logo
25 NİSAN 2024

Papazlar cevşen okuyormuş!

05.02.2006 00:00:00
Bizi dinlemediler, sırtlarını bizden çevirdiler; yüzlerini papazlarına döndüler... Neymiş bu papazlar Cevşen okuyormuş!? Neymiş, bunlar İsevî Müslümanmış?! M.E.KOÇ'un yazısı...

ER, YARIN HAKK DİVANINDA BELLİ OLURİş çığırından çıktı. İslam'ı kuşa çevirmek bir yana Hıristiyanlığa döndürmeye kalkıştılar, Türk Milletini Vatikan'ın eşiğine taşımaya çalıştılar.Hakk'ı batıllara bulaştırdılar.Hz. Muhammed'in "alemlere rahmet"i yetmiyormuş gibi, yetmişiki buçuk milleti güya Hz. İbrahim'de buluşturdular.Ol Rasûl-i Kibriyayı devre dışına aldılar. Evliyayı, ulemayı, sulahayı ıskartaya çıkarttılar; onların yerlerine papazları, hahamları "salih" yaptılar, evliya edindiler... Neymiş efendim, "Papaz, Cevşen okuyormuş..."

Müslüman'ın iftar sofralarında papazların duası makbul imiş gibi ne kadar ekümenik sevdalı varsa, ne kadar papaz yamağı varsa hepsini "İslam sofrasında duahan" yaptılar. Ehl-i kitap ile amentüde ittifak ettiler.

Kalplerin şirazesi koptu. Ölçü kayboldu. Hassasiyet gitti. İslam ayağa düşürüldü.Ağzı olan konuştu, kafası esen fetva üretti, sabah erken kalkan tefsir türetti.Alim geçinenler reformist, cahiller cüretkar oldu.

Milletimiz sabretti, tahlil etti, gözlemledi; "kim kimin namına iş görüyor, kim kimin adına fetva üretiyor, kim kimin adına diyalog tezgahı kuruyor" bunu fark etti. Maskeler düştü, foyalar ortaya çıktı. Türk Milleti, gönülden tepki verdi; bu kadar da olmaz, dedi.Tam bu noktada foyaları ortaya çıkanlar, "suçlu psikozu" içinde, "Ben Calvinist değilim, ben reformist değilim. Biz Müslümanız. Biz kitap, sünnet, icma ve kıyasa uygun sade insanlarız..." demeye başladılar.Biz de, bugüne kadar bunu demiştik zaten... Bunu demeye devam ediyoruz. Siz Müslümansınız. Biz sizi Müslüman biliyoruz... O halde papazların kollarında, Vatikan'ın yollarında ne işiniz var, demiştik.

Dedik ki... Bu yol Roma'ya çıkar, bu yol Papa'ya çıkar, bu yol Calvin'e çıkar, bu yol Luther'e ve Pavlos'a çıkar; bu yol Allah'a ve Rasulüllah'a çıkmaz, bu yol Hz. İbrahim'e hiç çıkmaz.Dahası bu yol ve yordam, İslam'ın çivisini söker, demiştik.Sökmedi mi?Nurcu papazlar türemedi mi?Nurcu pastörler üremedi mi?Bu türetmeleriniz, üç-beş kadının başı açık namaz kılmasından daha mı az mesuliyette, daha az mı Calvince?Fenersiz yakalandıkları için şimdi "Biz Calvinist değiliz, Müslümanız..." diyerek yakalarını kurtarmaya çalışanlara, evet, siz Müslümansınız, Papalık Konseyi misyonunun bir parçası olamazsınız dedik. Hem Hıristiyan, hem Müslüman olunmaz, dedik.Nuh dediler, peygamber demediler.Olur olur bal gibi olur, dediler; demekle de yetinmediler, haberler yaparak Türk Milletine güya diyalog mesajı verdiler.Siz Müslümansınız, ehl-i kitap ile amentüde ittifakınız olmaz, dedik.

Bizi dinlemediler, sırtlarını bizden çevirdiler; yüzlerini papazlarına döndüler... Neymiş bu papazlar Cevşen okuyormuş!? Neymiş, bunlar İsevî Müslümanmış?! Molla Said-i Kürdî öyle diyormuş.Kur'an'daki Hıristiyanlara ve Yahudilere ait hükümler, bu bizim papaz ve hahamları bağlamaz dediler; bu hükümler, Hz. Peygamber veya kendi peygamberleri dönemindekilerle ilgilidir, dediler. Bu Kur'anî hükümlere "tarihseldir" demeye cesaretleri yetmediği için, "Bunlar subût-i kat'î, delaleti zannîdir" dediler. Dediler ama hiçbir kaynak ve dayanak gösteremediler. "Hangi mezhepte, hangi tefsirde, hangi fakihte, hangi İslam büyüğünde böyle bir "uydurma fetva" var?" diye sorduk. Cevap veremediler. İslam'ın hiçbir kaynağında böyle bir görüşe rastlanmaz çünkü.Böyle bir görüş hiçbir İslam aliminde görülmedi çünkü.Yolları Vatikan'a düşmediği için, hiçbir İslam fakihi veya hiçbir İslam alimi böyle bir görüşü sergilemeyi imanlarıyla bağdaştırmadı çünkü.

Böyle yapmayın, böyle yazmayın; Türk Milletinin "milli refleksini" yok ediyorsunuz dedik. Dinlemediler.Kendilerini ve yanlışlarını düzeltmek yerine; saman altından iftiralar yağdırdılar.Milletimiz foyalarını fark etti; birçokları bu diyalogcu Calvinistlerden çark etti.Milletimiz arasında "topyekûn çark" başlayınca, "Biz Müslümanız, biz Calvinist değiliz" demeye başladılar. Biz de bunu demiştik, biz de bunu diyoruz zaten.İnşallah "Müslüman ile Müslüman, Yahudi ile Yahudi, Hıristiyan ile Hıristiyan, papanist ile paganist olurum..." diye Vatikan'ın akıl hocası Pavlos'un aklıyla konuşmuyorlardır... İnşallah.Er yarın Hakk divanında belli olur çünkü.Sütten ağzı yanan Müslüman milletimiz, artık yoğurdu dahi üfleyerek yiyor... Ahir zamanda yaşıyoruz çünkü. MEHMET EMİN KOÇ / eminkoc@yenimesaj.com.tr

Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!

57. Alay Vefa Yürüyüşü Conkbayırı'nda sona erdi

 Tarihi Gelibolu Yarımadası'nda, Gençlik ve Spor Bakanlığının öncülüğünde gerçekleştirilen "57. Alay Vefa Yürüyüşü" düzenlendi.
25.04.2024 08:42:00 / Güncelleme: 25.04.2024 08:50:42
İhlas Haber Ajansı
 57. Alay Vefa Yürüyüşü Conkbayırı'nda sona erdi
 57. Alay Vefa Yürüyüşü Conkbayırı'nda sona erdi
Çanakkale Kara Savaşları'nın 109'uncu yıl dönümü anma törenleri kapsamında binlerce izci, 57'nci Alay Vefa Yürüyüşü gerçekleştirdi. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak yaptığı açıklamada, "Herkese, tüm dünyaya 'Çanakkale geçilmez' efsanesini anlattılar, gösterdiler." dedi.



Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından '57'nci Alay Vefa Yürüyüşü'ne katılanlar, ilk olarak Eceabat ilçesine bağlı Kocadere köyünde kamp kurdu. Yürüyüş öncesinde katılımcılara, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak tarafından tümü şehit düşen 57'nci Alay askerlerinin son yemeği, kırık buğday çorbası dağıtıldı.



Sabah namazı kılındı

Ardından, 109 yıl önce şehit düşen askerler gibi sabah namazı kılındı. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ve çok sayıda rütbeli askerin de yer aldığı katılımcılar, saat 06.00'yı gösterdiğinde harekete geçti.



Atalarına yürüdüler

Yarbay Mustafa Kemal'in 25 Nisan 1915 sabahı düşman çıkarmasını haber alınca, savaşların kahraman birliği 57'nci Alayı Conkbayırı'na gönderdiği ve "Size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum" sözleriyle tarihe geçen o günkü tarihi yürüyüş, bir kez daha hayat buldu. Yaklaşık 6 kilometrelik yürüyüş, 1,5 saat sonra Conkbayırı'nda sona erdi. Yürüyüşe binlerce izci katıldı.

"Tüm dünyaya 'Çanakkale geçilmez' efsanesini gösterdiler"

Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak yaptığı açıklamada, "Amacımız bu ülke gençlerine Çanakkale destanını, Malazgirt zaferini, Dumlupınar, 30 Ağustos'taki, Sakarya'daki, 15 Temmuz'daki destanları unutturmamak, hatırlatmak. Bu toprakların ne kadar kıymetli olduğunu, bu vatan için binlerce şehidin verildiğini anlatmak ve bunları yaşamalarını sağlamak. Gençlerimiz o atmosferi görüyor, o zamanki o mücadelenin zorluklarını yaşananları hissediyor. Amaç bu toprakların gücünü, nasıl bir mücadele verildiğini anlatmak. Bakanlık olarak bunu sürekli gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda ülkenin dört bir yanından gençlerimizi Çanakkale gezileriyle buraya taşıyoruz. Geziyorlar, programlar yapıyoruz. Rehberler, tarihçiler buradaki destansı mücadeleyi anlatıyorlar. Bu topraklar kanla yoğrulmuş, destansı mücadele var, Gazi Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları o zaman mücadelede yer aldılar. Tüm dünya ve batı medeniyetine, emperyalizme karşı büyük mücadele ortaya konduğu, dünyanın en güçlü donanmaları, ordularını burada yendiler. Herkese, tüm dünyaya 'Çanakkale geçilmez' efsanesini anlattılar, gösterdiler. Geçmişimizle tarihimizle gurur duyuyoruz" dedi.

Saçlarına kına yakılıp asker çorbası içen izciler, 57. Alay'ın 109 yıl önceki yolunda

Türkiye İzcilik Federasyonu tarafından düzenlenen 57. Alay Şehitlerini Anma Milli Bilinç Kampı kapsamında saçlarına kına yakılan ve asker çorbası içen 2 bin 500 izci, 57. Alay'ın 109 yıl önce yürüdüğü yolda atalarını andı.
25.04.2024 08:06:00 / Güncelleme: 25.04.2024 08:12:21
Anadolu Ajansı
Saçlarına kına yakılıp asker çorbası içen izciler, 57. Alay'ın 109 yıl önceki yolunda
Saçlarına kına yakılıp asker çorbası içen izciler, 57. Alay'ın 109 yıl önceki yolunda

Tarihi Gelibolu Yarımadası'nda bulunan Eceabat ilçesi sınırlarındaki Kocadere Kamp Alanı'na 22 Nisan'da gelen izciler burada, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kızılay ve Kuveyt Türk destekleriyle kurdukları çadırlarda kaldı.

Gençlere kampta Çanakkale Savaşları ve 57. Alay'ın kahramanlıklarıyla ilgili tarihi bilgiler verildi.

Türkiye'nin 60 ilinden gelen 2 bin 500 izci ve izci lideri, 57. Alay'ın karargah olarak kullandığı alanda sabah ezanıyla birlikte uyanıp yürüyüş hazırlıklarına başladı.

Asker çorbası ve hamur kızartmalarını alıp kahvaltı yapan gençlerin saçlarına burada kına yakıldı.

Mehter eşliğinde Türk bayraklarıyla yola çıkan izciler ardından Conkbayırı'na ulaşıp yürüyüşü tamamlayacak.

Rota kapsamında 57. Alayın 109 yıl önce ilerlediği yollarda savaşın yaşandığı cephelerde ziyaret edilecek.

 "Dedeciğim ben geldim" diyerek yola çıkıyoruz"

Türkiye İzcilik Federasyonu Başkanı Hasan Dinçer Subaşı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kampın bu yıl 21. kez düzenlendiğin söyledi.

Yürüyüşe 2 bin 500 izcinin katıldığını anlatan Subaşı, "57. Alay'ın ihtiyat birliği olarak karargah kurduğu noktada ve aynı bu şekilde 109 yıl önce yürüyüşe başladığı noktadayız. Sabah namazı saati silah sesleri ve ezan sesleri içinde izcilerimiz çadırlarından kalkıyorlar. Asker çorbası içip hamur kızartması yiyerek dedelerinin yürüdüğü yolda aynı şekilde Conkbayırı'na yürüyorlar. Büyük bir gururla 57. Alay topraklarında 57. Alay'ın izinde 'dedeciğim ben geldim' diyerek yola çıkıyoruz." ifadesini kullandı.

Subaşı, 57. Alay Milli Bilinç Kampı'na 60 ilden katılım sağlandığını aktararak "Yola çıkmadan önce sadece asker çorbası ve hamur kızartması yeme faaliyeti yapmıyoruz. Tüm izcilerimizin saçları aynı Kınalı Hasan gibi yola çıkmadan önce kınalanıyor, ellerinde Türk bayraklarıyla mehter eşliğinde yürüyüşümüzü gerçekleştiriyoruz." diye konuştu.

Yürüyüşe İstanbul'dan katılan Ahsen Bera Ünal da kampta yer aldığı için çok mutlu olduğunu söyledi.

Manisa'dan gelen Sinem Tüm ise önemli bir atmosferi teneffüs ettiklerini dile getirdi.

Yağmur Kayatepe de kahraman 57. Alay'da görevli askerlerin yürüdüğü yoldan yürüyebilme fırsatı bulduğu için gururlu olduğunu kaydetti. 

23 Nisan töreninde İmamoğlu'nun yanındaki çocuğun kimliği ortaya çıktı

Taksim'deki 23 Nisan töreninde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yanına gelerek saygı duruşunda bulunan 8 yaşındaki çocuğun adının Efe Ercan olduğu ve İstanbul doğumlu bir Türk olduğu ortaya çıktı.
25.04.2024 07:33:00 / Güncelleme: 25.04.2024 07:40:22
Gazete Pencere
23 Nisan töreninde İmamoğlu'nun yanındaki çocuğun kimliği ortaya çıktı
23 Nisan töreninde İmamoğlu'nun yanındaki çocuğun kimliği ortaya çıktı
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ile birlikte, 104'üncü 23 Nisan kutlamaları kapsamında Taksim Cumhuriyet Anıtı'nda düzenlenen resmi törene katıldı.

15 farklı ülkeden gelen çocuklarla anı fotoğrafları çektiren İmamoğlu'nun yanında bir çocuk dikkat çekti.

Sosyal medyada hızla paylaşıma giren o anlar ise; İmamoğlu'na kurulan "siyahi çocuk" kumpası olarak lanse edildi.


Gerçekte ise Türk olan Efe Ercan törene ailesi ile katıldı. Annesi Gineli Safiatou Diallo ve babası Malatyalı Emre Ercan'ın oğlu olan Efe, "siyahi çocuğu getiren Alman ajanı" olarak tanıtılan kadın ise, Efe'nin babaannesi çıktı.



Malatyalı olan babası Emre Ercan, 11 yıl önce bir iş gezisinde tanıştığı Gine vatandaşı Safiatou Diallo'ya aşık olarak evlendi. Çift Türkiye'de yaşamaya başlayarak Efe adında bir çocuğu oldu.



Efe ile babaannesi dün Taksim'deki 23 Nisan töreninde dikkat çekerek sosyal medyada "Siyahi çocuğu İmamoğlu'nun yanına getiren Alman ajanı" olarak yansıtıldı. O kadının Efe'nin babaannesi olduğu kendisinin bir Türk kadını olduğu ortaya çıktı.



Öte yandan Gine Cumhuriyeti'nden 11 yıl önce Türkiye'ye gelin gelen ve Türk vatandaşı olan Safiatou Diallo Ercan, 2024 yerel seçimleri için İstanbul'da oy kullandı.

Anzakların 'Şafak Ayini'nde Atatürk'ün mektubu okundu

Çanakkale Kara Savaşları'nın 109. yıl dönümü anma törenleri çerçevesinde Tarihi Gelibolu Yarımadası'ndaki Anzak Koyu'nda geleneksel 'Şafak Ayini' yapıldı.
25.04.2024 07:10:00 / Güncelleme: 25.04.2024 07:15:19
İhlas Haber Ajansı
Anzakların 'Şafak Ayini'nde Atatürk'ün mektubu okundu
Anzakların 'Şafak Ayini'nde Atatürk'ün mektubu okundu
Her yıl 24- 25 Nisan tarihleri aralığında atalarını anmak için gelen Avustralyalı ve Yeni Zelandalı binlerce kişinin uyku tulumlarıyla katıldığı 'Şafak Ayini'nde tören düzenlendi.



Sabaha karşı 05.30'da başlayan Şafak Ayini, Yeni Zelanda Savunma Kuvvetleri ile Avustralya Savunma Kuvvetlerinin konuşmasıyla devam etti.

Daha sonra Shell Green Mezarlığı'nı anlatan bir video ile Şeref videosu izletildi.



Ardından Karanga (toplanma çağrısı) yapıldı.

Yeni Zelanda, Avustralya adına konuşmalar gerçekleştirildi. Türk Silahlı Kuvvetleri adına Yarbay Fatih Kurtgöz , Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektubu hem Türkçe hem de İngilizce okudu.



Tören, Türkiye ve diğer devletlerin çelenk sunumuyla devam etti. Borozan çalınması ve saygı duruşunda bulunulurken, Türkiye, Avustralya ve Yeni Zelanda Ulusal Marşları okundu. 

Atatürk'ün Anzak annelere mektubu

"Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yanyana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlâtlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlâtlarımız olmuşlardır."

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.