Bütün dikkatler ABD gezisine çevrilince son bir haftadır yaşanan önemli gelişmeler güme gitti.
Son bir haftadır ülkemizde garip şeyler oluyor. Üstüste yaşanması tesadüfe bağlanamayacak ciddi gelişmeler bunlar.
Birleşmiş Milletler Azınlık Sözleşmesi Dışişleri'nin ince bir oyunu ile Meclis'in onayına sunuluyor.
Türkiye'nin 30 yıldır imzalamaktan haklı olarak kaçındığı sözleşmenin metni şöyle: "Bütün halklar kendi kaderini tayin hakkına sahiptir. Bu hak gereğince halklar kendi siyasî statülerini özgürce kararlaştırır ve ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmeleri özgürce sağlar. Bütün halklar kendi doğal zenginlik kaynaklarından özgürce yararlanabilir. Bir halk kendi varlığını sürdürebilmesi için gerekli olan kendi imkânlarından yoksun bırakılamaz."
Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin kökünü dinamitleyecek bu metni Türkçe'ye çevirmeden bir üst yazıyla Meclis'e sevki için Bakanlar Kuruluna havale ediyor. Bereket, sözleşmenin metnini göremeyen bazı bakanların imza atmayıp Dışişlerine sözleşmeyi sorması üzerine Dışişlerinden skandal bir cevap geliyor: "Henüz Türkçe'ye tercüme etmedik."
Daha önce Kemal Derviş de aynı oyuna başvurarak IMF'ye verilecek niyet mektubunun aslını İngilizce olarak sunmuş ve Başbakan yardımcıları okumadıkları metni onaylamamışlardı.
IMF ve AB kıskacına alındıktan sonra devlet teamüllerimiz böyle değişti. Ülke menfaatlerine aykırı belgeleri görmeden imzalama teamülü bu...
İBRAHİM BERK'İN YAZISININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...