logo
28 MART 2024

O zat, bu zat farketmez, asker konuşur arkadaşlar

22.10.2006 00:00:00
Giresun Işık Gazetesindten Hüseyin Mümtaz, "asker konuşmaz" diyenlere 2. Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız'ın yaptığı konuşma üzerinden oldukça anlamlı bir cevap veriyor

  Bazıları rahatsız olsa da asker konuşuyor, konuşmaya devam ediyor, lâf aramızda çok da iyi yapıyor..Başbakan; Dolmabahçe Sarayı Muhafızlar Köşkü'nden "dönüştürülmüş" çalışma ofisinde kabul ettiği Uğur Dündar'a;"Kuvvet komutanlarının kendi ilgi alanları dışında konuşması doğru değildir. Askerin görüşü hakkında Genelkurmay Başkanı ya da ikinci başkan konuşabilir, Kuvvet komutanları kendi ilgi alanlarına yönelik açıklama yapar ", ve..."İrtica, laiklik ve terör gibi konular öncelikle iktidarın sorumluluğundadır. İddia edildiği gibi laiklik ve irtica konusunda abartılı bir sıkıntı yoktur. Lokal veya bireysel bazı çıkışları adeta Türkiye'nin genelinde egemenmiş gibi gösterirsek yanlış yaparız, ülkeyi gereriz, piyasaları gereriz. Yani yeni yeni böyle saptamalar yapıyoruz. Doğru değil" demişti.. Sonunda rahatsızlık geçirdi, 60 kişilik koruma taburunun arasından ancak aracının camı balyozla kırılarak kurtarılabildi.. Geçmiş olsun..Acaba onun tahatsızlığına mı denk geldi de cevap verilemedi ama tam da o sıralar çok önemli iki olay cereyan etti.1.Avrupa Parlamentosu çatısı altında düzenlenen "Avrupa Birliği, Türkiye ve Kürtler" konulu konferansta konuşan DTP'li Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Baydemir, merkeziyetçlikten adem-i merkeziyetçiliğe geçilmesinin, Kürt sorunu başta olmak üzere Güneydoğu'nun sorunlarının çözümünde kolaylaştırıcı rol oynayabileceğini söyledi. "Yerel kaynakların yerel yönetimler tarafından da kullanılması" tezini savunan Baydemir, oldukça dikkat çekici örnekler verdi. Brüksel'de bu yıl 3'üncüsü düzenlenen konferansta konuşan Baydemir, yetkilerin ve kaynakların paylaşılması halinde istikrar ve sosyo-ekonomik gelişmenin artacağını vurguladı. Örnek olarak Batman'daki petrol rezervlerini ve bölgedeki hidroelektrik enerji kaynaklarını gösteren Baydemir'in sorguladığı bir başka unsuru da valilik ve belediye başkanının yetkilerini birleştiren ve bu yetkileri üzerinde toplayan kişinin seçimle belirlendiği bir modelin yaratılıp yaratılamayacağı oluşturdu. Baydemir, "Sakın bu öneriyi eyalet sistemi ya da federal yapı tartışması açıyorum gibi algılamayın" dedi. Bölgeler arası gelişmişlik farkını ortadan kaldırmak amacıyla bölgesel metropol kentler oluşturulabileceğini söyleyen Baydemir, bunlara örnek olarak da Diyarbakır, Van ve Trabzon'u gösterdi. "Bölünme korkusu yersiz. Devletin bütünlüğü ve toplumun istikrarı zorlamayla sağlanamaz. Hepimiz daha güçlü ve demokratik bir Türkiye istiyoruz" diyen Baydemir'in, "Bu tür platformların ve bu tür bir konferansın TBMM çatısı altında gerçekleşebilmesi en büyük temennimdir" sözleri de dikkati çekti. DTP Başkan Yardımcısı Tuncer Bakırhan da Kürtçe yayıncılığın "içler acısı" bir halde olduğunu, tek bir özel Kürtçe kursunun bulunmadığını ve refomların gerekli etkiyi yaratmadığını savunarak "Kral çıplak" dedi. Devletin DTP'ye "terör düzeyine varan şiddet" uyguladığını da öne süren Bakırhan, terör örgütü tarafından ilan edilen ateşkesin kalıcı hale gelebilmesi için, AB'nin rol oynamasını da istedyerek "Sorun artık AB'nin de sorunu" diye konuştu. 2.Irak'ın Kürt Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, Kuzey Irak'ta terör örgütü PKK yanlılarının kaldığı Mahmur Kampı'nın kapatılamayacağını belirterek, "Türkiye bize anlayış göstermeli. Şu anki ortamda Irak ve ABD'nin PKK'ya karşı cephe açıp savaşması mümkün değil" dedi. Kuzey Irak'ta yayın yapan 'Kürdistan Nwe' gazetesine açıklama yapan Zebari, Türkiye ile Irak arasında yaşanan PKK ve Mahmur Kampı'na ilişkin krizi değerlendirdi. Türkiye'nin her koşulda PKK'ya karşı Irak'ın etkin bir şekilde harekete geçmesi çağrısında bulunduğunu hatırlatan Zebari, "ABD ve Irak'ın günümüz koşullarında PKK'ya karşı bir cephe açarak savaşması mümkün değil. Türkiye, bize anlayış göstermeli. Çünkü PKK'ya yönelik mücadele için, ülkenin güneyinden ve orta kesimindeki askeri gücü kuzeye çekip, burada mücadele göstermemiz zor. Irak'ta artarak devam eden bir şiddet döngüsü var. Öncelikli hedefimiz Irak'taki şiddeti durdurup, istikrarı sağlamaktır" diye konuştu. Zebari, Irak hükümeti ve Federal Kürdistan hükümetinin baskısının PKK'ya saldırılara durdurmayı kabul ettirdiğini ileri sürerek, Irak topraklarında Türkiye'nin zararına olacak unsurları barındırmaktan kaçındıklarını iddia etti. Bakan Zebari, PKK konusunda askeri müdahaleden ziyade diyalog yolunu tercih ettiklerini söyledi. Zebari, Türkiye ile Irak arasında krize yol açan Mahmur Kampı'nın kapatılmayacağını da belirterek, "Herkes şunu bilmelidir ki, Irak hükümeti tek bir mülteciyi dahi çıkarmayacaktır. Bu alınan resmi bir karardır ve bu kararımızı herkese bildirdik. Ancak geldikleri topraklara geri dönmek isterlerse biz yardımcı olabiliriz" dedi.Anladınız mı "koordinatörler"in ne işe yarayacağını?Biri içerden, diğeri dışarıdan bu iki radikal çıkışa, siyasetçilerden ve devlet adamlarından kimse cevap vermedi...İlgilenmediler mi, önemsemediler mi bilinmez..Ama Kuvvet Komutanı filan değil, İkinci Ordu Komutanı bir iftar yemeği verdi..Ne o, askerin iftar yemeği vermesi acayibinize mi gitti?Siz her fırsattan istifade ile çadır kurup verdiğinizde bir şey olmuyor da Ordu Komutanı Şehit Ailelerine iftar verince mi "olay" oluyor?Orgeneral Hasan Iğsız, Malatya Orduevi'nde şehit ve gazi ailelerine verilen iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, PKK terör örgütünün sözde ateşkesinden sözedildiğini belirterek, şunları söyledi: ''(Sözde) tabirini kullanma ihtiyacını hissediyorum. Çünkü bir devletle onun silahlı kuvvetleriyle bir terör örgütü arasında ateşkes diye birşey söz konusu olamaz. Maalesef sizler onları çok iyi biliyorsunuz. İçeride ve dışarıda onun destekçisi durumunda olan bazı gruplar diyor ki, 'efendim bakın terör örgütü ne kadar iyiniyet gösterdi. Siz de bunlara karşılık göstermeye hazırlanın'' Peki ne yapalım? 'Efendim öncelikle operasyonları durdurun. Zaten kış geliyor. PKK zaten kışın eylem imkanlarını büyük ölçüde yitiriyor. O halde bırakın kışın rahat rahat dinlensin' Sonra keyfi istediği zaman daha güçlenmiş olarak kanlı eylemlerine tekrar başlasın. Peki başka ne yapalım? 'Efendim af çıkarın' Bakın sırada olan şeyler bunlardır. Bunlar PKK'yı siyaset sahnesine çekme senaryosunun parçalarıdır. Peki diyorsanız ki 'siz ne düşünüyorsunuz?' Hepiniz hatırlayacaksınız sayın Genelkurmay Başkanımız, sayın Kara Kuvvetleri Komutanımız defalarca ve net bir şekilde ifade ettiler. Bugün ben de sizlere terörle mücadeleden sorumlu olan 2. Ordu'nun komutanı olarak aynı açıklıkla ifade ediyorum. Terörle mücadelemiz artan bir kararlılıkla sonuna kadar devam edecektir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Kimse hayaller kurmasın, yanlış hesaplar peşinde de koşmasın. 'Efendim Silahlı Kuvvetler bu işi ne zaman durdurur?' Durdurur mu? Durdurur. Ne zaman? Dağda elinde silah olan terörist kalmayıncaya kadar. Başka? Kendilerini ve silahlarını gelip Türkiye Cumhuriyeti adalet sistemine teslim ederlerse Silahlı Kuvvetler de ondan sonra mücadeleyi sonuçlandırmış olarak bırakır. Bunun dışında hiç kimse başka beklentiler içinde olmasın. Bunu özellikle sizlere ifade etmek istiyorum. Çünkü yürekten inanıyorum ki bu tarz konuşmalar en fazla sizleri rahatsız ediyor. Ama bu konuda hiçbir endişeniz olmasın.''Orgeneral Iğsız'ın konuşmasından Ağar, Erdoğan dahil herkes payına düşeni alabilir..Ağar ne demiştİ; "Dağdan inip ovada siyaset yapsınlar"... Cevabı yukarıda..Erdoğan ne demişti; "-Dağda tek bir terörist kalmayıncaya kadar silahlı mücadele devam edecek- ...Bu çok iddialı bir ifade. Bu konuda bütün enstrümanlarını kullanmak başka bir şeydir, operasyonel olarak vazife sürdürmek başka bir şeydir. Son bir kişi kalana kadar bu işi sürdüreceğiz ifadesi, çok başka bir şeydir. Bunu dünyada kimse halledememiş ki, biz halledelim. Ha, siner veya pasif duruma geçebilir ama bitmez"..Cevabı yukarıda...Erdoğan ne demişti, "Askerin görüşü hakkında Genelkurmay Başkanı ya da ikinci başkan konuşabilir, Kuvvet komutanları kendi ilgi alanlarına yönelik açıklama yapar"...Olur...Cevabı yukarıda....Acaba diyorum, Baydemir ve Zebari'ye; sorumlu bir yetkili çıkıp da üst seviyeden, gereken cevabı vermiş olsaydı, Orgeneral Iğsız konuşur muydu?O zaman neden "asker konuşuyor" diyorsunuz?Onlar da bu vatanın evlâdı değil mi?Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt Yunanistan'a gidecekmiş?Neden?Daha geçen sene KKK olarak gitmedi mi?Genelkurmay'ın resmî internet sitesinde; 12-17 Ekim tarihleri arasındaki son 5 günde Yunan savaş uçaklarının uluslararası sahada eğitim uçuşu yapan Türk savaş uçaklarını tam on kez tâciz ettiği yazılı..Genelkurmay Başkanı'nın tam da ziyareti öncesi bu tavırlar, "gelme" demek değil midir?Edepsizlik değil midir?Yunan Genelkurmay Başkanından habersiz mi Yunanlı pilotlar bu işi yapıyorlar?Yunanistan bunu hep yapmıyor mu?Ne zaman Atina'ya bir Türk yetkili gidecek olsa Atina Büyükelçiliğimiz mensuplarının araçları yakılır.. Saldırılar olur..Biz ne yaparız?Biz "jest" olarak, hem bir önceki dışişleri bakanı Mavromatis, hem şimdiki Bakoyanni geleceği zaman "planlı tabikatları" bile erteleriz..Uçuşları askıya alırız..Büyükanıt gitmesin...Yahut geçen seferki gibi, bayrağa hakaret yüzünden özür diledikleri gibi, bu tâcizler için de özür dilerlerse, ve onun da içine sinerse gitsin...Madem "askeri politika" yapıyoruz...Askerin politikası böyle olur..Olmalı...
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalkan yandaşa kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
Yargıtay'da bilek güreşi sürüyor
9. turda da başkan seçilemedi
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
Bağımsız aday olan eski CHP'li başkana seslendi
'Son kez uyarıyorum!'
Kılıçdaroğlu sonunda patladı
'Bilal'e anlatır gibi son kez anlatıyorum'
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalkan yandaşa kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
Yargıtay'da bilek güreşi sürüyor
9. turda da başkan seçilemedi
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
Bağımsız aday olan eski CHP'li başkana seslendi
'Son kez uyarıyorum!'
Kılıçdaroğlu sonunda patladı
'Bilal'e anlatır gibi son kez anlatıyorum'

Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?

31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri dolayısıyla okullar 1 Nisan 2024 Pazartesi günü tatil edildi
28.03.2024 15:32:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:37:04
AA
Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?
Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri dolayısıyla okullar 1 Nisan 2024 Pazartesi günü tatil edildi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin imzasıyla illere gönderilen genelgede, eğitim kurumlarının, 31 Mart Pazar günü yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde, seçmenin oy kullanmasına imkan verecek şekilde hazırlanacağı belirtildi.

Genelgede, seçimlerin ardından Bakanlığa bağlı eğitim kurumlarının, eğitim-öğretime hazır hale getirilmesi amacıyla 1 Nisan 2024 Pazartesi gününün tatil edildiği bildirildi.

Öte yandan 1 Nisan günü yönetici ve öğretmenler, aylık karşılığı ders, varsa ek ders, ders niteliğinde yönetim, hazırlık ve planlama görevlerini yapmış sayılacak. 

Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde

Geçen yıl yaşanan müsilaj tehlikesiyle büyük bir mücadele gerçekleştirmek zorunda kalan Marmara Denizi, atıkların denize boşaltılması devam ettiği için bu yıl da ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Marmara şimdiden alarm vermeye başladı
28.03.2024 14:55:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:00:59
Ahmet Haydar Tarhanlı
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Müsilaj, kapalı denizlerde zaman zaman ortaya çıkan bir salgıdır. Fitoplankton adı verilen mikro alglerin aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkar. Bu mukoza benzeri yapı, suyun içindeki mikroorganizmalar için uygun bir beslenme habitatı oluşturur ve zararlı canlılar da bu salgının üzerinde toplanır.

Denizin üstünde gördüğümüz beyaz, köpük benzeri yapı aslında "buzdağının görünen kısmıdır". Denizin altında ise bu salgı bir tül gibi uzanır.

Marmara Denizi, geçen yıl su yüzeyini ve derinlerini saran müsilajla boğuştu. Müsilajın yoğunluğu arttı ve çevresel kaygılara neden oldu. Bu sene de müsilaj tehlikesiin Marmara'yı tehdit edeceği ifade ediliyor.

Müsilajın temel sebebi, atıkların denize boşaltılması. Bu sebep temelden çözülmedikçe müsilaj sorunu artarak devam edecek.

Deniz biyoloğu Mert Gökalp, "Marmara Denizi feryat ediyor. Bu, Marmara Denizi'nin foseptik çukuru olabileceğinin bir sinyali" uyarısını yapıyor.

Profesör Mustafa Sarı, Marmara Denizi'ne arıtmadan atık boşaltımının acilen durması gerektiğini vurguluyor.

Hidrobiyolog Levent Artüz ise bu durumun bir zincir ve sonuç olduğunu ifade ediyor.

Gelecekte ne bekliyor?

Müsilajın yakın ve uzak gelecekte Marmara Denizi'ni, deniz canlılarını ve çevresinde yaşayan insanları nasıl etkileyeceği henüz net değil.

Ancak çözüm için atık yönetimi, arıtma tesislerinin etkin kullanımı ve bilinçli tüketim önemlidir.

Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor

Türkiye Deniz Canlıları Müzesi Kurucusu Kenan Balcı, 'Gece geliyorlar, gündüz geliyorlar. Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyorlar' dedi.
28.03.2024 12:53:00
İhlas Haber Ajansı
Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor
Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor
Türkiye Deniz Canlıları Müzesi'nin de bulunduğu Beylikdüzü Balıkçı Kenan Tesisleri sahibi balıkçı Kenan Balcı İmamoğlu aleyhinde yapmış olduğu açıklamalar sonrasında işletmesi zabıtalar tarafından ablukaya alındı ve mühürlenmek istendi. Evraklarının tam ve eksiksiz olduğunu belirten tesis sahibi Balıkçı Kenan Balcı, "İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun talimatıyla işletme adeta abluka altına alındı. 150 bin lira olan arazimize 1500 lira verip almaya çalışıyorlar" dedi.

Zabıta ekiplerine direnen Kenan Balcı, 'Ben 15 yıldır Anadolu Caddesi üzerinde, 50 yıldır da esnaflık yapıyorum. Böyle bir şey ilk defa gördüm. Zabıta ekipleri talimatla işletmemizi mühürlemeye geliyorlar. Bizlere de 'bu mühür sembolik' diye ifadelerde bulunuyorlar. Gündüz ayrı ekip, gece ayrı ekip geliyor. zabıta ekipleri işlerini bırakmışlar, Balıkçı Kenan Tesisleri'ni ablukaya almışlar. Gündüz zabıta ekip araçlarla geliyorlar. Gecede vinçlerle. Bizim arazimizi, işletmemizi elimizden almak için her yolu deniyorlar' ifadelerini kullandı.

"Ben bir esnaf olarak kazanımlarımı korumak amaçlı çıktığım bu yolda her geçen gün yeni bir zulümle karşı karşıya kalıyorum" ifadelerini kullanan Balcı, '50 yıldır balıkçıyım. Esnaflık yapıyorum. İmamoğlu tarafından yaklaşık 5 yıl önce kendi tapulu arazimden bir kısmını hediye etmem istendi. Ben bu isteği reddettim. Ondan sonra isteklerini yerine getirmediğim için kapsamlı olarak yıpratma ve yıldırma kampanyası başlattılar. Kendi tapulu arazime el koydular. Metrekaresi 150 bin lira olan arazimin metrekaresini bin 500 liraya almaya çalıştılar. Biz sesimizi yükselttikçe, itiraz ettikçe onlar daha çok üstümüze gelmeye başladılar' dedi.

"Paradan kuleler yapan İmamoğlu ve ekibi istediklerine ulaşamayınca zulmün dozunu artırmaya başladı" diyen Balcı, '30 yıldır bu bölgede balıkçılık yapıyorum. Ruhsatımı kendisi verdi. Ama şimdi beni ruhsatsız balık satmakla suçluyor. Ruhsatsız olduğu gerekçesiyle işyerimi kapatmak istiyor. Bu dükkanım tam 15 yıldır aynı yerde faaliyet göstermekte. 15 yıldır sorunsuz bir şekilde çalışan işyerimi istediklerini yapmadığım için ruhsatsızdır diye ilan edip kapatmak istiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar burada balık satmaya devam edeceğiz. Arazimi, işyerimi İmamoğlu'na yem etmeyeceğim. Bu arazimin tapularını pankart yapıp suratlarına çarpıyorum' diye konuştu.

"İmamoğlu'na karşı bizi koruyun"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan yardım isteyen Balıkçı Kenan Balcı, 'Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a seslenmek istiyorum. Erdoğan sevdalısı esnaf olarak başımıza bu işleri açan, bize çökmeye çalışan, paradan yeni kuleler yapmak isteyen, İmamoğlu ve ekibine karşı bizi koruyun. Adaletin sağlanmasına vesile olun. Hz Ömer adaletinin temsilcisi sayın Cumhurbaşkanımızdan bunu talep ediyorum. Lütfen zulme karşı yanımızda olun' ifadelerini kullandı.

Yargıtay Başkanlığı seçiminde dokuzuncu turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin dokuzuncu turunda da iki aday salt çoğunluğu sağlayamadı.
28.03.2024 11:15:00
İhlas Haber Ajansı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde dokuzuncu turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde dokuzuncu turda da sonuç çıkmadı
24 Mart 2020'de Yargıtay Başkanlığı görevine seçilen Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresi pazar günü itibarıyla dolmuştu.

Yüksek Mahkeme'nin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay'da sandık kuruldu ve pazartesi saat 08.00 itibarıyla Yargıtay üyeleri sandık başına gitti.

Seçimin ilk 8 turunda hiçbir aday, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamadı.

Bugün gerçekleştirilen dokuzuncu tur da sonuçlandı.

Dokuzuncu turda adaylardan Mehmet Akarca 119, Ömer Kerkez ise 138 oy aldı.

Oylamada 11 oy boş, 68 oy ise geçersiz sayıldı. İki aday da salt çoğunluğu bu turda da sağlayamadı.

Oylama onuncu tur ile devam edecek.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.