NATO'nun ipiyle kuyuya inilmez
Rusya müdahalesi ile Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında Suriye'yi ele geçirme planları bozulan ABD, Türkiye'yi oltaya yem olarak takıp Rusya'ya darbe vurmaya çalışıyor. Uzmanlar NATO'nun ipiyle kuyuya inilemeyeceği konusunda uyarıyor
09.10.2015 00:00:00
HABER MERKEZİBir tarafta ABD-İsrail ve bölgesel müttefikleri, diğer tarafta da Rusya, İran, Irak ve Çin... Suriye krizi büyük bir dünya krizine dönüştü. Bu kritik ortamda Türkiye de krizin tam ortasında yer alıyor. ABD ve güdümündeki NATO ile Avrupa Birliği, Türkiye ve Rusya'yı karşı karşıya getirmenin hesaplarını yapıyor. Benzer hesaplar Suriye'de çatışmalar çıktıktan sonra, bir başka ifadeyle Nisan-Eylül 2011 döneminde de yapılmıştı. Rus uçaklarının Türk hava sahasını ihlal etmesini fırsat olarak kullanan bu kesim, Türkiye'ye adeta gaz veren açıklamalar yapıyor. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin "Türkiye haklarını kullanarak Rus uçağını düşürebilirdi" derken, NATO'dan "Türkiye'ye yapılmış saldırı NATO'ya yapılmıştır" açıklaması geldi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, "NATO güney sınırından gelebilecek tehditlere karşı müttefikini korumak için Türkiye'ye asker göndermeye hazır" ifadeleriyle tansiyonu iyice yükseltti. İşlerine gelince Türkiye"Türkiye'yi tehditlerden korumak için asker göndermeye hazırız" mesajı veren NATO, tam bir çifte standart içerisinde. Türkiye'yi en kritik konularda yalnız bırakan NATO, söz konusu ABD-İsrail ikilisinin çıkarları olunca Türkiye'ye sözde sahip çıkan açıklamalar yapıyor. Suriye'den gelecek tehditlere karşı Türkiye'yi koruma bahanesiyle Adana, Gaziantep ve Kahramanmaraş'a yerleştirilen Patriotları kısa bir süre önce 'tehdit kalktı' diyerek söken NATO, şimdi ise, "Tehditlere karşı korumak için Türkiye'ye asker göndermeye hazırız" diyor. Bu durum NATO'nun içinde bulunduğu çifte standardı net bir şekilde gözler önüne seriyor ancak ortada onlarca başka örnek var. İşte bugün güçlü bir Türkiye taraftarıymış gibi görünen NATO'nun Türkiye'yi yalnız bıraktığı konulardan bazıları:1. İsrail savaş uçaklarının Türk hava sahasını izinsiz kullanarak Suriye'yi bombalaması.2. Amerikan savaş uçaklarının Türk hava sahasını kendi hava sahası gibi kullanması.3. Yunanistan'ın Ege'de havadan ve denizden Türk hava sahasını ihlal etmesi ve tacizleri.4. Terör örgütü PKK'nın yüzlerce militan ve ağır silahlarla Irak'tan Türkiye'ye geçerek onlarca askerimizi şehit etmesi.5. Terör örgütü IŞİD'in sınır ötesinden Türkiye'ye yönelik saldırıları.6. İsrail ve Rum kesiminin Doğu Akdeniz'de uluslararası hukuka aykırı olarak petrol ve doğalgaz çıkarması.7. İsrail'in Gazze'ye giden Mavi Marmara gemisine uluslararası karasularda baskın yaparak 9 vatandaşımızı öldürmesi.8. NATO, Kıbrıs'ta Türk halkı 1963 yılında Rumlar tarafından katledilirken, Türkiye'nin yanında yer almadı. Türkiye'yi yem mi yapacaklar?Ukrayna'da Rusya karşısında bir varlık gösteremeyen ABD, NATO ve AB aynı bozgunu Suriye konusunda da yaşıyor. Rusya müdahalesi ile Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında Suriye'yi ele geçirme planları bozulan bu koalisyon, Türkiye'yi yem olarak kullanarak Rusya'ya darbe vurmaya çalışıyor. Ankara kışkırtıcı mesajlar gönderen ABD ve NATO'nun gazına gelerek krizi tırmandıran sert açıklamalar yaparken yapılan ortak değerlendirmeler, "ABD ve NATO'nun ipiyle kuyuya inilmez" şeklinde. Zira aynı ABD Irak'ta Saddam Hüseyin'i Kuveyt'i işgal etmesi konusunda kışkırtmış ancak Saddam Kuveyt'e girdikten hemen sonra "sen nasıl Kuveyt'i işgal edersin" diyerek Irak'a körfez harekâtını başlatmıştı.Yavuz ve Midilli vakası ortadaTürkiye ile Rusya'yı karşı karşıya getirme oyununun bir benzeri 1. Dünya Savaşı sırasında sahnelenmiş ve de başarılı olmuştu. 11 Ağustos 1914'te Goeben (Yavuz) ve Breslau (Midilli) adındaki iki Alman zırhlısı İngiliz takibinden kaçarak Çanakkale Boğazına sığındı. Harbiye Nazırı Enver Paşa'nın kişisel kararıyla gemilerin Marmara Denizi'ne geçmesine izin verildi. 16 Ağustos'ta Alman gemileri İstanbul açıklarına gelerek resmen Osmanlı Devleti'ne devredildiler. Yavuz ve Midilli adı verilen zırhlıların mürettebatı da fes giydirilerek Osmanlı donanmasına alındı. 27 Ekim'de Yavuz ve Midilli, 11 gemiden oluşan bir filo eşliğinde Karadeniz'e açıldı ve 29 Ekim'de Rusya'nın Sivastopol, Odessa, Novorosisk ve Feodosya limanlarını top ateşine tuttu. Osmanlı savaşa bu şekilde sokulmuş oldu. Ve savaş sonunda koskoca imparatorluk dağıldı.