logo
28 MART 2024

RUS MEZALİMİ

14.07.2001 00:00:00
Bundan 11 gün önce Rus askerleri Çeçenistan'daki iki kasabaya baskın düzenleyip, binlerce Çeçene iki gün boyunca acımasızca işkence yaptılar

Yüzlerce Rus askeri 3 ve 4 Temmuz'da saldırı amaçlı helikopterlerin desteğinde iki Çeçen kasabasını yerle bir etti.

Rus askerleri 1500 Çeçen'i tutukladı, evleri yağmaladı ve erkeklere elektrik akımı vererek, işkence yaptılar. Cani Ruslar, iki gün boyunca yüzlerce Çeçen'i acımasızca sorgudan geçirdi.

Geniş kapsamlı sindirme operasyonu, bu kasabaların dışında iki mayının patlaması sonucu en az 4 Rus askerinin ölümü, çok sayıda işgalcinin yaralanmasının ardından geldi.

Köylerdeki yaşlılar, iki gün boyunca sivillerin Rus askerleri tarafından 'şiddetli bir teröre' maruz bırakıldıklarını dile getirdiler. Yüzden fazla zırhlı araçla Çeçen köylerini basan Rus askerleri, hiçbir kuralı takmadan doğrudan mezalime başladılar.

Askerler önce barikat kurdular, ardından da 'kasaba polisinin' elindeki silahları aldılar. Bunu takiben belediye başkanları ve din adamlarını tutukladılar. Sonra evleri teker teker dolaşarak, 15-55 yaşları arasındaki tüm erkekleri tutuklayarak, yerleşim alanlarının dışında topladılar. Cani Ruslar, Çeçen masumları gün boyu kavurucu güneşin altında sırtları açık bir şekilde yüzüstü yatırdılar, ardından üst üste çukurlara doldurdular. Ne olduğunu öğrenmek isteyen köylüler, tüfek dipçikleriyle acımasızca dövüldü. Bu tüyleri diken diken eden işkencenin ardından, Çeçen erkekler teker teker şiddetli sorgu seanslarına alındılar.

İşkenceye maruz bırakılanlardan biri 38 yaşındaki Ruslan Payzulayev'di. Sağır ve dilsiz olan Payzulayev, annesinin yakarışlarına rağmen, Rus askerleri tarafından 'toplama kampına' götürüldü.

İnsanlıktan zerre miktarı nasibi olmayan vahşi Ruslar, onu konuşturmak için ağzına vurup durdular. Beline kemer bağladılar, üzerine kablolar döşeyip elektrik akımı verdiler. Akıma tepki gösterdikçe, Payzulayev'in yüzü geriliyordu.

Olaya şahit olan bir kasabalı, Rus askerlerinden birinin 'gerçekten onun sağır ve dilsiz olup olmadığını göreceğiz' dediğini aktarıyordu.

Sernovodsk'ta caminin imamı, Ashab Gayev, Rus askerlerinin zırhlı araçla kamyonetini uçurumdan aşağı yuvarladığını öfkeyle seyretmek zorunda bırakıldı. Ruslar bununla yetinmedi. Aracın motorunu, aküsünü, tekerleklerini ve jantlarını söküp aldılar.

"O benim tek aracımdı" dedi Gayev, "Yenisini alacak param da yok."

3 kişi hala kayıp

İki kasabadaki iki günlük 'mezalim' yüzlerce Çeçen'in yaralanmasıyla sona erdi. Herhangi bir ölüm vakasının bildirilmemesine rağmen, 3 kişinin kayıp olduğu vurgulanıyor.

Rus askerlerinin mezalimi Rusya tarafından atanan 'kukla Çeçen liderlerin' bile tepkisini çekti. Bu olayı takiben yeni bir mülteci dalgası başladı.

Kukla lider de isyan etti

9 Temmuz'da Çeçenistan'ın Rusya tarafından işgal edilen bölgesinde yaşayan Çeçenlerin yöneticisi Ahmed Kadirov, Rus kuvvetlerinin mezalimini 'suç' olarak ilan etti. Kadirov, Çeçenistan'da düzenin yeniden kurulması için sarfedilen çabaların bu tür saldırılarla yok edildiğini söyleyerek, "Bu şartlar altında birlikte çalışmamız imkansızdır" diye konuştu.

Öte yandan, Kadirov'un idaresindeki Çeçen yönetimini danışmanlık yapmak için Rusya Devlet Başkanı Vilademir Putin tarafından atanan Stanislav İlyasov da, 'mezalimi' gerçekleştiren Rus askerlerinin adalet önüne getirilmediği sürece istifa edeceğini ilan etti.

Kasabalara giriş askeri kontrol noktalarıyla bir hafta boyunca bloke edildi.

Rus bakandan mezalime savunma

Geçtiğimiz Cuma günü, Rusya İçişleri Bakanı Boris Gruzlov, saldırıları savunarak, şunları söylüyordu: Bu tür harekatlar yapılmalı ve de yapılacaktır!" Kukla konumundaki Çeçen yetkililer bu açıklamaya sert tepki gösterdiler.

Çeçenistan'da ise gerilim gittikçe yükseliyor. Rusların Çeçenistan'a yönelik başlattığı 'ana askeri saldırı' bir yıl önce sona ermişti. Bu andan itibaren savaş bir gerilla mücadelesine dönüştü. Çeçen mücahitlerin geceleri döşedikleri mayınlar yüzlerce Rus askerinin ölümüne ve sakat kalmasına yol açıyor. Çeçen mücahitlere diş geçiremeyen Rus askerleri ise hınçlarını 'masum sivil halktan' çıkarıyorlar.

Çeçensitan'ın Rus askerlerince kontrol edilen bölümünde ise 'sıkı yönetim' kuralları uygulanıyor.

1944'ü hatırlamak

Çeçen sivillerin toplu olarak mezalime tabi tutulması, Çeçenlerin 1944'te Orta Asya'ya sürgüne gönderilişlerini hatırlatıyor. O günlerde Rus askerleri, Çeçenleri meydanlarda toplayarak trenlere doldurmuşlardı. Çeçenlere yolculuk esnasında su bile verilmemişti. Hatta Rus askerleri, trenlerin durduğu istasyonlarda Çeçenlere merhamet edip, yiyecek ve su uzatanları bile ağır işkenceye tabi tutmuşlardı. Sonuçta sürgüne gönderilen 480 bin Çeçen'in ancak yarısı Kazakistan'ın bozkırlarına varabilmişti.

Önceki hafta Rus askerleri köye geldiklerinde, 'Sürgün'ü hatırlatan bir şiir hastanenin duvarlarına nakşedilmişti.

Şiirde Çeçenler için hürriyetin, Stalin'in gizli emriyle Çeçenleri nakletmek için kullanılan vagonlar gibi Asya steplerine uzanan 'demiryolu vagonuna' benzediği vurgulanıyordu.

Şiirin altındaki imza ilginçti. Çeçenistan'daki operasyona katılan Yakut askere aitti bu şiir. Yakut asker bu şiir 'en iyi dilekleriyle Çeçenlere ithaf ediyordu.

Sernovodsk Belediye Başkanı Vaha Arsamakov, Rus askerlerinin tutukladıkları arasında 'tek bir mücahid' olmadığını belirtiyordu.

"Ama Rus askerlerinin mücahitlerin eylemlerinden dolayı neden iki kasabayı yerle bir ettiklerini anlayabilmiş değilim" diyordu Arsamakov. Arsamakov'un bunu anlaması için bundan 47 yıl öncesine bakması yeterli. O zaman Ruslar son derece barışçıl amaçlarla, yani Çeçenlere yardım etmek için Çeçen köylerine gelmişti. Belki de bu insanlar mücahitlere katılmamanın, dağlara çıkıp Rus askerlerine karşı vatanın istiklali için tek vücut halinde savaşmamanın bedelini ödüyorlardı.

Haç pozisyonuna sokmak

23 yaşındaki çiftçi Emirhan Sultanov anlatıyor: "Rus askerleri 3 Temmuz günü kasabaya geldiklerinde, askerlerden kaçıp saklanmaya çalıştığım için beni şiddetlice dövdüler. Pasaportumu yenilenmek üzere polis idaresine vermiştim. Pasaportsuz kardeşim Aslan'ın maruz kaldığı duruma düşeceğimden endişe ediyordum. 1 Mayıs'ta Rus askerleri kardeşim Aslan'ın sokaktan çevirip, ormana götürdüler. Başına bir torba koyup, ellerini yana doğru açmalarını emrettiler. Bunu özellikle yaptılar, çünkü böylece ortaya haç işareti çıkıyordu! Askerler bu pozisyonda ona ateş edip, sağ bileğinden yaraladılar. Ama bereket versin ki, onu serbest bıraktılar."

Tıpkı kardeşim gibi beni bir çukura sokup, başıma torba koyarak, ellerimi bağladılar. Ardından beni dipçiklerle dövmeye başladılar. "Asiler (Çeçen mücahitler) nerede? Nerede saklanıyorlar" diye sorup durdular. Ardından kalçalarıma iki kablo bağlayıp, elektrik akımı verdiler bana. El jeneratörüyle akım verdikçe, "Anneni çağırmak istemez misin?" diye bağırdılar.

Acı dayanılmazdı. 20 dakikalık işkenceden sonra, torba altında nefesimin azaldığını, şuurumu kaybettiği farkettiklerinde, akımı kestiler."

Bu haber The New York Times ve Çeçen sitelerinden yararlanılarak hazırlanmıtır

Recep BAHAR
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalkan yandaşa kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalkan yandaşa kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi

Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu

Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında "Kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler' sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulundu.
28.03.2024 16:32:00
İhlas Haber Ajansı
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in bir mitingde 'Tayyip Bey çağırınca oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi" ifadelerini kullanması üzerine hakkında suç duyurusunda bulundu.

Konuya ilişkin açıklamada bulunan Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği Başkanı Cafer Akın, 'CHP Genel Başkanı Özgür Özel haddini aşan açıklamalarda bulunmuştur. Bunun üzerine Kahramankazan 15 Temmuz Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği olarak suç duyurusunda bulunacağız. CHP Genel Başkanı hadsiz Özgür Özel, 15 Temmuz darbe girişimine karşı koyan vatandaşlarımıza utanmadan, sıkılmadan 'zibidi' dedi. 'Tayyip Bey'in çağrısına oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi' ifadesini kullandı. CHP, Mustafa Kemal Atatürk'ün kemiklerini sızlatmaya devam ediyor. Özgür Özel'i kınıyoruz. 15 Temmuz şehit ve gazilerine zibidi diyemezsin, haddini bil' diye konuştu.

'Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz'

Özel'den özür beklediklerini söyleyen Akın, 'Aziz Türk milleti evlatları, söz konusu vatan olduğunda canlarından geçerek darbecileri ve darbeciliğe alkış tutanları durdurmuşlardır. 15 Temmuz'da devletinin çağrısıyla milletle kol kola şehadete yürüyerek tanklara siper olan aziz şehitlerimizin aileleriyle birlikte şehitlere 'zibidi' deme hadsizliğini gösteren Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz. Her halükarda ülkeyi sizin kurtarmayacağınız kesin. Tankların arasından sıvışıp giderken, televizyon karşısında kahvenizi yudumlayarak izlediğiniz 15 Temmuz'da meydanlarda can veren, kan veren o 'zibidi' dediğiniz korkusuz kahramanlardan öğrenecek çok şeyiniz var. Asıl zibidi kim biliyor musunuz' O gece darbe oluyor diye alkış tutanlar, o gece kadeh kaldıranlar, o gece tankların arasından sıvışanlar, o geceden sonra darbecileri savunanlar, kahpe teröristlerle iş birliği içerisinde olanlar; millet siz siyasi malzeme yapın diye kurtarmadı bu vatanı. Ne Çanakkale'de kefensiz yatan atalarımız ne de 15 Temmuz'da karşı koyarken şehit olan yiğitlerimiz. Kahraman gazilerimiz, bu ülke için zerre faydası olmayanlar, ülke yönetimine talip olmaktan utanmıyorlar. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den şehit ailelerimiz ve gazilerimizden acilen özür dilemesini bekliyor ve şiddetle kınıyoruz' dedi.

'Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir'

Özel'in sözlerinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Avukat Burakhan Çınar ise, 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz milleti için bir an olsun gözünü kırpmadan şehit olan ve yine bu uğurda gazi olanlara CHP Genel Başkanı'nın TV kanallarında da görüleceği üzere açık bir şekilde 'zibidi' şeklindeki hakaretini derin bir üzüntü ile hep beraber izledik, takip ettik. DEM Parti ile kent uzantısı neticesinde PKK'lı kişileri ilçe yönetimlerine sokan bir partinin genel başkanının her mitingde, hatta kendi partisinin genel başkanlık seçimlerinde dahi Selahattin Demirtaş'a, Osman Kavala'ya selam gönderirken, gazi veya şehit gibi kelimelerin nasıl bir maneviyat oluşturduğunu anlaması bizler tarafından beklenemez. Türk Ceza Kanunu'nun belirli maddelerini ihlal etmesi ve gazilerimiz ile şehit ailelerimiz üzerinde nasıl bir etki uyandırdığı kamuoyunun takdirindedir. Bu nedenle Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığımıza şikayetçi olmak için burada bulunuyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir. Bu nedenle de Özgür Özel'i kınıyoruz ve kendisinden şikayetçiyiz. Yüce Türk adaleti gereğini yapacaktır' ifadelerini kullandı.

Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı

Adaylardan Mehmet Akarca 120, Ömer Kerkez 138 oy alırken, 9 boş oy, 71 de geçersiz oy kullanıldı. Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 11. tur oylamayla devam edilecek.
28.03.2024 16:24:00
Anadolu Ajansı
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılmaya başlanan başkanlık seçimlerinin onuncu turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı.

Mehmet Akarca, Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilmiş, 4 yıllık görev süresi pazar günü itibarıyla dolmuştu.

Bu kapsamda Yüksek Mahkemenin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay'da pazartesi günü sandık kuruldu ve Yargıtay üyeleri sandık başına gitti.

Seçimin ilk dokuz turunda hiçbir adayın, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması üzerine bugün, Akarca ve Kerkez'in katıldığı onuncu tur oylama yapıldı.

Oylama sonucu Yargıtay Başkanı Akarca 120, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez ise 138 oy aldı. Seçime katılım 338 olarak kayıtlara geçerken, kullanılan oylardan 9'u boş, 71'i ise geçersiz sayıldı.

Sekizinci tur oylamada diğer aday Muhsin Şentürk 96 oy almış, 3 oy geçersiz sayılmış, boş oy ise kullanılmamıştı.

Seçime 1 Nisan Pazartesi günü 11. tur oylamayla devam edilecek. Bu turda Muhsin Şentürk de oylamaya katılabilecek.

Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor.

Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor

Türkiye Deniz Canlıları Müzesi Kurucusu Kenan Balcı, 'Gece geliyorlar, gündüz geliyorlar. Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyorlar' dedi.
28.03.2024 12:53:00
İhlas Haber Ajansı
Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor
Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor
Türkiye Deniz Canlıları Müzesi'nin de bulunduğu Beylikdüzü Balıkçı Kenan Tesisleri sahibi balıkçı Kenan Balcı İmamoğlu aleyhinde yapmış olduğu açıklamalar sonrasında işletmesi zabıtalar tarafından ablukaya alındı ve mühürlenmek istendi. Evraklarının tam ve eksiksiz olduğunu belirten tesis sahibi Balıkçı Kenan Balcı, "İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun talimatıyla işletme adeta abluka altına alındı. 150 bin lira olan arazimize 1500 lira verip almaya çalışıyorlar" dedi.

Zabıta ekiplerine direnen Kenan Balcı, 'Ben 15 yıldır Anadolu Caddesi üzerinde, 50 yıldır da esnaflık yapıyorum. Böyle bir şey ilk defa gördüm. Zabıta ekipleri talimatla işletmemizi mühürlemeye geliyorlar. Bizlere de 'bu mühür sembolik' diye ifadelerde bulunuyorlar. Gündüz ayrı ekip, gece ayrı ekip geliyor. zabıta ekipleri işlerini bırakmışlar, Balıkçı Kenan Tesisleri'ni ablukaya almışlar. Gündüz zabıta ekip araçlarla geliyorlar. Gecede vinçlerle. Bizim arazimizi, işletmemizi elimizden almak için her yolu deniyorlar' ifadelerini kullandı.

"Ben bir esnaf olarak kazanımlarımı korumak amaçlı çıktığım bu yolda her geçen gün yeni bir zulümle karşı karşıya kalıyorum" ifadelerini kullanan Balcı, '50 yıldır balıkçıyım. Esnaflık yapıyorum. İmamoğlu tarafından yaklaşık 5 yıl önce kendi tapulu arazimden bir kısmını hediye etmem istendi. Ben bu isteği reddettim. Ondan sonra isteklerini yerine getirmediğim için kapsamlı olarak yıpratma ve yıldırma kampanyası başlattılar. Kendi tapulu arazime el koydular. Metrekaresi 150 bin lira olan arazimin metrekaresini bin 500 liraya almaya çalıştılar. Biz sesimizi yükselttikçe, itiraz ettikçe onlar daha çok üstümüze gelmeye başladılar' dedi.

"Paradan kuleler yapan İmamoğlu ve ekibi istediklerine ulaşamayınca zulmün dozunu artırmaya başladı" diyen Balcı, '30 yıldır bu bölgede balıkçılık yapıyorum. Ruhsatımı kendisi verdi. Ama şimdi beni ruhsatsız balık satmakla suçluyor. Ruhsatsız olduğu gerekçesiyle işyerimi kapatmak istiyor. Bu dükkanım tam 15 yıldır aynı yerde faaliyet göstermekte. 15 yıldır sorunsuz bir şekilde çalışan işyerimi istediklerini yapmadığım için ruhsatsızdır diye ilan edip kapatmak istiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar burada balık satmaya devam edeceğiz. Arazimi, işyerimi İmamoğlu'na yem etmeyeceğim. Bu arazimin tapularını pankart yapıp suratlarına çarpıyorum' diye konuştu.

"İmamoğlu'na karşı bizi koruyun"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan yardım isteyen Balıkçı Kenan Balcı, 'Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a seslenmek istiyorum. Erdoğan sevdalısı esnaf olarak başımıza bu işleri açan, bize çökmeye çalışan, paradan yeni kuleler yapmak isteyen, İmamoğlu ve ekibine karşı bizi koruyun. Adaletin sağlanmasına vesile olun. Hz Ömer adaletinin temsilcisi sayın Cumhurbaşkanımızdan bunu talep ediyorum. Lütfen zulme karşı yanımızda olun' ifadelerini kullandı.

İsmailağa Cemaati'nden aforoz edilen Cübbeli Ahmet'ten 'FETÖ' savunması

Kamuoyunda Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, İsmailağa Cemaatinin resmi sayfasından kendisi hakkında yapılan paylaşımlara dair açıklama yaptı.
28.03.2024 09:32:00 / Güncelleme: 28.03.2024 09:37:53
Haber Merkezi
İsmailağa Cemaati'nden aforoz edilen Cübbeli Ahmet'ten 'FETÖ' savunması
İsmailağa Cemaati'nden aforoz edilen Cübbeli Ahmet'ten 'FETÖ' savunması
İsmailağa Cemaatinin kendileriyle hiçbir bağı kalmadığını söylediği ve cemaatlerini dağıtmakla suçladığı Ahmet Mahmut Ünlü'den (Cübbeli Ahmet Hoca) açıklama geldi.

Ünlü, cemaatin istişare heyeti imzasıyla yayınlanan açıklamanın baştan aşağıya yalanlarla dolu olduğunu bunun kaynaklarını da haftaya paylaşacağını duyurdu.


'SEYFETTİN İNANÇ'I ÇÖZMEDEN İSMAİLAĞA ANLAŞILMAZ'

Kendisine yakın olan Lalegül TV'de konuşan Ahmet Hoca, istişare heyeti olarak kendileri adlandırılan heyetin kimse tarafından bilinmediğini ifade etti. İstişare heyetinde bulunan çoğu ismin cemaatin başı olan Mahmud Efendi tarafından hiçbir zaman vekil olarak tayin edilmediği iddia etti.

Ünlü özellikle Seyfettin İnanç'a dikkat çekti:

İsmailağa'nın bütün maddi işlerini, para işlerini toplayan kotaran Seyfettin İnanç'tır. Bu Seyfettin İnanç bizim işte talebelerimizdendir. Tefsirde senelerce bizimle bulunmuştur. Dolayısıyla tarikat vekilliği yoktur. Yani şimdi öyle bir durum ki vekilliği olmayan adamlar bunlar. Ama projeleri getiren bunlar, bütün olayları heyete arz eden, şu anda beni güya ihraç etmişler, aforoz etmişler. Bunun da işte alt şeyini birlikte hazırladıkları adam Seyfettin İnanç'tır. Şimdi Seyfettin İnanç meselesi önemlidir. Çünkü yakın zamanda medyada İsmail Ağa'dan FETÖ çıktı diye haberler birçok kanalda yer almıştır. Ekranda görüyorsunuz. Burada ortada oturan Seyfettin İnanç'tır. Buradaki resmin ortası işte bu heyetinde ortasını İsmail'e de ortasını her şeyin ortasını anlamak istiyorsanız o ortadaki arkadaş bu arkadaşın kardeşi Mehmet Bahadır İnanç. Bu kişi FETÖ firarisidir. Şu anda FETÖ'den aranmaktadır. Dolayısıyla bizim FETÖ ile ne irtibatımız var diyenin bütün camianın para işleri, finans işleri, bütün getir götür işleri, heyetin karar işleri, azir işleri, nasip işleri, ikram işleri hepsi Seyfettin'in inancı üzerinden geçer. İsmailağa'yı anlamak isteyen Seyfettin'i çözmeden anlayamaz.

FETÖ 2000'LERDEN BERİ SIZMAYA ÇALIŞIYOR

Ünlü, FETÖ'nün 2000'lerin başından itibaren İsmailağa Cemaatine sızmaya çalıştığını ve 2006 sonrasında bu çalışmalara hız verdiğini iddia etti. Kendisine yapılanın da bu çerçevede yapıldığını öne sürdü.

Cübbeli Ahmet Hoca kendisini direkt cemaatin bir önceki lideri olan Mahmud Ustaosmanoğlu'na bağlı olduğunu şu an cemaatin başında olan Hasan Efendi'nin de aynı durumda olduğunu ve bu sebeple kendisini cemaatten atmaya bir yetkisinin olmadığını vurguladı. Buna ek olarak Ünlü, cemaatten bazı kişilerin FETÖ'cü Emre Uslu ile aynı dili kullandığı ve kendisi için "gebermesini" istediklerini ifade etti.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.