Çatalça Ormanlı köy halkının 750 yıllık mazisi olan köyleri ve tapulu arazileri ellerinden alınarak, ormanları kullanma hakları gasp ediliyor.

Ormanlı Köyü sakinleri hükümete veryansın ettiÇatalça Ormanlı köy halkı 750 yıllık mazisi olan köylerinin ve tapulu arazilerinin ellerinden alınarak, ormanları kullanma haklarının gasp edilip kum ocaklarına verilmesine veryansın ediyorlar.Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) İstanbul İl Başkanı Fuat Şengül'ü köylerine davet edip dertlerini anlatan köy halkı hükümete ateş püskürüyor.Yıllardır orman alanlarını izin dahilinde 20 yılda bir kesen köy halkı, buradan ağaç kömürü imal edip satıyordu. Şimdi yeni uygulama ile ormanlarına giremeyecek olan köy halkı geçimlerini ve yakacaklarını buradan sağlıyordu. Eğer kendilerine izin verilmez ise kaçak kesimin çoğalacağını belirten köylüler, "kendi topraklarımızda suç işlemiş olacağız. Köyümüzde doğal gaz yok kömür gelecek vatandaş kömürü alacak parası olmayınca ormanlara saldıracak iş kanunsuzlaşacak" diye konuştular.Tarım yasası ile zaten ürünlerini satamayan köylü orman gelirlerine de el konulunca ne yapacağını şaşırdı. Köylüler, "Biz üç köy toplanıp yolları kapayıp ormanları kesmeye gideceğiz gelip bizi durdursunlar. Sesimizi duyurmak için suç mu işleyelim" diyerek isyanlarını dile getirdiler.Köylüler birilerinin Maden yasası ile izin aldığını ve buralardan kum çıkaracaklarını belirterek, ormanların altının oyulacağını ve bir daha buralarda ağaç bitmeyeceğini söylediler.

BTP'yi köylerine davet ettilerDertlerine derman bulması için BTP İstanbul İl Başkanı Fuat Şengül'ü köylerine davet eden köylüler hükümetten umudu kesmiş durumdalar. Köy halkını dinleyen Bağımsız Türkiye Partisi İstanbul İl başkanı Fuat Şengül çarpıcı açıklamalarda bulundu: "Bizim tarımımıza desteği neden kestiler biliyor musunuz? Çünkü atılan imza ve verilen tavizlere göre Avrupalının elinde olan fazla tarım ürünlerini almak zorundasınız, tarım yapamazsınız. Bu anlaşma ile elimizdeki tarımın da önünü kesen AB bize montaj teknolojisini reva görüyor. Sanayide de onlara bağımlıyız zaten onlar için biçilmiş pazarız, sanayiyi hem de tarımı bize satacaklar. Bizi tüketim toplumu olarak görüyorlar.Neden AB serbest dolaşım hakkını vermediler? Hani oraya gidip iş kuracaktık? Hani emeğimizin hakkını alacaktık? Hani özgürlük vardı, vereceklerdi? Onların özgürlüğü AB'de olan Bulgaristan'ın bugün halkımıza gördüğü zulüm kadar işte. Bulgaristan'da Meclis'e girebilmek için Bulgar adı mecburiyeti koydular, nerede AB, nerede demokrasi havarileri anlatsınlar bakalım."AB'nin bize bir şey vermeden çok şey aldığını belirten Şengül şöyle devam etti:"Köy halkı muzdarip ev yapamıyor, izinsiz damını aktaramıyor, tamirat yapamıyor. Şairin dediği gibi öz yurdunda garipsin öz vatanında parya."