Özelleştirme İdaresi, Türkiye'de 1986-2004 yılları arasında 5.6 katrilyon lira gelir elde etmiş. Ya gideri? 7.8 katrilyon!!! Bu para nereye gitmiş, o belli değil. Milliyet'ten Güngör Uras'ın yazısıÖzelleştirme tartışmalarında "iyidir" diyenler var. "Kötüdür" diyenler var... "İyidir" diyenler, "Başka ülkeler yaptı. Biz geciktik. Devlet bir an önce ekonomik faaliyetlerden elini eteğini çeksin..." diyor."Kötüdür" diyenler, "Özelleştirmede yanlış yapılıyor. Özelleştirilen tesislerin çoğu kapanıyor. Halkın malı ona buna peşkeş çekiliyor" diyor.Savundukları görüşü "rakama dayalı olarak" halka anlatmaya çalışanların sayısı çok az."Başkent İktisatçılar Derneği", Türkiye'de özelleştirme uygulamalarını tartışmaya açmak için bir rapor hazırlamış. Bu raporu hazırlayanlar "özelleştirme karşıtı" görüşü olan iktisatçılar.Ama raporda rakamlar var, bilgi var. Sayın okuyucularıma bu raporun özetini vereceğim. Herhalde Özelleştirme İdaresi de yakında, "Hayır özelleştirme iyidir. Bakınız ülkeye ne imkânlar sağladı" diye bir rapor hazırlar. Onu da sayın okuyucularıma sunarım.Yarar mı, zarar mı?Bu tür tartışmalara çok, hem de pek çok ihtiyaç var... Çünkü ortalıkta dolaşan rakamlar ve bilgiler bizde özelleştirmenin yarar yerine zarar sağladığını gösteriyor. Halk bu nedenle özelleştirmeden soğudu. Özelleştirmeye şüphe ile bakıyor."Başkent İktisatçılar Derneği" raporunda deniliyor ki: (1) Mülkiyet halka yayılacak, (2) Zarar eden kuruluşlar kâr etmeye başlayacak, (3) Halk ekonomiye doğrudan doğruya katılacak, (4) Ekonomiye canlılık gelecek, (5) Sanayileşme hızlanacak, (6) KİT'ler artık devlete yük olmaktan çıkacak, (7) İstihdam artacak, (8) Devletin vergi gelirleri artacak, (9) Yolsuzluklar azalacak, iddiası ile özelleştirme harekâtı başlatıldı.(1) En fazla memur istihdam eden, (2) Ekonomide kamunun ağırlığının en yüksek olduğu, (3) Hatta dünyanın nadir sosyalist ülkelerinden biri olduğumuza inandırıldığımız için, özelleştirilme denilen büyülü kelimenin etkisi altında kaldık.Bize "Türkiye en fazla memur istihdam eden ülkedir" dediler. Önce inandık. Ama gördük ki, Türkiye'de, 30 kişiden biri memur. ABD'de ise her 13 kişiden biri memur. Memurların nüfusa oranı ülkemizde 3.34 iken, ABD'de bu oran yüzde 7.46. Finlandiya'da her 10 kişiden biri, Kanada'da 12, Almanya ve Hollanda'da 19, İspanya ve İtalya'da ise 25 kişiden biri memur.Kamu payı bizde düşükBize, "Kamunun ekonomide en fazla pay sahibi olduğu ülkenin Türkiye olduğu" söylendi. Önce inandık. Ama gördük ki, ekonomik hayat içinde devletin payı, Amerika'da % 32.3, Almanya'da % 49.0, Avustralya'da % 51.7, Belçika'da % 54.3, Fransa'da %54.25, Hollanda'da %49.9, İngiltere'de % 41, İspanya'da % 42.2, İsveç'te % 62.3, İsviçre'de % 48.8, İtalya'da % 50.2, Japonya'da % 35, Kanada'da % 42.3, Norveç'te % 43.6 iken, Türkiye'de ise % 26.6 oranında imiş. (Kaynak: (1) IMF, Economic Outlook, June 1998. (2) OECD, Analytical Databank.)Özelleştirme İdaresi, 1986-2004 arasında (1) 167 kamu kuruluşunu özelleştirdi, (2) 4.485.979.987 YTL'si özelleştirme geliri olmak üzere 5.607.493.989 YTL gelir elde etti. (3) İdarenin 7.852.187.789 YTL gideri oldu. Özelleştirme İdaresi aradaki farkı borçlanarak kapattı.Bu tabloda Özelleştirme İdaresi'nin "Hayır, bu rakamlar ve bilgiler yanlıştır. Doğru bilgiler şöyledir" demesi gerekmez mi? Özelleştirmede yanlışların tartışılmasını "özelleştirme düşmanlığı" diyerek küçümsemek, yanlışların devamını sağlar. Başka işe yaramaz.