Ramazan iklimi, 1964'te toplanan İkinci Vatikan Konsili'nin bir ürünü olan 'dinlerarası diyalog' ile bulandırılmaya devam ediyor. Türkiye'ye 1996'da sokulan 'diyalogizm' ideolojisinin ritüelleri arasında yer alan mübarek Ramazan ayında "Müslümanların gayrimüslimlere, gayrimüslimlerin de Müslümanlara" iftar vermesi gelenekleşti. Bu tür buluşmalar yapılan toplantılarda özellikle 'İslamiyet ile Hıristiyanlık ve Musevilik arasında' bir fark olmadığı iddia ediliyor.
Havrada iftar!
Önceki akşam İstanbul'da Neve Şalom Sinagogu'nun altındaki kültür merkezinde de benzer sahneler, bildik konuşmalar tekrarlandı. İstanbul Valisi Muammer Güler ile Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş Hahambaşı Haleva'nın davetine icabet edenler arasındaydı!!!'Müslüman bir din adamı'nın ezan okumasıyla başlayan yemekte konuşan Hahambaşı Haleva'nın misafirlerine "Sevgili dostlarım" diye hitap etmesi dikkat çekiyordu.
Yine İbrahimi dinler vurgusu!
İshak Haleva'nın "Bu ilahi müzik eşliğinde beraberce Hz. İbrahim'in torunları olarak duayla yemeğe başladık ve yemeği el ele, gönül gönüle sevgi dolu bakışlarla yedik. Eminim Allah'ın istediği tablo budur" şeklindeki ifadeleri de dikkat çeken bir başka cümleydi.
Tarihler örtüşmüş!
Türk Musevi Cemaati Başkanı Ovadya da bu yıl İbranilerin yeni yılı, Ramazan'ın ilk günü ve Türkiye'nin AB ile müzakerelere başlamasının aynı günlere denk geldiğini söylüyordu. Türkiye için AB yolunda zorlu sürecin bundan sonra başlayacağını ifade eden Ovadya, AB yönetiminin Türkiye'den yeni taleplerde bulunacağını ve Türkiye'yi zorlamaya devam edeceğini kaydetti.
Oruç bütün dinlerde varmış!
İstanbul Valisi Muammer Güler de, gerçekle bir bağlantı olmamasına rağmen, orucun semavi dinlerin hepsinde bulunan ortak bir ibadet şekli olduğunu iddia etti. Vali Güler, İshak Haleva ile Patrik Bartholomeos'un neden inançlarına göre tuttukları oruçlarını açarken İstanbul Valisi ile Büyükşehir Belediye Başkanı'nı davet etmediklerine, bunun yerine Ramazan'da iftar verdiklerine açıklık getirmedi!!! Vali Güler ayrıca orucunu Musevi cemaatinin sofrasında açmaktan büyük mutluluk duyduğunu da belirtti!
Önce mekanlar paylaşılıcak, ya sonra!
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ise, "Mekanları ne kadar paylaşırsak sevgi ve hoşgörü o kadar artar. İstanbul gerçek anlamda bir barış ve huzur kentidir" şeklinde konuştu.
İftarda haham duası!
'Diyalog iftarları'nın bir başka özelliği de 'yapılan dualar'... Yemek, Beyoğlu Müftüsü Turgut Açari ve Musevi cemaatinin başmüezzini David Sevi'nin kendi inançlarına göre ettikleri duayla sona erdi. Bu arada, Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu da, Haleva'yı telefonla arayarak yoğun programı nedeniyle yemeğe katılamayacağını bildirmiş ve teşekkür etmiş. Böylece Ramazan iklimi bir kez daha bulandırılmış oldu. Yapılanlar Fransa Cumhurbaşkanı Chirac'ın "Türkiye AB'ye girmek istiyorsa, kültür devrimi geçirmeli" sürecinin bir parçası maalesef. Chirac'ın kültür devriminden kasteddiği ise elbette Türk insanının namazının, Ramazan'ının, orucunun, haccının, kurbanının hatta ve hatta Kelime-i Şehadet'inin bulandırılmasından başka bir şey değil...