logo
20 NİSAN 2024

Propaganda zehri

04.10.2001 00:00:00
ABD Başkanı Bush'un elini savaş butonunun üzerine götürmesi an meselesi. Hedefin masum Afgan halkı olduğu ta 11 Eylül'deki saldırılardan birkaç dakika sonra belli olmuştu.

Bu arada önceki gün düzmece kanıtlar 'müttefik ülkelere' sunuldu. Türkiye, kanıtları sorgulamayan ülkelerden biri. ABD 5 milyar dolarlık bir 'borç silme' hediyesini gündeme getirince, Ankara kanıtların doğruluğunu irdelemeye ihtiyaç bile duymadı. Başbakan Ecevit'in şu sözleri manidar: "ABD delilleri yeterli buluyorsa, biz de buluyoruz."

ABD'nin Afganistan'a yönelik savaş ilanında kritik öneme haiz olan Pakistan ise delilleri yeterli bulmadı. Pakistanlı yetkililer, ABD yönetimi bilgileri açıklamadığı için, haliyle ayrıntı veremediler.

ABD müttefiklerine 'delil' olarak sunduğu kanaatlarını savaş makinesini harekete geçirdiği saatlerde dünya kamuoyuna açıklayabilir. Yani iş işten geçtiği anda...

Propaganda savaşı

ABD yönetimi, 11 Eylül'deki eylemlerden hemen sonra CIA ve FBI'yı harekete geçirerek, propaganda savaşını ateşledi. İsrail'in MOSSAD'ı da bu konuda hatırı sayılır işler başardı!

İlk hedef ABD halkıydı. Tüm Müslümanlar hedef gösterildi. Bu propaganda öyle etkili oldu ki, ABD halkının yüzde 90'ı savaşa onay verdi; yüzde 69'u sivillerin öldürülmesinde bir beis görmediğini açıkladı. Kimi Amerikalılar da, hayasızca ve de alçakça "Nükleer atılsın, işleri bir çırpıda" bitirilsin diyebildi!

İkinci hedef, Hıristiyan müttefik ülkeleriydi. Onların fazla bir itirazı yoktu.

Üçüncü ikna edilecek taraf, Rusya ve Çin'di. Afganistan'a yönelik savaşın uzun sürmesinden en büyük zararı görecek bu iki ülke, rüşvet mekanizmaları harekete geçirilerek, yola getirildiler.

ABD yönetimi İslam ülkelerini ikna etmede hiç mi hiç zorluk çekmedi.

Propaganda cihazı düşmanlara da uygulanır. Mesela ABD'nin Ortadoğu'daki iki düşmanı, Irak ve İran'a yönelik propagandalar ilginç bir nitelik taşıyordu. Bu çerçevede, ABD medyası, ilk planda her iki ülkenin adını 'vurulacak ülkeler safında' zikretti. İran, bu gelişmenin ardından stratejik hesaplarını da gözeterek, ABD ile paralel görüşler serdetti. Irak lideri Saddam Hüseyin ise 'daha akıllıca' hareket ederek, tepkilere yol açacak açıklamalardan kaçındı.

Körfez Savaşı'ndan dersler

Malumunuz üzere, Körfez Savaşı tarihin ilk 'naklen' izlenen savaşı olarak kayıtlara geçmişti. Körfez Savaşı ve CNN sayesinde televizyon adlı iletişim aracının adı 'ScudVizyon'a bile dönüşmüştü. Bağdat semaları, CNN Muhabirlerinin kullandığı tarihi benzetme ile 'Muhteşem bir havai fişek gösterisi' ile aydınlanmış, "Yüzbinlerce ateşböceği ile şenlenmiş"ken, milyonlarca insan koltuklarına oturup çekirdek, patlamış mısır, kestane kebap yiyerek, "hassas ve lazer güdümlü füzelerin hedeflerini iğne deliğinden bile geçerek vurduğu ve sivillerden kimseye zarar gelmediği" yalanlarını dinlemişlerdi.

Adeta 'Hollywood yapımı' bir Spielberg klasiğine dönüşen savaşın 'seyirci' kitlesi, kimi zaman Pentagon'da kimi zaman da Dahran'daki müttefik karargahında Cheney-Powell-Schwarzkopf (Dick Cheney-Savunma Bakanı, Colin Powell-Genelkurmay Başkanı, Norman Schwarzkopf-Müttefik Kuvvetler Komutanı) üçlüsünün "gerçek" adı altında verdiği rakamları dinlemişler, uydudan ve bomba uçlarından çekilmiş videoları izlemişlerdi. Ancak sonradan hem kendileri tarafından 'tashih' edilen, hem de savaşın ardından buharlaşıp yokolan bu 'gerçek'lerin tamamen bir göz boyamadan ibaret olduğu ortaya çıkmıştı.

Vurulan Scud sayısı 'sıfır'

Müttefik Hava Kuvvetleri tarafından hergün vurulduğu öne sürülen SCUD füzelerinin toplam sayısı ile gerçekte vurulan füzelerin sayısı, trajikomik biçimde çelişiyordu. Irak'ın elinde bulunduğu belirtilen SCUD füzelerine karşı 'panzehir' olarak ABD'nin devreye soktuğu PATRIOT füze bataryaları, Saddam'ı dize getirdi diye sunulmuş, zamanın Başkanı George Bush (Baba Bush) PATRIOT'ları üreten fabrikada yaptığı konuşmada "Saddam'ın 42 füzesinden 41'ini bunlarla havada vurduk" diye öğünmüştü.

Sonradan yapılan araştırmalarda, bir rivayete göre "Sadece 1 (bir) , bir başka teze göre ise 0 (sıfır) SCUD vurulmuştu." İmha edildiği öne sürülen füze rampalarının çoğunluğunun da, "tahtadan yapılmış oyuncak rampalar olduğu" müttefik kaynaklarınca bile itiraf edildi.

Hedefler vurulmamıştı

Savaş sonrası Washington Post'un bir değerlendirmesinde ABD - Müttefik Hava harekatında "Irak'a yağdırılan 85,000 ton bombanın yüzde 70'i hedefini vuramamıştı". Genelkurmay Başkanı General Colin Powell ise bunu , "Hava üstünlüğü ile hava hakimiyetini birbirine karıştırmayalım. Biz de zaten yüzde 100 isabet sağladık dememiştik..." diyerek savuşturmuya çalıştı. Keza aynı durum Afganistan'da da yaşanacak!

Alaska'da petrol içinde yüzen kuş, Körfez'de diye yutturuldu

Yine Saddam Hüseyin yönetiminin Körfez kıyılarındaki petrol tesislerini havaya uçurup denizi "bir daha tarih boyunca temizlenemeyecek düzeyde kirlettiği" yalanı, müttefik ağızlarca ortaya atıldığı gibi, CNN başta olmak üzere Amerikan "haber ağ(a)ları" petrole bulanmış zavallı deniz kuşlarının filmlerini saatlerce yayınlayarak "sadece insanlara değil, hayvanlara bile eziyet eden Saddam" imajını perçinlemeye kalkıştılar. Sonradan bu filmlerde görünen kuşların aslında yıllar önce Exxon -Valdez adlı tankerin yaptığı kaza sonucu (Alaska'da) denize yayılan petrolden kirlenen kuşlar olduğu ortaya çıktı ve yine 'özür' dilendi.

Bu öykü de yalandı...

Süttozu fabrikasını da vurdular

Bağdat yakınlarındaki Ameriyya kentinde süt tozu fabrikasını "kimyasal silah üreten tesis" diyerek 13 Şubat 1991 günü bombalayan müttefik uçaklarının bombaları ile yüzlerce sivil öldüğünde, bunu İngiliz ve Amerikan televizyonlarında eleştirenler 'vatan hainliği' ile suçlandı. Avam Kamarası ve Kongre'de öfkeli sesler, karargahları ya da pilotları değil, sivillerin ölümünü duyuran gazetecileri suçlamaya kalktılar.

ABD benzer şekilde 1996'da 'kimyasal silah' ürettiği gerekçesiyle Sudan'daki Eş-Şifa ilaç fabrikasını vurmuştu. Dönemin Başkanı Clinton, görüşünde ısrarlıydı. Ancak uluslararası gözlemciler, vurulan tesisin bir ilaç fabrikası olduğunu tescil ettiler. ABD buna rağmen tazminat ödemeye yanaşmadı.

Terörün en büyüğü:

250 bin sivil öldürüldü

Yine savaş sonrası, Iraklı sivil kayıpların sayısı konusunda General Colin Powell "takriben 250,000" rakamını verirken, bir resmi yazışmada bu rakam "sadece100,000" olarak verildi. Oysa 11 Eylül'deki New York ve Pentagon'a yönelik terör eylemlerinde ölenlerin sayısı 7 bin civarında. Hangi terör büyük? Kararı siz verin.

ANALİZ: Recep BAHAR
İstanbulspor küme düştü
Karagümrük son saniye penaltısıyla kazandı
CHP'li 408 başkana böyle seslendi
'Ayağa kalkın ve bu ülkeyi kurtarın'
İsrail'le ticareti savunmaya devam etti
'Sözlerimin arkasındayım'
'Yarım saat sonra gelir alırsın' dedi!
Torbacılık suç olmaktan çıktı mı?
Dev dalgalar yürekleri ağızlara getirdi
Antalya'da şiddetli fırtına!
1 Haşdi Şabi mensubu öldü, 8 asker yaralandı
Hava saldırısı mı, patlama mı?
'Takmaya devam edeceğim'
Rolex müdafaası!
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
İstanbulspor küme düştü
Karagümrük son saniye penaltısıyla kazandı
CHP'li 408 başkana böyle seslendi
'Ayağa kalkın ve bu ülkeyi kurtarın'
İsrail'le ticareti savunmaya devam etti
'Sözlerimin arkasındayım'
'Yarım saat sonra gelir alırsın' dedi!
Torbacılık suç olmaktan çıktı mı?
Dev dalgalar yürekleri ağızlara getirdi
Antalya'da şiddetli fırtına!
1 Haşdi Şabi mensubu öldü, 8 asker yaralandı
Hava saldırısı mı, patlama mı?
'Takmaya devam edeceğim'
Rolex müdafaası!
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet

Edirne’den gelen görüntü tartışma yarattı: Uyarıcı ilaç satmak suç olmaktan mı çıktı?

Edirne'de polisin üzerinden yeşil reçete ile satılan ilaç çıkan kadını gözaltına alırken eşine de 'Yarım saat sonra gelin alın' demesi tartışmalara neden oldu.
20.04.2024 14:03:00 / Güncelleme: 20.04.2024 14:09:53
Atakan Akbal
Edirne’den gelen görüntü tartışma yarattı: Uyarıcı ilaç satmak suç olmaktan mı çıktı?
Edirne’den gelen görüntü tartışma yarattı: Uyarıcı ilaç satmak suç olmaktan mı çıktı?
Uyuşturucu ile mücadele konusunda Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı kanalıyla her gün onlarca operasyon düzenlenirken, bir yandan uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin kullanımı ve ticaretindeki artış da devam ediyor.

Çocukları uyuşturucu satıcılarının pençesine düşen aileler, cezaların yeterince caydırıcı olmamasından veya uyuşturucu satıcılarının çoğu zaman cezasız kalmasından şikayetçi.

"Yarım saat sonra gelir alırsın"

Edirne'de kaydedilip sosyal medyada paylaşılan bir görüntü ise tartışmayı yeniden başlattı.

Görüntülerde, üzerinde bağımlılık ve kötüye kullanma potansiyeli olduğu için yeşil reçete ile satılması gereken 12 adet ilaç çıkan bir kadın polis tarafından gözaltına alınarak polis aracına bindiriliyor.

Kaydı yapan kişi kişi de gözaltına alınan eşine "Sen nasıl gittiysen gelir alırım oradan" diyor. Gözaltı işlemini yapan polis memuru ise "Yarım saat sonra gelir alırsın" diyor.

Cezasızlık mı var?

Görüntüler üzerine sosyal medyada 'torbacılık suç olmaktan çıktı mı?', 'tweet atan tutuklanırken torba tutan yarım saat sonra serbest mi kalıyor?' eleştirileri eşliğinde tartışma başladı.

Konuyu sorduğumuz kendisi de eski bir emniyet mensubu olan Güvenlik Politikaları Uzmanı ve DP GİK Üyesi Mustafa Böğürcü, uyuşturucu satışının suç olmaktan çıkmadığını ve suçun işleniş biçimi ve tekrarlanma durumuna göre 20 yıla kadar cezalarla yargılama ve mahkumiyet olduğunu söyledi.



Uygulama sorunlu

Söz konusu görüntüden, gözaltına alınan şahsın daha önce uyuşturucu veya yasaklı madde satışı yaptığının anlaşılmasının mümkün olmadığına dikkat çeken Böğürcü, "Polisin yaptığı işlem hakkında savcılık ifadesi için arama kaydı olan birinin mevcutlu olarak savcılığa sevk işlemi gibi görünüyor. Ancak bunun için ikamete gidildiğinde şahsın üzerinden yasaklı madde çıkmış da olabilir. Olaydan bağımsız olarak, orada görev yapan polis memurunun görüntü kaydı yapan kişiye 'Yarım saat sonra gelir alırsın' gibi bir ifade kullanması doğru değil. Bu görüntü, 'suç işleyenler ön kapıdan alınıp arka kapıdan salınıyor' algısının pekişmesine neden olur. Zaten vatandaşların adli sisteme olan inancı bu kadar zayıflatılmışken, kolluk güçlerinin de kamuoyunda farklı algılara neden olacak söylem ve hareketlerden kaçınması gerekir" diye konuştu.


Mardin ve Diyarbakır belediye meclislerindeki iddialarla ilgili mülkiye müfettişleri görevlendirildi

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye meclislerinin açılışında "İstiklal Marşı'nın okutulmadığına" ve "Türk bayrağının kaldırıldığına" ilişkin iddialarla ilgili mülkiye müfettişlerinin görevlendirildiğini bildirdi. Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı da, Mardin Büyükşehir Belediye Meclisi açılışında "İstiklal Marşı'nın okutulmadığı" iddialarına ilişkin soruşturma başlattığını bildirdi.
20.04.2024 11:10:00
Anadolu Ajansı
Mardin ve Diyarbakır belediye meclislerindeki iddialarla ilgili mülkiye müfettişleri görevlendirildi
Mardin ve Diyarbakır belediye meclislerindeki iddialarla ilgili mülkiye müfettişleri görevlendirildi
Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Mardin Büyükşehir Belediye Meclisinin açılışında 'İstiklal Marşı'nın okutulmadığına', Diyarbakır Büyükşehir Belediye Meclisinin açılışında ise 'Türk bayrağının kaldırıldığına' ilişkin iddialarla ilgili Mülkiye Müfettişlerimiz görevlendirilmiştir." ifadesini kullandı.



Başsavcılık soruşturma başlattı

Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı, Mardin Büyükşehir Belediye Meclisi açılışında "İstiklal Marşı'nın okutulmadığı" iddialarına ilişkin soruşturma başlattığını bildirdi.

Mardin Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, "Mardin Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 13 Nisan 2024 tarihli toplantısında, İstiklal Marşı'mızın okutulmaması ve saygı duruşunda bulunulmaması olayı ile ilgili olarak, Cumhuriyet Başsavcılığımızca resen soruşturma başlatılmıştır." ifadelerine yer verildi.

AK Parti Mardin İl Başkanlığı'ndan açıklama: Biz okuduk

AK Parti Mardin İl Başkanlığınca, Mardin Büyükşehir Belediye Meclisi açılışındaki iddialara ilişkin açıklama yapıldı.

AK Parti İl Başkanlığından yapılan açıklamada, DEM Parti'den Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ahmet Türk'ün başkanlığındaki ilk meclis toplantısının İstiklal Marşı ile başlanması beklenirken, direkt gündem maddelerine geçilmesi üzerine AK Parti Grubunun buna itiraz ettiği, İstiklal Marşı'nın okunması yönündeki taleplerini sundukları belirtildi.

Bu taleplerine DEM Parti Grubunun karşı çıktığı aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Bu talebe DEM Parti Grubu tarafından 'Kapalı alanda olmaz' denilerek karşı çıkılmıştır. Yapılan istişareler sonucunda AK Parti Grubumuzda bulunan ilçe belediye başkanlarımız ve meclis üyelerimiz birlikte ayağa kalkarak İstiklal Marşı'nı okuyarak saygı duruşunda bulunmuşlardır. O esnada DEM'li üyeler İstiklal Marşı'nı okumayarak oturdukları yerden izlemekle yetinmişlerdir. Tüm bu olaylar cereyan ederken bazı sosyal medya mecralarında milletimizin bağımsızlık sembolü İstiklal Marşı'nın 'yapılan oy birliği neticesinde okunmaması yönünde karar kılındığı' gibi söylemlerin gerçeği yansıtmadığını belirtiyor ve bu yalan yanlış haberleri yayanları esefle kınıyoruz."

Reklam Kurulu 3,5 ayda 94 milyon TL ceza kesti

Ticaret Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Reklam Kurulu, yılın ilk 3,5 ayında toplam 639 adet dosya hakkında görüş ve değerlendirmelerde bulundu
20.04.2024 10:06:00
İhlas Haber Ajansı
Reklam Kurulu 3,5 ayda 94 milyon TL ceza kesti
Reklam Kurulu 3,5 ayda 94 milyon TL ceza kesti
Reklam Kurulu'nun 16 Nisan 2024 tarihinde gerçekleştirilen 344 sayılı toplantısında, tüketicileri aldatan, yanıltan, tecrübe ve bilgi eksikliklerini istismar eden reklamlar ile haksız ticari uygulamalar incelendi. Toplantıda görüşülen 161 adet dosyadan 139'u mevzuata aykırı bulunurken, söz konusu reklam ve ticari uygulamalar hakkında durdurma cezası ile birlikte toplam 28 milyon 884 bin 143 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi.

Ticaret Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Reklam Kurulu, yılın ilk 3,5 ayında toplam 639 adet dosya hakkında görüş ve değerlendirmelerde bulundu. Aldatıcı reklam veya haksız ticari uygulama olduğu tespit edilen 554 adet dosya hakkında durdurma cezasının yanı sıra, toplam 94 milyon 139 bin 110 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi.

Son toplantının gündem konusunu tüketicileri yanıltan indirimli satış reklamları oluşturdu

Açıklamada, çok sayıda üründe çeşitli oranlarda indirimlerin yapılacağının ilan edildiği indirimli satış kampanyalarının, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çokça tercih edilen bir pazarlama yöntemi olduğuna dikkat çekilerek çeşitli ürünlere uygun şartlarda ulaşabilmeye imkan sağlayan çevrimiçi alışveriş kanallarının yaygınlaşmasıyla birlikte indirim kampanyalarının sıklaştığı ve çeşitlendiği, bununla beraber çeşitli tüketici mağduriyetlerinin de arttığı gözlemlendiği vurgulanarak, "Bu çerçevede, yakından takip edilen tüketicileri aldatan, yanıltan, gerçekte olduğundan daha fazla indirim yapılıyormuş algısı oluşturulan indirimli satış reklamları ve uygulamaları hakkında incelemelere devam edildi. Nisan ayı kurul gündeminde görüşülerek karara bağlanan dosyalarla birlikte yılın ilk dört ayında Reklam Kurulu tarafından 51 adet indirimli satış dosyası hakkında durdurma cezası ve toplam 11 milyon 457 bin 805 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi" denildi.

İmamoğlu'nun kapıyı gösterdiği CHP'li Köksal, mültecilere ait kaçak işyerlerini mühürledi

CHP'li Afyonkarahisar Belediyesi, şehirdeki sığınmacıların ruhsatsız iş yerlerini mühürleme kararı aldı. Belediye Başkanı Burcu Köksal, zabıta ekiplerinin işlemlerini yerinde takip ederek dükkanları mühürledi. Bir de açıklama yapan Köksal, "Tüm mültecilerin iş yeri açmalarına engel olacağım, şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım." dedi.
20.04.2024 08:25:00
Haber Merkezi
İmamoğlu'nun kapıyı gösterdiği CHP'li Köksal, mültecilere ait kaçak işyerlerini mühürledi
İmamoğlu'nun kapıyı gösterdiği CHP'li Köksal, mültecilere ait kaçak işyerlerini mühürledi

Afyonkarahisar Belediyesi, şehirdeki mültecilerin ruhsatsız iş yerlerini mühürleme kararı aldı.

Seçimlerden önce 'Seçilirsem DEM Parti dışında tüm partilere kapın açık' dediği için İstanbul Büyükşehir Belediye Başjanı Ekrem İmamoğlu tarafından 'kendisine başka bir parti bulması' istenen Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal, zabıta ekiplerinin uygulamasına katılarak ruhsatsız dükkanlara mühür taktı.

Sosyal medya hesabından konuya ilişkin açıklama yapan Köksal, şu fadeleri kullandı:

"Bugün Zabıta Ekiplerimizle birlikte şehrimizde iş yeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmadığı halde faaliyet gösteren sığınmacılara ait iş yerlerinin faaliyetlerine son verdik. Erenler Mahallesi'nde Spor Salonu, Cumhuriyet Mahallesi'nde tatlıcı; Dumlupınar, Sahipata ve Marulcu Mahallelerinde bakkal dükkanı olan iş yerlerini mühürledik. Söz verdiğim gibi Afyonkarahisar'da Suriyeli mülteciler olmak üzere tüm mültecilerin iş yeri açmalarına engel olacağım, şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım. Amasız, fakatsız, lakinsiz göndereceğiz Afyonkarahisar'dan…"


logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.