Milli iradelerin hakim olmadığı Ortadoğu coğrafyasında büyük bir satranç oynanıyor.Taraflar, zengin petrol yataklarının bulunduğu bu tarihi ve stratejik coğrafyayı diğerine kaptırmamak için yeni hamleler geliştiriyorlar.Taraflardan bu coğrafyada Büyük İsrail Devleti hayali kuran ABD ve İsrail ikilisi resmiyette verdikleri görüntünün aksine son derece kirli senaryolar peşinde koşuyorlar.Rusya ve Çin'in vetoları sebebiyle BM'den bir türlü yaptırım kararı çıkartamayan ve bu sebeple de gerek kendi ordularını ve de NATO'yu askeri operasyon noktasında devreye koyamayan ABD ve yandaşları gayri resmi unsurlarla bölgesel çıkarlarını koruma derdinde?Dünyanın birçok ülkesinde ?Afganistan, Pakistan, Çeçenistan, Ürdün, Lübnan, Suudi Arabistan, Katar, Bahreyn ve de maalesef Türkiye'de- özenle yetiştirdikleri İslam görünümlü küresel teröristlerle BOP kapsamındaki ülkeleri bir bir şekillendirme hesabındalar.Bunu Libya'da başardılar, meşru yönetimi devirdiler, liderini katlettiler, Libya'yı istedikleri kıvama soktular; daha sonra Suriye'ye bütün güçleriyle yüklendiler ama Suriye Devlet Başkanı Esad'ın milli duruşu ve Rusya ile kurduğu ilişkiler terörün Suriye ayağını geri püskürttü.Ama bu arada Ortadoğu coğrafyasına birçok terör grupları yerleşti; Özgür Suriye Ordusu, En Nusra, El Kaide ve son olarak IŞİD? Esasen bunların hepsi birbirinin versiyonu şeklinde, temel vazifeleri aynı?Bunlara perde arkasında verilen görev, İsrail'in büyük emeline ulaşması için sahayı İsrail'e direnç koyabilecek bütün milli devletlerden, unsurlardan temizlemek?Olaya bu açıdan bakıldığında, Büyük Kürdistan projesi asla gerçekleşmeyecek bir projedir. Neden mi? Eğer İsrail bölgede bir devletin varlığına tahammülü olsaydı, bu devlet Saddamlı Irak, Hüsnü Mübarekli Mısır olurdu.Onlar hiçbir zaman ABD ve İsrail çıkarlarına ters düşebilecek bir politika ortaya koymadılar. Peki, öyleyse neden devre dışı bırakıldılar diye sorarsanız, onların varlığı bile Irak'ta ve Mısır'da bir bütünlük bir birlik oluşturuyordu ve İsrail, kendi çıkarlarına hizmet etse bile asla böyle bütünlüğü istemiyordu. ABD ve İsrail'in bölgedeki hedefi böl, parçala, birbiriyle çarpıştır ve yut şeklindedir.Bu sebeple, ABD-İsrail ikilisi Türkiye, Irak, Suriye ve İran'da ayrı ayrı Kürdistanlar oluşturmak istemektedir ama asla bunların birleşip Büyük Kürdistan'ı oluşmasını istememektedir.Aynı senaryo bölgede toplama yöntemlerle oluşturulan terör grupları için de geçerlidir.Dikkat ederseniz Özgür Suriye Ordusu adıyla başlayan oluşum bugün birçok farklı grup ve isimlerle karşımıza çıkmaktadır. ABD terör grupları güçlendikçe, varlık göstermeye başladıkça onları parçalama yoluna gitmektedir.Bu açıdan bakıldığında IŞİD'in Irak'ta yayılmacı bir politika ortaya koyması İsrail'in ve dolayısıyla ABD'nin hesapları dışında olan bir tablodur. Türkiye'deki siyasi irade IŞİD'e hala desteğini tam olarak sürdürürken, ABD temkinli davranmaktadır. Türk siyasilerin batı basınında da açıktan ifade edilen desteği, yakın zamanda Türkiye'nin başını uluslar arası arenada çok ağrıtacaktır. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, bu hafta Pazartesi günü yayınlanan bir TV programında konuyla ilgili şu önemli tespitleri yapmıştı:"Şu anda Ortadoğu'da bizim güneyimizde büyük bir oyun oynanıyor. Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) denen örgütü bunlar besledi ve sahneye sürdü. Amerika şimdi sanki onu kabul etmiyor. Tam bir tiyatro oynuyorlar. Niye tiyatro oynuyorlar biliyor musun? IŞİD'in de çok güçlenmesini istemiyor. Diyor ki, burada Nusra var, El Kaide var, IŞİD tek güç olmasın. Neden? Arz-ı Mevud'u İsrail'e vermemiz için küçük küçük birkaç tane güç olsun. Tek güç olursa İsrail bu güçle çarpışamaz, bununla başa çıkamaz. Onun için fitneleri çoğaltmaya çalışıyor. Yani bir tanesi değil Nusra, El Kaide ve IŞİD hepsi olacak. Bu sayede fitne devam edecek. Oyun bu. Ama Türkiye bizleri söz sahibi ederse Allah'ın izniyle kuracağımız denklemle bunları 24 saatte hallederiz."ABD, şu anda IŞİD'in yayılmasından, petrol bölgelerini ele geçirip güçlenmesinden rahatsız olsa da, bu terör örgütünü gün yüzüne çıkartan ülkedir. Durum buyken, 90 kişilik askerlerden oluşan bir danışman ekibini niçin Bağdat'a yardımcı olarak göndermektedir?Bunun sebebini de IŞİD terörünü önleme amaçlı olarak Rusya Devlet Başkanı Putin'in Irak Başbakan'ı Maliki ile telefon görüşmesi yapmasına bağlamak gerekmektedir. Rusya, eğer Irak talep ederse aynen Suriye sürecinde olduğu gibi her türlü desteği sağlayacağını ifade etmiştir. ABD'nin derdi ise kirli senaryolarını devam ettirme adına Irak'ı Rusya'ya kaptırmamaktır; Irak'ın da Suriye gibi olmasını istememektedir. Bu noktada Maliki'ye her türlü baskıyı yapmakta, aba altından sopasını göstermektedir.Burada önemli kararı Maliki verecektir; ya Esad gibi Rusya'yı arkasına alıp paçayı kurtaracaktır, ya da yine ABD'nin tuzağına düşüp yeni kirli senaryolara maruz kalacaktır.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024