Genelkurmay eski Başkanı Doğan Güreş, katıldığı bir konferansta, "Orhan Pamuk-Yamuk" deyince büyük alkış aldı Selçuk Üniversitesi'nde düzenlenen konferansa konuşmacı olarak katılan Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral Doğan Güreş, terörle mücadelenin sadece Türk Silahlı Kuvvetleriyle olmayacağını, o ülkedeki her birimin mücadelesiyle mümkün olacağını söyledi. Güreş'in "Orhan Pamuk-Yamuk. Afedersiniz yanlış oldu. Özür dilerim'' sözleri ise alkışlarla kesildi. Güreş, Şemdinli'deki bombaların patlaması olayında tutuklanan 2 astsubaya da sahip çıktı.Selçuk Üniversitesi Türk Dayanışma Topluluğu tarafından düzenlenen 'AB ve Türk Ordusu' konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Güreş, bir ülkede terörle mücadelenin sadece o ülkenin askeriyle yapılamayacağını belirterek, "Terörle mücadele, sadece Türk Silahlı Kuvvetleriyle yapılmaz. Terörün politik, sosyal, diplomatik ve yargı boyutu vardır. Ülkede teröre yardım eden iç destekçiler de var. Teröre yardım eden iç destekçilerle mücadele edilmeli. Onlardan hesap sorulmalı. Orhan Pamuk-Yamuk mu? afedersiniz, yanlış oldu, özür dilerim. Orhan Pamuk gibi insanlardan hesap sorulmalı. Avrupa ülkelerinde terörü içten destekleyen kişiler o ülkede asla yaşayamaz. Ama bizde öyle değil'' dedi.Terörü her zaman dıştan destekleyen ülkelerin olduğuna dikkat çeken Güreş, "İran, Suriye, Fransa, İşviçre, Belçika ve Irak teröre kucak açmasaydı terör diye birşey kalmazdı. Suriye PKK'ya kucak açmasaydı bugün Türkiye'de terör olmayacaktı. Bizler terörü yok etmiş olacaktık'' dediŞemdinli olayları yabancı istihbarat işiSon günlerde sürekli gündemde olan Şemdinli olayının Susurluk olayına benzetildiğini söyleyen Güreş, "Susurluk'tan sonra bu ülkeye kanıyla, canıyla hizmet etmiş bir yarbayı 3.5 yıl hapsettiler. Peki o'nun davasının görüldüğü Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin Başyargıcı ne dedi biliyor musunuz? 'Biz suç bulamadık. Bize baskı geldi' dedi. Peki ne oldu. Gizli oturum istedik. Bazı şeyler devlet sırrı biz o bilgiyi bir türlü bulamadık. Yargıtay 'Görmek lazım' dedi. Yargıtay Başsavcısı 'Zamanaşımına uğradı' dedi ve reddetti. 3 tane koruma polisi vardı. Koruma polisi. Adam neden hapsolduğunu bile bilmiyor. Onları da hapsettiler. Ve susurluğun altından ne çıktı biliyor musunuz? Bir tane Abdullah Çatlı diye eski bir suçlu. O da ölmüş. Vaaay... O'nla Mehmet Özbey adını almış. O'nun yanında İstanbul'un en sevilen polisi öldü. PKK'ya Leyla Zana'lara dayak atan ve Siverek'li Bucak. O'da bilmem ne oldu. Peki o adama Mehmet Özbey'in ismini kim verdi? Devlet verdi. Niye? Bunu Amerika da yapar, Fransa da yapar. Bazıları, herkes bilmez... 'Gel' diyor, 'Sana bir belge verecem. Sen git Asala'yı temizle, sen DHKP'ci temizle, yaparmısın? Yapmazsan ama şöyle olur.'' Amerika'lı idam mahkumumu alır da ben biliyorum, 2'inci cihan harbinde herif esir düşmüş generalleri kaçırmaya gönderdi. Bu gitmiş Asala mücadele etmiş, bilmem ne yapmış, sorumlusu oradaki Bucak filan değil ki. Sorumlusu Çatlı olduğunu bilen değil ki. Devlet bunu yapmış. Sen devlete yapacaksan yap, mahkum et. Bunun sonucunda Yarbay 3,5 yıl hapse mahkum oldu. Bu olayda olduğu gibi Şemdinli de de yabancı istihbarat var. Ortaya çıkınca görürsünüz'' dedi.