logo
25 NİSAN 2024

Milletin kaderiyle oynayanlar iflah olmaz

BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Meltem TV'deki Diyalog Özel programında tarihi bir ifade kullanarak, "Bu milletin kaderiyle oynayanların akıbeti kesinlikle hayırlı olmaz. Yazın şuraya: Kaderlerine kendileri bile hayret edecekler" dedi
10.02.2015 00:00:00
RECEP BAHAR/TRABZONBağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, kurmayları Avukat Ahmet Erimhan, Avukat İbrahim Berk ve Ekonomist Selim Kotil ile birlikte Meltem TV'de Muharrem Bayraktar'ın hazırlayıp sunduğu Diyalog Özel programına katılarak gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Trabzon'da gerçekleştirilen programda öncelikle bu hafta TBMM'de ele alınmaya başlanan İç Güvenlik Paketi konusunda görüşlerini aktaran BTP Lideri, bu çerçevede şunları söyledi: "Bu yasa tasarısı, hukuken değilse de fiilen kuvvetler ayrılığı ilkesini yok etme çabasıdır. Ne demek bu? Düşünün bir olay vuku bulmuştur.  Savcının bu olayın içinde olması gerekiyor. Ancak yeni tasarı uyarınca vali talimat veriyor, süreci bürokrasi yönetiyor. Böyle bir işten hayır gelmesi mümkün olabilir mi? Tek elden düğmeye basılarak yukarının iradesi en son noktaya iletilecek. Ne yapılacaksa savcı yapsın... Polisi mi devreye koyacak, mahkemeyi koyacak savcılık karar versin. Bunun arkasından gelecek olan adım da hukuken kuvvetler ayrılığı ilkesini kaldırmaktır. Böyle bir ülkede adaletin tesis edilmesi asla mümkün değildir. Millet sokağa mı dökülür yahut birbirine karşı mı çıkar, zaman içinde olayların toplumu taşıyacağı nokta belli olmaz. Allah muhafaza etsin. Bana göre bu 'iç güvenlik' değil 'iç tehdit yasası'dır."Gündeme alınmamalıdırHükümetin bu yasayı hiç düşünmeden kaldırmasında büyük bir fayda olduğuna işaret eden Prof. Dr. Haydar Baş, "Yasalar millet menfaatine yapılan hukuki düzenlemelerdir. Bu konuda siyasi partileri dinliyorum: Hiçbiri olumlu yaklaşmıyor. Sen nasıl bir düzenleme yapıyorsun ki, hiç kimse bundan fayda görmüyor. Demek ki burada bir yanlışlık var. Lütfen bunu geri çeksinler ve milletin başı da belaya girmesin" şeklinde konuştu. Ecnebi takdir ediyor, ya Türk Milleti?Rus bilim adamlarının "Sadece Rusya'nın değil, dünyanın Haydar Hoca'ya ihtiyacı var" dediğini hatırlatan Prof. Dr. Haydar Baş, "Burada milletime söyleyeceğim bir şey var: Yunan, Rus, Çinli bizi takdir ediyor. Hindistan, Çin, Güney Afrika, Güney Amerika bizden alıyor. Bu millet ne zaman uyanacak? Ne zaman kendine gelecek? Kırsal bölgeleri geziyorum, tarım bitmiş... Biz seçimden önce çiftçilerimize 'tohumunuzu, gübrenizi, yakıtınızı devlet verecek, sizden bir tek kuruş almayacak' dedik. Aynısını yine tekrar ediyorum. Biz tarımda çok ciddi bir atılım yapacağız. Bunu göstereceğiz. Kimsenin endişesi olmasın. Tarım kesimi bunları kulağına küpe yapsın. Onların vazifesi çalışmak ve üretmektir. Devletin vazifesi de tarım köylüsünün cebini parayla doldurmaktır. Biz açılımı yaptığımızda Türk tarım ürünleri dünya pazarlarında yer alacak. Oysa bugünkü iktidar tarım ürünlerine kısıtlama getirdi. Avrupa Birliği (AB) istedi diye kotalar koydu."Türkiye fiilen elden gidiyorHükümetin bir dönem AB'ye girmek için milli ve manevi benliğimizi tıraşladığına işaret eden Prof. Dr. Baş, devamla şunları söyledi: "Arkasında istikrar devam etsin diye, şimdi de başkanlık olsun diye tıraşlamaya devam ediyorlar. Her dönemde bir gerekçeyle ortaya çıkıyorlar. Bu gerekçelerle birlikte Türk toplumuna bugüne kadar bir şey veremediler. Vermeleri de mümkün değil! Tarım, madencilik, hayvancılık, ormancılık, para konusunda vesaire gibi konularda görüşleri, tezleri yok. Kendilerine verilen talimatnameyi hayata geçirme görevleri var. Türkiye fiilen elden gidiyor. Biz bunu derken felaket tellallığı yapmıyoruz. Bu vatan bizim. Güneydoğu'da mahkemeler kuruldu, valiler ve kaymakamlar tayin edildi... Geriye ne kaldı? Adam istediği zaman caddeye çıkıyor, istediği gösteriyi yapıyor. Senin orada devletin yok! Şimdi başkan olmak istiyor. Başkan olsan ne yazar! Cumhurbaşkanısın... İktidar oldun, 'açılım yok', cumhurbaşkanı oldun, yine yok. Şimdi başkan olacak, açılım ondan sonra! Neymiş bu açılım! Güneydoğulu kardeşim iyi bilsin ki, bunların derdi onlara huzur, mutluluk, saadet getirmek değil. Başkanlık sistemi Türkiye'nin bölünmesidir. Üniter yapı içinde başkanlık olmaz, cumhurbaşkanı olur. Federatif yapıda başkanlık olur. Türkiye federasyona geçtiğinde, 'ülke parçalandı' demektir. Sen bu halle bunu tutamıyorsun, bölüp ondan sonra bir arada tutacaksın. Bence taviz vererek geldikleri bu noktayı, fiilen ve hukuken hayata geçirebilmek için başkanlığı da bahane ederek önümüze koydular. Kamuoyu sakın oyuna gelmesin. Bu oyun gerçekleşirse, hicret edecek vatan da bulamayız. En iyisi Sayın Cumhurbaşkanının nadim olup geri dönmesi... 'Bir köyde muhtar olamazken, Allah getirdi beni Cumhurbaşkanı yaptı' diyerek, şükür secdesi yapması, Allah'a hamdetmesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasa ile millete hizmet etmesi gerekir. Yoksa bu milletin kaderiyle oynayanların akıbeti kesinlikle hayırlı olmaz. Yazın şuraya: Kaderlerine kendileri bile hayret edecekler. Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste. Yüce milletim kendine gelsin, yapılanları iyi değerlendirsin, beraber olalım bu işi bitirelim. Bir her şeyimizle varız. İstedikleri konuda istedikleri adamlarla tartışırız. Milletimizi bir ve beraber olmaya, huzura, mutluluğa, milleti ve devleti ayağa kaldırmaya davet ediyoruz. İnşallah milletimiz de gerekli olan noktaya gelmiştir."Milli ruha ve anlayışa karşı olanlar varBatı dünyasının Türk toplumunun merkezinde çok ciddi bir fitne hareketi oluşturduğuna işaret eden BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, bu bağlamda şu hatırasını paylaştı: "Avrupa'ya ilk defa 1971'de gittim. Beni orada Milli Görüş'ün bir camisine gittim, beni Müslüman olmuş bir Alman delikanlı ile tanıştırdılar. Bana İslam'a anlatıyor. Allah inandırsın, konuştuklarının içinde bir tane İslam'a ait hakikat yoktu. Baştan sona kadar Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir İslam devleti olmadığını, burada yaşayan insanların Müslüman olma ihtimalinin bulunmadığını söyleyip durdu. Yani bir zehir kovası... Beni bununla tanıştıran arkadaşa dedim ki, bana İslam adına Türkiye'yi kötüledi, Türkiye'nin 'dinsiz devlet' olduğunu anlattı. Sizin İslam dediğiniz şey bu mu? Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yanlışları varsa, aramızda tartışırız. Devletler eleştirilecekse, Almanya tümüyle 'gayrimüslim' bir devlet... Bu eleştirilmiyor, Türkiye'den işe başlanıyor. Ben orada devamlı  teyakkuz halinde kaldım. Belli ki burada milli ruha, milli anlayışa deprem niteliğinde karşı oluş var. Bu Alman genci bilahare Türkiye'ye geldi, Türkiye'de de faaliyetlerine devam etti. Yakınlarına dedim ki, 'bu adam İslam karşıtlarını eleştirmiyor, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni eleştiriyor. Bu devlet bize ait... Biz geliriz bir araya, yanlışlarımızı ya da faziletlerimizi değerlendirip karar veririz. Bunu ne ilgilendiriyor?" İsrail konusunda geçmişten bu yana ikiyüzlü tavır sergileniyorBTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, programda Ahmet Erimhan'ın "En İsrail karşıtı iktidarlar, İsrail'e en çok hizmet eden iktidarlar oldu" tespitinden sonra dikkat çeken şu hatırasını nakletti: "Bu dediğiniz yüzde 1000 doğru. Necmettin Erbakan, parti kurma aşamasında (Milli Nizam Partisi) biz orada öğrenciyken Kayseri'ye gelmişti. Aynı otobüsle beraber Ankara'ya döndük. Ankara'ya kadar konuştu. Konuşmasına Yahudi aleyhinde başladı, aynı konuyla bitirdi! Sonra Sayın Erbakan'ın iktidarı döneminde aleyhinde konuştuğu Yahudi devletiyle 20 gizli anlaşma yapıyor. Su, askeri eğitim, istihbarat anlaşmaları vesaire... Şimdi kalkıp Filistin'i bombalayan İsrail'i tel'in ediyorlar! Sen İsrailli pilotları Konya semalarında eğittin. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı'nın çocuğunun gemilerinin İsrail limanlarında ticaret yaptığı söyleniyor ama kendisisi de 'One Minute-Bir Dakika' diyor.  Böyle bir tiyatro olabilir mi? Milletimizin bu gerçeği çok iyi görmesi lazım. Bir taraftan İsrail karşıtı görüneceksin, öte yandan gelirini bunların kanalıyla temin edeceksin ve milleti 'Ben İsrail karşıtıyım' diye ikna edeceksin. Böyle bir şey olamaz. Bunları ortaya koyup, milleti ayıktırmak lazım." Prof. Dr. Baş'ın bu sözleri üzerine Ahmet Erimhan, "İsrail ile yapılan anlaşmalar konusunda Necmettin Erbakan'ın tek bir talebi vardı: O da bu anlaşmaların gizli kalmasıydı. Bu anlaşmalar Meclis'ten kaçırılmak suretiyle hayatiyet kazandı. Burada bir gizli aşk, İsrail ile bir beraberlik söz konusu" şeklinde konuştu.  
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!

Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı

Yargıtay’ın bozma kararı sonrası tekrar görülen terör örgütü DEAŞ’ın Ankara Garı önünde 10 Ekim 2015’te düzenlediği ve 101 kişinin öldüğü saldırıyla ilgili 10’u tutuklu 26 sanığın yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaa açıklandı.
25.04.2024 09:41:00
İhlas Haber Ajansı
Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı
Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, taraf avukatları salonda hazır bulundu.

Avukatlar, kovuşturmanın genişletilmesini ve terör saldırısından önce ihmali bulunan kamu görevlileri hakkındaki belgelerin mahkemece değerlendirilmesini talep etti.

Beyanların ardından esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, sanık Erman Ekici'nin "anayasal düzeni ihlal" suçundan 1, "101 kişiyi kasten öldürme" suçundan da 101 kez olmak üzere toplam 102 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti.

Ekici'nin 379 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs suçundan da 6 bin 822 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep eden savcı, diğer sanıklar Abdülmubtalip Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, Yakub Şahin, Hakan Şahin, Halil İbrahim Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz ve Hüseyin Tunç için de "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebinde bulundu.

Söz alan sanık Ekici, savunmasını hazırlamak için süre talep etti.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına hükmederek, duruşmayı 26 Haziran'a erteledi.

57. Alay Vefa Yürüyüşü Conkbayırı'nda sona erdi

 Tarihi Gelibolu Yarımadası'nda, Gençlik ve Spor Bakanlığının öncülüğünde gerçekleştirilen "57. Alay Vefa Yürüyüşü" düzenlendi.
25.04.2024 08:42:00 / Güncelleme: 25.04.2024 08:50:42
İhlas Haber Ajansı
 57. Alay Vefa Yürüyüşü Conkbayırı'nda sona erdi
 57. Alay Vefa Yürüyüşü Conkbayırı'nda sona erdi
Çanakkale Kara Savaşları'nın 109'uncu yıl dönümü anma törenleri kapsamında binlerce izci, 57'nci Alay Vefa Yürüyüşü gerçekleştirdi. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak yaptığı açıklamada, "Herkese, tüm dünyaya 'Çanakkale geçilmez' efsanesini anlattılar, gösterdiler." dedi.



Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından '57'nci Alay Vefa Yürüyüşü'ne katılanlar, ilk olarak Eceabat ilçesine bağlı Kocadere köyünde kamp kurdu. Yürüyüş öncesinde katılımcılara, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak tarafından tümü şehit düşen 57'nci Alay askerlerinin son yemeği, kırık buğday çorbası dağıtıldı.



Sabah namazı kılındı

Ardından, 109 yıl önce şehit düşen askerler gibi sabah namazı kılındı. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ve çok sayıda rütbeli askerin de yer aldığı katılımcılar, saat 06.00'yı gösterdiğinde harekete geçti.



Atalarına yürüdüler

Yarbay Mustafa Kemal'in 25 Nisan 1915 sabahı düşman çıkarmasını haber alınca, savaşların kahraman birliği 57'nci Alayı Conkbayırı'na gönderdiği ve "Size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum" sözleriyle tarihe geçen o günkü tarihi yürüyüş, bir kez daha hayat buldu. Yaklaşık 6 kilometrelik yürüyüş, 1,5 saat sonra Conkbayırı'nda sona erdi. Yürüyüşe binlerce izci katıldı.

"Tüm dünyaya 'Çanakkale geçilmez' efsanesini gösterdiler"

Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak yaptığı açıklamada, "Amacımız bu ülke gençlerine Çanakkale destanını, Malazgirt zaferini, Dumlupınar, 30 Ağustos'taki, Sakarya'daki, 15 Temmuz'daki destanları unutturmamak, hatırlatmak. Bu toprakların ne kadar kıymetli olduğunu, bu vatan için binlerce şehidin verildiğini anlatmak ve bunları yaşamalarını sağlamak. Gençlerimiz o atmosferi görüyor, o zamanki o mücadelenin zorluklarını yaşananları hissediyor. Amaç bu toprakların gücünü, nasıl bir mücadele verildiğini anlatmak. Bakanlık olarak bunu sürekli gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda ülkenin dört bir yanından gençlerimizi Çanakkale gezileriyle buraya taşıyoruz. Geziyorlar, programlar yapıyoruz. Rehberler, tarihçiler buradaki destansı mücadeleyi anlatıyorlar. Bu topraklar kanla yoğrulmuş, destansı mücadele var, Gazi Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları o zaman mücadelede yer aldılar. Tüm dünya ve batı medeniyetine, emperyalizme karşı büyük mücadele ortaya konduğu, dünyanın en güçlü donanmaları, ordularını burada yendiler. Herkese, tüm dünyaya 'Çanakkale geçilmez' efsanesini anlattılar, gösterdiler. Geçmişimizle tarihimizle gurur duyuyoruz" dedi.

7 ilde 23 DEAŞ şüphelisi yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 7 ilde DEAŞ terör örgütüne yönelik 'Bozdoğan-29' operasyonlarında 23 şüphelinin yakalandığını açıkladı.
25.04.2024 08:15:00
İhlas Haber Ajansı
7 ilde 23 DEAŞ şüphelisi yakalandı
7 ilde 23 DEAŞ şüphelisi yakalandı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın paylaştığı bilgilere göre 7 ilde DEAŞ terör örgütüne yönelik 'Bozdoğan-29' operasyonları düzenlendi.

Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı ve Terörle Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Emniyet Müdürlüklerince Çanakkale, Hatay, Konya, Sakarya, Tekirdağ, Yalova ve Yozgat olmak üzere 7 ilde düzenlenen operasyonlar sonucu DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten, Hatay'da 10, Yalova'da 5, Konya'da 1, Yozgat'ta 3, Çanakkale'de 1, Sakarya'da ise 2 şüpheli yakalandı.


Bakan Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 'Teröristlerin hiçbirine göz açtırmayacağız. Güvenlik güçlerimizin üstün gayretleriyle milletimizin huzuru, birlik ve beraberliği için son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz' ifadelerini kullanırken 1 Haziran 2023 - 22 Nisan 2024 tarihleri arasında 10 aylık süre içinde DEAŞ terör örgütüne yönelik toplam bin 422 operasyon düzenlendiğini açıkladı.

Operasyonlarda 2 bin 991 şüpheli yakalanırken bunlardan 718'i tutuklandı. 566'sı hakkında ise adli kontrol kararı verildi.

Anzakların 'Şafak Ayini'nde Atatürk'ün mektubu okundu

Çanakkale Kara Savaşları'nın 109. yıl dönümü anma törenleri çerçevesinde Tarihi Gelibolu Yarımadası'ndaki Anzak Koyu'nda geleneksel 'Şafak Ayini' yapıldı.
25.04.2024 07:10:00 / Güncelleme: 25.04.2024 07:15:19
İhlas Haber Ajansı
Anzakların 'Şafak Ayini'nde Atatürk'ün mektubu okundu
Anzakların 'Şafak Ayini'nde Atatürk'ün mektubu okundu
Her yıl 24- 25 Nisan tarihleri aralığında atalarını anmak için gelen Avustralyalı ve Yeni Zelandalı binlerce kişinin uyku tulumlarıyla katıldığı 'Şafak Ayini'nde tören düzenlendi.



Sabaha karşı 05.30'da başlayan Şafak Ayini, Yeni Zelanda Savunma Kuvvetleri ile Avustralya Savunma Kuvvetlerinin konuşmasıyla devam etti.

Daha sonra Shell Green Mezarlığı'nı anlatan bir video ile Şeref videosu izletildi.



Ardından Karanga (toplanma çağrısı) yapıldı.

Yeni Zelanda, Avustralya adına konuşmalar gerçekleştirildi. Türk Silahlı Kuvvetleri adına Yarbay Fatih Kurtgöz , Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektubu hem Türkçe hem de İngilizce okudu.



Tören, Türkiye ve diğer devletlerin çelenk sunumuyla devam etti. Borozan çalınması ve saygı duruşunda bulunulurken, Türkiye, Avustralya ve Yeni Zelanda Ulusal Marşları okundu. 

Atatürk'ün Anzak annelere mektubu

"Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yanyana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlâtlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlâtlarımız olmuşlardır."

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.