YENİ MESAJ / TRABZONKadırga TV'de Salı gecesi canlı yayınlanan Arka Plan programına katılan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Sunuculuğunu Hacı Gaydan'ın yaptığı programa Araştırmacı Nihat Hekimoğlu, Gazeteci Turan Demir ve İşadamı Rıdvan Murat da katılarak önemli değerlendirmeler yaptı. Rusya ile Türkiye arasında yaşanan krizin de konuşulduğu programda "Rus uçağının düşürülmesinden hemen sonra yaşanan gergin ortamın yumuşatılması için size gelen aracılar, 'Haydar Hoca devre yapsın. Arabuluculuk yapsın ve aramızı düzeltsin' şeklinde tekliflerde bulunuyor.  Böyle teklifleri nasıl karşılıyorsunuz" sorusuna Prof. Dr. Baş, "Onu bana soranlara ben, 'Siz bana Türk siyasetinde hangi sıfatı verdiniz? Ben hangi sıfatla Putin'le veya Rusya Parlamentosunda şu veya bu isimlerle görüşeyim? Benim böyle bir hakkım yok. Ben temsil yetkisi almış bir insan değilim ki, sizin hakkınızı koruyayım. Dolayısıyla bunu yapmam mümkün değil' diyorum. Doğrusu da budur" şeklinde cevap verdi. Korkunç bir nasipsizlik var"Ben esasen Türk milletini hiç anlamadım. Böyle giderse Kıyamet sabahına kadar da anlayamayacağız" diyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, şöyle konuştu: "Batılın yanında, küfrün yanında, yani hakka batıl, batıla hak diyenleri omuzlarında taşıyan bir anlayışın maalesef hayata geçiren elemanları oldu. Bunu görüyoruz. Bizim siyasetimiz 'bana oy versin' siyaseti değildir. O tipte bir ansan değilim. Ben hizmet edeceğim, hizmetimin karşılığında Allah bana makam, rütbe ihsan edecek. Yani benim hizmetim ahiretimi kazanmak içindir. Millet bunu anlarsa nasibini alır, anlamazsa kendisi bilir. 1995 yılında Amerika Birleşik Devletleri ilk defa bana geldi. Ben elimin tersiyle onu ittim. Kısaca şunu demek istiyorum; Yapılan işler Allah için olursa millet için, vatan için de olur. Allah için olmayan hiçbir hizmet, hiç kimsenin işine yaramaz. Ve nitekim bugün Türkiye bu mantıkla yönetildiği için ve millet de bu mantığa sahip çıktığı için, milletin başına bela üstüne bela yağıyor. İdrak edebiliyor mu? Bana kalırsa hayır, onu da idrak edemiyor. İşte korkunç bir nasipsizlik var ortada."Yalanlarla bizi birbirimizden uzaklaştırdılarBaşta Rusya olmak üzere komünist ülkelerle ilgili yıllardır devam eden algıların tümünün yalan olduğunu bizzat müşahede etiğini söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "1991'de Bakü Devlet Üniversitesi'ne gittim. Hiç unutmam, beni Merdanov Mısır diye Devlet Üniversitesinin rektör muavini misafir etti. Merdan Bey'e, 'diyorlar ki komünistlerde aile yok. Ama sizde haremlik selamlık gördüm. Yani siz Türk olduğunuz için mi bu var, yoksa ben olduğum için mi bunu bana uyguladınız?' diye sordum. 'Yok, Hocam, Türkiye için de bize 'bunlarda namus, şeref yoktur' demişlerdi' dedi. İki toplumu birbirine düşürmek için bu tip dedikodular yapılıyor. Ben yeminle konuşuyorum, ilk gittiğimiz yıllarda Bakü'nün sokaklarında, caddelerinde ve ana arterlerinde Akşam namazından sonra bir tek kadın görmen mümkün değildi. Ben uzun zamandan beri gitmediğim için şu anda ne durumda bilemiyorum. Yani onların geleneklerinde zerre kadar değişme yok, fevkalade dini yaşayışları vardı. Ama bize 'orada din yoktur, iman yoktur, namus yoktur, vatan yoktur, aile yoktur' diyorlardı. İlk gittiğimde bütün bu düşüncelerim yıkıldı. Bu dönemde zaman zaman Rusya'ya, özellikle Moskova'ya gittim. Orada da bu iddiaların yalan olduğunu bizzat ben gördüm. İşte orada da namus yokmuş, o yokmuş bu yokmuş, hepsi iftira. Her milletin kendine has kuralları var, kaideleri var, örfü ve adetleri var. Elbette bunlar İslami manada dört dörtlük olsaydı zaten biz bunların hiçbirine karşı çıkamazdık. Sonra o coğrafyada sizin yaşantınıza kimse karışmaz, nerede yaşarsanız yaşayın. Ben 14 yıl Bakü Devlet Üniversitesi'nde hocalık yaptım. Defalarca da Rusya'ya gittim. Ama Türkiye'ye geliyordum, o odur, bu budur, komünizm şudur deniliyordu. Ben Elçibey'le de çalıştım. Türkiye'de Elçibey'in arkasında olan milliyetçi arkadaşlara 'Yahu bu adam sizin dediğiniz gibi değil. Bu adam sarhoş. Ben Elçibey'in ayık olduğu bir günü bilmiyorum' diyordum. Türkiye'ye gelince 'milliyetçi, vatansever, dindar Elçibey' diyorlar, Aliyev'e de dinsiz diyorlardı. Oysa Aliyev müthiş bir adamdı. Ben hayranıydım onun. Netice de biz ilim adamıyız. Elçibey de Şii'ydi ama Haydar Aliyev'in Şiiliği herhalde biraz daha önde olduğu için burası ona karşıydı. Böyle ters bir yapılanma var, bunu görmüştüm."Ruslar fende çok ilerdeProgramda Rusya'nın geçmişini değerlendiren ve Rusların Milli Ekonomi Modeli'yle nasıl tanıştığını anlatan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, 1990'lı yıllardan sonra komünist dünyayı tanıma imkânı bulduğunu söyledi. BTP Lideri şunları söyledi: "Hakikaten insanların yaşantıları içler acısıydı. Bunun için de sol blokta yaşayan insanlar 1990 yılından sonra kapitalizme döndüler. Tam da ben o yıllardan sonra kendi modelimi kaleme almıştım. İlgili Rus bilginleri ve ilim adamlarıyla defalarca görüşmelerimiz oldu. Bana göre fizikte, matematikte, kimyada yani fende bana göre dünyada eşi olmayan adamlar. Müthiş bir kadroları var, kim ne derse desin. Zaten o kadroları tanıdıktan sonra ben 'nasıl olur da bu hale gelirler' diye de çok düşündüm. Demek ki bir insan bir toplumu hakikaten cennet diyebileceğimiz bir makama yükseltiyor, bir insan da darmadağın ediyor. Rusya bunu en bariz yaşayan ülkelerden bir tanesidir. İşte onları biz tanıdık. Benim tezimi dinlediler ve görüşümü anladılar. Kısmen de olsa Rusya'da bunu uygulayalım ve bundan olumlu sonuçlar alacağız, diye başta ümit etmeye başladılar ve dinlediler, dinledikçe de doydular, tatmin oldular. Bana 'bu modeli uygulamamıza müsaade eder misiniz' dediler. 'Neden müsaade etmeyeyim, benim isteğim de tezimin yaşanması, doğruluğunun ispat edilmesidir. Siz de bunu yapacaksınız' dedim."'Beni benden daha iyi anladılar'"2005 yılında İstanbul'daki kongrede aşağı yukarı görüşlerimizin tamamını beyan etmiştik, Rus akademisyenler ciddi bir ekiple gelip kongreyi takip ettiler" diye konuşan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş sözlerini şöyle sürdürdü: "Prof. Dr. Lebedev iktisat matematiğinde dünyada bir tanedir. Prof. Gavriletz keza öyle. Prof. Lisiçkin, Prof. Volkonsky, Prof. Victor Minin sıradan adamlar değil, müthiş ilim adamları. Onları dinledikçe ben ne yazdığımı daha iyi anladım. Yani beni benden daha iyi anladılar. Ruslara 'siz bu işi başarırsınız kuşkunuz olmasın' dedim. Kapitalizme döndükleri için özelleştirme adı altında bütün servetlerini ellerinden çıkarmışlardı. Ne tavsiye edersiniz bize dediklerinde, 'verdiğiniz servetleri kesinlikle geri alın' tavsiyesinde bulundum. Gerek petrolü, gerekse diğer yer altı kaynakları devletin eline teslim ettiler. Bizim modelimizi önce 3 yıllık kalkınma planlarına aldılar. Sonra da çok mükemmel neticeler alınca ben de sosyal devlet projelerimi onlara aktardım. Sonuçlar o kadar verimli oldu ki adamlar bizi yere oturtmuyorlar. 'Biz aradığımızı bulduk. Zaten dünya istese de istemese de senin ayağına sürünerek de olsa gelecektir. Bu kadar yorulmana gerek yok' dediler. Şimdi ben bakıyorum şu anda hakikaten dünya bitti. Türk toplumu bitti. Ama bakıyorsun adam bitmişi imparatorluk gibi gösteriyor. Daha da konuşmuyorum. Nesine konuşacaksın, kafa boş, bir şey yok, sürünsün nasibi varsa gelir yola. Gelmese de gelmesin. Allah takdir edip, nasip etmedikten sonra senin yapacağın bir şey yok."