"ABD'nin politikalarına karşı Suriye halkıyla dayanışma" için Şam'a iki günlük ziyarette bulunan Türk aydınları, resmi makamlardan ve halktan yakın ilgi gördü. Suriye sınırlarına girer girmez, İdlib Kaymakamı Said Davud İriyye tarafından karşılanan Türk aydınlarına, burada yiyecek-içecek ikramında bulunuldu ve çiçek verildi. Farklı eğilimlerden 50'yi aşkın aydının yer aldığı grup, Şam'da Enformasyon Bakanı Dr. Mehdi Dahlallah ve Göçmenler Bakanı Buseyne Şaban tarafından kabul edildi ve ortak basın toplantıları düzenlendi.
Gezinin organizatörlerinden Doğu Konferansı Başkanı Mehmet Bekaroğlu ile düzenledikleri basın toplantılarında Suriyeli bakanlar, Türk aydınlarının ziyaretinin kendilerini çok sevindirdiğini ve dayanışma yolunda Suriye'ye büyük bir destek oluşturduğunu vurguladılar. Türk aydınlarının Parlamento önünde halka hitapları da, kalabalık tarafından coşkuyla izlendi. Burada toplanan Suriyeliler, Türk aydınlarının konuşmalarına alkışlar ve "Türk-Arap dayanışmasına" işaret eden sloganlarla eşlik ettiler. Parlamento ziyareti sırasında yazar Aydın Çubukçu'nun 1976 yılındaNiğde Cezaevi'nden arkadaşı milletvekili Şeref Hamdi Abaza ile karşılaşması da gezinin ilgi çekici notları arasında yer aldı. Türk aydınları, Arap Yazar Birliği'ni ziyaretleri sırasında da yoğun ilgiyle karşılaştı. Arap Yazarlar Birliği ile düzenlenen ve coşkulu bir ortamda geçen basın toplantısında aydınların ziyaretinin önemi vurgulandı, Türkiye-Suriye işbirliğine vurgu yapıldı, ortak çalışmalar anlatıldı, şiirler okundu ve isteyen herkes görüşlerini ifade etti. Gezinin sonunda Suriyeli yetkililerce, Şam manzaralı bir lokantadaverilen akşam yemeğinde de, üzerinde Türkiye ve Suriye bayrakları bulunan pasta kesildi.
Türk aydınlarının ziyareti, Suriye ve genel olarak Arap basını tarafından da ilgiyle izlendi. Arap gazetecileri, grubun hemen her toplantısına katılırken, grubun üyeleriyle ayrı ayrı röportajlar yaptı.
Sınır koruması
askerlerden alınıyor
AB normlarına uyum çalışmaları kapsamında kara ve deniz sınır güvenliği askerden alınarak, 70 bin kişilik 'Sınır Muhafız Teşkilatı'na devredilecek. İçişleri Bakanlığı'na bağlı teşkilatta görev alacak muhafızlar özel eğitimden geçecek. Bu değişim Türkiye'nin tüm sınırlarında 20 yıl içinde tamamlanacak.
Dışişleri ve İçişleri bakanlıkları, Türkiye'nin kara, deniz ve hava sınırlarını AB normlarına uygun hale getirmek için Genelkurmay Başkanlığı, Kara Kuvvetleri, Jandarma, Sahil Güvenlik ve Emniyet Genel Müdürlüğü çalışmaları hızlandırdı. 4'üncüsü yapılan toplantıda, kara ve deniz sınır güvenliğinin askerden alınarak İçişleri Bakanlığı'na bağlanması ve bu kapsamda bakanlık bünyesinde AB normlarına uygun 70 bin kişilik 'Sınır Muhafız Teşkilatı' kurulması benimsendi.
Türkiye sınır güvenliğini AB normlarına uygun hale getirmede Fransa modelini örnek alacak. Sınır Muhafız Teşkilatı, Emniyet, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Jandarma ve Sahil Güvenlik'ten seçilecek elemanlarla kurulacak ve teşkilat doğrudan İçişleri Bakanlığı'na bağlı olacak.
AB desteği ile açılması planlanan 'Sınır Muhafız Okulu'nda özel eğitimden geçecek olan muhafızlar, önce havaalanları ile Türkiye'nin mevcut sınır kapılarında görev yapmaya başlayacak. Bu değişim için 5 yıl öngörülüyor. Türkiye'nin tüm sınırlarında görev değişimininse 20 yılı bulabileceği belirtiliyor.
Doğu sınırları sorun
Sınırların AB'ye uyumlu hale getirilmesinde askerlerin deneyimlerine önem verilecek. Türkiye'nin Batı sınırlarında sorun olmayacağı, ancak Doğu ve Güneydoğu Anadolu sınırlarının askerden Sınır Muhafız Teşkilatı'na geçmesinin sancılı olabileceği belirtiliyor. Türkiye'nin bu bölgelerde riskli ülkelerle sınır olması nedeniyle, AB'nin buralarda askerin destek vermesine karşı çıkmayacağı ifade ediliyor.
Gezinin organizatörlerinden Doğu Konferansı Başkanı Mehmet Bekaroğlu ile düzenledikleri basın toplantılarında Suriyeli bakanlar, Türk aydınlarının ziyaretinin kendilerini çok sevindirdiğini ve dayanışma yolunda Suriye'ye büyük bir destek oluşturduğunu vurguladılar. Türk aydınlarının Parlamento önünde halka hitapları da, kalabalık tarafından coşkuyla izlendi. Burada toplanan Suriyeliler, Türk aydınlarının konuşmalarına alkışlar ve "Türk-Arap dayanışmasına" işaret eden sloganlarla eşlik ettiler. Parlamento ziyareti sırasında yazar Aydın Çubukçu'nun 1976 yılındaNiğde Cezaevi'nden arkadaşı milletvekili Şeref Hamdi Abaza ile karşılaşması da gezinin ilgi çekici notları arasında yer aldı. Türk aydınları, Arap Yazar Birliği'ni ziyaretleri sırasında da yoğun ilgiyle karşılaştı. Arap Yazarlar Birliği ile düzenlenen ve coşkulu bir ortamda geçen basın toplantısında aydınların ziyaretinin önemi vurgulandı, Türkiye-Suriye işbirliğine vurgu yapıldı, ortak çalışmalar anlatıldı, şiirler okundu ve isteyen herkes görüşlerini ifade etti. Gezinin sonunda Suriyeli yetkililerce, Şam manzaralı bir lokantadaverilen akşam yemeğinde de, üzerinde Türkiye ve Suriye bayrakları bulunan pasta kesildi.
Türk aydınlarının ziyareti, Suriye ve genel olarak Arap basını tarafından da ilgiyle izlendi. Arap gazetecileri, grubun hemen her toplantısına katılırken, grubun üyeleriyle ayrı ayrı röportajlar yaptı.
Sınır koruması
askerlerden alınıyor
AB normlarına uyum çalışmaları kapsamında kara ve deniz sınır güvenliği askerden alınarak, 70 bin kişilik 'Sınır Muhafız Teşkilatı'na devredilecek. İçişleri Bakanlığı'na bağlı teşkilatta görev alacak muhafızlar özel eğitimden geçecek. Bu değişim Türkiye'nin tüm sınırlarında 20 yıl içinde tamamlanacak.
Dışişleri ve İçişleri bakanlıkları, Türkiye'nin kara, deniz ve hava sınırlarını AB normlarına uygun hale getirmek için Genelkurmay Başkanlığı, Kara Kuvvetleri, Jandarma, Sahil Güvenlik ve Emniyet Genel Müdürlüğü çalışmaları hızlandırdı. 4'üncüsü yapılan toplantıda, kara ve deniz sınır güvenliğinin askerden alınarak İçişleri Bakanlığı'na bağlanması ve bu kapsamda bakanlık bünyesinde AB normlarına uygun 70 bin kişilik 'Sınır Muhafız Teşkilatı' kurulması benimsendi.
Türkiye sınır güvenliğini AB normlarına uygun hale getirmede Fransa modelini örnek alacak. Sınır Muhafız Teşkilatı, Emniyet, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Jandarma ve Sahil Güvenlik'ten seçilecek elemanlarla kurulacak ve teşkilat doğrudan İçişleri Bakanlığı'na bağlı olacak.
AB desteği ile açılması planlanan 'Sınır Muhafız Okulu'nda özel eğitimden geçecek olan muhafızlar, önce havaalanları ile Türkiye'nin mevcut sınır kapılarında görev yapmaya başlayacak. Bu değişim için 5 yıl öngörülüyor. Türkiye'nin tüm sınırlarında görev değişimininse 20 yılı bulabileceği belirtiliyor.
Doğu sınırları sorun
Sınırların AB'ye uyumlu hale getirilmesinde askerlerin deneyimlerine önem verilecek. Türkiye'nin Batı sınırlarında sorun olmayacağı, ancak Doğu ve Güneydoğu Anadolu sınırlarının askerden Sınır Muhafız Teşkilatı'na geçmesinin sancılı olabileceği belirtiliyor. Türkiye'nin bu bölgelerde riskli ülkelerle sınır olması nedeniyle, AB'nin buralarda askerin destek vermesine karşı çıkmayacağı ifade ediliyor.