logo
18 NİSAN 2024

Sömürge sürecinin sarıklı taşeronları

20.04.2006 00:00:00
Önceleri İngilizler ve onların muhipleriyle saf tutanlar, yüzyılın ortalarında Amerika ile din ve siyaset adına kolkola girdiler. En gözde örneği Said-i Nursî... M.E.KOÇ'un yazısı...

  CO?RAFYAMIZA YÖNELİK SÖMÜRGE SÜRECİNİN SARIKLI TAŞERONLARIABD'nin, BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) namına, coğrafyamızdaki 22 ülkenin sınırlarını, dinini, düzenini ve kimyasını değiştireceğini şimdiki Dışişleri Bakanı C.Rice'nin kaleminden ve ağzından duymayan kalmamıştır herhalde... Bölgemizin sağır sultanları bile işitmiştir. BOP'un ne olduğunu ise, "Amerika'nın Irak'ı işgali"yle ve işgalin başkomutanı W. Bush'un "Bu bir Haçlı seferidir" nitelemesiyle herkes kavramıştır. Artık görünen BOP, kılavuz istemiyor çünkü.ABD, bölgemiz üzerindeki bu "hesaplaşma misyonu"nu yine "halen fiili ortağı" pozisyonundaki İngilizler'den II. Dünya Savaşı'ndan sonra devralmıştır. O sürece kadar coğrafyamız üzerinde, İngilizler cirit atıyor; Osmanlı başta olmak üzere bölgeyi parsellemekle, bölüp parçalamakla İngilizler ilgileniyordu.Bugün "Bizi kullanın ve bu adamı kullanın, delikten aşağıya doğru süpürmeyin..." cümleleriyle işgalci-sömürgeci Amerika'nın "derin lobi"lerinden bölgeye ve BOP'a ilişkin siyasal, dinsel veya bir başka "taşeronluk" dilenenlerimiz veya ABD'nin "stratejik ortağı" olan yerlilerimiz olduğu gibi... Dün, Osmanlı'nın kurtlar sofrasına konulup parçalandığı 18.-20. yüzyıl sürecinde de sömürgeci İngilizler'in elemanı, taşeronu ve stratejik ortağı olan pek çok yerli ve yabancı hizmetkârlar vardı.Şefleri değişse de birbirinin devamı olan bu iki Haçlı işgal sürecini ve bu süreçlerin siyasal-sosyal-dinsel "yerli taşeronları"nı, mukayeseli olarak tahlil ve teşhis etmemiz gerekiyor. Aksi halde ülkemizin sürüklendiği "çökertme ve bölünme"nin önünü almamız mümkün olmayacaktır. BOP'un merkezindeki Türkiye'mize yönelik "içten çökertme ve yerliler eliyle bölüp parçalama" süreci, Irak'ın işgalinde görüldüğü gibi "somut işgal", elle tutulur bir "vahamet" veya "yakın tehdit" olarak algılanamıyor. Zira Türkiye'deki BOP süreci, daha çok "bizi kullanın..." teklifleriyle AB ve ABD'nin derin lobilerine kapak atan "kimi yerlilerimiz" eliyle kotarıldığı için, geniş halk kesimi gelişmeleri geç fark edebiliyor. Ancak Türk Milleti, Türk devleti ve mukaddes vatan hususunda birinci derece etki ve yetki sahibi olanların, böyle bir göz yanılgısına, böylesi bir zihin, algı ve basiret karmaşasına düşme lüksü yoktur. Dolayısıyla devlet ve millet olarak, geçmişimizin ve yakın tarihimizin bize sunduğu ışık, ibret ve tecrübeyle bugünümüzü ve geleceğimizi aydınlatıp çok sağlam basarak ve riskleri en aza indirip yürümek zorunluluğumuz vardır. Bu bağlamda her bir Türk evladı, basiretli "bir devlet adamı" gibi dünü, bugünü ve geleceği tahlil etmek durumundadır.Bugün herbir Türk evladı milletinin, devletinin, dininin, vatanının, bayrağının, namusunun, ekonomisinin, medeniyetinin sahibi olmak durumundadır.Bunun adı siyaset ise siyasetçi, bunun tarifi Kuvay-ı Milliye ise Kuvay-ı Milliyeci, bunun tanımı vatanperverlik ise vatanperver olmak mecburiyeti vardır.Böylesi bir vazife, asla "lüks" değildir, asla "fantezi" değildir; bilakis bir zorunluluktur, bir vatan borcudur, bir namus borcu, bir din borcudur, bir insanlık borcudur.Ne hazin bir tecellidir ki, bölgemizde, yüzyılın başında Osmanlı ve Kuvay-ı Milliye'ye karşı İngilizler ve onların muhipleriyle aynı "ittihad bayrağı" altında saf tutanlar, yüzyılın ortasında Amerika ve onların uzantılarıyla din adına ve siyaset adına kolkola girdiler. Bu sürecin Anadolu coğrafyasındaki en gözde örneği Said Nursî, Hicaz bölgesindeki en tipik mümessilleri ise Cemalettin Efganî, Reşit Rıza ve Muhammed Abduh'tur.Bölgemizde ve ülkemizde İngiliz ve Amerikan hesapları yerleşik düzene geçip olgunlaştıktan sonra ise "kûşe-i uzlet"lerine çekilerek güya "siyasetten Allah'a sığındı"lar. Böylece topraklarımızda eşkin atan Avrupacı ve Amerikancı politikanın önünün açılması için şakirtlerine bir yandan "siyasetten Allah'a sığınmaları"nı talim ettirdiler, öte yandan etraflarına topladıkları muhiplerini "Müslüman fötrlü" Amerikancı ve AB'ci politikacıların payandası haline dönüştürdüler. Ellerine risale tutuşturabildikleri bir kısım millet evlatlarını, Osmanlı'ya karşı İngiliz güdümlü "İttihad-ı Muhammediye"den İttihat ve Terakki'ye, oralardan Kuvay-ı Miliye karşıtı derneklere, oralardan Morrison Süleyman'ın AP'sine ve nihayet AB'ci-Amerikancı politikaların üssü halindeki AKP'ye uzanan politik çizgide odakladılar; adeta milli duruş ve milli düşünüşten mahrum bıraktılar.Bu misyonun mirasçısı durumundaki "diyalogcu nurcular", bugün, bir yandan güya "siyasetten Allah'a sığınma" şeklindeki aynı klasik yöntemi bayraklaştırırken, diğer yandan da muhiplerini "AB sevdalısı, Amerika'nın stratejik ortakçısı ve IMF taşeronu AKP hükümeti"nin "yegâne payandası" ve destekçisi pozisyonunda tutmaktadırlar.Bir yandan "Dine ve millete hizmet, particilik ve politika anlamında siyasetten ısrarla uzak durmaya bağlıdır... Aksi, davaya ihanet olur" diye kalem oynatarak Türk evladını "milletinin, devletinin, dininin, vatanının, bayrağının, namusunun, ekonomisinin, medeniyetinin sahibi olmak"tan uzak tutmaya çalışanlar; öte yandan muhiplerine, aynı köşelerinden "Çözüm AKP'de" başlığıyla "apaçık politik yönlendirme" yapmayı ve hatta "Kuvay-ı Milliye çeteciliktir" yaklaşımıyla "milletimizin gönlündeki ecnebîye karşı milli direnci örselemeyi" en stratejik hizmet olarak ortaya koyabilmektedirler.Bu sebeple, belki en az AB kadar, en az ABD ve IMF kadar, hatta onlardan önce "asıl teşhis edilmesi gereken"ler, bunlardır.Coğrafyamıza ve ülkemize yönelik, dünün İngilizlerinin sömürge sürecinden bugünün işgalci ABD'sinin BOP sürecine değin oldukça ilginç misyon üstlenen Said Nursi'nin ve yerli mirasçılarının "geçmişten günümüze duruşları"nı, "kendi belgeleri ve kendi bilgi kaynakları" ışığında kısa başlıklar halinde de olsa tahlil edelim dilerseniz.

Mehmet EMİN KOÇ / eminkoc@yenimesaj.com.tr
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
Hayır çeşmesi yaparken toprak kaydı
2 kişi hayatını kaybetti
Çinlilerden 5G çıkarması
Teknoloji avcıları İstanbul'da buluşacak
'Almanya bizi kıskanıyor mu' dediniz?
Türkiye enflasyonda Nijerya'yı ikiye katladı
CHP parlamenter sistem hedefinden vaz mı geçti?
Yeni anayasada kritik düğüm
3 kişi gözaltına alındı
İşletme belgesi iptal edildi
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
Hayır çeşmesi yaparken toprak kaydı
2 kişi hayatını kaybetti
Çinlilerden 5G çıkarması
Teknoloji avcıları İstanbul'da buluşacak
'Almanya bizi kıskanıyor mu' dediniz?
Türkiye enflasyonda Nijerya'yı ikiye katladı
CHP parlamenter sistem hedefinden vaz mı geçti?
Yeni anayasada kritik düğüm
3 kişi gözaltına alındı
İşletme belgesi iptal edildi

Üç ilçede eğitim ve öğretime 1 gün ara verildi

Tokat merkezli 2 depremin merkez üssü olan Sulusaray ile depremden etkilenen Artova ve Yeşilyurt ilçelerinde eğitime ara verildi.
18.04.2024 07:12:00
Haber Merkezi
Üç ilçede eğitim ve öğretime 1 gün ara verildi
Üç ilçede eğitim ve öğretime 1 gün ara verildi
Tokat Valiliği gece yaşanan 2 depremin merkez üssü olan Sulusaray ile depremden etkilenen Artova ve Yeşilyurt ilçelerinde eğitime ara verildiğini açıkladı.

Yapılan açıklamada "Tokat ilimiz Sulusaray ilçemizde 4,7 ve 4,1 büyüklüğünde meydana gelen 2 deprem nedeniyle Sulusaray, Yeşilyurt ve Artova ilçelerimizde eğitim ve öğretime 1 (bir) gün ara verilmiştir" denildi.


2 aydır İstanbul Havalimanı'nda yaşıyordu, bir ret daha yedi

Kanada'da oturum süresinin dolmasının ardından vize başvurusu kabul edilmeyince İstanbul Havalimanı'nda yaşamaya başlayan İranlı Dr. Shiva Kaviani, bir aydır Silivri'deki Geri Gönderme Merkezi bekliyor
17.04.2024 17:13:00 / Güncelleme: 17.04.2024 17:18:04
İHA
2 aydır İstanbul Havalimanı'nda yaşıyordu, bir ret daha yedi
2 aydır İstanbul Havalimanı'nda yaşıyordu, bir ret daha yedi
Kanada'da oturum süresinin dolmasının ardından vize başvurusu kabul edilmeyince İstanbul Havalimanı'nda yaşamaya başlayan İranlı Dr. Shiva Kaviani, bir aydır Silivri'deki Geri Gönderme Merkezi bekliyor. İranlı akademisyenin bu süreçte Kanada'ya bir vize başvurusu daha yaptığı ancak bu başvurusunun da reddedildiği öğrenildi.

Kanada'nın Toronto şehrinde yaşayan İranlı akademisyen Dr. Shiva Kaviani, oturum süresinin dolmasının ardından vize başvurusunda bulunmak üzere ülkesi İran'a geri dönmüş ve buradan Kanada'ya gitmek için vize başvurusunda bulunmuştu. Vize başvurusuna ret cevabı alan Kaviani, bunun üzerine geçtiğimiz ocak ayında Gürbulak Sınır Kapısı üzerinden Türkiye'ye giriş yapmıştı. Ancak vize reddi alan akademisyen, Kanada'ya gidememiş ülkesine de gitmek istemeyince İstanbul Havalimanı'nda yaşamaya başlamıştı. İki ay boyunca havalimanında yaşayan ve çalışanların yardımcı olduğu Kaviani, ardından Silivri'deki Geri Gönderme Merkezi'ne teslim edilmişti.

Geri Gönderme Merkezinde kalıyor

Silivri'de bulunan Göç İdaresi Başkanlığına bağlı Geri Gönderme Merkezine götürülen İranlı akademisyen bir aydır burada kalıyor. Yetkililer akademisyenin durumu konusunda İran ve Kanadalı ilgililer ile bir görüşme yaptı. Kanada, İranlı Dr. Shiva Kaviani'nın yeniden yaptığı vize başvurusunu kabul etmedi. Akademisyen de ülkesi İran'a geri dönmek istemediğini yetkililere bildirdi.

Askeri üniformalı servis görüntüsü ile ilgili 3 kişi gözaltına alındı

Beyoğlu'nda bulunan bir restoranda askeri üniforma ile çekilen görüntülerin sosyal medyada paylaşılması olayı ile ilgili 3 kişi gözaltına alındı.
17.04.2024 16:16:00 / Güncelleme: 17.04.2024 16:23:10
Haber Merkezi
Askeri üniformalı servis görüntüsü ile ilgili 3 kişi gözaltına alındı
Askeri üniformalı servis görüntüsü ile ilgili 3 kişi gözaltına alındı
Beyoğlu'nda bulunan bir restoranda askeri üniforma ile çekilen görüntüler sosyal medyada paylaşılmasının ardından emniyet harekete geçti.

Tepki çeken görüntüler sonrası yapılan incelemelerde iş yerinin Beyoğlu Hüseyin Ağa mahallesinde faaliyet gösterdiği ve restoranın A.K.'ye ait olduğu, görüntüdeki şahsın yabancı uyruklu Y.J., olduğu tespit edildi.


Valilikten açıklama: İşyerinin Turizm İşletme Belgesi iptal edilmiştir

İstanbul Valiliği olay ile ilgili yaptığı açıklamada, "16.04.2024 tarihinde sosyal medya platformlarında paylaşılan ve "İstanbul'da yabancı bir şahsa ait lüks restaurantta, şov yapmak için asker üniformasını giyip servis yapmışlar" ifadeleriyle yayınlanan görüntüler üzerine çalışma başlatılmıştır. Yapılan çalışma sonucunda söz konusu işletmenin Beyoğlu ilçesi Hüseyinağa mahallesinde faaliyet gösterdiği ve T.C. vatandaşı A.K.'ye ait olduğu belirlenmiştir. Videoda yer alan kişinin, işletmede çalışan yabancı uyruklu Y.J. isimli şahıs olduğu tespit edilmiştir. Olayla ilgili, işletme sahibi A.K. , işletme mesul müdürü A.G. ile görüntülerde üniforma ile servis yapan işletme çalışanı Y.J. olmak üzere 3 kişi gözaltına alınmıştır. Şahıslarla ilgili "Türk Milletini, Cumhuriyeti, Devletin Kurum ve Organlarını Aşağılama" suçundan adli işlem başlatılmıştır. Çalışmaların devamında, işletme içerisinde oturum izinleri olmadığı belirlenen ve sigortasız olarak çalıştıkları tespit edilen M.I. , A.R. ,H.M.Y.A. isimli yabancı uyruklu şahıslar muhafaza altına alınmış ve sınırdışı işlemleri başlatılmıştır. Ayrıca olayın meydana geldiği işyerinin Turizm İşletme Belgesi iptal edilmiştir" ifadelerine yer verildi.

Belediye de inceleme başlattı

Beyoğlu Belediyesi de söz konusu olayla ilgili inceleme başlatıldığını açıkladı.

Belediyeden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Son günlerde muhtelif sosyal medya platformlarında paylaşılan ve kamuoyuna mal olan konuya ilişkin gerekli ön çalışmalar yapılmıştır.

İstanbul Valiliği'nin "Türk Milletini, Cumhuriyeti, Devletin Kurum ve Organlarını Aşağılama" suçundan adli işlem başlattığı işletmeyle ilgili Belediyemiz tarafından inceleme başlatılmıştır.

Söz konusu işletmenin, Turizm İşletme Belgesi iptal edilmiş olup, Turizm İşletme Plaketi ve Açık Alkollü İçki Satış Belgesi ekiplerimizce teslim alınmıştır.

İstanbul Valiliği ve Beyoğlu Kaymakamlığı ile iş birliği halinde ve titizlikle yürüttüğümüz sürecin neticesi, tüm kamuoyuna saygıyla duyurulur."


Türkiye'de 'ıstakoz' nerede, kaç TL'ye yenir?

AKP İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı'nın Monaco'da ıstakoz yediği anları sosyal medyada paylaşması Türkiye'de tepkilere neden olmuştu. Biz de yenimesaj.com.tr olarak sizler için ülkemizdeki seçkin balık restoranlarında satılan ıstakozun fiyatları hakkında bilgi aldık
17.04.2024 12:27:00 / Güncelleme: 17.04.2024 16:08:31
Fahri Fatih Özcan
Türkiye'de 'ıstakoz' nerede, kaç TL'ye yenir?
Türkiye'de 'ıstakoz' nerede, kaç TL'ye yenir?
AKP İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı'nın, Monaco'da Istakoz yediği anları sosyal medya hesabından paylaşması Türkiye'de büyük tepkilere neden oldu.

Bursalı'nın paylaşımına kendi partisinin içinden de sert eleştirler geldi. Bu arada Monaco Yat Kulübü'ndeki ıstakozun fiyatının da 60 avro olduğu ortaya çıktı.

Yat kulübündeki "Carte Restaurant 1909" isimli restoranın menüsünde yer alan fiyat listesine göre, Bursalı'nın paylaştığı "Langouste grillée" isimli ıstakoz yemeğinin 250 gramı 60 avro olarak görüldü. 60 avro, 2 bin 76 Türk lirasına karşılık geliyor.


Türkye'de ıstakoz satan çok iyi restoranlar var


Türkiye'nin seçkin balık restoranlarında ıstakoz fiyatları, lezzet tutkunlarının dikkatini çekiyor. İzmir'in ünlü Canbaba Istakoz ve Balık Restaurant'ında, Ege otlarıyla hazırlanan ıstakozlar, ziyaretçilerden tam not alıyor. Restoranın ıstakozları, kilosu 6 bin TL'den müşterilerine sunuluyor. Canbaba'da ıstakoz kilogram olarak servis edilirken porsiyon olarak servis edlen restoran ve otellerin de olduğu biliniyor. Fakat ülkemizdeki balık restoranlarında genellikte kilogram olarak satılıyor.

İstanbul'un Boğaz kıyısındaki Park Fora ise, 40 yıllık deneyimiyle balık ve deniz ürünleri konusunda iddialı. Mevsiminde balık tüketiminin önemine vurgu yapan Park Fora, ıstakoz ve diğer deniz canlılarını da menüsünde özenle sunuyor. Park Fora'da ıstakozun kilosu 7 bin TL'den satılıyor. Istakozun Türkiye'nin denizlerinde de bulunduğunu bildiren restoran yetkilisi, ıstakoz fiyatının, büyüklüğüne göre değiştiğini vurguluyor.

Bodrum ve Galataport İstanbul'da hizmet veren Sait Restoran da, Ege Denizi'nden taze çıkan ıstakozları ve diğer deniz ürünlerini, özel mezeler ve salatalarla birleştirerek misafirlerine sunuyor.

Bodrum Yalıkavak'ta bulunan Sait Restoran'ın şefiyle yaptığımız görüşmede, ıstakozun kilosunun 7-8 bin TL arasında değiştiğini belirtiyor. Fiyatların günlük olarak belirlendiği belirten Sait Restoran'ın şefi yerli ıstakoz kullandıklarını söylüyor. Sait Restoran, ıstakozu müşterilerinin isteğine göre haşlama, ızgara veya makarna eşliğinde servis ediyor.

Türkiye'de ıstakoz en çok Çanakkale'de yakalanıyor. Ayrıca büyük marketlerde satılan ıstakozlar ise genellikle ihtal ürünler oluyor. Bu açıdan Türkiye aynı zamanda ıstakoz ithalatçısı bir ülke. 

Bu restoranlar, deniz ürünleri severler için sadece lezzetli yemekler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda Türkiye'nin zengin deniz kültürünü de yansıtıyor. Fiyatlar, restoranın konumuna, sunduğu hizmet kalitesine ve tabii ki ıstakozun büyüklüğüne göre değişiklik gösterse de, deneyimli gurme ve deniz ürünleri meraklıları için bu restoranlar, ıstakozun tadını çıkarmak için ideal adresler arasında yer alıyor.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.