Mimar ve Mühendisler Grubu Başkan Yardımcısı Kadem Ekşi, Rize'de yaşanan sel felaketinin yanlış şehirleşmenin sonucu olduğunu kaydederek, "Dere yataklarının içine izin alınmadan gelişigüzel konutların yanı sıra, okul ve sağlık ocakları bile inşa edilmiştir. Rize'mizde sel, heyelan, taşkın haritası olmadığı, erken uyarı sisteminin henüz devreye girmediği bilinmektedir" dedi
HALİL MEMİŞ - İSTANBUL
Rize'de geçtiğimiz haftasonu yaşanan şiddetli yağışlar sonucunda meydana gelen selin ve heyelanların yol açtığı can ve mal kaybı yoğun tartışmaları da beraberinde getirdi. Kentin sık sık sel baskınları yaşaması üzerine açıklamada bulunan Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG) Başkan Yardımcısı Kadem Ekşi, "Felaket sonrası yapılan açıklamalar ise hâlâ sorunun özüne inmek yerine kısa vadeli çözümlere itibar ettiğimiz izlenimi vermektedir. Mimar ve Mühendisler olarak yetkilileri bilimin kurallarına uymaya, doğanın verdiği mesajı almaya davet ediyoruz" dedi. "Rize'de dere yataklarının üzeri sokak ve caddelere dönüştürülmüş, hatta bazı derelerin güzergâhı bina yapabilmek amacıyla değiştirilmiştir" tespitini yapan Ekşi, şunları kaydetti: "Yatakların içine hiçbir izin alınmadan gelişigüzel konutların yanı sıra, okul ve sağlık ocakları bile inşa edilmiştir. Rize'mizde sel, heyelan, taşkın haritası (1/1000 ölçekli) olmadığı, dere yataklarındaki binaların kaçak olduğu, erken uyarı sisteminin henüz devreye girmediği bilinmektedir. Derelerin üzeri kapatılmış ve üzerlerine binalar yapılmıştır. Hatta öyle ki bina yapmak için derelerin akış yatakları bile değiştirilmiştir. Maalesef dere yataklarına yapılan binaların çoğu ruhsatsız yapılardır. Devlet buralarda yapıya izin verirken araziden dere geçtiğinden bile habersizdir. Dere içine tapulu ve ruhsatlı evler, tesisler yapıp sonra da neden bu felakete uğradık diye destan ve ağıtlar yakıyoruz."
HES hafriyatı dere yataklarına boşaltıldıRize'de doğal yapıyı bozduğu için eleştirilen HES'lerin yapımında tünellerden çıkarılan hafriyatların dere yataklarına boşaltıldığına işaret eden Kadem Ekşi, "Dere yataklarında, tek taraflı yapılan bu müdahalenin zararları şu an karşı sahilde oluşan aşınma ve heyelanlar ile çok net bir şekilde görülmektedir. 'Derelere dokunmayın, dere yataklarını tünel güzergâhları içinden çıkardığınız malzemelerle doldurarak daraltmayın' denilirken örneğin İkizdere'de 40 metrelik bir dere yatağı, 7 - 8 metreye düşürülmüştür" dedi.
HALİL MEMİŞ - İSTANBUL
Rize'de geçtiğimiz haftasonu yaşanan şiddetli yağışlar sonucunda meydana gelen selin ve heyelanların yol açtığı can ve mal kaybı yoğun tartışmaları da beraberinde getirdi. Kentin sık sık sel baskınları yaşaması üzerine açıklamada bulunan Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG) Başkan Yardımcısı Kadem Ekşi, "Felaket sonrası yapılan açıklamalar ise hâlâ sorunun özüne inmek yerine kısa vadeli çözümlere itibar ettiğimiz izlenimi vermektedir. Mimar ve Mühendisler olarak yetkilileri bilimin kurallarına uymaya, doğanın verdiği mesajı almaya davet ediyoruz" dedi. "Rize'de dere yataklarının üzeri sokak ve caddelere dönüştürülmüş, hatta bazı derelerin güzergâhı bina yapabilmek amacıyla değiştirilmiştir" tespitini yapan Ekşi, şunları kaydetti: "Yatakların içine hiçbir izin alınmadan gelişigüzel konutların yanı sıra, okul ve sağlık ocakları bile inşa edilmiştir. Rize'mizde sel, heyelan, taşkın haritası (1/1000 ölçekli) olmadığı, dere yataklarındaki binaların kaçak olduğu, erken uyarı sisteminin henüz devreye girmediği bilinmektedir. Derelerin üzeri kapatılmış ve üzerlerine binalar yapılmıştır. Hatta öyle ki bina yapmak için derelerin akış yatakları bile değiştirilmiştir. Maalesef dere yataklarına yapılan binaların çoğu ruhsatsız yapılardır. Devlet buralarda yapıya izin verirken araziden dere geçtiğinden bile habersizdir. Dere içine tapulu ve ruhsatlı evler, tesisler yapıp sonra da neden bu felakete uğradık diye destan ve ağıtlar yakıyoruz."
HES hafriyatı dere yataklarına boşaltıldıRize'de doğal yapıyı bozduğu için eleştirilen HES'lerin yapımında tünellerden çıkarılan hafriyatların dere yataklarına boşaltıldığına işaret eden Kadem Ekşi, "Dere yataklarında, tek taraflı yapılan bu müdahalenin zararları şu an karşı sahilde oluşan aşınma ve heyelanlar ile çok net bir şekilde görülmektedir. 'Derelere dokunmayın, dere yataklarını tünel güzergâhları içinden çıkardığınız malzemelerle doldurarak daraltmayın' denilirken örneğin İkizdere'de 40 metrelik bir dere yatağı, 7 - 8 metreye düşürülmüştür" dedi.