Türkiye'de kış turizmi ve eğlence merkezlerinin önde gelen yörelerinden Palandöken Kayak Merkezi'nin hemen yanı başında bulunan 4 haneli bir yerleşim yerinde, elektrik, su ve yol olmadan yaşam sürdürülmeye çalışılıyor. Son yılların gözde turizm merkezlerinden Palandöken Dağı, doğal pistleri ve bol karıyla kayakseverlerin eğlenceli günler geçireceği ortam sağlarken aynı anda her türlü teknolojiden uzak bir yaşam mücadelesinin de ev sahipliğini yapıyor.
Okula ulaşabilmek için büyük mücadele
Turizm tesislerine 3 kilometre mesafede bulunan 4 haneli, 35 nüfuslu Beriapiri Komu'nda en büyük savaşı minik öğrenciler, eğitimlerini sürdürebilmek için veriyorlar.
Okula gidebilmek için her gün sabah erkenden, karla kaplı Palandöken Dağı'nı yürüyerek aşmak zorunda kalan yaşları 7 ile 13 arasındaki çocuklar, okullarına varabilmek için adeta ölüm-kalım savaşı veriyorlar.
Dağın yüksek kesimlerinde bulunduğu için özellikle sabah erken saatlerde aşırı soğuk ve yer yer tipi tehlikesi ile de karşı karşıya kalan minik çocuklara güç veren tek unsur ise bir an önce varmak istedikleri okul sıraları...
Kayıtlı oldukları, şehir merkezinde bulunan Osman Gazi İlköğretim Okulu'na ulaştıktan ve günlük eğitimlerini tamamladıktan sonra öğrenciler, bu kez de dönüş yolunda aynı mücadeleyi veriyorlar.
Lamba ışığında okumak!
Elektrik olmaması nedeniyle gün boyunca öğrendiklerini tekrar edebilmek ve ev ödevlerini hazırlamak için ellerindeki kitaplarıyla lüks lambaların cılız ışığına sokulan çocuklar, bir yandan da ertesi gün havanın sıcak olması ve karın yollarını kapatmaması için dua ediyorlar.
Çocuklar, olup bitenlerden ise sabah sınıftaki arkadaşlarının anlattıklarıyla ancak haberdar olabiliyorlar.
Bugüne kadar sadece Erzurum'da akrabalarının evlerinde televizyon gördüklerini belirten minik öğrenciler, sınıfta arkadaşlarının o gün beğendikleri film ve programları ise hayallerinde canlandırarak dinlediklerini ifade ediyorlar. En büyük isteklerinin yaşadıkları yere elektrik getirilmesi ve yol yapılması olduğunu ifade eden öğrenciler, bu sayede çok daha rahat eğitimlerini sürdürecekleri günleri sabırsızlıkla bekliyorlar.
Aileler kararlı
Bütün zorluklara rağmen çocuklarını okutacağını ifade eden baba Ramazan Seylan, her gün çocuklarını okula gönderdiği zaman sağ gelip gelmeyeceklerinin korkusunu yaşadığını belirtti. Özellikle kış aylarında Kom'dan Dedeman Otel'e kadar olan mesafenin dere ve uçurum olduğunu belirten Seylan, çocukların ayaklarının kaymasının bile hayatlarına malolacağını ifade etti.
Kız erkek ayrımı gözetmeden ikisi kız, ikisi erkek 4 çocuğunu da, gücünün yettiği yere kadar okutacağını anlatan Seylan, bu yönde hiçbirfedakarlıktan kaçınmayacağını söyledi.
Nereden nereye?
Palandöken'e 1951 yılında geldikleri zaman hiç kimsenin olmadığını anlatan Seylan, ancak son yıllarda kendilerinin bulundukları yere "yabancı" kaldıklarını ifade etti. Seylan, Palandöken Kayak Merkezi'nin bulunduğu kayak pistlerinde yerli ve yabancı turistlerin kayak yapmalarını, otellerin gece kar altında verdikleri sıcak şarap partilerini zevkle izlediklerini anlatarak, bir zamanlar insanların olmadığı yerin bu kadar çabuk değişmesinin şaşkınlığını yaşadığını dile getirdi.
Tek istekleri elektrik
Çocuklarını gerekirse sırtlarında bile okula götürebileceklerini ifade eden Seylan, ancak evlerine 2 kilometre uzaklıkta bulunan trafodan, evlerine elektrik verilmesini istediklerini söyledi.
Seylan, yıllardır evlerine elektrik verilmesi için mücadele ettiklerini ancak herhangi muhtarlığa bağlı olmadıkları için bu taleplerinin geri çevrildiğini ifade ederek, "Palandöken gibi Türkiye'de sayılı otellerin bulunduğu bir yerde bize hala neden elektrik verilmiyor, onu anlamış değilim" diye konuştu.
Bu arada, kom'da yaşayan ve Osman Gazi İlköğretim Okulu'na bütün zorluklara rağmen devam eden öğrencilerden Müzeyyen, Erhan, Bayram, Sümeyye ve Halil İbrahim Seylan'ın, geçen yıl sınıflarını takdirname alarak geçmesi ise okuma azminin, tüm güçlüklere rağmen ne kadar kutsal olduğunu bir kere daha gözler önüne seriyor.
Okula ulaşabilmek için büyük mücadele
Turizm tesislerine 3 kilometre mesafede bulunan 4 haneli, 35 nüfuslu Beriapiri Komu'nda en büyük savaşı minik öğrenciler, eğitimlerini sürdürebilmek için veriyorlar.
Okula gidebilmek için her gün sabah erkenden, karla kaplı Palandöken Dağı'nı yürüyerek aşmak zorunda kalan yaşları 7 ile 13 arasındaki çocuklar, okullarına varabilmek için adeta ölüm-kalım savaşı veriyorlar.
Dağın yüksek kesimlerinde bulunduğu için özellikle sabah erken saatlerde aşırı soğuk ve yer yer tipi tehlikesi ile de karşı karşıya kalan minik çocuklara güç veren tek unsur ise bir an önce varmak istedikleri okul sıraları...
Kayıtlı oldukları, şehir merkezinde bulunan Osman Gazi İlköğretim Okulu'na ulaştıktan ve günlük eğitimlerini tamamladıktan sonra öğrenciler, bu kez de dönüş yolunda aynı mücadeleyi veriyorlar.
Lamba ışığında okumak!
Elektrik olmaması nedeniyle gün boyunca öğrendiklerini tekrar edebilmek ve ev ödevlerini hazırlamak için ellerindeki kitaplarıyla lüks lambaların cılız ışığına sokulan çocuklar, bir yandan da ertesi gün havanın sıcak olması ve karın yollarını kapatmaması için dua ediyorlar.
Çocuklar, olup bitenlerden ise sabah sınıftaki arkadaşlarının anlattıklarıyla ancak haberdar olabiliyorlar.
Bugüne kadar sadece Erzurum'da akrabalarının evlerinde televizyon gördüklerini belirten minik öğrenciler, sınıfta arkadaşlarının o gün beğendikleri film ve programları ise hayallerinde canlandırarak dinlediklerini ifade ediyorlar. En büyük isteklerinin yaşadıkları yere elektrik getirilmesi ve yol yapılması olduğunu ifade eden öğrenciler, bu sayede çok daha rahat eğitimlerini sürdürecekleri günleri sabırsızlıkla bekliyorlar.
Aileler kararlı
Bütün zorluklara rağmen çocuklarını okutacağını ifade eden baba Ramazan Seylan, her gün çocuklarını okula gönderdiği zaman sağ gelip gelmeyeceklerinin korkusunu yaşadığını belirtti. Özellikle kış aylarında Kom'dan Dedeman Otel'e kadar olan mesafenin dere ve uçurum olduğunu belirten Seylan, çocukların ayaklarının kaymasının bile hayatlarına malolacağını ifade etti.
Kız erkek ayrımı gözetmeden ikisi kız, ikisi erkek 4 çocuğunu da, gücünün yettiği yere kadar okutacağını anlatan Seylan, bu yönde hiçbirfedakarlıktan kaçınmayacağını söyledi.
Nereden nereye?
Palandöken'e 1951 yılında geldikleri zaman hiç kimsenin olmadığını anlatan Seylan, ancak son yıllarda kendilerinin bulundukları yere "yabancı" kaldıklarını ifade etti. Seylan, Palandöken Kayak Merkezi'nin bulunduğu kayak pistlerinde yerli ve yabancı turistlerin kayak yapmalarını, otellerin gece kar altında verdikleri sıcak şarap partilerini zevkle izlediklerini anlatarak, bir zamanlar insanların olmadığı yerin bu kadar çabuk değişmesinin şaşkınlığını yaşadığını dile getirdi.
Tek istekleri elektrik
Çocuklarını gerekirse sırtlarında bile okula götürebileceklerini ifade eden Seylan, ancak evlerine 2 kilometre uzaklıkta bulunan trafodan, evlerine elektrik verilmesini istediklerini söyledi.
Seylan, yıllardır evlerine elektrik verilmesi için mücadele ettiklerini ancak herhangi muhtarlığa bağlı olmadıkları için bu taleplerinin geri çevrildiğini ifade ederek, "Palandöken gibi Türkiye'de sayılı otellerin bulunduğu bir yerde bize hala neden elektrik verilmiyor, onu anlamış değilim" diye konuştu.
Bu arada, kom'da yaşayan ve Osman Gazi İlköğretim Okulu'na bütün zorluklara rağmen devam eden öğrencilerden Müzeyyen, Erhan, Bayram, Sümeyye ve Halil İbrahim Seylan'ın, geçen yıl sınıflarını takdirname alarak geçmesi ise okuma azminin, tüm güçlüklere rağmen ne kadar kutsal olduğunu bir kere daha gözler önüne seriyor.