BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, "Türk milleti, bitti dendiği anda ayağa kalkmasını bilmiştir, tarih bir kez daha tekerrür edecek ve milletimiz bağımsızlığını koruyacaktır" dedi.

 

 

30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları ile ilgili bir mesaj yayınlayan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Tarih boyunca hiç bir millete böylesine büyük oyunlar oynanmamıştır. Buna karşılık hiç bir millet, böylesine büyük oyunlara karşı Türk milleti gibi direnememiştir. Bu da milletimizin büyüklüğünü göstermektedir" dedi.

Böyle bir zaferin eşine rastlanmaz"Atatürk'ün önderliğinde Türk milletinin ve içinden çıkardığı kahraman Türk ordusunun kanları ve canlarını koyarak kazandıkları zaferin tarihte eşine az rastlanır bir kahramanlık destanı olduğunu" söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş şöyle devam etti: "Sakarya Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruz zaferleriyle bezenmiş 1921 ve 1922 Ağustos ayları, Türk Milletin iradesi, imanı, kültürü ve siyasetinin Mustafa Kemal adı etrafında ortaya çıktığı günlerdir. Atatürk, Türk milletinin siyasetidir, iradesidir, kültürüdür, medeniyetidir. 26 Ağustos'ta Başkumandan Mustafa Kemal riyasetinde olarak, belirttiğimiz işte bu milli irade, bu iman, bu kültür şahlandı; 9 Eylül'de Haçlı Avrupası'nın ordularını denize döktü. Sözkonusu olaylara baktığımızda iki ordu değil, iki medeniyet çarpıştı" dedi.Bu oyunlar kimseye oynanmamışBTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş şöyle konuştu: "Türkiye'nin sürüklendiği bugünkü süreçte AB hareketi ve BOP projesi, Türk Milletini yok etme hareketidir; Türk milleti ve medeniyetini mezara gömme projesidir, milletimizi kendi coğrafyasından çıkartma planıdır. Ancak milletimiz üzerindeki emelleri, yine milletimizin azmi ve kararı hiçe çıkaracaktır; bu bağlamda sivil-asker ve devlet millet bütünlüğü bu güçlü milli iradenin hem kendisi, hem de teminatıdır. Yüce Türk Milletinin, ülkemizi AB ve BOP bataklıklarına çekmeye çalışanlara, has bir sille atacağına eminim. Tarih, şayet bir kez daha tekerrür etmesi gerekiyor ise, Türk milleti tekerrür ettirecektir. Bunda kimsenin şüphesi olmasın."AB ve BOP, Batının  Şark projeleridirProf. Dr. Baş, 26 Ağustos 1922'de başlayan Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi Savaşı'nın, sadece Türk milleti için bir kurtuluş zaferi değil, aynı zamanda mazlum milletler için sömürgeci işgallere karşı bir direniş modeli olduğunu belirtti."Dün Bağımsızlık mücadelesini zaferle taçlandıran Türk milletinin, bugün bağımsızlığını koruma mücadelesi verme durumuna düşürülmüştür" diyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş şunları söyledi: "30 Ağustos Zafer Bayramı'na bakarken, bu noktaya niçin gelindiğine dikkat ederek yola çıkmak lazımdır. Müslüman Türk'e, Anadolu kapıları, 1071 Malazgirt Meydan muharebesiyle açılmıştır. Türklerin Anadolu'ya gelmesi herhangi bir kavmin Anadolu'ya girmesi manasına gelmez. Türkler, Anadolu'ya bir medeniyetle geldiler. 1071, bir medeniyetin, diğer bir medeniyete galip geldiği yıldır; Türk - İslam medeniyetinin Hıristiyan haçlıya galip geldiği gündür. Bu bağlamda 26 Ağustos 1071'de, Anadolu'nun her köşesinde, her kasabasında yüce medeniyetimiz gergef gibi dokunmuştur. Müslüman Türk medeniyeti, bu topraklarda yaşayan bütün milletlere güneş gibi doğmuştur. Alparslan'ın 1071'de Romen Diojen'i yenmesi bir savaş değil, bir medeniyetin diğer medeniyete, bir siyasetin diğer siyasete galip gelmesi ve zaferini ilan etmesidir. O günden bu yana Anadolu bu kültürle, bu insanlık değerleriyle ve bu yüce medeniyetle dolmuştur. Yine o günden bu yana Batı'da öyle yürek acısı çekilmiştir ki, onun hıncını ve öcünü almak için hem kendi dünyasında ve hem de Türk-İslam dünyasında örgütlenmek ihtiyacını hissetmiştir. Ve Şark projesini ortaya atmışlardır. Atatürk, bu milletin siyesetidir, iradesidir, kültürüdürAvrupa ayrı ayrı devletler olarak görülmektedir; ancak Türk- İslam medeniyeti dendiği zaman hepsi bir olmaktadırlar. Hepsi, Türk milletine karşı bu intikam duygusunu ve niyetini taşırlar. Türk milleti hangi coğrafyaya adım attı ise, oraya insanlığı, medeniyeti, kültürü, can-mal-namus ve din emniyetini getirmiştir. İhtiras sahibi Batı, işte bu büyük milleti çekememiş, hile ve desiselerle Türk milletini çökertmeye çalışmıştır. Böylece Osmanlı'nın üzerine çullanmışlar, ecdadımızın ruhunu, kalbini ve aklını almaya kalkışmışlardır. Yetinmemişler; hakim olduğumuz üç kıtaya, Ege'ye, Marmara, Akdeniz'e gönderdikleri işgal kuvvetleriyle vatanımızı parçalamışlar. Bizi, buralardan tamamen çıkartmak isteyen Batı'nın gücü vardı; ama bunlara kim karşı koydu? Milletin iradesi, imanı, kültürü, siyaseti Mustafa Kemal adı etrafında ortaya çıktı. Bu bakımdan kimdir Atatürk? Türk milletinin siyasetidir, iradesidir, kültürüdür, medeniyetidir. 26 Ağustos'ta, Başkumandan Mustafa Kemal riyasetindeki bu milli irade, bu iman, bu kültür şahlandı, 9 Eylül'de Batı'yı denize döktü. Olaya baktığımızda iki ordu değil, iki medeniyet çarpıştı. 82 yılın sonunda Türkiye maalesef içten ve dıştan kuşatılmıştır. Dün Haçlı seferlerine ve emperyalist işgal güçlerine karşı verdiği mücadele ile örnek olan bir millet, bugün Haçlı sömürge işgaline taşeron yapılmak istenmektedir. Bu günler, içten çökertilmek ve dıştan kuşatılmakta olan Türk milletinin yeniden Kuva-yı Milliye ruhu ile kenetlenerek, devlet, millet, sivil-asker tek yürek, tek bilek olup milli bir duruşla ayağa kalkma günleridir. Dün olduğu gibi bugün de, yarın da Yüce Türk Milleti, işte bu 30 Ağustos ruhuyla tüm oyunları bozacak kudrettedir."