BTP Genel Başkan Yardımcısı Gedik, Türkiye'nin iyiye gitmediğine, iyi yönetilmediğine dikkatleri çekerek, "Bugün ülkemizin sağcının, solcunun iradesine değil, 'Milletin iradesine' ihtiyacı var" dedi. BTP Genel Başkan Yardımcısı Ali Gedik, bugünlerde Meclis'te yaşanan olayların ülkemizin bugüne kadar nasıl yönetildiğinin acı bir tablosunu ortaya koyduğunu belirtti.  İktidarı ve muhalefeti ile verilen 'sen-ben' kavgasının ne ülke meseleleri ile ne de halkın kültür seviyesi ile hiç bir alakası bulunmadığına işaret eden Gedik, gittikçe argolaşan ağız dalaşıyla bir taraftan ülke meselelerini unutturulurken, öte yandan da 'saman altından su yürütmeye' devam edildiğini vurguladı.İyiye giden bir şey yokGedik, şu görüşleri öne çıkardı: "Başörtüsü meselesini halletmek için iktidara gelenler, 'Medeniyetler uzlaşması' gibi akıla ve ilme, her türlü gerçeklere ters bir hayal ile ülke topraklarını misyonerlerin Hıristiyanlık propagandalarına açarak, namazda bile başını açanların eylemi ile İslam'ı Hıristiyanlaştırma gayretlerine de ön ayak olmuşlardır. Düşünebiliyor musunuz? Bir ülke ki, komşuları birer birer işgal ve istila ediliyor; sınırları tehdit altında bulunuyor; her türlü bölücü faaliyetler serbest ve hatta destekleniyor. Ekonomi dersen üretim durmuş, tüketim zaten yok. İşsizlik had safhada. Haksızlık, yolsuzluk, hırsızlık, cinayet ve her türlü kötü alışkanlıklar... Toplum hayatımızı çürütüyor."Kültürel yozlaşma da tırmanıyorBütün bu menfi gelişmelerin üstüne bir de milli, manevi, tarihi değerlerin hırpalanıp horlandığına işaret eden BTP Genel Başkan Yardımcısı Ali Gedik, "Ve dahası İslam dinini de kimileri 'hoşgörü ve diyalog', kimileri 'medeniyetler arası uzlaşma', kimileri de çağdaşlaşma ve modernleşme adına Hıristiyanlaştırmaya çalışıyor" dedi. BTP uyarıyorGedik, şunları kaydetti: "Yani devleti küçülteceksin, sınırlarını korumayacaksın, ülkeyi borç batağına saplayacaksın, hiç bir şey üretmeyeceksin; ülkenin toprağını, madenini, suyunu, yolunu, limanını ve birçok kurumlarını yabancılara peşkeş çekeceksin, ardından da ağız kavgalarıyla vatandaşın gözünü boyayacaksın. Buna da iktidar adına, muhalefet adına siyaset diyeceksiniz. Bağımsız Türkiye Partisi olarak iktidarı da, muhalefeti de uyarıyor ve 'bu kukla siyasetinden' vazgaçmeye davet ediyoruz. Devletin, vatanın, milletin, milli, manevi, tarihi değerlerimiz için milli politikalar bugün her zamankinden daha çok muhtacız. Dışa bağımlı ve güdümlü politikalarla ancak ve ancak 'müstemleke topluluk' oluruz. Bu gidişle de müstemleke olmaktan asla kurtulamayız. Hakların ve özgürlüklerin işportada ayağa düştüğü bir dönemde her nedense biz bütün haklarımızı, özgürlüklerimizi ve bağımsızlığımızı kaybediyoruz. Bugün devlet adamı, siyasetçi, ilim ve fikir adamları, düşünen ve düşünebilen herkes bu gerçeği görmek zorundadır. Aksini iddia etmek ve düşünmek asla mümkün değildir. Ülke iyiye gitmiyor... Çünkü ülke iyi yönetilmiyor. Bugün ülkemizin sağcının, solcunun iradesine değil, 'Milletin iradesine' ihtiyacı var. Prof. Dr. Haydar Baş ve BTP olarak her türlü bölücü-itici anlayış ve metodları reddederek, 70 milyon halkımızı devletimize, vatanımızı milletimize ve ortak değerlerimize sahip çıkmak için Kuvay-ı Milliye ruhuyla birlik ve beraberliğe çağırıyoruz."