logo
23 NİSAN 2024

OYLARINIZI SATMAYIN

İzmir Ulucak'ta tarım kesimine seslenen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, seçim yaklaştıkça oynanacak oyunlar konusunda vatandaşları uyararak, "Para karşılığı oy vererek geleceğinizi karartmayın" dedi
11.03.2014 00:00:00
RECEP BAHAR / İZMİRBağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, İzmir Ulucak'ta düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada tarım kesiminin sorunlarını masaya yatırdı ve çözüm önerilerini tarım kesimiyle ve vatandaşlarımızla paylaştı. Haydar Hoca'dan 2-B sözü2-B Yasası ile orman alanlarının tarım kesiminin elinden alındığına, devletin buna bir fiyat biçtiğine,  'alırsanız alın, almazsanız biz bunu istediğimize satacağız' dediğine işaret eden BTP Genel Başkanı, şu önemli tespitlerde bulundu: "Haydar Hoca'yı iktidara getirin, 2-B arazisi sizin malınızdır. Devletin görevi insanına iş ve aş bulmaktır. Sen mevcut olanı elinden alıyorsun. Dahası devlete ait topraklar uzun vadeli vatandaşlara dağıtılacak. Tahdit kanunları kalkacak. Şu anda bu bölge çıkartılan bu hukuki dayatmanın kurbanı oluyor. Belirlenen bu ücrete maalesef köylümüzün cebindeki para kâfi gelmiyor. İnşallah biz bu gayriadil davranışa son vereceğiz. Devletin vazifesi insanını korumak ve kollamaktır. Geçmiş Türk adetlerinde bir hakan, tebaasını doyuramıyorsa 'dilediğin yere git, istikbalini ve istiklalini temin et' diyerek ona izin verirdi. Yoksa elinin altında tutup onu preslemezdi. Bizim görevimiz geleneğimiz gereği insanımıza hizmet etmektir. İnşallah bunu da başaracağız. 10 yıla yakındır bu beldenin yetiştirdiği bir kiraz ürünü var. O da 5 TL üzerinde bir fiyat alamıyor. Bu da çok yanlış ve sakıncalı bir fiyat politikası... Sen her yıl ürünü yetiştirmek için gerekli olan gübreye, ilaca, mazota zam yapıyorsun, ama ürünü yine aynı fiyattan alıyorsun veya sattırıyorsun. Bunların tamamı bu beldede yaşayan kardeşlerimizin zararınadır. BTP'yi iktidara taşıdığınız gün göreceksiniz ki, bunların tamamına son verilecek." BTP iktidarında milletin efendisi olacaksınızBu durumun sadece kirazda yaşanmadığına dikkatleri çeken Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "Benim memleketim Akçaabat bir zamanlar Karadeniz Bölgesi'nin en iyi tütününü yetiştiriyordu. Bu bölgede de kaliteli tütün yetiştirilirdi. Ama uzun zamandır burası da bu ürünü yetiştiremiyor. Sebebi ise tütün üretimini devlet desteklemedi; tütün ve şeker yasalarını çıkartarak halkımızın, çiftçimizin önünü kestiler. Bu kaynaklardan istesek de, istemesek de vatandaşımız mahrum kaldı. Batılılar tütünü boya sanayinde değerlendirerek, en kıymetli boyayı elde ediyor. Geçmişte tütünden üretilen 'pul boya' denilen, piyasanın en pahalı boyası vardı. Şu anda Türkiye'de bir kilo bile pul boyası bulamazsınız. Çünkü ecnebiler bunu tekelleri altına aldılar, kendi istedikleri bölgelerde satıyorlar ya da değerlendiriyorlar. Şeker pancarı, buğday, mısır, yulaf, şeftali, üzüm, arpa, kısaca hatırınıza ne geliyorsa aynen bunun gibi... Toprakla ilgili ürünleriniz para eder durumda değil. Ben 2002 seçimlerine çıkarken Yüce Türk Milletine şunları hatırlatmıştım: Vatandaşlarımızın meyli AK Partisi'ne görülüyor ama yanlış yapacak. Beni iyi dinleyin. Çünkü bunların tarım diye bir derdi, bir projesi ve programı yok. Senin 'oy'unu alacak ve en sonunda seni toprağından edecek. Ürününü satamayacaksın, sonunda yaptığın borçları ödeyebilmek için toprağını satacaksın. O tarihte vatandaşlarımızın içine kendi adamlarını koydular. Bunların bir bölümü belediyelerde istihdam ediliyor, oralardan maaş alıyor ama halkın içinde yaşıyorlardı. Bizim bu tarz konuşmalarımıza bıyık altından gülüyorlar, bizi alaya alıyorlardı. Biz de Karadenizli olduğumuz için dişimizi sıkıyor, bir şey de demiyorduk. Ama ben vatandaşlarımı ikaz etmekten hiç vazgeçmedim. O gün, bugün anlatıyorum. AK Partisi ve onun gibi partiler iktidar olduğu, Avrupa Birliği'ne 'evet' dedikleri müddetçe Kur'an getirin el basayım, vallahi de billahi de topraktan hiçbir şey elde edemeyeceğiz. Eskişehir'in Bozan beldesinde de aynı durum söz konusu... Orası da mahalle oldu. Devamlı surette borçlandılar, 6 kuruşa ürettiler, 4 kuruşa satmak zorunda kaldılar. Tohumun, elektriğin, mazottun ve gübrenin parasını ödeyemediler. Ödeyemedikleri için hem devlete, hem de bankalara borçlandılar. Kredi aldılar, birbirlerine kefil oldular. Bozan'ın yüzde 80'i böyle döküldü. 'Ne yapıyorsunuz' diye onlara sordum. 'Hocam' dediler, 'Malımızı mülkümüzü satıp kapıcı olmak için şehre gidiyoruz'. Ben de size diyorum ki, 'sakın ha, bir karış toprağınızı satmayın. Allah nasip eder, BTP'yi iktidara taşıdığınız gün bu milletin efendisi sizler olacaksınız. Biz iktidarda kaldığımız müddetçe mazotunuz, gübreniz, elektriğiniz bedava olacak. Şimdi bütün araziler terkedilmiş vaziyette. Şimdi bu arazileri ekerek cennet bahçesine çevirmeye var mısınız? Onun için sabredip bir karış toprağınızı satmayın! Ben bu işi çok iyi biliyorum. Rusya, 2005 yılından bu yana beni ve Milli Ekonomi Modeli'mizi takip ediyor. Milli Ekonomi Modeli'miz kapitalizmi ve sosyalizmi fersah fersah aşan bir model..."Haydar Hoca'nın sesini duyduklarında titriyorlarDişileri Bakanlığı'nın 27 Şubat 2013'te Rusya Parlamentosu Duma'da yaptığı konuşmaya bilgilendirmelerine rağmen temsilci göndermediğine işaret eden BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, bunun üzerine şunları söyledi: "İslamcı geçinen Sayın Erdoğan bize sıra geldi mi hemen frene basar. Ne hikmetse Haydar Hoca'nın sesini, sözünü duydukları zaman titremeye başlarlar. Niye adam göndermediniz? Sen gururlanacaksın. Şu anda Türklük ayaklar altına alınırken, biz Jirinovski'ye 'Ne mutlu Türküm diyene' sözünü söylettik. Onların ilmi bizim ilmimizin sadakası bile etmez. Gelsinler, hodri meydan! Onlar bir tarafta, Haydar Hoca tek başına öbür tarafta. Allah onların dillerini bağlar, kaçacak delik ararlar."Para karşılığı oy vererek geleceğinizi karartmayınProf. Dr. Haydar Baş, seçim yaklaştıkça oynanacak oyunlar konusunda da vatandaşları, şu ifadelerle uyardı: "Eskişehir'de Bozanlılar beni kısmen dinledi, belediyeyi 20 oyla kaybettik. Seçimleri alanlar son akşam kapı kapı dolaşarak para dağıttılar. Sakin bunlara aldanmayın. Burada İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayımız Mustafa Aslan kardeşimi dinlediniz.  Bu bir Türk beyi gibi, hakan bir kardeşim. Örfünü, adetini, geleneğini bilen müthiş bir sanatkar. Kullandığı cümleleri kurmak için bir gün düşünmek lazım. Altyapısı çok sağlam. Fikri donanımı bu milletin maneviyatı, örfü ve geleneği ile oluştu. Onun için ona vereceğiniz her oy Allah'ın izniyle sizin geleceğinizi tayin eden kaderiniz olacaktır. Mustafa beye ben kefilim. O ne demişse yapacak. Eğer yapamazsa, gelip benim yakama yapışacaksınız. Ben söz veriyorum, siz de veriyor musunuz? Bizim arkadaşlarımızın tamamı işini bilen, milletini 'iş ve aş sahibi' yapmak isteyen insanlar, program ve proje sahibi kardeşlerimizdir." Rusya MEM'le zirveye oturduRusya ile ABD'nin Ukrayna'da karşı karşıya geldiğini, ABD'nin Rusya'ya ambargo uygulamaya kalkıştığını hatırlatan Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti: "Peki Rusya ne dedi? İstediğini yap, ben de seni reddediyorum. Senin daha dolarını kullanmayacağım, başka para birimiyle beraber piyasaya gireceğim. ABD hemen frene bastı... Bunu hikâyesini anlatayım: Putin'in iktisat danışmanı Viktor Minin ile Gaziantep'te sohbet ettik. Ali Viktor bana 'ABD'nin sonu geldi' dedi. 'Neden?' dedim. 'ABD battı' dedi. Dedim ki, 'Viktor, senin dediğin şu anda doğru değil. ABD'nin iki tane sarsılmaz gücü var: Ordusu ve parası... Rusya'da, Türkiye'de, Afrika'da, Uzakdoğu'da dolar var mı? Var.' 'Peki, bu iş nasıl olacak?' dedi. Dedim ki, 'Siz bana sorun, ABD'ye ben takla attırırım. Dolarla onunla başa çıkamazsın. Dolara karşı çıkmak için milli paraları devreye koyacağız. Dolarla mal almayacağız, dolarla mal satmayacağız.' Viktor Minin'in bu kafasına yaptı. Bir hafta sonra Çin ile ticarette milli paralarını devreye soktular. Rusya, Brezilya, Çin, Hindistan ve Güney Afrika (BRICS) ülkeleri Haydar Hoca'nın sistemiyle geliyor. ABD'nin bastığı doların karşılığı yok. Onun için BTP iktidar olduğunda Türkiye bir yıl sonra AB'nin, iki yıl sene sonra da ABD'nin çok üstünde olacak. AB'den, Avrupa'dan işçi getireceğim." Türk milleti sürünmek için yaratılmadıRusya'nın sosyal meseleleri de kendileriyle müzakere ettiğini aktaran Prof. Dr. Baş, "Ben de milletime anlatıyorum anlatıyorum, bir kulaktan girip öbüründen çıkıyor. Gidiyorsun kendisini soyana oy veriyor, benim de aleyhimde konuşuyor. Bozan'da tarla aldım. Orada iş imkânları oluşturacağım ama bir tane Haydar Hoca ile olmaz ki, devleti verin elimize bütün Türkiye'yi iş merkezi haline getirelim. Bunlar bunu bilmez. ABD'yi suyolu yaptılar. Bu adamlara siz iradenizi teslim ediyorsunuz, sonunda da 'niye bu yanlışlıklar oldu' diyorsunuz. ABD zaten baş hırsız. Ona giden adam onun huyundan suyundan... ABD ile bir olup da iki yakası bir araya gelen ülke var mı? Dahası biz dünyada sürünmek için yaratılmış bir millet değiliz. İnsanlığın mal, can, namus, vicdan ve geçim emniyetini temin etmeye bizler mecburuz" şeklinde konuştu. 
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Yükselirse, işi zor
Biden'ın geleceği petrol fiyatlarına bağlı
Vergileri indirin
Çin'in Ankara Büyükelçisi'nden tuhaf istek
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Yükselirse, işi zor
Biden'ın geleceği petrol fiyatlarına bağlı
Vergileri indirin
Çin'in Ankara Büyükelçisi'nden tuhaf istek

Atatürk'ün yazdığı ve Atatürk'ü yazan kitaplar

Türk milletini esaretten kurtaran ve yıkılmış bir imparatorluğun küllerinden Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Mustafa Kemal Atatürk, onca zorlu işlerinin arasında kitap yazmaya da vakit yaratmıştır. Onun hakkında çok sayıda önemli biyografiler kaleme alınmıştır. Özellikle Prof. Dr. Haydar Baş'ın yazdığı 'Hoş Geldin Atatürk' eseri adeta bir başyapıttır 
23.04.2024 12:02:00
Mehmet Hakan Akkuş
Atatürk'ün yazdığı ve Atatürk'ü yazan kitaplar
Atatürk'ün yazdığı ve Atatürk'ü yazan kitaplar
Mustafa Kemal Atatürk, hayatı boyunca kitaplarla bütünleşmiş ve okuma sevgisiyle bilgi birikimini artırmıştır. Farklı dönemlerde çeşitli konularda kitaplar da yazmıştır. İşte Atatürk'ün yazdığı bazı kitaplar:

1. Nutuk: Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ve inkılaplarını anlatan bu eser, Atatürk'ün kendi kaleminden çıkmış ve tarihi bir hitabeye dayanmaktadır. Nutuk, günümüzde bile geçerliliğini koruyan önemli bir kaynaktır.

2. Takımın Muharebe Talimi: Askerlikle ilgili konuları ele alan bu kitap, muharebe eğitimi ve stratejileri hakkında bilgi verir.

3. Geometri Kılavuzu: Atatürk'ün kendi el yazısıyla yazdığı geometri kitabı, matematiksel terimlerin anlaşılmasını kolaylaştırmış ve Osmanlıca geometri terimlerine Türkçe karşılıklar bulmuştur.

4. Yurttaş İçin Medeni Bilgiler: Atatürk'ün yazdığı bu eser, medeni bilgileri anlatır ve vatandaşların bilinçlenmesine katkıda bulunur.

Atatürk'ün bu eserleri, hem tarihi hem de güncelliği olan önemli bilgiler içermektedir. Kendisinin ileri görüşlülüğü ve akılcılığı, yazdığı kitaplarda da kendini göstermektedir.


Atatürk hakkında yazılmış bazı biyografiler


Mustafa Kemal Atatürk, modern Türkiye'nin kurucusu ve büyük bir devlet adamı olarak, birçok biyografiye de konu olmuştur. Bu biyografiler, Atatürk'ün hayatının farklı yönlerini aydınlatır ve onun tarihteki yerini daha iyi anlamamızı sağlar. İşte Atatürk hakkında yazılmış bazı önemli biyografiler:

- Atatürk: An Intellectual Biography. Yazar M. Şükrü Hanioğlu tarafından kaleme alınan bu eser, Atatürk'ün düşünce dünyasını ve fikirlerinin oluşumunu derinlemesine inceler. Atatürk'ün modernleşme ve ulus devlet inşası sürecindeki rolünü vurgular.

- Atatürk: The Biography of the Founder of Modern Turkey. Andrew Mango'nun yazdığı bu biyografi, Atatürk'ün kişisel yaşamından politik kariyerine kadar geniş bir perspektif sunar. Atatürk'ün liderlik tarzı ve kararlarına odaklanır.

- Atatürk: A Biography of Mustafa Kemal, Father of Modern Turkey. Lord Kinross'un eseri, Atatürk'ün hayatını ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu anlatır. Atatürk'ün askeri başarılarından siyasi reformlarına kadar geniş bir yelpazede bilgi sunar.

- Atatürk: Leadership, Strategy, Conflict. Edward J. Erickson'un kitabı, Atatürk'ün askeri stratejilerini ve liderlik becerilerini ele alır. Kurtuluş Savaşı ve sonrasındaki dönemdeki kararlarına ışık tutar.


Hoş Geldin Atatürk


Prof. Dr. Haydar Baş tarafından kaleme alınan 'Hoş Geldin Atatürk'eseri, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatının önemli kesitlerine odaklanıyor. Kitap, Atatürk'ün yaşamını ve liderliğini belge ve bilgilerle aydınlatarak, onun gerçek yönlerini gözler önüne seriyor.

Atatürk, Türk Milleti'ni çağdaş uluslar seviyesine çıkarmak için birbirinden önemli devrimler gerçekleştirmiş, vatan toprağını kurtarmak için birçok kutlu zafer kazanmış büyük bir liderdir. Hoş Geldin Atatürk, bu büyük liderin imanına atılan iftiraları, gizlenen gerçekleri ve örtülen yönlerini açığa çıkarıyor.

Kitap, Atatürk ile ilgili düzenlenen sempozyumlarda yapılan iddialı konuşmaları, çarpıcı makaleleri ve önemli yorumlarıyla kamuoyunda ses getiren Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden çıkmıştır. Atatürk hakkındaki tartışmalara son noktayı koymayı hedefleyen bu eser, okuyucuları derinlemesine düşünmeye ve gerçekleri görmeye davet ediyor.

Hoş Geldin Atatürk, Atatürk'ün mirasını anlamak ve onun büyük liderliğini daha iyi kavramak isteyen herkes için önemli bir kaynak niteliği taşıyor.

Çarpıcı deprem uyarısı: Baza ve koltuk altlarını doldurun

İş Güvenliği Uzmanı Halim Oktay Osmanoğlu; deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılacaklarla ilgili açıklamalarda bulundu. Osmanoğlu, 'Baza altlarını dolduralım, toz solumamaya dikkat edelim, gaz patlaması ihtimaline karşı aydınlatma için çakmak kullanmayalım' dedi.
23.04.2024 11:50:00
İhlas Haber Ajansı
Çarpıcı deprem uyarısı: Baza ve koltuk altlarını doldurun
Çarpıcı deprem uyarısı: Baza ve koltuk altlarını doldurun
İş Güvenliği Uzmanı Halim Oktay Osmanoğlu, depremle ilgili açıklamalarda bulundu. Osmanoğlu; deprem öncesi alınması gereken tedbirler, deprem sırasında yapılacaklar ve sonrasında da uyulması gereken kurallar hakkında İhlas Haber Ajansına özel açıklamalarda bulundu.

Osmanoğlu; 'Öncelikle başımızı darbelere karşı korumak için sağlam yapıların yanına saklanmamız gerekiyor. Mesela işte sandalye destekli sağlam masaların altı olabilir. Veya geniş hacimli koltukların dibi olabilir. Kendimize bir yaşam üçgeni oluşturmamız gerekiyor. İş yerimizde başımızı ve ensemizi kapatarak, koruyarak elimizle veya işte elimizdeki kapalı veya bir yastıkta da başımızı koruyarak bir yaşam üçgeni oluşturmamız gerekiyor. Bu yaşam üçgeni içerisinde diz çökerek, kapanarak ve çöp kapan tekniğiyle yerden de tutunarak düşmemek için bu şekilde bir kendimize yaşam üçgeni oluşturmamız gerekiyor. Kapı ve pencerelerden kesinlikle uzak durmamız gerekiyor. Deprem anında paniğe kapılıp kaçmaya çalışmak çok doğru bir davranış olmayacaktır. Merdivende özellikle asansörü kesinlikle kullanmamamız gerekiyor. Merdivenleri kullanmamamız gerekiyor. Yaşanan Maraş depreminde yani mesela dikkat çekiliyor. Evlerimizdeki bazaların, koltukların altlarının mesela dolu olması önemlidir. Bir tavan çöktüğü anda zamanla bazaların altındaki boşluk kapanana kadar çökebiliyor. Orada bir yaşam üçgeni kaybolabiliyor. O yüzden bazaların ve koltukların altlarına destekli malzemeler koymamız önem arz ediyor. Onun dışında avize varsa avizelerin altından kesinlikle kurmamamız gerekiyor. Üzerimize devrilebilecek raflar, dolaplar, bu tarz duvara sabit olmayan eşyalardan da yine uzak durmamız gerekiyor. Dediğimiz gibi deprem alanında kesinlikle eğer bina içinde yani yere yakın değilsek, kaçmaya müsait bir yer değilse bina içerisinde kalmamız ve kendimize bu yaşam üçgenini oluşturmamız önem arz etmektedir' dedi.

'Enkaz altında toz yutmamaya özen gösterin'

Enkaz altındaki yaşam üçgeninde de dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Osmanoğlu, 'Olası bir enkaz altında alma durumunda çok fazla hareket etmemeye özen göstermemiz gerekiyor. Çünkü hava açısından sıkıntılı bir ortam olabilir. Hareket ettiğimizde de toz kalkabilir. O tozları mümkün olduğunca az solumaya dikkat etmemiz gerekiyor. Ağzımızı mendil benzeri bir şey varsa veya elbisemizle, kıyafetimizle ağzımızı kapatarak nefes almamız gerekiyor. Yardım isterken duvarlara veya borulara vurarak yerimizi belli etmeye çalışmalıyız. Bağırmak yine çok fazla toz yutmamıza neden olacağından bağırmak yerine ıslık daha avantajlı olabilir' diye konuştu.

'Enkaz altında çakmak yakmak faciaya neden olabilir'

Dediğimiz gibi en enkaz altında kalma durumunda öyle bir durum varsa kesinlikle çakmak gibi ateşten uzak durmalıyız. Kesinlikle yakmamalıyız. Yine elektrik düğmesini açma, kapama işlemlerini kesinlikle yapmamanız. Herhangi bir patlama riskine karşı uzak durmamız gerekiyor. Yine sarsıntı geçtikten sonra fırın gibi böyle yangın tehlikesi bulunan eşyaları kapatmamız gerekiyor. Sonrasında güvenli bir şekilde dışarıya çıkmamız gerekiyor' dedi.

Bina çıkışlarında da dikkatli olunması gerektiğinin altını çizen Osmanoğlu, 'Binaları terk ederken de dışarıya çıktığımızda binadan malzemeler düşebilir. Taş düşme riski olan yerler olabilir. Binayı tahliye ederken yine başımızı koruyarak hızlı bir şekilde binayı terk etmemiz gerekiyor' diye konuştu.

Bilim adamından korkutan açıklama: Akdeniz iklimi karasal iklime doğru ilerliyor

İskenderun Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Abdulla Sakallı, bu yıl sıcaklıkların geçtiğimiz yıllara oranla 4 ila 6 derece arttığını belirterek hava sıcaklıklarındaki artışlarla birlikte Akdeniz ikliminin karasal iklime doğru ilerlediğini söyledi.
23.04.2024 11:06:00
İhlas Haber Ajansı
Bilim adamından korkutan açıklama: Akdeniz iklimi karasal iklime doğru ilerliyor
Bilim adamından korkutan açıklama: Akdeniz iklimi karasal iklime doğru ilerliyor
Doğu Akdeniz ve Hatay'da ilkbahar mevsimine girmesiyle sıcaklıklar artmaya başladı. Depremin vurduğu Hatay'da, gündüz saatleri adeta yaz mevsimini aratan sıcaklık varken gece saatlerinde kış mevsimini hissettiren hava durumu yaşanıyor. İskenderun Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Abdulla Sakallı, yaşanan hava değişimine ilişkin açıklamalarda bulundu.

İskenderun Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Abdulla Sakallı, bu yıl yaklaşık 4 ila 6 derece arasında sıcaklık artışının olduğuna dikkat çekerek Akdeniz ikliminin yavaş yavaş karasal iklime doğru ilerlediğini dile getirdi. Ayrıca iklim değişikliğinin zaman geçtikçe daha da artacağını ifade eden Sakallı, hava kirliliğinin artması ve doğa tahribatına devam edilmesi iklim değişikliğini arttırdığını söyledi.

'Yağış miktarında değişikliğin olmamasına rağmen bu yağışın düşme periyotların da çok büyük değişiklikler var'

Yağış miktarının değişmemesine rağmen yağış periyodunun değiştiğine dikkat çeken Doç. Dr. Abdulla Sakallı, 'Özellikle son 30 yılda sıcaklık artışı, diğer aylara göre ortalamanın bayağı üzerinde seyrediyor. Bu yıl yaklaşık 4 ila 6 derece arasında bir sıcaklık artışı gördük. Bu durum Akdeniz ikliminin yavaş yavaş karasal çölleşen bir iklime doğru ilerliyor. Çünkü bizim en büyük sıkıntımız yağış aralıklarının değişmesi ve yağış rejiminin değişmesidir. Bir yılda buraya düşen yağış miktarında, çok fazla değişiklik yok. Son 30 yılı incelediğimizde global su bütçesini modellediğimiz yayınımıza göre özellikle, İskenderun ve Akdeniz bölgesinde düşen yıllık yağış toplamında herhangi bir değişiklik yok. Bu değişikliğin olmamasına rağmen bu yağışın düşme periyotların da çok büyük değişiklikler var. Yağış periyotlarındaki değişim beraberinde güçlü kurak periyotları doğurmaktadır' dedi.

'İklim değişikliğini etkileyen faktörler artarak devam ediyor'

İklim değişikliğinin çeşitli etmenlere göre artığını belirten Doç. Dr. Abdulla Sakallı, 'İklim değişikliğini etkileyen faktörler artarak devam ediyor. İskenderun ilçesindeki; hava kirliliği , doğanın tahribatı, taş ocaklarının faaliyet göstermesi ve buna benzer etmenlerle iklim değişikliğinin etkilerini daha da artırarak karşımıza çıkaracaktır' ifadelerini kullandı.

Başkentteki dev bayraklar havadan görüntülendi

Başkentte kırmızı beyaza bürünen binaların oluşturduğu görsel şölen havadan görüntülendi.
23.04.2024 09:03:00 / Güncelleme: 23.04.2024 09:06:54
İhlas Haber Ajansı
Başkentteki dev bayraklar havadan görüntülendi
Başkentteki dev bayraklar havadan görüntülendi
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Başkent Ankara'nın bir çok bölgesi dev Türk bayraklarıyla donatıldı.

Çankaya, Keçiören ve Altındağ'a asılan dev ay yıldızlı bayraklar dron ile havadan görüntülendi.



Öte yandan I. ve II. TBMM Binası ışıklandırılırken restorasyonu tamamlanan EGO Genel Müdürlüğünün yeni binasında ise dev Türk bayrağı sarkıtıldı.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı gün boyunca çeşitli etkinliklerle kutlanacak.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.