Batılı ülkeler, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üye olma girişimlerini sonuna kadar sömürmeye devam ediyor. Kendi ülkelerinde ezanın aleni olarak okunmasına, minareli cami yapılmasına şiddetle karşı çıkan; ülkelerindeki hapishanelere düşen Türk tutuklu veya mahkumlara köpek muamelesi yapan Avrupa Birliği üyelerinin sıra Türkiye'ye gelince insan hakları edebiyatı altında 'şahin kesilmesi' dikkat çekiyor.
AB üyeleri gerek Türk yetkililerle yaptıkları ikili görüşmelerde, gerekse de kendi aralarındaki geniş katılımlı toplantılarda şimdiye kadar Kürt sorununu, cezaevlerindeki terör örgütü mensuplarının durumlarını pekçok defa gündeme taşıyıp, Türkiye'yi uyardılar! Ancak ilk kez bir AB üyesi ülkenin başbakanı, Avusturya Başakanı Wolfgang Schussel, üstelik Ankara'da Başbakan Bülent Ecevit ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Türkiye'deki kiliseler ile Süryanilerin durumunu gündeme taşıdı. Bu gündem genişlemesi, Türkiye'nin milli birlik ve bütünlüğü için yeni bir tehdit anlamına geliyor.
Ne olmuş Süryani kiliselerine?
Başbakan Bülent Ecevit ile yaptığı görüşmede Türkiye'deki insan hakları durumununun gündeme getirip getirmediği sorusu üzerine Schüssel, şu tarihi açıklamasını yapıyordu:
"AB'nin tavsiyelerini dile getirdim ki AB'nin çok kesin bazı ifadeleri, önerileri var. Hıristiyan ve Süryani kiliseleri, Kürtçe dili ve yayını, cezaevlerindeki durum, Türk hükümetinin çalışmaları vegüvenlik durumunun giderek iyileşmesi konularını ele aldık."
Türkiye'nin bulunduğu konum itibariyle zor bir bölgede olduğunu söyleyen Schüssel, Avusturya olarak Türkiye'nin terörizmle mücadelesini tamamiyle desteklediklerini ve bu mücadele büyük saygıyla yaklaştıklarını kaydetti.
Konuk Başbakan Schüssel, Türkiye'ye resmen gelen ilk Avusturya Başbakanı olduğuna da işaret ederek, Ecevit'in de 1970'li yıllarda Avusturya'ya giden ilk Türk Başbakanı olduğunu belirtti. Ecevit ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem ile Göteborg'da AB zirvesinde birarada olduklarını hatırlatan Schüssel, AB'nin genişlemesinde ilerleme kaydedildiğini belirtti. Konuk Başbakan, "Türkiye'nin Avrupa güvenliğine ilişkin tutumunu saygıyla karşılıyoruz" dedi.
Avusturya'da yaşayan Türk azınlığın durumunu da görüşmede ele aldıklarını belirten Schüssel, 100-150 bin kadar Türkün Avusturya'da entegre olmuş biçimde yaşadığını söyledi. Schüssel, görüşmelerde turizm, sağlık, enerji santralleri, demiryolu gibi konuları konuştuklarını da kaydetti.
Başbakan Ecevit'e göre
toplantı verimli
Başbakan Bülent Ecevit de, ortak basın toplantısında, Schussel'i "Türkiye'nin çok yakın dostu" olarak vasıflandırdı, kendisi ve çalışma arkadaşlarıyla "çok verimli" bir toplantı yaptıklarını savundu.
Enerji ihaleleriyle ilgileniyorlar
Türkiye ile Avusturya arasında çok yönlü ilişkiler bulunduğunu, bunların eğitim alanındaki ilişkiler ile sosyal ve kültürel ilişkiler olduğunu kaydeden Ecevit, Türkiye'deki bazı önemli projelerle Avusturyalılar'ın ilgilendiklerini söyledi.
Ecevit, şöyle konuştu:
"Bu arada, özellikle enerji santralı ihaleleriyle yakından ilgileniyorlar. Buna da çok memnun oluyoruz. Birecik'teki tesis sona ermiş durumda. Sayın Başbakan, bildiğim kadarıyla yarın (bugün) Birecik'i ziyaret edecek. Buna da çok seviniyoruz. Sayın Schussel ile görüşmemizde, aşağı yukarı bütün önemli dünya sorunları üzerinde durduk. Benim için çok faydalı bir görüşme oldu."
AB üyeleri gerek Türk yetkililerle yaptıkları ikili görüşmelerde, gerekse de kendi aralarındaki geniş katılımlı toplantılarda şimdiye kadar Kürt sorununu, cezaevlerindeki terör örgütü mensuplarının durumlarını pekçok defa gündeme taşıyıp, Türkiye'yi uyardılar! Ancak ilk kez bir AB üyesi ülkenin başbakanı, Avusturya Başakanı Wolfgang Schussel, üstelik Ankara'da Başbakan Bülent Ecevit ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Türkiye'deki kiliseler ile Süryanilerin durumunu gündeme taşıdı. Bu gündem genişlemesi, Türkiye'nin milli birlik ve bütünlüğü için yeni bir tehdit anlamına geliyor.
Ne olmuş Süryani kiliselerine?
Başbakan Bülent Ecevit ile yaptığı görüşmede Türkiye'deki insan hakları durumununun gündeme getirip getirmediği sorusu üzerine Schüssel, şu tarihi açıklamasını yapıyordu:
"AB'nin tavsiyelerini dile getirdim ki AB'nin çok kesin bazı ifadeleri, önerileri var. Hıristiyan ve Süryani kiliseleri, Kürtçe dili ve yayını, cezaevlerindeki durum, Türk hükümetinin çalışmaları vegüvenlik durumunun giderek iyileşmesi konularını ele aldık."
Türkiye'nin bulunduğu konum itibariyle zor bir bölgede olduğunu söyleyen Schüssel, Avusturya olarak Türkiye'nin terörizmle mücadelesini tamamiyle desteklediklerini ve bu mücadele büyük saygıyla yaklaştıklarını kaydetti.
Konuk Başbakan Schüssel, Türkiye'ye resmen gelen ilk Avusturya Başbakanı olduğuna da işaret ederek, Ecevit'in de 1970'li yıllarda Avusturya'ya giden ilk Türk Başbakanı olduğunu belirtti. Ecevit ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem ile Göteborg'da AB zirvesinde birarada olduklarını hatırlatan Schüssel, AB'nin genişlemesinde ilerleme kaydedildiğini belirtti. Konuk Başbakan, "Türkiye'nin Avrupa güvenliğine ilişkin tutumunu saygıyla karşılıyoruz" dedi.
Avusturya'da yaşayan Türk azınlığın durumunu da görüşmede ele aldıklarını belirten Schüssel, 100-150 bin kadar Türkün Avusturya'da entegre olmuş biçimde yaşadığını söyledi. Schüssel, görüşmelerde turizm, sağlık, enerji santralleri, demiryolu gibi konuları konuştuklarını da kaydetti.
Başbakan Ecevit'e göre
toplantı verimli
Başbakan Bülent Ecevit de, ortak basın toplantısında, Schussel'i "Türkiye'nin çok yakın dostu" olarak vasıflandırdı, kendisi ve çalışma arkadaşlarıyla "çok verimli" bir toplantı yaptıklarını savundu.
Enerji ihaleleriyle ilgileniyorlar
Türkiye ile Avusturya arasında çok yönlü ilişkiler bulunduğunu, bunların eğitim alanındaki ilişkiler ile sosyal ve kültürel ilişkiler olduğunu kaydeden Ecevit, Türkiye'deki bazı önemli projelerle Avusturyalılar'ın ilgilendiklerini söyledi.
Ecevit, şöyle konuştu:
"Bu arada, özellikle enerji santralı ihaleleriyle yakından ilgileniyorlar. Buna da çok memnun oluyoruz. Birecik'teki tesis sona ermiş durumda. Sayın Başbakan, bildiğim kadarıyla yarın (bugün) Birecik'i ziyaret edecek. Buna da çok seviniyoruz. Sayın Schussel ile görüşmemizde, aşağı yukarı bütün önemli dünya sorunları üzerinde durduk. Benim için çok faydalı bir görüşme oldu."