Hiçbir meşruiyet olmadığı halde stratejik ortağı İngiltere ile birlikte Irak'a saldıran, Pentagon'daki yanlış hesabın Bağdat'tan dönmesiyle sivilleri katletmeye başlayan ABD'nin, saldırı gerekçesi "kitle imha silahı" ve "Irak'a demokrasi götürme" argümanlarının gerçeği yansıtmadığı, perde arkasında daha başka gerçeklerin bulunduğu tek tek ortaya çıkmaya başladı. "Kıyamet savaşı (Hıristiyanların, Hz. İsa'nın yeryüzüne inmesi, Yahudilerin de Arz-ı Mev'ud hayallerinin gerçekleşmesi için bir ibadet kabul ettikleri savaş)" tespitinin merkeze oturduğu, "petrol", "su", "İsrail'in güvenliği", "Türkiye'nin başına çorap örme"nin de merkezi çevrelediği türden gerçeklerden biri daha ortaya çıktı. Gerçeğin bu parçasının hemen her Türk vatandaşının kendi parasından daha çok cebinde yer verdiği yeşil dolarlarla ilgili olduğu iddia ediliyor.
Kovana çomak sokmanın bedeli
ABD sistemini yakından takip eden ve çarkın işleyişine vakıf bazı uzmanlar, 1. Körfez Savaşı'nda, mümkün olduğu halde alaşağı edilmeyen Saddam Hüseyin'in, suikaste kurban giden iki ABD Başkanı Kennedy ve Lincoln'un, "yeşil dolar" konusunda birilerinin menfaatine çomak sokma benzeri bir eyleme tevessül ettiği için ölüm fermanının imzalandığını söylüyorlar. Uzmanların dikkat çektiğine göre, J.F. Kennedy, 4 Haziran 1963 tarihli bir emirle ABD banknotlarında gördüğümüz "Federal Reserve Note" yazısını sildirmek, Amerikan hükümetine kendi parasını bizzat kendisi basmak yolunu açmak istedi. 4 Haziran 1963 tarihli ve 11110 sayılı emirle, ABD Hazinesi, kasasında tuttuğu gümüş karşılığında basacağı banknotları piyasaya sürecekti. ABD, artık Federal Reserve Bank'a (FRB) faiz ödemek zorunda kalmayacaktı. Kennedy'nin bu emri, kâğıdı boyayıp, ABD hükümetine verip, yüklü miktarda faiz gibi tatlı bir gelirin sona ermesi, hatta FRB'nin iflası demekti. 22 Kasım 1963'te Kennedy bir suikaste uğradı ve öldü. Suikastin üzerinden 5 ay geçmeden de uygulama eskiye döndü. ABD, yine, FRB'den aldığı yeşile boyanmış kâğıtları piyasaya sürdü. Ne garip tesadüftür ki Başkan Abraham Lincoln de ulusal para politikasını düzenleyen bir yasa çıkarttıktan sonra suikaste kurban gitmişti.
Euro'yu Dolar'a yeğlemenin faturası
Konunun uzmanları olayın Saddam'la ilgili boyutunu ise şöyle izah ediyorlar: Yerleşik sisteme göre Dünya ülkeleri, resmi rezervlerinin % 60'ını ABD doları cinsinden kasalarda tutuyorlar. Euro, henüz piyasaya çıkmadan önce Alman Markı %13, Japon Yeni ise % 5'lik bir paya sahipti. AB, 1999'dan itibaren Euro kullanacağını ilan ettiği zaman pek tutmayacağı sanılıyordu. Federal Reserve Bank için tehlike yok görünüyordu. Ne zamanki Saddam gibi bazı ABD düşmanları Euro'ya yöneldi, İran ve Venezuella gibi petrol zengini ülkeler "petrolü dolarla değil Euro ile satarım" diyen Saddam'ı kendilerine örnek aldı, işin rengi değişti. Federal Reserve Bank morardı. Kâğıdı boyayıp yüklü gelir elde edenlerin dümenine çomak sokan Kennedy ve Lincoln gibi Saddam da aynı dümene çomak sokunca, birilerinin aklına "Irak halkına demokrasi getirmek" geldi. Dümene çomak sokma kervanına katılan Venezuella Devlet Başkanı Hugo Chavez için ise demokratik teamüllere gereği iş başına gelmiş olduğu için başka formüller devreye sokuldu.
Kovana çomak sokmanın bedeli
ABD sistemini yakından takip eden ve çarkın işleyişine vakıf bazı uzmanlar, 1. Körfez Savaşı'nda, mümkün olduğu halde alaşağı edilmeyen Saddam Hüseyin'in, suikaste kurban giden iki ABD Başkanı Kennedy ve Lincoln'un, "yeşil dolar" konusunda birilerinin menfaatine çomak sokma benzeri bir eyleme tevessül ettiği için ölüm fermanının imzalandığını söylüyorlar. Uzmanların dikkat çektiğine göre, J.F. Kennedy, 4 Haziran 1963 tarihli bir emirle ABD banknotlarında gördüğümüz "Federal Reserve Note" yazısını sildirmek, Amerikan hükümetine kendi parasını bizzat kendisi basmak yolunu açmak istedi. 4 Haziran 1963 tarihli ve 11110 sayılı emirle, ABD Hazinesi, kasasında tuttuğu gümüş karşılığında basacağı banknotları piyasaya sürecekti. ABD, artık Federal Reserve Bank'a (FRB) faiz ödemek zorunda kalmayacaktı. Kennedy'nin bu emri, kâğıdı boyayıp, ABD hükümetine verip, yüklü miktarda faiz gibi tatlı bir gelirin sona ermesi, hatta FRB'nin iflası demekti. 22 Kasım 1963'te Kennedy bir suikaste uğradı ve öldü. Suikastin üzerinden 5 ay geçmeden de uygulama eskiye döndü. ABD, yine, FRB'den aldığı yeşile boyanmış kâğıtları piyasaya sürdü. Ne garip tesadüftür ki Başkan Abraham Lincoln de ulusal para politikasını düzenleyen bir yasa çıkarttıktan sonra suikaste kurban gitmişti.
Euro'yu Dolar'a yeğlemenin faturası
Konunun uzmanları olayın Saddam'la ilgili boyutunu ise şöyle izah ediyorlar: Yerleşik sisteme göre Dünya ülkeleri, resmi rezervlerinin % 60'ını ABD doları cinsinden kasalarda tutuyorlar. Euro, henüz piyasaya çıkmadan önce Alman Markı %13, Japon Yeni ise % 5'lik bir paya sahipti. AB, 1999'dan itibaren Euro kullanacağını ilan ettiği zaman pek tutmayacağı sanılıyordu. Federal Reserve Bank için tehlike yok görünüyordu. Ne zamanki Saddam gibi bazı ABD düşmanları Euro'ya yöneldi, İran ve Venezuella gibi petrol zengini ülkeler "petrolü dolarla değil Euro ile satarım" diyen Saddam'ı kendilerine örnek aldı, işin rengi değişti. Federal Reserve Bank morardı. Kâğıdı boyayıp yüklü gelir elde edenlerin dümenine çomak sokan Kennedy ve Lincoln gibi Saddam da aynı dümene çomak sokunca, birilerinin aklına "Irak halkına demokrasi getirmek" geldi. Dümene çomak sokma kervanına katılan Venezuella Devlet Başkanı Hugo Chavez için ise demokratik teamüllere gereği iş başına gelmiş olduğu için başka formüller devreye sokuldu.