Washington yönetiminin şahinleri dahi "böyle olacağını beklemiyorduk, galiba batağa saplandık" demeye başladılar. ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz, "Özellikle güvenlik alanında durum, beklediğimizden daha kötü çıktı. Savaştan önce, Irak'ı yönetme adına ülkeyi 35 yıldır kasıp kavuran sadistlerin ve gangsterlerin bu ölçüde şavaşmaya devam edeceğini tahayyül bile edebilmemiz zordu" itirafında bulunuyor.
Wolfowitz, yeniden inşayı finanse etmesi umulan petrol gelirlerinin de gerilla savaşı ortamında beklentilerin çok altında kaldığını itiraf etti.
Savunma Bakanı Donald Rumsfeld ise, savaş sonrası direncin boyutunun beklentilerin ötesinde oluğunu belirtirken, "Savaş planımız gayet genişti, ama askeri işlerde evdeki hesap çarşıya uymaz, yeni durumlara uyarlanması gerekir" demek durumunda kalıyor.
Bu iki isim Irak'ı işgal projesinin baş mimarları.
Ancak bu kadar hatalarını itiraf edebiliyorlar.
Bir de Dışişleri Bakan Yardımcısı Armitage'ye kulak verelim: "Saddam'ın 35 yıllık iktidarının Irak halkında ne kadar büyük bir korku ve etki bırakabileceğini tahmin edemedik. Irak'ın bu ölçüde bir suçlu cenneti haline gelebileceği de öngörülmedi."
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Richard Myers "Bu düşman daha önce çarpıştığımız düşmanlara benzemiyor. Hala çok kurnaz ve kötüler" sözleri ile daha açık bir itirafta bulunuyor.
ABD işgalinin beyin takımı bu ciddi itiraflarda bulunurken Başbakan Erdoğan, Irak'taki problemi, ABD askerlerinin kadınları ararken geleneklere aykırı davranmasına indirgiyordu.
Eğer ABD, Iraklı kadınlara iyi muamele eder, yol, su, elektrik götürürse Irak halkı sorun çıkarmaz demeye getiriyordu.
Oysa meselenin bu kadar basit olmadığını, ABD'nin ciddi bir bataklığa saplandığını ABD Şahinleri dahi itiraf ediyor.
Hükümet Irak'a asker göndermenin önündeki kamuoyu direncini kırmak için ne kadar işi basit bir asayiş meselesi olarak takdim ederse etsin Irak'ta patlayan bombalar, ABD'den gelen bomba gibi itiraflar gerçeğin tam tersi olduğunu gösteriyor.
Wolfowitz, yeniden inşayı finanse etmesi umulan petrol gelirlerinin de gerilla savaşı ortamında beklentilerin çok altında kaldığını itiraf etti.
Savunma Bakanı Donald Rumsfeld ise, savaş sonrası direncin boyutunun beklentilerin ötesinde oluğunu belirtirken, "Savaş planımız gayet genişti, ama askeri işlerde evdeki hesap çarşıya uymaz, yeni durumlara uyarlanması gerekir" demek durumunda kalıyor.
Bu iki isim Irak'ı işgal projesinin baş mimarları.
Ancak bu kadar hatalarını itiraf edebiliyorlar.
Bir de Dışişleri Bakan Yardımcısı Armitage'ye kulak verelim: "Saddam'ın 35 yıllık iktidarının Irak halkında ne kadar büyük bir korku ve etki bırakabileceğini tahmin edemedik. Irak'ın bu ölçüde bir suçlu cenneti haline gelebileceği de öngörülmedi."
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Richard Myers "Bu düşman daha önce çarpıştığımız düşmanlara benzemiyor. Hala çok kurnaz ve kötüler" sözleri ile daha açık bir itirafta bulunuyor.
ABD işgalinin beyin takımı bu ciddi itiraflarda bulunurken Başbakan Erdoğan, Irak'taki problemi, ABD askerlerinin kadınları ararken geleneklere aykırı davranmasına indirgiyordu.
Eğer ABD, Iraklı kadınlara iyi muamele eder, yol, su, elektrik götürürse Irak halkı sorun çıkarmaz demeye getiriyordu.
Oysa meselenin bu kadar basit olmadığını, ABD'nin ciddi bir bataklığa saplandığını ABD Şahinleri dahi itiraf ediyor.
Hükümet Irak'a asker göndermenin önündeki kamuoyu direncini kırmak için ne kadar işi basit bir asayiş meselesi olarak takdim ederse etsin Irak'ta patlayan bombalar, ABD'den gelen bomba gibi itiraflar gerçeğin tam tersi olduğunu gösteriyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014