gönderildiğini ifade etti. Maurer, protokolün parafe edilmesinin bir ilk adım olacağını, protokolün imzalanmasına kadar bunu başka adımların izleyeceğini kaydetti.
-Çok ince anlamı var
Avrupa Birliği'nden gelen talimat yüklü son mektup çok ince bir anlam taşıyor. Eğer Türkiye, AB'den talebin gereğini yerine getirirse yani Ankara protokolünü parafe ederse, Rum Kesimi'ni kısmen tanımış olacak. AB'nin yeni stratejisi şu: Türkiye'nin Rum Kersimi'ni aşama aşama tanımasını sağlamak, böylece KKTC'yi çaktırmadan yavaş yavaş tarihe gömmek. Denktaş, seminer için KKTC'de bulunan Türkiye Mahalli İdareler Derneği heyetini kabul etti. 15 belediye başkanı ve diğer yetkililerden oluşan heyetin sözcüsü Merzifon Belediye Başkanı Hayati İncekul, Cumhurbaşkanı Denktaş'a Kıbrıs davasında destek vererek, "Haklı davanızda her zaman arkanızdayız. Mücadelenizi taktirle, şükranla izliyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş da, "Kıbrıs davasında Anadolu halkınındesteğiyle canlarını, namuslarını ve Kıbrıs'ı Yunan adası olmaktan kurtarabildiklerini" belirterek, "Sizin devam eden desteğiniz ve ilginiz bizim için büyük anlam taşımaktadır" dedi
Denktaş, şöyle konuştu:
"Kıbrıs meselesi sırat köprüsüne oturtulmuş vaziyettedir. Bütün dünya Türkiye üzerinde baskı yapıyor. Türkiye'nin AB'ye girmek istemesinden yararlanarak pusuya yattılar, bugüne kadar Rumları desteklediler ve şimdi Türkiye'nin AB'ye girip girmemesini, sanki Kıbrıs meselesi halledecekmiş gibi bir hava yarattılar. Halbuki hiçbirilgisi yoktur. Kıbrıs meselesini yaratan bugün üye yaptıkları Rum tarafıdır, Yunanistan'dır. Onlara 'Kıbrıs meselesini hallet de, gel' demediler, Türkiye'ye sanki suçlu oymuş gibi 'Kıbrıs meselesini halletde, gel' dediler."
"Kıbrıs"ı üye aldığını söyleyen AB'nin, kendilerinden Rum'a yamalanmalarını beklediğini kaydeden Denktaş, Annan Planı'nı kabul etmenin "büyük bir hata" olduğunu söyledi.