BTP Gen. Başk. Yardımcısı Kepekçi, AKP'nin uyguladığı IMF patentli ekonomi politikasıyla sağlık sektörünün çok ciddi sorunlarla yüzyüze kaldığına işaret etti. BTP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Kepekçi, AKP'nin uyguladığı IMF patentli ekonomi politikasıyla sağlık sektörünün ciddi sorunlarla yüzyüze kaldığına işaret ederek, çözümün adresinin Milli Ekonomi Modeli olduğunu belirtti.BTP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, AKP tarafından denenen sağlıkta dönüşüm projesi ile sağlık sahasında yaşanan sorunların çözümsüzlüğe mahkûm edilmek istendiğini söyledi. Kepekçi, "Uygulanmak istenen Genel Sağlık Sigortası, milletimizin menfaatine uygun olmayıp IMF tarafından verilen talimattır ve AB'ye ait bir projedir. Ülkemizin IMF'ye olan borçlarının ve faizin aksatılmadan verilebilmesi için Sosyal Güvenlik harcamalarının kısıtlanması esas alınmıştır" dedi.Vatandaş istediği hizmeti alamayacakSosyal güvenliğin iki boyutu olduğunu hatırlatan Dr. Kepekçi, bunları 'finansman, ve hizmetlerinin sunulması' olarak sıraladı. Sağlıkta bugüne kadar her iki hizmetin ilgili kurumlar tarafından sağlandığına işaret eden Dr. Kepekçi; Emekli Sandığı, SSK, Bağ-Kur'un bir çatı altında birleştirilerek finansmanın bir yerde toplanacağını ve sağlık hizmetlerinin satın alınacağını belirtti. Genel Sağlık Sigortası kapsamında her vatandaştan prim ve katılım payı alınacağına dikkatleri çeken Dr. Kepekçi, bununla birlikte sağlık hizmetlerinde kısıtlama getirileceğini ve açıkcası herkesin her hizmeti alamayacağını vurguladı. Küresel aktörler göz diktiBTP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, şunları kaydetti: "Serbest piyasa ekonomisi uygulanan ülkemizde, uluslararası para aktörleri tarafından hem finansmana göz dikilmiş, hem de sağlık hizmetlerinde ki kar pastasına göz dikilmiştir. IMF, sosyal güvenlik sisteminin ülke ekonomisi üzerinde yük olduğunu ifade ederek güvenlik sisteminin tasfiye edilmesini istemektedir. IMF 3 yıllık Stand-by anlaşmasını imzalamak için sosyal güvenlik harcamalarının ortadan kaldırılmasını şart koşmaktadır. Kısa süre içerisinde çokuluslu şirketler sağlık sektöründe ülkemizdeki aslan payını almak üzere harekete geçeceklerdir. Hükümetin ithal doktor söylemi, sağlıkta yabancı sermaye girişinin de habercisi durumundadır."Hekimlere gözdağı veriliyorDr. Kepekçi, uzun zamandan beri hekimlerimizin günah keçisi olarak seçilmelerinin olur olmaz her olayda üzerlerine gidilmesinin adetten olduğunu vurgulayarak, sağlık sektörümüze karşı güvensizlik oluşturmak için her türlü yola başvurulduğunu, bu uğraşların bilinçli olarak yapıldığını belirtti. Dr. Kepekçi, şunları kaydetti: "Hekimler ve sağlık çalışanlarının ücretleri ve kazanılmış sosyal hakları ellerinden alınmaktadır. Son dönemde hükümet yetkililerince gündeme getirilen ithal doktor uygulaması, Türk hekimlerine gözdağı vermeye ve hakedişleri aşağıya standartların altına çekmeye yöneliktir. Ülkemizdeki hekim azlığını telafi etmenin yolu, dışardan ucuz paraya çalışacak doktor getirmek değildir. Üniversite kapılarında bekleyen genç nesli sağlık sektöründe çalışmak üzere eğitmek, yurt dışında okuyan binlerce gencimize yeterlilik sağlanarak denklik vermek; bölgelerarası çalışma koşullarını düzeltmek, alt yapı hizmetlerine önem vermek ve mecburi değil, gönüllü görev yapacak koşulları sağlamak durduğu yerde hekim camiamızı hedef almak tercih edilmektedir.Bir tarafta beni Türk hekimlerine emanet edin diyerek, milletine olan güvenini belirten Atatürk; diğer taraftan 'dışarıdan doktor ithal edeceğiz dedik, çılgına döndüler' diyebilen Başbakan Erdoğan, işte ülkemizin sağlıkta yaşadığı çıkmazın sebebi budur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti AKP'nin icraatları ile sosyal devlet olma özelliğini tamamen kaybetmiş durumdadır. Sosyal devlet, 'baba devlet' demektir. Vatandaşının sağlık, eğitim, güvenlik ve yerel yönetimlerin alt yapı hizmetlerini karşılayan devlet demektir. AKP'nin dışa bağımlı politikalarıyla sosyal devletin yerinde yeller esmektedir. Artık geçerli olan piyasa devletidir. Kendi vatandaşını global güçlerin ve çokuluslu şirketlerin insafına ve menfaatine terk etmiş bir anlayış süratle hakim olmaktadır."Sorunların çözümü varBütün bu yaşanan sorunların çözülmesinin mümkün olduğunu kaydeden BTP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Kepekçi, BTP iktidarında Prof. Dr. Haydar Baş beye ait 'Milli Ekonomi Modeli' ile ekonomik sorunların üstesinden gelineceğine vurgu yaptı. Kepekçi, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı: "Milli Ekonomi Modeli'nde toplumdaki bireyler, ekonomi için bir yük olarak görülmemiş, aksine ekonominin büyümesi için bir kaldıraç olarak addedilmiştir. Uygulanacak olan 'Sosyal Devlet Projesi' ile vatandaşımızın sağlık, eğitim ve güvenlik harcamaları ücretsiz olacaktır. Ayrıca her Türk vatandaşına beşikten mezara kadar ihtiyacı olan asgari geçim koşullarını temin edebileceği 'vatandaşlık maaşı' bağlanacaktır. Kronik hale gelen bu sorunların çözümü BTP iktidarında olacaktır. BTP, güçlü devlet, güçlü millet projesi ile devleti küçültme bahanesi ile terk edilen eğitim, sağlık, sosyal güvenliğe gereken parayı ayıracaktır. Hekimler ve sağlık çalışanlarına hak ettikleri ücret verilecektir. BTP İktidarında kart uygulaması kaldırılacak, T.C. vatandaşı olan herkesin tedavi imkânlarından insan onuruna yaraşır bir şekilde istifade etmesini temin edecek sağlık güvencesi sağlanacaktır.Tıp Bayramı'nın ilk kez 1. Dünya Savaşı sonunda, İstanbul'un işgal edildiği günlerde, yabancı işgal kuvvetlerine karşı tıp öğrencilerinin bir tepkisi olarak 1919 yılında kutlanması bu günün önemini günümüz Türkiye'sinde bir kat daha artırmıştır. Ülkemizin içine düşürüldüğü bu vahim durumdan kurtulmak için yeniden bir Kuva-yı Milliye ruhu ile donanıp, hukuki ve demokratik mücadele verilmesi şarttır. Bu vesile ile tüm sağlık camiamızın 14 Mart Tıp Bayramını kutlarız."