Adalet Bakanlığı'nın, Türk Hava Yolları uçağının kaçırılması olayında skandala dönüşen ikinci korsan açıklamasının sorumluluğunu Arnavutluk üzerine kaldı.
Adalet Bakanlığı, Tiran - İstanbul seferini yaparken, Hakan Ekinci tarafından İtalya'ya kaçırılan uçakta ikinci hava korsanı bulunduğunu açıklamış, ancak korsan olarak gösterilen Mehmet Ertaş'ın, İstanbul'a getirilen yolculardan birisi olduğu anlaşılmıştı. Bakanlık kaynakları hatadan sözkonusu bilgiyi veren emniyeti sorumlu tutmuştu.
Ham bilgilerdiEmniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü İsmail Çalışkan, uçak kaçırma olayının duyulmasının ardından Arnavutluk yetkilileri ile temasa geçtiklerini, yetkililerin ilk etapta 2 kişinin isminden söz ettiğini kaydetti. Çalışkan, şöyle devam etti: "Bu bilginin Arnavutluk'ta bulunan İtalyan irtibat görevlisinin elde ettiği bir bilgi olduğunu da bize gönderdikleri yazıda belirttiler. Bilgiler, uçağın kaçırıldığı gece 21.30'da Türk İnterpolü'ne geldi. İlk ve ham bilgiler olduğu için bu yanlışlık olmuştur. İlk bilgiler hemen ilgili diğer kurumlara gönderilmiş ve sonrasında interpole resmi bilgi gelmediği için de hiçbir kuruma bilgi gönderilmemiştir." Çalışkan, interpolün diğer yolcularla da ilgili bilgi istediğini, yapılan araştırmada sadece Ekinci'nin suç kaydına rastlandığını kaydetti.
O konuya girmeyelimEkinci'nin Arnavutluk'tan sınırdışı edildiğini, Türkiye'ye iadesi gibi bir işlemin sözkonusu olmadığını belirten Çalışkan, "Polisin sınırdışı edilenleri THY'ye bildirmek gibi bir görevi yok. Ama genel olarak bunlar Atatürk Havalimanı Amirliği'ne bildiriliyor" dedi. Çalışkan, bir gazetecinin THY'nin güvenlik zaafı bulunup bulunmadığı yönündeki sorusuna, "O konuyu değerlendirmeyeyim" yanıtını verdi. Çalışkan, alınabilecek önlemler konusunda Sivil Havacılık Güvenlik Kurulu'nun gerekli incelemeyi yapacağını da bildirdi. Arnavutluk'tan açıklama geldiArnavutluk Başbakanı Sali Berişa, 3 ekimde Tiran-İstanbul seferini yapan THY uçağının kaçırılmasında Arnavutluk hükümetinin herhangi bir güvenlik boşluğu bulunmadığını söyledi. Berişa, Arnavutluk'un Klan televizyon kanalına yaptığı açıklamada, muhalefetin, uçağın kaçırılmasında devlete ve hükümete yönelik suçlamalarını reddetti.Sali Berişa, uçağı kaçıran Hasan Ekinci'nin herhangi bir suçla itham edilen bir sanık olmadığını, Arnavutluk'tan kendi iradesiyle ayrılmak istediğini ve bu isteğini Tiran'daki Türkiye Büyükelçiliğine de ilettiğini belirtti.Berişa, bu nedenle, muhalefetin "Arnavutluk'un Hasan Ekinci'yi Türk hükümetine güvenlik önlemleri altında teslim etmesi gerektiği" yolundaki iddiasının temeli bulunmadığını ifade etti.
ABD'de 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra alınan önlemler çerçevesinde uçaklarda pilot kabinlerinin kapalı tutulması kararı alındığını hatırlatan Berişa, THY uçağının kaçırılmasının pilot kabininin açık olmasından kaynaklandığını savundu.Berişa, "Bu olayda herhangi bir silah taşımayan ya da bir grupla işbirliği bulunmayan bir kişi uçağın yolunu değiştirebildi, çünkü Hasan Ekinci pilot kabinine rahatça girebildi" dedi.Sali Berişa, bu olayın uluslararası havacılık sistemi için bir ders olduğunu da söyledi.
Adalet Bakanlığı, Tiran - İstanbul seferini yaparken, Hakan Ekinci tarafından İtalya'ya kaçırılan uçakta ikinci hava korsanı bulunduğunu açıklamış, ancak korsan olarak gösterilen Mehmet Ertaş'ın, İstanbul'a getirilen yolculardan birisi olduğu anlaşılmıştı. Bakanlık kaynakları hatadan sözkonusu bilgiyi veren emniyeti sorumlu tutmuştu.
Ham bilgilerdiEmniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü İsmail Çalışkan, uçak kaçırma olayının duyulmasının ardından Arnavutluk yetkilileri ile temasa geçtiklerini, yetkililerin ilk etapta 2 kişinin isminden söz ettiğini kaydetti. Çalışkan, şöyle devam etti: "Bu bilginin Arnavutluk'ta bulunan İtalyan irtibat görevlisinin elde ettiği bir bilgi olduğunu da bize gönderdikleri yazıda belirttiler. Bilgiler, uçağın kaçırıldığı gece 21.30'da Türk İnterpolü'ne geldi. İlk ve ham bilgiler olduğu için bu yanlışlık olmuştur. İlk bilgiler hemen ilgili diğer kurumlara gönderilmiş ve sonrasında interpole resmi bilgi gelmediği için de hiçbir kuruma bilgi gönderilmemiştir." Çalışkan, interpolün diğer yolcularla da ilgili bilgi istediğini, yapılan araştırmada sadece Ekinci'nin suç kaydına rastlandığını kaydetti.
O konuya girmeyelimEkinci'nin Arnavutluk'tan sınırdışı edildiğini, Türkiye'ye iadesi gibi bir işlemin sözkonusu olmadığını belirten Çalışkan, "Polisin sınırdışı edilenleri THY'ye bildirmek gibi bir görevi yok. Ama genel olarak bunlar Atatürk Havalimanı Amirliği'ne bildiriliyor" dedi. Çalışkan, bir gazetecinin THY'nin güvenlik zaafı bulunup bulunmadığı yönündeki sorusuna, "O konuyu değerlendirmeyeyim" yanıtını verdi. Çalışkan, alınabilecek önlemler konusunda Sivil Havacılık Güvenlik Kurulu'nun gerekli incelemeyi yapacağını da bildirdi. Arnavutluk'tan açıklama geldiArnavutluk Başbakanı Sali Berişa, 3 ekimde Tiran-İstanbul seferini yapan THY uçağının kaçırılmasında Arnavutluk hükümetinin herhangi bir güvenlik boşluğu bulunmadığını söyledi. Berişa, Arnavutluk'un Klan televizyon kanalına yaptığı açıklamada, muhalefetin, uçağın kaçırılmasında devlete ve hükümete yönelik suçlamalarını reddetti.Sali Berişa, uçağı kaçıran Hasan Ekinci'nin herhangi bir suçla itham edilen bir sanık olmadığını, Arnavutluk'tan kendi iradesiyle ayrılmak istediğini ve bu isteğini Tiran'daki Türkiye Büyükelçiliğine de ilettiğini belirtti.Berişa, bu nedenle, muhalefetin "Arnavutluk'un Hasan Ekinci'yi Türk hükümetine güvenlik önlemleri altında teslim etmesi gerektiği" yolundaki iddiasının temeli bulunmadığını ifade etti.
ABD'de 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra alınan önlemler çerçevesinde uçaklarda pilot kabinlerinin kapalı tutulması kararı alındığını hatırlatan Berişa, THY uçağının kaçırılmasının pilot kabininin açık olmasından kaynaklandığını savundu.Berişa, "Bu olayda herhangi bir silah taşımayan ya da bir grupla işbirliği bulunmayan bir kişi uçağın yolunu değiştirebildi, çünkü Hasan Ekinci pilot kabinine rahatça girebildi" dedi.Sali Berişa, bu olayın uluslararası havacılık sistemi için bir ders olduğunu da söyledi.