BTP Genel Başkan Yardımcısı Gedik, Türkiye'de her zaman olduğu gibi yine gündem kargaşası yaşandığına işaret ederek, "Neticede ise hep kaybeden milletimiz ve ülkemiz oluyor" dedi
-Kaybeden milletimiz oluyor
BTP Genel Başkan Yardımcısı Ali Gedik, "Ülkemizde yine her zaman olduğu gibi gündem kargaşası yaşanıyor. Yalan yanlış her şey ortaya atılıyor. Ancak hiç bir konu 'çözüm' noktasında ele alınmıyor" dedi. Bu kargaşa içinde memleketin gerçek gündeminin ısrarla gözardı edildiğine işaret eden Gedik, görünürde her şeyin konuşulduğunu, yazıldığını ancak neticede hep kaybedenin 'milletimiz ve ülkemiz' olduğuna işaret etti.
-Türkiye kuşatma altında
BTP Genel Başkan Yardımcısı Gedik, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Başta ABD olmak üzere AB ve yan kuruluşlarıyla Türkiye tam bir kuşatma altında iken, bu kuşatmaların nasıl ve niçin yapıldığını, kimlerin yaptığını ve dahası ne yapmak istediklerini ve bundan nasıl çıkılacağını kimse gündem etmiyor."
BTP Genel Başkan Yardımcısı Ali gedik, "Ülkemizde yine her zaman olduğu gibi gündem kargaşası yaşanıyor. Yalan yanlış her şey ortaya atılıyor. Ancak hiç bir konu 'çözüm' noktasında ele alınmıyor" dedi.
Bu kargaşa içinde memleketin gerçek gündeminin ısrarla gözardı edildiğine işaret eden Gedik, görünürde her şeyin konuşulduğunu, yazıldığını ancak neticede hep kaybedenin 'milletimiz ve ülkemiz' olduğuna işaret etti.
Kuşatma altındaki ülkemiz
BTP Genel Başkan Yardımcısı Gedik, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Başta ABD olmak üzere AB ve yan kuruluşlarıyla Türkiye tam bir kuşatma altında iken, bu kuşatmaların nasıl ve niçin yapıldığını, kimlerin yaptığını ve dahası ne yapmak istediklerini ve bundan nasıl çıkılacağını kimse gündem etmiyor. 'Alan razı, satan razı' politikalarıyla ülke tarihi bir tehlike ile karşı-karşıya. Bir taraftan ABD nerde ise bizi savaş suçlusu ilan ediyor. Kimsenin bir cevabı yok. Bir taraftan AB insan haklarıydı, ekonomiydi, Kıbrıs'dı, hukukdu derken ülkeyi müstemleke, idari kadroları da şamar oğlanına çevirdiler. Yine bir ses yok. Bütün bunlar ve daha niceleri yetmiyormuş gibi toplumu uyutan, uyuşturan, oyalayan, taptıran, kafaları karıştıran hutbeler, röportajlar, yazılar birbirini kovalıyor.
Bir kaç örnek vermek gerekirse, Masonlukla ilgili seri yazılar, Nostromus'un kehanetleri, Dinlerarası Diyaloglar, v.s, v.s...
Bunlar elbette tesadüf değil. Hele bu ısrar, bu yoğunluk, bu gayret kesinlikle tesadüf değil. Siyasi bağımsızlığımızın ardından ekonomik ve kültürel bağımsızlığımız da tam bir kuşatma altında olduğu bir dönemde ülkemizin ve milletimizin değil yarını bugünü dahi tehdit ve tehlike içerisinde iken ülke gündeminin böylesine saptırılması asla tesadüf olamaz." Gerçek gündem soruları
Gedik, Türkiye'nin gündemine hakim olması gereken konulara ilişkin bir dizi soru yöneltti. Gedik'in öne çıkardığı sorular şunlar:
* Bir milleti yok etmenin her halde en tehlikelisi bu olsa gerek. Ülke gerçekleri yerine dışardan güdümlü suni gündemlerle milleti oyalamak, eğlendirmek, meşgul etmek yanıltmak, saptırmak ve kafaları karıştırmak nasıl tesadüf olabilir?
* Bu millet niçin her gün biraz daha fakirleşiyor, yoksullaşıyor. Bu devlet niçin hala borç batağına itiliyor?
* Tarlalarımız, bağımız, bahçemiz hala niçin tahdit yasalarının ambargosu altındadır?
* Merkez Bankası niçin hala para basamaz? Kendi parasını basamayan, kendi taprağını ekemeyen bir millet, bir milletin bağımsızlığından bahsedilebilir mi?
* Bu yabancı sermaye hastalığının iç yüzü nedir? Bu özelleştirme ile ülke nereye gitmektedir?
* Bütün bunlar çok uluslu şirketlerin ülkemizi işgali değil midir?
* Her türlü üretim ve imalatı durdurmak ülkeyi başkalarına el açıp dilendirmeye niçin mecbur ediliyor?
* Bu ülke kendi bağımsızlığını ne zaman konuşacak? Bu devlet kendi parasını ne zaman basacaak?
* Bu millet kendi buğdayını, kendi pamuğunu, kendi pancarını, kendi fındığını, kendi tütünü, kendi tarlasını, bağına, bahçesine dilediği gibi, istediği kadar ne zaman ekecek?
* Bu milet ne zaman işsizlikten borçtan, açlıktan, yoksulluktan kurtulacak.
Bu ülke ne zaman kapkaçcılar ülkesi olmaktan kurtulacak?
* Bu ülkenin sınırları ne zaman tartışma konusu olmaktan çıkacak?
* Bu ülke daha ne zamana kadar bölünme, parçalanma tehditleri altında tavizkar politikalarla müstemleke muamelesine maruz kalacak?"
Çözümün adresi
Gedik, sorunların çözümü konusunda ise şu görüşleri serdetti: "İşte bu noktada BTP ve Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Ba, İkinci Kuvay-ı Milliye Hareketi'yle devletin, milletin, vatanın siyasi ekonomik ve kültürel bağımsızlığı için 'devlet-millet kaynaşması, sivil-asker kucaklaşması ve sosyal devlet projesiyle' ülkenin gerçek gündemini aziz milletimizle paylaşmaktadır. Aziz milletimiz önüne konan yanıltıcı, oyalıyıcı ve saptırıcı gündemlere değil... BTP'nin ülke gerçeklerini dile getiren, çözüm üreten projelerine büyük bir ilgi ile yönelmektedir.
Ülkemiz içinde bulunduğu bu badirelerdende yine aziz milletimizin iradesi, bağımsızlık ruhu ve azmi ile kurtulacacak, bütün insanlığa medeni bir milletin adaletini, merhametini ve barışını gösterecektir."
-Kaybeden milletimiz oluyor
BTP Genel Başkan Yardımcısı Ali Gedik, "Ülkemizde yine her zaman olduğu gibi gündem kargaşası yaşanıyor. Yalan yanlış her şey ortaya atılıyor. Ancak hiç bir konu 'çözüm' noktasında ele alınmıyor" dedi. Bu kargaşa içinde memleketin gerçek gündeminin ısrarla gözardı edildiğine işaret eden Gedik, görünürde her şeyin konuşulduğunu, yazıldığını ancak neticede hep kaybedenin 'milletimiz ve ülkemiz' olduğuna işaret etti.
-Türkiye kuşatma altında
BTP Genel Başkan Yardımcısı Gedik, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Başta ABD olmak üzere AB ve yan kuruluşlarıyla Türkiye tam bir kuşatma altında iken, bu kuşatmaların nasıl ve niçin yapıldığını, kimlerin yaptığını ve dahası ne yapmak istediklerini ve bundan nasıl çıkılacağını kimse gündem etmiyor."
BTP Genel Başkan Yardımcısı Ali gedik, "Ülkemizde yine her zaman olduğu gibi gündem kargaşası yaşanıyor. Yalan yanlış her şey ortaya atılıyor. Ancak hiç bir konu 'çözüm' noktasında ele alınmıyor" dedi.
Bu kargaşa içinde memleketin gerçek gündeminin ısrarla gözardı edildiğine işaret eden Gedik, görünürde her şeyin konuşulduğunu, yazıldığını ancak neticede hep kaybedenin 'milletimiz ve ülkemiz' olduğuna işaret etti.
Kuşatma altındaki ülkemiz
BTP Genel Başkan Yardımcısı Gedik, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Başta ABD olmak üzere AB ve yan kuruluşlarıyla Türkiye tam bir kuşatma altında iken, bu kuşatmaların nasıl ve niçin yapıldığını, kimlerin yaptığını ve dahası ne yapmak istediklerini ve bundan nasıl çıkılacağını kimse gündem etmiyor. 'Alan razı, satan razı' politikalarıyla ülke tarihi bir tehlike ile karşı-karşıya. Bir taraftan ABD nerde ise bizi savaş suçlusu ilan ediyor. Kimsenin bir cevabı yok. Bir taraftan AB insan haklarıydı, ekonomiydi, Kıbrıs'dı, hukukdu derken ülkeyi müstemleke, idari kadroları da şamar oğlanına çevirdiler. Yine bir ses yok. Bütün bunlar ve daha niceleri yetmiyormuş gibi toplumu uyutan, uyuşturan, oyalayan, taptıran, kafaları karıştıran hutbeler, röportajlar, yazılar birbirini kovalıyor.
Bir kaç örnek vermek gerekirse, Masonlukla ilgili seri yazılar, Nostromus'un kehanetleri, Dinlerarası Diyaloglar, v.s, v.s...
Bunlar elbette tesadüf değil. Hele bu ısrar, bu yoğunluk, bu gayret kesinlikle tesadüf değil. Siyasi bağımsızlığımızın ardından ekonomik ve kültürel bağımsızlığımız da tam bir kuşatma altında olduğu bir dönemde ülkemizin ve milletimizin değil yarını bugünü dahi tehdit ve tehlike içerisinde iken ülke gündeminin böylesine saptırılması asla tesadüf olamaz." Gerçek gündem soruları
Gedik, Türkiye'nin gündemine hakim olması gereken konulara ilişkin bir dizi soru yöneltti. Gedik'in öne çıkardığı sorular şunlar:
* Bir milleti yok etmenin her halde en tehlikelisi bu olsa gerek. Ülke gerçekleri yerine dışardan güdümlü suni gündemlerle milleti oyalamak, eğlendirmek, meşgul etmek yanıltmak, saptırmak ve kafaları karıştırmak nasıl tesadüf olabilir?
* Bu millet niçin her gün biraz daha fakirleşiyor, yoksullaşıyor. Bu devlet niçin hala borç batağına itiliyor?
* Tarlalarımız, bağımız, bahçemiz hala niçin tahdit yasalarının ambargosu altındadır?
* Merkez Bankası niçin hala para basamaz? Kendi parasını basamayan, kendi taprağını ekemeyen bir millet, bir milletin bağımsızlığından bahsedilebilir mi?
* Bu yabancı sermaye hastalığının iç yüzü nedir? Bu özelleştirme ile ülke nereye gitmektedir?
* Bütün bunlar çok uluslu şirketlerin ülkemizi işgali değil midir?
* Her türlü üretim ve imalatı durdurmak ülkeyi başkalarına el açıp dilendirmeye niçin mecbur ediliyor?
* Bu ülke kendi bağımsızlığını ne zaman konuşacak? Bu devlet kendi parasını ne zaman basacaak?
* Bu millet kendi buğdayını, kendi pamuğunu, kendi pancarını, kendi fındığını, kendi tütünü, kendi tarlasını, bağına, bahçesine dilediği gibi, istediği kadar ne zaman ekecek?
* Bu milet ne zaman işsizlikten borçtan, açlıktan, yoksulluktan kurtulacak.
Bu ülke ne zaman kapkaçcılar ülkesi olmaktan kurtulacak?
* Bu ülkenin sınırları ne zaman tartışma konusu olmaktan çıkacak?
* Bu ülke daha ne zamana kadar bölünme, parçalanma tehditleri altında tavizkar politikalarla müstemleke muamelesine maruz kalacak?"
Çözümün adresi
Gedik, sorunların çözümü konusunda ise şu görüşleri serdetti: "İşte bu noktada BTP ve Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Ba, İkinci Kuvay-ı Milliye Hareketi'yle devletin, milletin, vatanın siyasi ekonomik ve kültürel bağımsızlığı için 'devlet-millet kaynaşması, sivil-asker kucaklaşması ve sosyal devlet projesiyle' ülkenin gerçek gündemini aziz milletimizle paylaşmaktadır. Aziz milletimiz önüne konan yanıltıcı, oyalıyıcı ve saptırıcı gündemlere değil... BTP'nin ülke gerçeklerini dile getiren, çözüm üreten projelerine büyük bir ilgi ile yönelmektedir.
Ülkemiz içinde bulunduğu bu badirelerdende yine aziz milletimizin iradesi, bağımsızlık ruhu ve azmi ile kurtulacacak, bütün insanlığa medeni bir milletin adaletini, merhametini ve barışını gösterecektir."