logo
16 NİSAN 2024

MISYON TAMAM!

26.09.2004 00:00:00
Başbakan Tayyib Erdoğan'ın Brüksel ziyareti ile Türkiye bir operasyon geçirdi. Kısacası top kalemizde. Yani misyon tamam

n Brüksel yolu Washington'dan geçer

Başbakan Erdoğan'ın, Agatha Christie'nin Pera Palas macerası gibi sırlarla dolu Brüksel ziyaretini Washington'u denkleme oturtmadan çözemeyiz. Aslında bu noktada elimizde epeyce veri var aslında. Sıralayalım isterseniz:

1- Tayyip Erdoğan'ın Brüksel'de olduğu saatlerde 2 Numara Abdullah Gül de Washihgton'da teşriki mesai yürütüyordu.

2- Yine aynı saatler de Amerikalı bir askeri heyet de Ankara'da bulunuyordu. Ziyaretçilerin talepleri net. Özellikle askerlerin direndiği İncirlik'e sınırlama olmaksızın F-16 yerleştirmek istiyorlar.

n Üsler imparatorluğu Amerika

Şimdi bu iki yoğun başlığa şu iki notu da eklememiz gerekiyor:

1- Hükümet 1 Mart'ta reddedilen tezkereyi bir "Dışişleri tebliğnamesine" dönüştürerek sesiz sedasız geçirdi. 7 liman ve 6 havaalanımız ABD'nin emrine girdi.

2- Önceki gün gazeteci Güler Kömürcü Chalmers Johnson'a ait The Sorrows of Empire New York isimli ve 2004 baskılı kitaba atfen şunları yazdı:

"ABD imparatorluğunu diğer imparatorluklardan ayıran önemli bir özellik var, ABD imparatorluğu bir 'üs-ler imparatorluğu'dur. İngiliz ya da Fransızlar gibi gittiği yerlerde toprak işgali amacı taşımıyor, dünyanın değişik bölgelerini 'üs'leri aracılığıyla kontrol altında tutup, ele geçirmeyi hedefleyen bir imparatorluktur Amerika...''

ABD eski başkanı Bill Clinton hayatını anlattığı "My life" adlı best seller kitabında Türkiye'ye ayak direten Avrupalı liderlerin nasıl ikna edildiğini bakın nasıl anlatıyor:

"1999 Helsinki AB zirvesinde Avrupalı liderler Türkiye'ye açık açık kapılarının kapalı olduğunu deklare etmek istiyorlardı. Tam bir kararlılık söz konusu idi. Devreye girdim ve Yunanistan'ı ikna ederek Türkiye'yi sürecin içinde tutacak kararı aldırdım. Helsinki metnini kendi ellerimle yazdım."

Öncelikle Bill Clinton'un açıklamalarında kullandığı "süreç"ifadesinin altını çizmek gerekiyor. Yani Türkiye için önemli olanın "AB üyeliği" değil "AB süreci" içinde tutmak olduğunu ifade ediyor Clinton. Zaten Yunanistan'ın devreye girmesinin nedeni de bu. Belli ki Atina "Türkiye ancak AB süreci içinde tutulursa istediklerinizi alabilirsiniz" diye ikna edilmiş.

Bill Clinton'un açıklamaları açısından önemli nokta burası değil. Çünkü "üyelik" ve "süreç" farkı zaten bilinen ve Brüksel'in, Ankara'ya yönelik uyguladığı "temel AB siyasetini" oluşturuyor. ABD eski Başkanın açıklamalarında esas kritik nokta "ABD'nin verdiği bu hizmet karşılığı Türkiye'den ne aldığı" sorusunda gizlidir.

Öyle ya 57. Hükümet de tüm siyasi geleceğini tıpkı bu iktidar gibi AB sürecinin devamına bağlamıştı. Helsinki'den çıkacak -oyalama olmasının hiçbir önemi yok- idare eden bir cümle vaziyeti kurtarmaya yeterdi. Eh bu durumda hükümet de kendisini çukurdan çıkaran ABD'ye karşı bir iki küçük jesti herhalde çok görmezdi!

Nihayet bu katkıların karşılığının Washington tarafından sonuna kadar kullanıldığını çok iyi biliyoruz. Hükümet, Irak'ı işgalin önünü açan Özel Timlerin Türk topraklarını kullanmasına o günden sonra yeşil ışığı yakmıştı.

Şimdi bu tarihi "arka planına" niçin girdin diye bir soru akla gelecektir elbette. Sebebini açıklayalım.

Mehmet Aydın'ın sözleri...

Mehmet Aydın Brüksel'de Verhaugen ile ne konuştunuz sorusu üzerine şunları söylüyor:

"Biz Brüksel'de şu ana kadar yaptıklarımızı konuştuk. Başka bir şey var mı diye sorduk. Biliyorsunuz Türkiye'nin AB'ye girmesi sadece AB veya Türkiye'nin meselesi değildir. Konu küresel bağlamda bir anlam ifade eder."

Mehmet Aydın'ın iyi tarafı bu. Abant'ta yapılan Dinlerarası Diyalog toplantılarında "beyler konuşmalarınıza dikkat edin. Burada sarfettiğiniz herşey Washington'a gönderiliyor" diyecek kadar açık sözlü(!) birisi olan Bakan yine aynı özelliğini konuşturuyor. Ne diyor Aydın, AB takvimi için:

"Türkiye'nin üyeliği ABD'nin de meselesidir."

Mehmet Aydın'ın "Küresel Düzen"dediği ABD oluyor yani...

Şunu demeye çalışıyoruz. Erdoğan'ın, Agatha Christie'nin Pera Palas macerası gibi sırlarla dolu Brüksel ziyaretini Washington'u denkleme oturtmadan çözemeyiz. Aslında bu noktada elimizde epeyce veri var. Sıralayalım isterseniz:

1-Tayyip Erdoğan'ın Brüksel'de olduğu saatlerde 2 Numara Abdullah Gül de Washihgton'da teşrik-i mesai yürütüyordu.

2-Yine aynı saatlerde Amerikalı bir askeri heyet de Ankara'da bulunuyordu. Ziyaretçilerin talepleri net. Özellikle askerlerin direndiği İncirlik'e sınırlama olmaksızın f-16 yerleştirmek istiyorlar.

Şimdi bu iki yoğun başlığa şu iki notu da eklememiz gerekiyor:

1-Hükümet 1 Mart'ta reddedilen tezkereyi bir "Dışişleri tebliğnamesine" dönüştürerek sesiz sedasız geçirdi. 7 liman ve 6 havaalanımız ABD'nin emrine girdi.

2- Dün gazeteci Güler Kömürcü Chalmers Johnson'a ait "The sorrows of empire New York" isimli ve 2004 baskılı kitaba atfen şunları yazdı:.

"ABD imparatorluğunu diğer imparatorluklardan ayıran önemli bir özellik var, ABD imparatorluğu bir 'üs-ler imparatorluğu'dur. İngiliz ya da Fransızlar gibi gittiği yerlerde toprak işgali amacı taşımıyor, dünyanın değişik bölgelerini 'Üs' leri aracılığıyla kontrol altında tutup, ele geçirmeyi hedefleyen bir imparatorluktur Amerika...''

Şimdi buraya kadar yazdıklarımızı toplayalım. Ortaya acaba ne çıkıyor dersiniz?

Cevabı siz verin ama biz şu kadarını söyleyelim ki; operasyon geçirdik ey Türkiye! Top kalemizde, içerdekiler yine gollendiler.

Fenerbahçe'yi tutan zevat bakalım ne zaman golü yediğini anlayacak?

Misyon tamam Komutanım!
Sadece karın doyurmanın maliyeti
Minimum 16 bin 646 TL
Tarımda maliyetler yükselmeye devam ediyor
Tarım ÜFE yıllık yüzde 61.87 arttı
Metin Cihan'dan İsrail'le ticaret konusunda yeni belge
'Bize yalan söylediler'
Altınok'u memleketinde bile geride bıraktı
Yavaş AKP'nin kalelerini de yıktı!
Tarladaki fiyatı 7 liraya kadar düştü
Enkaz kentte bereketli hasat
Uğur Dündar'dan 'babalık davası' hakkında açıklama
'Benim için konu kapanmıştır'
Yapılmaması gereken 5 yanlış
AKP'ye kurtuluş reçetesi yazdı
31 Mart sonuçları da masada olacak
Seçim sonrası ilk kabine toplantısı
2 metrelik engerek yılanı görüntülendi
Isırığı bir insanı öldürmeye yetiyor
İran korkusu geçti, katliam devam ediyor
İsrail ordusu camiyi bombaladı
Otomobil dereye uçtu
Araçtaki 5 kişiden 4'ü öldü
İlginç ayrıntı
İran'ın hava sahası açık ancak...
Piyasa durgun
Fındığın kilosu 4 doların altında
Ya intikam peşinde koşarlarsa...
Almanya'nın İsrail'e desteğinin öteki yüzü
Aslan zor deplasmanda farklı kazandı
Barış attığı gollerle yıldızlaştı
Sadece karın doyurmanın maliyeti
Minimum 16 bin 646 TL
Tarımda maliyetler yükselmeye devam ediyor
Tarım ÜFE yıllık yüzde 61.87 arttı
Metin Cihan'dan İsrail'le ticaret konusunda yeni belge
'Bize yalan söylediler'
Altınok'u memleketinde bile geride bıraktı
Yavaş AKP'nin kalelerini de yıktı!
Tarladaki fiyatı 7 liraya kadar düştü
Enkaz kentte bereketli hasat
Uğur Dündar'dan 'babalık davası' hakkında açıklama
'Benim için konu kapanmıştır'
Yapılmaması gereken 5 yanlış
AKP'ye kurtuluş reçetesi yazdı
31 Mart sonuçları da masada olacak
Seçim sonrası ilk kabine toplantısı
2 metrelik engerek yılanı görüntülendi
Isırığı bir insanı öldürmeye yetiyor
İran korkusu geçti, katliam devam ediyor
İsrail ordusu camiyi bombaladı
Otomobil dereye uçtu
Araçtaki 5 kişiden 4'ü öldü
İlginç ayrıntı
İran'ın hava sahası açık ancak...
Piyasa durgun
Fındığın kilosu 4 doların altında
Ya intikam peşinde koşarlarsa...
Almanya'nın İsrail'e desteğinin öteki yüzü
Aslan zor deplasmanda farklı kazandı
Barış attığı gollerle yıldızlaştı

Metin Cihan: Bize yalan söylediler! İsrail'e çimento ihracatı devam ediyor

Ticaret Bakanlığı'nın açıkladığı 54 ürün arasında yer alan çimentonun İsrail'e sevkiyatının sürdüğü ortaya çıktı.
16.04.2024 10:08:00
Haber Merkezi
Metin Cihan: Bize yalan söylediler! İsrail'e çimento ihracatı devam ediyor
Metin Cihan: Bize yalan söylediler! İsrail'e çimento ihracatı devam ediyor
Gazeteci Metin Cihan, Ticaret Bakanlığı'nın açıkladığı 54 maddelik İsrail'e ihracat kısıtlaması kararına rağmen listede yer alan ürünlerin ihracartının devam ettiğini ortaya çıkardı. Metin Cihan, kısıtlama kapsamındaki çimentonun hala Türkiye üzerinden İsrail limanlarına gittiğini belgeledi.

Kamuoyunun tepkisi üzerine, Gazze'de 35 bin kişiye yakın sivili katleden İsrail ile ticaretin kısıtlandığı iddia edilmişti. Ticaret Bakanlığı'nın 9 Nisan'da açıkladığı kararda, 54 ürünün İsrail'e ihracatına kısıtlama getirilmişti.

"Çimento sevkiyatı devam ediyor"

Gazeteci Metin Cihan, Ticaret Bakanlığı'nın 9 Nisan'da İsrail'e yapılan ihracatı kısıtlama kararı aldığını duyurduğu 54 ürün arasında yer alan çimentonun, gerçekte halen İsrail'e sevk edildiğini açıkladı. Cihan, Çanakkale'deki Akçansa limanından kalkan ve İsrail'in Aşdod limanına doğru yola çıkan "Kazime Ana" adlı geminin güzergahını ve sevkiyat bilgilerini sosyal medya hesabı üzerinden paylaştı. Gazeteci, bu bilgilerin uluslararası deniz trafiği kayıtları ile teyit edilebileceğini de ekledi.

Gazze'deki savaş ortamında İsrail ile ticareti devam ettiren Türkiye'nin bu politikası, kamuoyunda ve muhalefet çevrelerinde büyük tepkilere neden olmuştu. "Utanç sevkiyatını durdurun" çağrılarına rağmen devam eden ticaret faaliyetleri, seçimler sonrası yapılan kısıtlama açıklamalarıyla son bulacağı umulmuştu. Ancak Metin Cihan'ın ortaya koyduğu belgeler, hükümetin bu yöndeki adımlarının yetersiz kaldığını gözler önüne serdi.

Bakan'a çağrıda bulundu

Gazeteci Metin Cihan, toplum adına yapılan çağrılara kulak asmayan ve İsrail ile ticareti sürdürdüğü tespit edilen Türkiye'nin, bu ikiyüzlü politikasına son vermesi gerektiğini vurguladı. Ticaret Bakanı Ömer Bolat'a seslenen Cihan, yaptırımların gerçekten uygulanması gerektiğini ifade etti.


Metin Cihan'ın sosyal medya hesabı X'ten yaptığı paylaşım şu şekilde:

"Bize yalan söylediler. Maalesef, Ticaret Bakanlığı'nın "İsrail ile ticareti kısıtlama" açıklamasının gerçeği yansıtmadığını tespit etmiş bulunuyorum. Aşağıda kanıtları sunuyorum. Bildiğiniz gibi, İsrail'e düzenli gönderdiğimiz ürünlerden biri çimento idi. Hatta şöyle de diyebiliriz, İsrail'in neredeyse bütün çimento ihtiyacını biz karşılıyoruz. Ticaret Bakanlığı'nın 9 Nisan'da duyurduğu İsrail ile ticareti kısıtlama kararının içeriğinde 54 ürün listelenmiş ve Çimento bu listede yer almıştı. Bugün net olarak görüyor ve gösteriyorum ki, resmi açıklamaya rağmen, İsrail'e çimento göndermeye devam ediyoruz.

Düzenli Çimento gönderen şirketlerden biri de Sabancı Holding'e bağlı Akçansa. Dün Çanakkale'deki Akçansa limanından kalkan Kazime Ana adlı Türk gemisi şu an Ege Denizinde yoluna devam ediyor ve istikameti İsrail. İki gün sonra Aşdod limanına varıp çimentoyu teslim edecek. Akçansa'dan çok sayıda gemi İsrail'e çimento taşıyor. Kazime Ana bunlardan sadece biri ve şimdiye dek 168 kez İsrail'e sevkiyat yapmış. Çanakkale - Aşdod arasında düzenli olarak gidip geliyor. Verdiğim tüm bilgiler uluslararası deniz trafiği kayıtlarından teyit edilebilir. Ekran görüntülerini de paylaştım. Bilgilerin netliği karşısında Ticaret bakanlığı'nın ya da gönderici şirket Akçansa'nın bir yalanlamaya yelteneceğini düşünmüyorum ancak herhangi bir açıklama yaparlarsa burada paylaşacağımı bilmenizi istiyorum. Toplum adına Ticaret Bakanı Ömer Bolat'tan şunu talep ediyorum: Bu ikiyüzlülüğe ve halkı kandırmaya artık son verin. Listelediğiniz ürünler dahil olmak üzere İsrail ile ticaretin devam ettiğini açıkça söyleyin. Yaptırım uyguluyorsanız da gerçekten uygulayın. Uyguluyormuş gibi yapmayın."

Ayvalık'ta lastik botla denize açılan 42 düzensiz göçmen yakalandı

Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde mobil radar tarafından tespit edilen ve Yunanistan'a yasa dışı yollarla geçmek isteyen lastik bottaki 42 düzensiz göçmen Sahil Güvenlik tarafından yakalandı.
16.04.2024 09:33:00
İhlas Haber Ajansı
Ayvalık'ta lastik botla denize açılan 42 düzensiz göçmen yakalandı
Ayvalık'ta lastik botla denize açılan 42 düzensiz göçmen yakalandı
Edinilen bilgiye göre, Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde görevli Sahil Güvenlik Mobil Radarı (MORAD-12) tarafından lastik bot içerisinde bir grup düzensiz göçmen olduğu tespit edildi.

Bunun üzerine görevlendirilen Sahil Güvenlik Gemisi (TCSG-61) ve Sahil Güvenlik Botu (KB-115) tarafından hareketli lastik bot durduruldu.

Durdurulan botta 25'i çocuk 42 düzensiz göçmen yakalandı. Sahil Güvenlik botlarına alınan düzensiz göçmenler daha sonra karaya çıkartılarak insani yardım yapıldı.

Düzensiz göçmenler işlemlerinin ardından İl Göç İdaresi yetkililerine teslim edildi.

Cam teraslar bayramda uğrak noktası oldu

 
Kahramanmaraş, Karabük, Malatya, Kastamonu ve Gümüşhane'de cam teraslar Ramazan Bayramı tatilinde uğrak noktalarının başında geldi.
15.04.2024 22:35:00
RUHİ SARI
Cam teraslar bayramda uğrak noktası oldu
Cam teraslar bayramda uğrak noktası oldu


Türkiye'de çok sayıda cam teras bulunuyor. Bunların başında Karabük'ün Eskipazar ilçesindeki Hadrianopolis Antik Kenti'nde Roma hamamının üzerine yapılan cam teras geliyor. Teras, ziyaretçilere doğa ve tarihin buluştuğu noktada eşsiz seyir keyfi sunuyor. Bir diğer dikkat çeken cam teras ise Kahramanmaraş'ta Onikişubat ilçesinde, baraj gölünden 160 metre yükseklikteki sarp kayalıklara yapılan Ali Kayası Cam Seyir Teras... Terasa çıkan ziyaretçiler, manzarayı keyifle izliyor. Ailesiyle birlikte manzaranın tadını çıkarttığını ifade eden Doruk, "Bayram tatili için Kahramanmaraş'a geldik. Burada akrabalarımızı ziyaret ederek bayramlaştık. Akrabalarımız bize Ali Kayası Cam Seyir Teras'ı gidip görmemizi gerektiğini söylüyordu ve çok merak ettiğimiz için geldik. Burası gerçekten de çok güzel, baraj manzarası insanı ferahlatıyor. Çok beğendim iyi ki buraya gelmişiz. Kahramanmaraş doğasıyla çok güzel bir yer ve herkesin buraya gelip manzaranın tadını çıkartması gerekiyor" diye konuştu.

Yerden 240 metre yükseklikte

Gümüşhane'nin Torul ilçesinde 240 metre yüksekte kayalık üzerindeki cam seyir terasına çıkan yerli ve yabancı turistler manzarayı keyifle izliyor. İlçede 6 yıl önce inşa edilen 90 metrekarelik cam seyir terası, Zigana Dağı, Limni Gölü ve Karaca Mağarası'na yakınlığıyla bölgeye gelen turistlerin en fazla ziyaret ettiği yerler arasında bulunuyor. Malatya'nın Akçadağ ilçesinde bulunan ve ABD'deki Büyük Kanyon'a benzetilen Levent Vadisi de 104 metre yükseklikteki ve zemininin bir bölümü cam olan seyir terasıyla dikkat çekiyor. Kastamonu'da ise Azdavay Cam Terası, 450 metre yükseklikten adeta ziyaretçilerine hem adrenalin hem de görsel şölen sunuyor. Türkiye'nin birçok ilinde cam seyir terasları bulunuyor.

En büyüğü Sakarya'da

Öte yandan Isparta'da Kirazlıdere Cam Seyir Terası, Sakarya'da Ayrı Gezegen Cam Teras var. 460 metrekarelik bir alanı kaplayan Ayrı Gezegen Cam Teras 185 metre yüksekliğe kuruldu. Türkiye'deki en büyük cam teras olan Ayrı Gezegen Cam Terası'nda altından akan akarsuyun sesini dinleyebilir, Sapanca Gölünü seyredebilirsiniz. Dünyanın en büyük cam terası Çin'de bulunuyor.

Hakan Ural: AK Parti'ye değil MHP'ye yakınım

Hakan Ural, hakkındaki eleştirilere yanıt verdi. Ural, kendisine yapılan eleştirilerin kasıtlı ve sistematik şekilde yürütüldüğünü savundu. Ural, kendi görüşlerine en yakın partinin tahmin edilenin aksine AK Parti değil, Milliyetçi Hareket Partisi olduğunu dile getirdi.
15.04.2024 16:10:00
İhlas Haber Ajansı
Hakan Ural: AK Parti'ye değil MHP'ye yakınım
Hakan Ural: AK Parti'ye değil MHP'ye yakınım
Kanal D'nin sevilen programı 'Neler Oluyor Hayatta'nın başarılı yorumcusu Hakan Ural, hakkındaki eleştirilere yönelik açıklama yaptı. İran-İsrail gerilimi üzerine yaptığı yorum üzerinden eleştirilen Hakan Ural, eleştirilerin kasıtlı ve sistematik bir şekilde yürütüldüğünü söyledi.

Ural, 'Sosyal medyadaki troller ve basındaki muhalif kisvesine bürünen 'sözde gazeteciler' yoluyla, belli odakların topyekün bir saldırısıyla karşı karşıya kaldım' dedi.

'Yerel seçimlerde ilkesel bir duruş sergiledim'

31 Mart yerel seçimlerinde İstanbul'da Murat Kurum'a desteğini açıklayan Ural, seçim sonrası yapılan eleştirilere cevap verdi. Yerel seçimlerde hizmet odaklı bir tercih yaptığını dile getiren Ural, seçimden sonra görüşlerinin değişmediğinin altını çizdi. Seçim sonucunun ilkelerini etkilemediğini dile getirdi.

'Siyasete girmeyeceğim'

Hakan Ural, siyasete gireceği iddialarına ilişkin ise daha önce gelen milletvekilliği teklifini reddettiğini söyledi. Siyasete girmeyi düşünmediğini söyleyen Ural, kendi görüşlerine en yakın partinin tahmin edilenin aksine AK Parti değil, Milliyetçi Hareket Partisi olduğunu dile getirdi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.