AKP iktidarının sürekli dile getirdiği yabancı sermayeyi ülkemize çekebilme anlayışı yanlıştır. Öncelikle şu ifade edilmeli ki, yabancı sermaye ve yatırım diyorsak maliyet enflasyonunun varlığını da unutmamak gerekir. Enerji, istihdam, vergi vs... Bütün giderler zirvede iken yerli üretici her gün fabrika kapatıyorken, ya da Romanya'da, Bulgaristan'da, Ukrayna'da, Rusya'da kendine yer arıyorken, hatta Çin'e bile kaçıyorken sermaye ırkçılığı lafını ağzına dolamış bir Başbakan'ın idaresindeki Türkiye'nin vay haline.Yabancı yatırımcı hayalleriyle proje üretmek yerine, önce kendi yatırımcımızı korumaya ve önünü açmaya çalışmalıyız. Maliyetleri aşağıya çekmeliyiz. Pazar imkanlarını genişletmeye çalışmalıyız. Bunları yapmak yerine ekonomi küreselleşiyor, sınırlar kalkıyor, sermayenin milliyeti mi olur sözleriyle şirketler haraç mezat satılıyorsa; bu durum gaflete düşüldüğünün bir göstergesidir. Memleketimize bu aymazlığı yaşatan AKP iktidarına, Avrupa'da şirket satışı konusunda yaşanan bir örneği hatırlatmak isterim:Fransa'daki olayFRANSA Devlet Başkanı Chirac, Fransa Başbakanı Villepin ve ülkedeki muhalefet liderlerinin bir şirketin satışı konusunda aynı tepkiyi gösterdiğine şahit olmuştuk. Aynı tepkiyi vermelerine yol açan gelişme, ABD şirketi Pepsi co'nun (Pepsi Cola markasının sahibi), Fransız şirketi Danone'yi satın alabileceği söylentisinin çıkmasıydı... Fransa'nın ulusal çıkarları söz konusuydu ve ülkenin en büyük şirketlerinden birinin ABD'lilere kaptırılması kabul edilemezdi...Dünyanın en büyük gıda şirketlerinden biri olan Danone, özellikle yoğurt ve şişelenmiş su üreticisi olarak tanınıyor. Çok uluslu (ya da ulus ötesi) diye anılan şirketlerin önde gelenlerinden biri. Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu onlarca ülkede faaliyet gösteriyor. Danone'nin büyüme stratejisinin bir parçasını da, şirket ya da marka satın almaları oluşturuyor. Mesela Türkiye'de, Tikveşli, Şaşal ve Birtat markaları Danone'ye ait. Ülkemizdeki bir holdingle ortaklık kurarak gıda sektörüne giriş yapan Danone, ülkemize ait olan holdingin bu ortaklıktaki hisselerini daha sonra satın almıştı. Yoğurt, Batı dillerine aktarılan az sayıdaki Türkçe sözcükten biri. Anlaşılan yakında yoğurdu bile bir Fransız spesiyalitesi olarak algılamaya başlayacağız. Tipik bir örnekDANONE, AB'nin gıda sektörüne ilişkin iç ve dış politikalarının belirlenmesinde de söz sahibi. Avrupa'nın en büyük şirketlerinin yöneticilerinden oluşan ve AB'nin en büyük ticari lobisi olan Avrupa Yuvarlak Masası'nda gıda sektörünü temsil eden dört şirketten biridir Danone. Kısacası, küreselleşme çağının tipik bir örneğiyle karşı karşıyayız... Sıra, dünyanın dört bir yanında şirket satın alan Danone'nin kendisinin satın alınmasına geldiğinde, Fransız Devleti ayağa kalkıyor! Hem de ulus-devletlerin öldüğü iddia edilen bir çağda...Anlayacağınız dünyada sınırların kalkmakta olduğunu söyleyenler hangi sınırların kalkmakta olduğunu gizlemeye çalışıyorlar. Gülünç değil mi!Gürcan Dağdaş/ Tercüman