Bugüne kadar AB, ABD ve sair ecnebi menfaatlerine uygun çalışmalar yapıp, onların istekleri doğrultusunda her türlü hukuki ve siyasi mevzuatı... Alperen POLAT'ın yazısı
2007'ye tabir yerindeyse tam bir veri ve durum bombardımanı içerisinde girdik. Ortalık tam anlamıyla toz duman, her kafadan bir ses çıkıyor ve çıkan seslerin önemli bir bölümü yeni yılın gelmesiyle, geçmişin, yani geçen yıllarda yapılanların unutulduğunu, milletin hafızasından silindiğini düşünüyor. Ya da öyle davranmak ve konuşmak işlerine geliyor...
Bu seslerden birisi de Başbakan Erdoğan'a ait. Başbakan Erdoğan bugüne kadar duymaya pek de alışık olmadığımız tarzda konuşmalar yapıyor ve bu ana kadar aksi için üstün çaba sarfettiği ve aslında halen de etmeye devam ettiği gerçek misyonunun ve kimliğinin tam zıddı açıklamalar yapıyor. Ne diyor Başbakan Erdoğan: Kurban olam ayına, yıldızına!Evet yanlış okumadınız, bir anda Türkiye'deki bütün bilboardlarda asılı olan bayram mesajında, Başbakan Erdoğan'ın ayyıldızın altındaki resmi eşliğinde bu cümle aktarılıyor.
Şu ana kadar yaptığı icraatlarla ayyıldızımızı AB'nin 12 yıldızına, ABD'nin 50 yıldızına (ABD bayrağında 50 yıldız var) kurban etmekten çekinmeyen Başbakan Erdoğan'a ne oldu da birden "ayyıldıza kurban olma" moduna girdi.Bu da yetmedi, Başbakan Erdoğan Lübnan'a giderken ve gelirken havada yine ilginç açıklamalar yaptı, sözde ABD'ye karşı oldukça sert mesajlar verdi.Bir anda Başbakan Erdoğan ABD karşıtı ve milliyetçi kesiliverdi!İşte böyle sisli, puslu ve samimiyetin mumla arandığı karanlık bir ortamda, bizleri ve milletimizi ışığıyla aydınlatacak, firasetiyle yön gösterecek ve her zaman olduğu gibi yine önceden uyarıp ikaz edecek Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş beyin görüşlerine başvurma ihtiyacı hissettik.Telefonla ulaştığımız Prof. Dr. Haydar Baş bey bütün bu konularda tarihi tespit ve değerlendirmelerde bulundular.
Başbakan Erdoğan'ın bir anda milliyetçi söylemlere sarılmasını erken seçim sinyali olarak değerlendiren Prof. Dr. Haydar Baş mealen şunları söyledi:"Bugüne kadar AB, ABD ve sair ecnebi menfaatlerine uygun çalışmalar yapıp, onların istekleri doğrultusunda her türlü hukuki ve siyasi mevzuatı çıkaran, Kıbrıs konusunda, AB konusunda telafisi mümkün olmayan tavizlerin altına imza atmaktan çekinmeyen Başbakan Erdoğan'ın bir anda milliyetçi söylemlere sarılması erken seçimin yaklaştığının habercisidir. Başbakan Erdoğan altına imza attığı bu icraatların yüce Türk milletimiz tarafından kabul görmediğini ve büyük tepki topladığını çok iyi bildiği ve millete rağmen yapılan bu icraatların siyasi anlamda sonunu hazırladığının bilincinde olduğu için, milletimize yönelik böyle bir oyunun içine girdi."Bütün bunların milletimize karşı sahnelenen bir tiyatro olduğunun altını ısrarla çizen Prof. Dr. Haydar Baş, "bu sözleri sarf edenler, ellerinden gelse Türkiye'yi tek kalemde satacaklar, Kıbrıs'ı tek kalemde vermekten çekinmeyecekler" diyor.Baş'ın yaptığı önemli tespitlerden birisi de; Başbakan Erdoğan'ın PKK'ya müdahale ve koordinatörlükle ilgili açıklamalarının, önümüzdeki dönemde muhtemel PKK operasyonlarının habercisi olduğu yönünde?
BOP taşeronluğunu gizleme gayretiBaşbakan Erdoğan'ın bu açıklamaları Lübnan yolculuğunda yapması size de ilginç gelmiyor mu?Sahi Başbakan Erdoğan'ın Lübnan'da ne işi var? Öyle demeyin, ne de olsa kendisi BOP'un eş başkanı? Yani ABD ve İsrail'in 22 İslam ülkesinin sınırlarını değiştirmeyi öngördükleri o büyük projenin yılmaz savunucusu. İşte Lübnan'a da bu yüzden gitti, Hizbullah yetkilileriyle de bu sıfatla konuştu Başbakan Erdoğan.Prof. Dr. Haydar Baş da, Başbakan Erdoğan'ın Lübnan ziyaretinde görüştüğü Başbakan Fuad Sinyora ve Hizbullah yetkilisine ABD ile işbirliği ve İsrail ile dostluğu salık verdiğini belirterek şunları ifade ediyor:"Sayın Erdoğan, Lübnan'a Büyük Ortadoğu Projesi'nin eş başkanı olarak gidiyor ve başta Hizbullah yetkilisi olmak üzere orada görüştüğü yetkililere ABD ve İsrail'in mesajlarını iletiyor. Onlara 'ABD ve İsrail ile dost olun, işbirliği yapın' mesajıyla ABD ve İsrail sözcülüğü yapan Erdoğan, sonra da kalkıp sözde ABD karşıtı açıklamalar yapıyor. Başbakan Erdoğan'ın sergilediği bu çelişkili tutumun ardındaki gerçek; İslam dünyasını yerle bir eden ve 22 İslam ülkesinin sınırlarını değiştirmeyi öngören Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) eş başkanlığı gibi işgalci Haçlı zihniyetinin taşeronluğu vazifesi ve misyonunu Türk halkından gizleme çabasıdır. Türk halkının bu işgalci taşeronluğuna karşı gösterdiği sert tepki Başbakan Erdoğan'ı panikletmiş ve bu panikle sözde ABD karşıtı açıklamalar yaparak milletin gözünü boyama yöntemine başvurmaya mecbur bırakmıştır."
Saddam'ın idamıyla iç savaş hedefleniyorProf. Dr. Haydar Baş beyin yaptığı önemli uyarılardan bir tanesi de Saddam Hüseyin'in idamıyla birlikte Irak'ta yaşanan gelişmelerle ilgili? Prof. Dr. Baş, Saddam Hüseyin'in işgalci ABD tarafından organize bir şekilde idam ettirilmesine karşın, idam sonrasında ABD tarafından yapılan 'idam bizim inisiyatifimiz dışında, Irak yargısının kararıyla gerçekleşti' türünden açıklamaların hedef saptırmaya yönelik olduğunu belirterek şunları söyledi: "Bütün bunlar ABD tarafından organize edildi. Şimdi ABD bu tür açıklamalarla kendisini devreden çıkarıp, Irak'taki mezhep savaşını körüklemek istiyor. 'Saddam'ı biz değil, Şiiler astı' diyerek, Sünnilerle Şiiler arasındaki çatışmayı tetikleyen ABD, Irak'ta kardeşin kardeşi kırmasını istiyor." Bu tarihi tespit ve uyarılardan sonra söylenecek tek bir söz var:İyi ki varsınız hocam!
2007'ye tabir yerindeyse tam bir veri ve durum bombardımanı içerisinde girdik. Ortalık tam anlamıyla toz duman, her kafadan bir ses çıkıyor ve çıkan seslerin önemli bir bölümü yeni yılın gelmesiyle, geçmişin, yani geçen yıllarda yapılanların unutulduğunu, milletin hafızasından silindiğini düşünüyor. Ya da öyle davranmak ve konuşmak işlerine geliyor...
Bu seslerden birisi de Başbakan Erdoğan'a ait. Başbakan Erdoğan bugüne kadar duymaya pek de alışık olmadığımız tarzda konuşmalar yapıyor ve bu ana kadar aksi için üstün çaba sarfettiği ve aslında halen de etmeye devam ettiği gerçek misyonunun ve kimliğinin tam zıddı açıklamalar yapıyor. Ne diyor Başbakan Erdoğan: Kurban olam ayına, yıldızına!Evet yanlış okumadınız, bir anda Türkiye'deki bütün bilboardlarda asılı olan bayram mesajında, Başbakan Erdoğan'ın ayyıldızın altındaki resmi eşliğinde bu cümle aktarılıyor.
Şu ana kadar yaptığı icraatlarla ayyıldızımızı AB'nin 12 yıldızına, ABD'nin 50 yıldızına (ABD bayrağında 50 yıldız var) kurban etmekten çekinmeyen Başbakan Erdoğan'a ne oldu da birden "ayyıldıza kurban olma" moduna girdi.Bu da yetmedi, Başbakan Erdoğan Lübnan'a giderken ve gelirken havada yine ilginç açıklamalar yaptı, sözde ABD'ye karşı oldukça sert mesajlar verdi.Bir anda Başbakan Erdoğan ABD karşıtı ve milliyetçi kesiliverdi!İşte böyle sisli, puslu ve samimiyetin mumla arandığı karanlık bir ortamda, bizleri ve milletimizi ışığıyla aydınlatacak, firasetiyle yön gösterecek ve her zaman olduğu gibi yine önceden uyarıp ikaz edecek Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş beyin görüşlerine başvurma ihtiyacı hissettik.Telefonla ulaştığımız Prof. Dr. Haydar Baş bey bütün bu konularda tarihi tespit ve değerlendirmelerde bulundular.
Başbakan Erdoğan'ın bir anda milliyetçi söylemlere sarılmasını erken seçim sinyali olarak değerlendiren Prof. Dr. Haydar Baş mealen şunları söyledi:"Bugüne kadar AB, ABD ve sair ecnebi menfaatlerine uygun çalışmalar yapıp, onların istekleri doğrultusunda her türlü hukuki ve siyasi mevzuatı çıkaran, Kıbrıs konusunda, AB konusunda telafisi mümkün olmayan tavizlerin altına imza atmaktan çekinmeyen Başbakan Erdoğan'ın bir anda milliyetçi söylemlere sarılması erken seçimin yaklaştığının habercisidir. Başbakan Erdoğan altına imza attığı bu icraatların yüce Türk milletimiz tarafından kabul görmediğini ve büyük tepki topladığını çok iyi bildiği ve millete rağmen yapılan bu icraatların siyasi anlamda sonunu hazırladığının bilincinde olduğu için, milletimize yönelik böyle bir oyunun içine girdi."Bütün bunların milletimize karşı sahnelenen bir tiyatro olduğunun altını ısrarla çizen Prof. Dr. Haydar Baş, "bu sözleri sarf edenler, ellerinden gelse Türkiye'yi tek kalemde satacaklar, Kıbrıs'ı tek kalemde vermekten çekinmeyecekler" diyor.Baş'ın yaptığı önemli tespitlerden birisi de; Başbakan Erdoğan'ın PKK'ya müdahale ve koordinatörlükle ilgili açıklamalarının, önümüzdeki dönemde muhtemel PKK operasyonlarının habercisi olduğu yönünde?
BOP taşeronluğunu gizleme gayretiBaşbakan Erdoğan'ın bu açıklamaları Lübnan yolculuğunda yapması size de ilginç gelmiyor mu?Sahi Başbakan Erdoğan'ın Lübnan'da ne işi var? Öyle demeyin, ne de olsa kendisi BOP'un eş başkanı? Yani ABD ve İsrail'in 22 İslam ülkesinin sınırlarını değiştirmeyi öngördükleri o büyük projenin yılmaz savunucusu. İşte Lübnan'a da bu yüzden gitti, Hizbullah yetkilileriyle de bu sıfatla konuştu Başbakan Erdoğan.Prof. Dr. Haydar Baş da, Başbakan Erdoğan'ın Lübnan ziyaretinde görüştüğü Başbakan Fuad Sinyora ve Hizbullah yetkilisine ABD ile işbirliği ve İsrail ile dostluğu salık verdiğini belirterek şunları ifade ediyor:"Sayın Erdoğan, Lübnan'a Büyük Ortadoğu Projesi'nin eş başkanı olarak gidiyor ve başta Hizbullah yetkilisi olmak üzere orada görüştüğü yetkililere ABD ve İsrail'in mesajlarını iletiyor. Onlara 'ABD ve İsrail ile dost olun, işbirliği yapın' mesajıyla ABD ve İsrail sözcülüğü yapan Erdoğan, sonra da kalkıp sözde ABD karşıtı açıklamalar yapıyor. Başbakan Erdoğan'ın sergilediği bu çelişkili tutumun ardındaki gerçek; İslam dünyasını yerle bir eden ve 22 İslam ülkesinin sınırlarını değiştirmeyi öngören Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) eş başkanlığı gibi işgalci Haçlı zihniyetinin taşeronluğu vazifesi ve misyonunu Türk halkından gizleme çabasıdır. Türk halkının bu işgalci taşeronluğuna karşı gösterdiği sert tepki Başbakan Erdoğan'ı panikletmiş ve bu panikle sözde ABD karşıtı açıklamalar yaparak milletin gözünü boyama yöntemine başvurmaya mecbur bırakmıştır."
Saddam'ın idamıyla iç savaş hedefleniyorProf. Dr. Haydar Baş beyin yaptığı önemli uyarılardan bir tanesi de Saddam Hüseyin'in idamıyla birlikte Irak'ta yaşanan gelişmelerle ilgili? Prof. Dr. Baş, Saddam Hüseyin'in işgalci ABD tarafından organize bir şekilde idam ettirilmesine karşın, idam sonrasında ABD tarafından yapılan 'idam bizim inisiyatifimiz dışında, Irak yargısının kararıyla gerçekleşti' türünden açıklamaların hedef saptırmaya yönelik olduğunu belirterek şunları söyledi: "Bütün bunlar ABD tarafından organize edildi. Şimdi ABD bu tür açıklamalarla kendisini devreden çıkarıp, Irak'taki mezhep savaşını körüklemek istiyor. 'Saddam'ı biz değil, Şiiler astı' diyerek, Sünnilerle Şiiler arasındaki çatışmayı tetikleyen ABD, Irak'ta kardeşin kardeşi kırmasını istiyor." Bu tarihi tespit ve uyarılardan sonra söylenecek tek bir söz var:İyi ki varsınız hocam!