logo
25 NİSAN 2024

Sağlık sistemi çatırdıyor

AKP Hükümeti döneminde çok sayıda hastane yapıldı. Hastaneleri inşa eden 'özel' müteahhitler büyük paralar kazanırken, insana yatırım yapılmadığı için devlet hastanelerinde tedavi olma şansı artmadı. Tıpkı Van Bölge Araştırma ve Eğitim Hastanesi'nde olduğ
01.07.2013 00:00:00
RECEP BAHAR - ERHAN UĞURLU / VAN AKP iktidarının en fazla övündüğü icraatı kuşkusuz sağlık sistemidir. Ülke genelinde son 11 yılda çok sayıda yeni hastane yapıldığı bir gerçek ancak devletin sunduğu sağlık hizmetinin niteliğinde herhangi bir gelişme olmadı, hatta birçok ilde gerileme oldu. Binalar yenilenirken, sunulan sağlık hizmeti hastalara 'deva' üretmiyor. Sağlık hizmetlerinde keşmekeş devam ediyor. İşte size bir örnek: Van Bölge Araştırma ve Eğitim Hastanesi?Yaşanan depremler sonrasında İpek yolu üzerine kurulan Van Bölge Araştırma ve Eğitim Hastanesi bölge halkının umudu olmuştu. Yaklaşık 120 milyon liralık kaynakla 153 bin metrekare alan üzerine kurulan devasa hastane, beceriksiz yöneticiler ve siyasi söylemlerin gölgesinde birçok kez Van yerel medyasının yanı sıra ulusal medyanın gündemine geldi. 2011 Eylül ayında bölge halkına hizmet vermeye başlayan hastane, konforu ve teknik donanımıyla da vatandaşlar nezdinde beklentileri yükseltmişti.Hastanede yer alan 510 yataktan 210'u tek kişilik odalardan oluşuyor. Yatak sayısı ihtiyaç olduğunda 710'a kadar çıkabiliyor. Hastanede 21 suit oda var. Odalarda LCD ekran TV'ler yer alıyor. Hastanenin 17 ameliyathanesi, 40 adet de yoğun bakım ünitesi bulunuyor. Ama ne hikmetse 22 asansörü olan hastanenin bir tek acil servisi var. Her katta mescidin, yemekhanenin olduğu Van Bölge Araştırma ve Eğitim Hastanesi, ilk kez kantin ihalesiyle basının gündeminde yer aldı. Ardından hastane yönetimi ve teknik kadronun istifasıyla bir kez daha gazetelere haber konusu oldu. Hastane, il sağlık sekretaryasının başına gelen dört kişilik ekibin olumsuz icraatlarıyla da haber konusu yapıldı.Acil serviste trajediMesai bitimi sonrası tedavi hizmetlerinin verildiği tek acil servise sahip hastanede, yaşanan yoğunluk ve izdiham tüyleri dike diken edecek türden. Hasta ve hasta yakınlarının bağırış ve sitemleri her an hissediliyor. Aciliyet arz eden hastalara müdahalelerde de büyük sıkıntılar yaşanıyor. Sedyenin ya hiç olmadığı ya da çok sınırlı sayıda olduğu acil serviste, hastalar ya sırtta taşınıyor ya da hasta yakınları tarafından koridorlarda sürüklenerek acil servise ulaştırılıyor. Akşam saat 19.00'dan başlayıp saat 07.00'ya kadar süren acil poliklinik nöbetinde sadece iki doktor görevlendiriliyor. Her doktor nöbet sürelerince ortalama 500 - 600 hastaya bakıyor. Yüzde 90'ı aciliyet arz etmeyen hastalarca doldurulan acil serviste, her bir hastaya doktorlar sadece 1 ya da 1.5 dakika ayırabiliyor.Kadın - erkek karışık!Kendileriyle ilgilenilmediği gerekçesiyle, doktorlara, sağlık personeline ve güvenlik görevlilerine yüklenen hasta ve hasta yakınları, kimi zaman bu personele fiziki yönelmede de bulunuyor. Yaşanan yoğunluk ve izdihamdan dolayı çeşitli aralıklarla tatsız olayların yaşandığı hastane acil servisinde yetişkin kadın ve erkeklerin bir arada muayene edilmesi de sert tepkilere yol açıyor. Acil serviste 6 hasta kabini bulunuyor ve kabinlerin kapıları branda bezlerle kapatılıyor. Özellikle kadınların muayene edildiği sırada kabin örtülerinin aralanmasından dolayı kadın hastalar, kendilerine yönelen bakışlardan tedirgin oluyor. Gün boyu nöbet tutan doktorların binlerce hastaya bakarak ağır psikolojik travmalar yaşadıkları gözlemlenirken, binlerce reçete yazmaları bile başlı başına büyük külfet oluşturuyor. Böyle bir uygulama Afrika'da da yokVan Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi'nde yaşanan trajediye dair bir açıklama yapan Van - Hakkâri Tabipler Odası Yönetim Kurulu yaşanan trajedinin ülkenin bir gerçeği olduğuna dikkat çekti. Böyle bir yoğunluğun Etiyopya ve Angola gibi Afrika ülkelerinde bile olmadığına işaret eden Van - Hakkâri Tabipler Odası Yönetim Kurulu, şu görüşleri öne çıkardı: "Türkiye genelinde Batıda triaj (dağıtma, tasnif etme) sistemi denilen bir sistem var. Bu, hastaneye başvuran hastanın aciliyetine göre değerlendirmesi olayıdır. Hastalar, ateşi ve tansiyonu alındıktan sonra acileyetine göre sıralanır. Doktorun hemen görülmesi gereken, beklese de tedavi olabilecek hasta vardır. Gelen hastanın bilinci kapalıysa, ambulans getirmişse, ambulans başı doktor değerlendirmiş ve acil hasta olarak kabul görmüşse o hasta direkt muayeneye alınır" dedi. Bu uygulamanın hayata geçirilmesi durumunda hem doktorların, hem de hastaların rahat edebileceği belirtilen açıklamanın devamında doktorların nöbet durumuna dikkat çekildi ve şu görüşlere yer verildi: "Bizlerin poliklinikte 8 saatlik mesaimiz var. Bir doktorun resmi olarak bakması gereken hasta sayısı 60'dır. Hakkâri'den, Van'ın ilçelerinde gelen hastalar olunca bazen bu sayı daha fazla olabiliyor. Poliklinikte ortalama her hastaya 5-10 dakika arası zaman ayırıyoruz. Bazı hastalarda mesele bir şeker hastasına bazen 20-25 dakika ayırmanız gerekmektedir. Çünkü şeker hastaların genellikle yaşlı olur."
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği

Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor

 
ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, İHA kameralarına Kanada tarafından uygulanan ambargoları anımsatarak, "O dönem bir geliştirme projesi başlattık. Önce ambargoyu bertaraf edecek bir kamera yapmak daha da ötesinde dünyada bu alandaki en iyi kamerayı da yapabilmek üzere yola çıkmıştık. Geldiğimiz noktada İHA kameramız ASELFLIR-500'ü tamamladık. Artık operasyonel olarak Silahlı Kuvvetlerimizin kullanımına da girdi" dedi.
24.04.2024 23:34:00
ANADOLU AJANSI
 Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor
 Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor

ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, ihracat yaptıkları ülke sayısını 86'ya çıkardıklarını dile getirerek, "ASELSAN'ın bu yıl yeni ihracat sözleşmeleri açısından 1 milyar dolara yaklaşma hedefi var" dedi. Anadolu Ajansı Teknoloji Masası'nın konuğu olan Akyol, ASELSAN olarak denizin derinliklerinden uzayın derinliklerine kadar her alanda her platforma kritik sistemler geliştirdiklerini kaydetti.

Siz mi ambargo uygularsınız?!

Akyol, İHA kameralarına Kanada tarafından uygulanan ambargoları anımsatarak, "O dönem Savunma Sanayii Başkanlığımızın liderliğinde bir geliştirme projesi başlattık. Önce ambargoyu bertaraf edecek bir kamera yapmak daha da ötesinde dünyada bu alandaki en iyi kamerayı da yapabilmek üzere yola çıkmıştık. Geldiğimiz noktada İHA kameramız ASELFLIR-500'ü tamamladık. Artık operasyonel olarak Silahlı Kuvvetlerimizin kullanımına da girdi" ifadelerini kullandı. ASELFLIR-500'ün rakiplerine oranla yüzde 30 daha iyi performans sergilediğine dikkati çeken Akyol, kameranın lazer işaretlemedeki başarısıyla da güdümlü mühimmatların daha hassas vuruş kabiliyeti kazanmasını sağlamış olduğunu vurguladı.

Hava savunma sistemlerinde yeni ataklar

Akyol, ASELSAN'ın alçak irtifada KORKUT sistemi olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendisine yönelen dron, seyir füzesi ve benzeri tüm tehditleri parçacıklı mühimmatlarla önce tespit edip sonra onları engellemeye dayalı bir teknoloji. Bu envantere kazandırdığımız ve seri üretimini devam ettirdiğimiz bir sistem. Bunun bir üstünde HİSAR-A diye isimlendirdiğimiz bu sefer biraz daha irtifanın arttığı artık füzelerin devreye girdiği bir sistem var. Burada da Roketsan ile güzel bir işbirliğimiz var. Füzeleri onlar bize sağlıyorlar, biz de bütün sistemi bir araya getirerek alçak irtifalı HİSAR-A'yı tamamlayıp envantere kazandırdık.
Bir üstünde de HİSAR-O'muz var. Orta menzilde. Bunun da envantere kazandırıldığını ve seri üretime devam edildiğini söyleyebilirim. Şimdi de uzun menzilli hava savunma sistemimiz SİPER'i Türk Silahlı Kuvvetlerimizin envanterine kazandırıyoruz. Böylece çok alçak irtifadan yüksek irtifaya kadar katmanlı hava savunmasını 2024 yılında tamamlamış oluyoruz."


Lazer silahı GÖKBERK

ASELSAN'ın lazer silahı GÖKBERK'ten bahseden Akyol, lazerin kaynağını da yerli olarak geliştirdiklerini vurguladı. Akyol, otonominin (kendi kendine karar verip çalışma) üzerinde çalıştıkları önemli başlıklardan olduğunu aktararak, "Deringöz isminde yeni bir ürün üzerine çalışıyoruz. Geçtiğimiz günlerde ilk dalışını yaptık. Yapay zeka destekli otonom sürüş algoritmalarına sahip. Denizin altına 600 metreye kadar dalabilen sonarları olan, su altında haberleşme ve su altında keşif gözetleme kabiliyetine sahip bir ürün" diye konuştu. ASELSAN'ın Ankara'da 400 milyon dolarlık yeni bir yatırıma başladığının altını çizen Akyol, yatırımla beraber binin üzerinde ilave nitelikli istihdamı Türkiye'ye kazandıracaklarını anlattı.


Yapay zeka robotları kullanıyor

Karar vericilerin yapay zeka destekli algoritmalarla işini kolaylaştırmak ve büyük veriyi işlemek üzere komuta kontrol sistemlerinde yapay zekayı etkin olarak kullandıklarını aktaran Ahmet Akyol, "Gerek insansız kara, deniz araçlarında gerek otonominin olduğu diğer sistemlerde yapay zeka destekli algoritmalarla burada fark yaratmaya çalışıyoruz. ASELSAN içerisindeki bütün çalışmalarda yapay zeka robotlarını kullanır duruma geldik. Bunu içerideki süreçlerimizde adım adım yaygınlaştırıyoruz" dedi. Akyol, çip teknolojisinin çok kritik olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Çip teknolojisinin askeri ve sivil boyutu var. Bizim açımızdan askeri boyutunda bağımsızlık stratejik öncelik. Bu amaçla Bilkent Üniversitesi ile ortak bir şirketimiz var. Yine ASELSAN'ın İstanbul'da MKR-IC ve TÜYAR isimli iki ayrı çipe odaklanmış alt şirketi var. Bu üç alt şirketle ve kendi bünyemizdeki çip tasarım ekiplerimizle buraya önemli miktarda kaynak ve yatırım yapıyoruz. Özellikle radar ve elektronik harpte kullanılan son derece stratejik olan galyum nitratta, transistör seviyesinde millileştirmeyi tamamladık. Bir radarda yaklaşık 1000'den fazla çip bulunuyor. Bu çipleri kendimiz tasarlıyoruz. 2024 itibarıyla bu çipleri Ankara'da seri üretebilme imkanına kavuştuk. Alt transistörlerini Bilkent Üniversitesi ile ortak şirketimizde, üstündeki çip seviyesi üretimleri de ASELSAN'da çoklu adetlerde yapabilecek duruma geldik. Binlerce çipi seri ürettiğimizi söyleyebilirim. Bu, askeri alandaki bağımsızlığımız açısından önemli."

Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor

Teknolojinin getirdiği kolaylıkların yanı sıra, dolandırıcılık gibi tehditler de arttı. Uzmanlar, bu yeni dolandırıcılık yöntemlerine karşı uyanık olmanın ve bilgi sahibi olmanın önemini vurguluyor
24.04.2024 15:30:00
Fahri Fatih Özcan
Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor
Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor
Teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte, dolandırıcılık yöntemleri de evrim geçiriyor. Uzmanlar, 2024 yılında özellikle dikkat edilmesi gereken yeni dolandırıcılık senaryolarına ve bu tehditlere karşı alınması gereken önlemlere dair uyarılarda bulunuyor.


Yeni dolandırıcılık yöntemleri


1. Büyükanne ve Büyükbaba Dolandırıcılığı: Dolandırıcılar, kişisel ilişkileri hedef alarak ve değer verdikleri biri gibi davranarak insanların duygularıyla oynamakta. Teknolojinin yardımıyla ses kayıtlarını taklit ederek yaşlı bireyleri acil durumda olan bir aile üyesiymiş gibi kandırabilir.

2. Yapay Zeka ile Deepfake Dolandırıcılığı: Yapay zeka araçları, dolandırıcıların gerçeğe çok yakın sahte görüntüler ve videolar oluşturmasına olanak tanıyor. Bu yöntemle, kullanıcılar sahte kişilikler veya olaylarla kandırılabiliyor.

3. Spear Phishing ve Tapjacking: E-posta veya sosyal medya hesaplarını hedef alan bu saldırılar, kullanıcıları istenmeyen tıklamalar yapmaya veya zararlı web sitelerine yönlendirmeye çalışıyor.

4. Quishing: Sahte QR kodlar kullanarak kullanıcıları zararlı web sitelerine yönlendirme yöntemi. Bu kodlar, gerçek gibi görünen ancak kötü amaçlı yazılımlar içeren sitelere bağlantı sağlayabilir.


Uzmanların önerileri


FINRA Yatırımcı Eğitim Vakfı'na göre, insanlar belirli bir dolandırıcılık yöntemi hakkında bilgi sahibi olduklarında, onunla etkileşime girme olasılıkları yüzde 80 daha düşük.

Uzmanlar, özellikle internet üzerinden yapılan işlemlerde dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor. Kullanıcıların, tanımadıkları kişilerden gelen taleplere karşı tetikte olmaları ve kişisel bilgilerini paylaşmamaları önem taşıyor.

Uzmanlar ayrıca dolandırıcılık meydana geldiğinde bunu resmi makamlara bildirmenin önemini vurguluyor.

Teknolojinin getirdiği kolaylıkların yanı sıra, dolandırıcılık gibi tehditler de arttı. Uzmanlar, bu yeni dolandırıcılık yöntemlerine karşı uyanık olmanın ve bilgi sahibi olmanın önemini vurguluyor. Tüketicilerin, kendilerini korumak için sürekli olarak güncel bilgilerle donanmış olmaları ve şüpheli durumlarda resmi makamlara başvurmaları gerekiyor.

BTP kurucu üyelerinden olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'a yürüdü

Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) kurucu üyelerinden olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'a yürüdü
24.04.2024 10:24:00 / Güncelleme: 24.04.2024 10:27:04
Haber Merkezi
BTP kurucu üyelerinden olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'a yürüdü
BTP kurucu üyelerinden olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'a yürüdü
25 Eylül 2001'de kurulan Bağımsız Türkiye Partisi'nin kurucu 40 üyesinden birisi olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın memleketi olan Kilis'te vefat etti.

Merhum Noter Ökkeş Özalpaydın ve merhum Hafız Fikret Özalpaydın'ın kardeşleri, Ziraat Mühendisi Bekir Sait Özalpaydın, Ziraat Mühendisi Bahadır Özalpaydın ve Diyetisyen Rabia Gül Kepekçi'nin babaları, Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi'nin kayınpederi, Bağımsız Türkiye Partisi kurucu üyesi, Prof. Dr. Haydar Baş'ın dava arkadaşı, emekli Kilis İlçe Tarım Müdürü Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'ın rahmetine kavuştu.

Cenaze namazı 24 Nisan Çarşamba Günü (Bugün) ikindi namazına müteakip Kilis Asri Mezarlık Camii'nde kılınacaktır.

Merhumun ailesi taziyeyi 1 nolu Topçuoğlu Taziye Evi'nde kabul edeceğini açıkladı.

Dolandırıcılar 'Sibergöz'den kaçamadı: 63 gözaltı

Bakan Yerlikaya, siber suçlarla mücadele kapsamında gerçekleştirilen Sibergöz-33 ve Sibergöz-34 Operasyonları'nda 63 şüphelinin yakalandığını bildirdi.
24.04.2024 08:31:00
Anadolu Ajansı
Dolandırıcılar 'Sibergöz'den kaçamadı: 63 gözaltı
Dolandırıcılar 'Sibergöz'den kaçamadı: 63 gözaltı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Jandarma Genel Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde Mersin, İstanbul, Hakkari, Tekirdağ ve Niğde'de nitelikli dolandırıcılık, yasa dışı bahis ve çocuk müstehcenliği suçlarının bilişim sistemleri kullanılarak işlenmesine yönelik Sibergöz-33 Operasyonu düzenlendiğini belirtti.


Operasyon kapsamında 16 şüphelinin yakalandığını aktaran Yerlikaya, şu bilgileri paylaştı:

"Operasyonlar sonucunda şüphelilerinin banka hesaplarında ilk belirlemelere göre 18 milyon 500 bin lira para hareketliliği olduğu tespit edildi. Operasyonlar sonucu 18 cep telefonu, 13 bilgisayar, çok sayıda sim kart, taşınabilir bellek, CD, kamera ve çok miktarda Türk lirasına el konuldu."

Sibergöz-34 Operasyonu'nda 47 gözaltı

Yerlikaya, 11 ilde de nitelikli dolandırıcılık ve suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçlarını işleyenlere yönelik Sibergöz-34 Operasyonu düzenlendiğini bildirdi.


Operasyonda 47 şüphelinin yakalandığı bilgisini veren Yerlikaya, şunları kaydetti:

"Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu Kocaeli, Adana, İstanbul, Samsun, Gaziantep, Mersin, İzmir, Denizli, Düzce, Ordu ve Bursa'da düzenlenen Sibergöz-34 Operasyonları'nda şüphelilerin, Facebook Marketplace isimli e-ticaret platformundan 'konteyner, elektrikli araba vb.' ilanı verdikleri, iletişime geçtikleri vatandaşlardan 'ürün bedeli' adı altında para talep ederek haksız kazanç sağladıkları tespit edildi. Operasyonlar sonucu çok sayıda dijital materyale el konuldu."

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, operasyonları gerçekleştiren güvenlik güçlerini tebrik etti.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.