Prof. Dr. Haydar Baş, "AB ve ABD çöküyor. Parlayan güneş Türkiye'dir. Ama işgal zihniyetinde olanları memleketin başından uzaklaştırılması, siviliyle ve askeriyle kucaklaşan, izzetli ve iffetli siyasete Türkiye'de ihtiyaç var" dedi
Türkiye, vatandaşlık maaşı ve ev hanımlarına maaş kavramlarını ilk kez Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tan duydu. Son dönemde birçok parti lideri Prof. Dr. Haydar Baş'tan duydukları bu projeleri dillendirmeye başladı. Son olarak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu geçen hafta yapılan parti kurultayında ev hanımlarına asgari ücret kadar maaş vereceklerini açıkladı. Bu sözlere BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tan cevap geldi. Milli Ekonomi Modeli'nde ortaya koydukları projenin kendine has kaynakları ve sistematiği olduğunu ifade eden BTP Genel Başkanı, "Avrupa Birliği'nin peşinde koşanlar bu millete tek kuruş veremez" dedi.
Vermiş olsa Başbakan verirdi
Vatandaşlık maaşı ve ev hanımlarına maaş Bağımsız Türkiye Partisi'nin parti programı haline getirdiği Milli Ekonomi Modeli'nin temel özelliklerinden biri. Prof. Dr. Haydar Baş'ın yıllar önce notere tasdik ettirerek kamuoyuna deklare ettiği bu sosyal devlet projeleri son dönemde diğer partilerin de ilgi odağı oldu. Son olarak ana muhalefet partisi CHP'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçen haftaki kurultayda ev hanımlarını sigortalı yaparak, asgari ücret kadar maaş vereceklerini açıkladı. Ortaya koydukları projelerin siyasiler tarafından kopyalanması konusunu değerlendiren BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş şunları söyledi: "Hanımlara sigorta yapıp, maaş verecekmiş. Kimsenin gözü görmeden gidip bankadan çekeceklermiş. O da sadaka vermeyecekmiş de maaş verecekmiş. E nasıl vereceksin bunu? Hırsızların önüne geçerek. İyi, bu gene onlara nispetle daha iyi bir adım attı. Sevgili arkadaşlar bunlar güzel sözler olabilir ama bu kafada gidenler size bir kuruş veremezler. Niye veremezler biliyor musunuz? Gerek CHP, gerekse de AKP Avrupa'ya söz verdiler. Vallahi başlarının etini yerler. Niye? 'Sen nasıl bunu vereceksin, niye ben seni oraya getirdim? Her gün bunları hesaba çekerler. Binaenaleyh şu anda AKP'nin uyguladığı programın dışında bir proje bir program bunların uygulaması mümkün değildir. Zaten vermiş olsa Sayın Başbakan verir. O veremediğine göre bunlar hiç veremez."
Türkiye'nin kaynakları gözleri kamaştırıyor
Türkiye'nin aklın almayacağı kadar büyük zenginliklere sahip olduğunun altını çizen Prof. Dr. Haydar Baş altını sıkça çizdiği değeri 3 katrilyon doları buluyor dediği yeraltı kaynaklarına şöyle dikkat çekti: "Türkiye'nin bizim havsalamızın almayacağı kadar müthiş bir yeraltı kaynağı var. Yeraltı kaynaklarımız batılıların tespitine göre 3 katrilyon dolar. Şimdi ben bu kaynaklardan millete 500 lira vatandaşlık maaşı vereceğim. İlk önce 'nereden bulacaksın' demeye başlamışlardı. Ben önümde muazzam bir hazine gördüm. Gözleri kamaştıran bu hazine varken 500 liradan ne olur. Biz isteyelim Türkiye'de ne 500 lirası vatandaşlarımızın tamamına en az 1000'er lira maaş verebiliriz."
AB'de hayat kalmadı
"Bu milletin ve devletin menfaatine kullanılması gereken yeraltı ve yer üstü kaynaklarımız yok pahasına global sermaye şirketlerine aktarıldı" diyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin ekonomiden siyasete tüm alanlarda kuşatılmışlık içinde olduğunu söyledi. Türkiye'nin temel sorunun işgal zihniyetinde olanlar tarafından yönetilmesi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Baş çok çarpıcı ifadelerle dolu şu değerlendirmeyi yaptı: "Avrupa Birliği'nde hayat yoktur. Avrupa Birliği'nin sistematiği yanlıştır. ABD çöküş sürecine girmiştir. Hiçbir irade ABD ve AB'yi kurtaramaz. Parlayan güneş Türkiye Cumhuriyeti'dir. Ama işgal zihniyetinde olanları memleketin başından uzaklaştırıp, bağımsızlığa âşık olan millet ve memleketle, siviliyle, askeriyle her kesimiyle kucaklaşan, merhametli, şefkatli, izzetli ve iffetli siyasete Türkiye'de ihtiyaç var. Bu insanlara ihtiyaç var. Bunu yapmadığımız müddetçe Allah korusun bu coğrafya üzerinde dünyanın gözü var. Burada sayısız devlet kuruldu ve yıkıldı. Son yıkılan siz olursunuz, yeni kurulacak devlette de adınız sanınız geçmez bunu böyle bilesiniz. İşgal güçleri burnumuzun dibine kadar geldi. Eğer bunların burnu koku almıyorsa bunlar hislerini kaybettiler, duygularını kaybettiler ve akıllarını kaybettiler. Bu koku tehlike kokusu, bu zehirler insanı mahveder. Nasıl Irak'ı ve Afganistan'ı yok etti. Seni yok edecek haberin olsun. Onun için aklımızı başımıza alacağız.
Türkiye, vatandaşlık maaşı ve ev hanımlarına maaş kavramlarını ilk kez Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tan duydu. Son dönemde birçok parti lideri Prof. Dr. Haydar Baş'tan duydukları bu projeleri dillendirmeye başladı. Son olarak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu geçen hafta yapılan parti kurultayında ev hanımlarına asgari ücret kadar maaş vereceklerini açıkladı. Bu sözlere BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tan cevap geldi. Milli Ekonomi Modeli'nde ortaya koydukları projenin kendine has kaynakları ve sistematiği olduğunu ifade eden BTP Genel Başkanı, "Avrupa Birliği'nin peşinde koşanlar bu millete tek kuruş veremez" dedi.
Vermiş olsa Başbakan verirdi
Vatandaşlık maaşı ve ev hanımlarına maaş Bağımsız Türkiye Partisi'nin parti programı haline getirdiği Milli Ekonomi Modeli'nin temel özelliklerinden biri. Prof. Dr. Haydar Baş'ın yıllar önce notere tasdik ettirerek kamuoyuna deklare ettiği bu sosyal devlet projeleri son dönemde diğer partilerin de ilgi odağı oldu. Son olarak ana muhalefet partisi CHP'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçen haftaki kurultayda ev hanımlarını sigortalı yaparak, asgari ücret kadar maaş vereceklerini açıkladı. Ortaya koydukları projelerin siyasiler tarafından kopyalanması konusunu değerlendiren BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş şunları söyledi: "Hanımlara sigorta yapıp, maaş verecekmiş. Kimsenin gözü görmeden gidip bankadan çekeceklermiş. O da sadaka vermeyecekmiş de maaş verecekmiş. E nasıl vereceksin bunu? Hırsızların önüne geçerek. İyi, bu gene onlara nispetle daha iyi bir adım attı. Sevgili arkadaşlar bunlar güzel sözler olabilir ama bu kafada gidenler size bir kuruş veremezler. Niye veremezler biliyor musunuz? Gerek CHP, gerekse de AKP Avrupa'ya söz verdiler. Vallahi başlarının etini yerler. Niye? 'Sen nasıl bunu vereceksin, niye ben seni oraya getirdim? Her gün bunları hesaba çekerler. Binaenaleyh şu anda AKP'nin uyguladığı programın dışında bir proje bir program bunların uygulaması mümkün değildir. Zaten vermiş olsa Sayın Başbakan verir. O veremediğine göre bunlar hiç veremez."
Türkiye'nin kaynakları gözleri kamaştırıyor
Türkiye'nin aklın almayacağı kadar büyük zenginliklere sahip olduğunun altını çizen Prof. Dr. Haydar Baş altını sıkça çizdiği değeri 3 katrilyon doları buluyor dediği yeraltı kaynaklarına şöyle dikkat çekti: "Türkiye'nin bizim havsalamızın almayacağı kadar müthiş bir yeraltı kaynağı var. Yeraltı kaynaklarımız batılıların tespitine göre 3 katrilyon dolar. Şimdi ben bu kaynaklardan millete 500 lira vatandaşlık maaşı vereceğim. İlk önce 'nereden bulacaksın' demeye başlamışlardı. Ben önümde muazzam bir hazine gördüm. Gözleri kamaştıran bu hazine varken 500 liradan ne olur. Biz isteyelim Türkiye'de ne 500 lirası vatandaşlarımızın tamamına en az 1000'er lira maaş verebiliriz."
AB'de hayat kalmadı
"Bu milletin ve devletin menfaatine kullanılması gereken yeraltı ve yer üstü kaynaklarımız yok pahasına global sermaye şirketlerine aktarıldı" diyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin ekonomiden siyasete tüm alanlarda kuşatılmışlık içinde olduğunu söyledi. Türkiye'nin temel sorunun işgal zihniyetinde olanlar tarafından yönetilmesi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Baş çok çarpıcı ifadelerle dolu şu değerlendirmeyi yaptı: "Avrupa Birliği'nde hayat yoktur. Avrupa Birliği'nin sistematiği yanlıştır. ABD çöküş sürecine girmiştir. Hiçbir irade ABD ve AB'yi kurtaramaz. Parlayan güneş Türkiye Cumhuriyeti'dir. Ama işgal zihniyetinde olanları memleketin başından uzaklaştırıp, bağımsızlığa âşık olan millet ve memleketle, siviliyle, askeriyle her kesimiyle kucaklaşan, merhametli, şefkatli, izzetli ve iffetli siyasete Türkiye'de ihtiyaç var. Bu insanlara ihtiyaç var. Bunu yapmadığımız müddetçe Allah korusun bu coğrafya üzerinde dünyanın gözü var. Burada sayısız devlet kuruldu ve yıkıldı. Son yıkılan siz olursunuz, yeni kurulacak devlette de adınız sanınız geçmez bunu böyle bilesiniz. İşgal güçleri burnumuzun dibine kadar geldi. Eğer bunların burnu koku almıyorsa bunlar hislerini kaybettiler, duygularını kaybettiler ve akıllarını kaybettiler. Bu koku tehlike kokusu, bu zehirler insanı mahveder. Nasıl Irak'ı ve Afganistan'ı yok etti. Seni yok edecek haberin olsun. Onun için aklımızı başımıza alacağız.