Milli menfaatlerin gereği yapılmalı
14.05.2004 00:00:00
YÖK Yasa Tasarısı ile devletin zirvesinde havaların sertleşmesinin hiçbir şeyle izah edilemeyeceğini söyleyen BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, tarafları itidalli olmaya, kendisini haklı çıkarmak yerine ülkenin milli menfaatlerine göre hareket etmeye çağırdı
YÖK Yasa Tasarısı ile gündeme gelen, genelde meslek liseleri, özelde İmam Hatip Liseleri konusunun devletin zirvesinde havaların sertleşmesine neden olduğuna işaret eden BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, bir tarafta hükümet, bir tarafta YÖK durumunun hemen arkasından iktidar ve muhalefet partilerinin, rektörlerin, öğretim üyelerinin, medya ve aydınların saflardaki yerlerini almakta gecikmediklerini belirterek bu tür yaklaşımı hiçbir şeyle izah etmenin mümkün olmadığını söyledi.
Zıtlaşma ile bir yere varılmaz
BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "Herkes meseleye kendi penceresinden bakınca çözüm ve uzlaşmanın yerini cepheleşmeler, zıtlaşmalar almaya başlıyor. Bugün ülkemizin içinde bulunduğu en büyük sıkıntılardan biri de budur. En basit meselelerde bile olaylara sadece 'siyah-beyaz' mantığı ile bakmak, sert ve keskin hatlarla olayları birbirinden ayırmak, ardından da 'ya ben ya hiç' noktasına gelmek ülke için en tehlikeli bir yaklaşımdır. Bu durumu demokrasi ile, fikir ve düşünce özgürlüğü ile, ilim tekniği ile veya vazife, yetki ve sorumlulukla izah etmek doğru olmadığı gibi mümkün değildir."
Bu ülke hepimizin
YÖK Yasa Tasarısı ve meslek liselerinin durumunu bir kenara koyarak tarafların, birbirlerine hitap şeklinden sergiledikleri tavırlara, kullandıkları ifadelerden ileri sürdükleri iddialara bakıldığında görülen manzaranın gerçekten ürkütücü ve endişe verici olduğunu ileri süren Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "Bu çerçevede taraflar kendi haklılıklarını iddia ve ispat etmeye çalışırken işin gerçek sahibi olan gençlerimiz ve milletimiz maalesef kaybetmeye devam ediyor. Ülkenin milli menfaatleri yerine herkesin kendisini haklı çıkarma gayretleri neticede tarafları 'yaşamaksa benim hakkım, kazanmaksa benim hakkım, okumaksa benim hakkım' noktasına getirir ki bunun doğuracağı sıkıntıların bedelini kimse ödeyemez. Bu ülke hepimizin. Hepimizin bu devlete ve millete minnet ve hizmet borcumuz var."
YÖK Yasa Tasarısı ile gündeme gelen, genelde meslek liseleri, özelde İmam Hatip Liseleri konusunun devletin zirvesinde havaların sertleşmesine neden olduğuna işaret eden BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, bir tarafta hükümet, bir tarafta YÖK durumunun hemen arkasından iktidar ve muhalefet partilerinin, rektörlerin, öğretim üyelerinin, medya ve aydınların saflardaki yerlerini almakta gecikmediklerini belirterek bu tür yaklaşımı hiçbir şeyle izah etmenin mümkün olmadığını söyledi.
Zıtlaşma ile bir yere varılmaz
BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "Herkes meseleye kendi penceresinden bakınca çözüm ve uzlaşmanın yerini cepheleşmeler, zıtlaşmalar almaya başlıyor. Bugün ülkemizin içinde bulunduğu en büyük sıkıntılardan biri de budur. En basit meselelerde bile olaylara sadece 'siyah-beyaz' mantığı ile bakmak, sert ve keskin hatlarla olayları birbirinden ayırmak, ardından da 'ya ben ya hiç' noktasına gelmek ülke için en tehlikeli bir yaklaşımdır. Bu durumu demokrasi ile, fikir ve düşünce özgürlüğü ile, ilim tekniği ile veya vazife, yetki ve sorumlulukla izah etmek doğru olmadığı gibi mümkün değildir."
Bu ülke hepimizin
YÖK Yasa Tasarısı ve meslek liselerinin durumunu bir kenara koyarak tarafların, birbirlerine hitap şeklinden sergiledikleri tavırlara, kullandıkları ifadelerden ileri sürdükleri iddialara bakıldığında görülen manzaranın gerçekten ürkütücü ve endişe verici olduğunu ileri süren Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "Bu çerçevede taraflar kendi haklılıklarını iddia ve ispat etmeye çalışırken işin gerçek sahibi olan gençlerimiz ve milletimiz maalesef kaybetmeye devam ediyor. Ülkenin milli menfaatleri yerine herkesin kendisini haklı çıkarma gayretleri neticede tarafları 'yaşamaksa benim hakkım, kazanmaksa benim hakkım, okumaksa benim hakkım' noktasına getirir ki bunun doğuracağı sıkıntıların bedelini kimse ödeyemez. Bu ülke hepimizin. Hepimizin bu devlete ve millete minnet ve hizmet borcumuz var."
