Hamas lideri Halit Meşal'le aynı uçakta Şam'dan Türkiye'ye gelen Suriyeli gazeteci Hüsnü Mahalli, Meşal'in Türkiye'den ve Türk halkından beklentilerini değerlendirdiği yazısında, AKP hükümetinin Meşal'e karşı nasıl bir tavır takınacağını irdelemiş....  Bu yazı Meşal'in Ankara temasları başlamadan, uçakta yapılan sohbetler üzerine kurulu olduğu için ziyaret sonrası oluşan durum değerlendirilmiyor. Fakat Meşal'in Ankara'ya gelirken kafasındaki en büyük şüphenin AKP hükümetinin ABD ve İsrail'den bağımsız hareket edip edemeyeceği olduğunu Mahalli'den öğreniyoruz. Önceki gün Türkiye'yi terkeden Meşal'in, kafasındaki "AKP bağımsız hareket edebilecek mi" sorusuna cevap bulduğuna şüphe yok...İsrail ve ABD'nin tüm engelleme çabalarına rağmen Hamas'ın siyasi lideri Halid Meşal, Ankara'ya geldi. İşgal altındaki Filistin topraklarında yapılan son seçimlerde zafer kazanan Hamas'ın lideri Meşal, böylece ilk yabancı ülke ziyaretini Türkiye'ye yapmış oldu. Rusya Başkanı Putin'den de davet alan Meşal, geçen hafta bazı Arap ülkelerini ziyaret ederek Hamas'ın görüşlerini anlattı. Son açıklamasında Meşal, "İsrail, işgal altında tuttuğu Filistin topraklarından çekilirse biz de silahlarımızı bırakırız' dedi.Şam'dan aynı uçakta birlikte geldiğim Meşal'a bu konudaki beklentilerini sorduğumda, 'Biz Türkiye'den çok şey bekliyoruz ve Türk hükümetine, devletine ve halkına güveniyoruz' dedi...Yaklaşık iki saat süren yolculuk sırasında Meşal, benim sorularımı yanıtlarken Türkiye ve AK Parti Hükümeti ile ilgili olarak da bilgi almayı da ihmal etmiyordu. Merak ettiği konuların başında ise AK Parti Hükümetinin bu konuda ne kadar etkili olduğu, ABD ve İsrail'den ne kadar bağımsız davranabileceğidir. Meşal hep sakindi, güler yüzlü ve arada bir Abdülhamid'i hatırlatıyordu.Filistin halkı, Osmanlı'nın Filistin'e sahip çıkmasını unutmamıştı...Tıpkı tüm Türk hükümetlerinin ve Türk halkının Filistin'e hep sahip çıktığı gibi...Sohbetin tüm bölümlerinde Meşal'in Türkiye'ye verdiği önem çok rahat bir şekilde görülüyordu.Hamas Lideri Meşal ile sohbetin bence iki önemli boyutu var...Birincisi, Hamas'ın 'İslami' bir parti olan AK Parti'den öğreneceği çok şey var.İkincisi ise, Hamas'ın Türkiye gibi büyük ve önemli bir ülkenin destek ve yardımına ihtiyacı var.İşte bu iki nedenden dolayı Hamas Lideri Meşal'in ziyareti çok önemlidir.Çünkü bu ziyaretle Ankara çok önemli bir avantaj sağlamış oldu.İsrail ve ABD'nin baskı ve şantajlarına rağmen Türkiye, bir kez daha bölgesel önem ve prestijine uygun olarak davranmıştır. Ankara, İsrail şantaj ve tehditlerine rağmen Hamas Lideri Meşal'i misafir ederek herkese gereken mesajı vermiştir. Bu mesaj aslında Başbakan Erdoğan'ın Davos'taki konuşmasında vardı.Sayın Başbakan, Hamas'ın silahlı mücadeleden vazgeçmesini isteyen Batılı liderlerden farklı olarak, İsrail'den de önyargılardan vazgeçmesini, Hamas ile masaya oturmasını ve işgal altında tuttuğu Filistin topraklarından hemen çekilmesini istiyordu.Bu söylemler başta Halit Meşal olmak üzere tüm Hamas liderleri ve Filistin halkı tarafından çok önemsendi.Aynı insanlar, Sayın Başbakan'ın Mart 2004'teki demeçlerini henüz unutmamıştı. Sayın Başbakan, Hamas Lideri Ahmet Yasin ve yerine seçilen Abdülaziz Rantisi'yi öldüren İsrail hükümet ve devletini terörle suçlamış, Türkiye'nin sert tepkini dile getirmişti. Bu tavır ise, başta Filistin halkı olmak üzere tüm bölge halklarınca çok önemsenmiş ve büyük değer biçilmişti. Daha sonra da Türkiye'nin Suriye adına barış çabalarını başlatması ve bu çabanın İsrail tarafından reddedilmesi ile Ankara'nın bölgesel prestiji daha da artmıştır.Böyle bir prestije sahip Türkiye, bölgesel öneminin bilincinde olarak inisiyatif almak istemiştir. Halid Meşal'in ziyaretini bu çerçeve içinde görmek gerekiyor.Halit Meşal'e, 'silahlı eylemden vageçin, İsrail gerçeğini tanıyın, radikal söylemlerinizi yumuşatın' diyecek olan Ankara, tüm bu istemlerine 'olumlu' yanıt alacaktır. Hatta Meşal şunu da söyleyecektir:'Türkiye'nin kabul edeceği her türlü çözümü biz de kabul ediyoruz. Ama tek şartla: İsrail, 1967'de işgal ettiği tüm Filistin topraklarından çekilmelidir.''Meşal'den böylesi önemli bir tavrı görecek olan Ankara, İsrail, ABD ve Avrupa ülkeleri ile ilişkilerinde hatta pazarlıklarında çok önemli kozlar elde edecektir. Böylesi bir Türkiye bölgesel rolünü destekleyeceği gibi AB ile ilişkilerinde kendini daha güçlü hissedecektir. Belki de bunun endişesini taşıyan Batı yani İsrail destekçisi Avrupa ve ABD, Meşal'in Ankara gezisine çok kızmıştır. Onlara göre Türkiye bu tavrı ile 'terörist' bir örgüte destek vermektedir. Oysa terörist örgüt dedikleri Hamas, demokratik bir seçimde Filistin halkının % 60'ının oyu ile kazanmıştır. Böyle bir zaferi içine sindiremeyen İsrail ise ABD'deki Yahudi lobilerinin de gücünü kullanarak Türkiye'ye baskı ve şantaj yapmaktadır. İsrail Dışişleri Bakanı, Sayın Gül'e 'Meşal'i sakın misafir etmeyin yoksa aramız kötü olur' gibilerinden tehditler savuruyor.Oysa İsrail'in bilmesi gereken gerçek,Türkiye'nin herhangi bir ülke olmadığı ve Körfez'deki emirliklikler gibi başkalarından emir almayacak kadar her şeyi ile güçlü ve önemli bir ülke olduğudur. Anlaşılan Meşal'in görüdüğü bu gerçeği her nedense İsrailliler ve Türkiye'deki yandaşları görmüyor. Türkiye bu gerçeğin bilinciyle hareket ettiği sürece önce kendi ulusal çıkarlarını, daha sonra da bölgenin barış, istikrar ve esenliğini sağlayacaktır.Meşal'in Ankara ziyareti bence böylesi önemli bir sürecin en önemli adımını oluşturmaktadır. Sıra Batı'nın politikalarını test etmeye gelmiştir. Ortadoğu'da barış, istikrar ve demokrasi istediğini söyleyen Batı şimdi 'ideal örnek' dediği Türkiye'nin bu çabalarına destek verip vermemekle ne kadar samimi olup olmadığını da kanıtlayacaktır. Türkiye ise bir kez daha yapması gerekeni yapmıştır. Meşal, Hamas, Filistin halkı ve tüm bölge ülkeleri bunun bilincindedir.Unutulmamalıdır ki, Meşal Suriye'den geliyor ve İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad iki hafta önce Şam'daydı.