Moskova geçtiğimiz hafta -30'u görerek, tersinden kendi sıcaklık rekorunu kırdı. Meteoroloji'ye göre İstanbul da bugün ve yarın kutup soğuklarını yaşayacak. Radikal'dan Suat Taşpınar, Moskova'da yaşadıklarını yazıyor. Bakalım benzer manzaralar Türkiye'nin metropolünde de yaşanacak mı? Bir Rus bilim adamının geçen yıl ortalık bembeyaz iken, televizyonda anlattığı 'kıyamet senaryosu'nu hatırlıyorum. "Karmaşık düşünmeye gerek yok" diyordu ak sakallı ihtiyar, "Her şey daha basit olacak. Mesela bir gün kar yağmaya başlayacak, bir gün, üç gün, beş gün hiç durmayacak. Bir metre, üç metre, beş metre olacak. Ve hepimiz doğanın karşısında aciz zavallılar olarak, evimizden çıkamadan açlıktan ve soğuktan ölüp gideceğiz galiba." Termometre afalladıBirkaç gün önce Japonya'da birkaç metreyi bulan karın içinden tünel açarak çıkmaya çalışan insanları izlerken aklıma gelmişti bu 'basit ölüm senaryosu'. Şimdi pencerenin kenarına tünemiş halde, dışarıdaki termometreye bakıyor ve düşünüyorum. Eksi 29 ya da 30'u gösteriyor. Moskova 65 yıllık rekoru kırmış. Ben de kendi rekorumu kırmanın tedirginliğindeyim. Birkaç gün öncesine kadar mevzu Moskova'nın iflah olmaz kışından açıldığında, yılını hatırlamaksızın, "Ben bir keresinde eksi 28 dereceyi gözlerimle görmüştüm" diye 'tarihe tanıklık etme' ve o günü sağ atlatmanın hoşnutluğuyla anlatırdım. Şimdi tedirginlik had safhada. Normalde içi 26-27 dereceye kadar ısınan evimizin banyosunda soğuk bir sürpriz karşıladı sabah sabah. Su donmuş. Musluktan su, ses, seda çıkmıyor. 30-40 santimlik duvarı delip boruyu dondurmuş ayaz. Güçbela banyoyu ısıtıp, bir günü ve geceyi uykusuz geçirip suya kavuşuyoruz. Herkes bizim kadar şanslı değil. Rusya'nın son 125 yılda kaydettiği en soğuk günler... Sibirya'dan Moskova'ya en az 24 kişi donup öldü. Başkentin göbeğinde donup patlayan borular yüzünden binlerce kişi mahsur. Hayvanat bahçelerinde zavallı hayvanlara votka takviyesi yapılıyormuş, soğuğu hissetmesinler diye. Mekânsız takımının sarhoş azalarını polis gece sokaklardan toplayıp hiç değilse karakol hücresine tıkıyormuş. Şanslı olanlar ekip otolarında sabaha kadar şehri turlamışlar. Elektrik sistemi çöktüZaten başkentin yükünü kaldıramayan elektrik, bu ayazda tüketim iyice artınca iflasın eşiğine geldi. Elimiz yüreğimizde bekliyoruz. Bu hafta titreyerek geçti. 'Daha beteri olmaz, kurtulduk' derken felaket tellalı meteorolojistler haber etti: '28 Ocak'ta eksi 30 derece geri dönüyor.' Moskova bu kadarını nasıl kaldıracak, Allah bilir... Bardağın dolu tarafını görenler, 'Çoğu araba bu soğukta çalışmadı, hiç değilse korkunç trafik bir haftalığına kayboldu' diyor. Tesellinin böylesi! 'Erzurum'da kediler damdan dama atlarken havada donarmış' derlerdi küçükken. Ben günlerdir eksi 30 derece civarında yaşayan Moskovalı bir fani olarak etrafa bakıyorum, kedi kalmamış ortalıkta. Tam da 'şehir efsaneleri'ne yenilerini ekleyecek zaman... Ama uydurmak için hayal gücümüzü zorlayacağımız her şey bu ara aynıyla vaki Moskova'da. Örnek mi? Siz şimdi gelin de termometre eksi 30'a inmişken, Hz. İsa aşkına buzu delip zıpkın gibi suya dalan Ortodoksları anlatın. Hadi onlar iman gücüyle bunu yapıyor. Peki Jirinovski gibi şovmenler nereden alıyor bu gücü güzel Allahım? Gece çöküyor. Civa bodrum katlara iniyor. İnsanoğlu aciz. Sokaklar ayaza teslim. Daha en az bir haftamız var, elimiz yüreğimizde geçireceğimiz. Ya birazdan elektrikler kesilirse? Tüm dünyaya doğalgaz satan Rusya'nın başkentinde yeni konutlarda 'tehlike yaratır' diye doğalgaz kullanımı yasak ve biz elektrikli fırınlara, ocaklara mahkûmuz.